Arapça:
يَا أَبَتِ إِنِّي قَدْ جَاءَنِي مِنَ الْعِلْمِ مَا لَمْ يَأْتِكَ فَاتَّبِعْنِي أَهْدِكَ صِرَاطًا سَوِيًّا
Çeviriyazı:
yâ ebeti innî ḳad câenî mine-l`ilmi mâ lem ye'tike fettebi`nî ehdike ṣirâṭan seviyyâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Babacığım! Doğrusu sana gelmeyen bir ilim bana geldi. O halde bana uy da, seni doğru bir yola eriştireyim.
Diyanet İşleri:
Babacığım! Doğrusu sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Bana uy, seni doğru yola eriştireyim.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gerçekten de ata, sence bilinmeyen bir bilgiye sahip oldum ben, artık bana uy da seni dosdoğru yola ileteyim.
Şaban Piriş:
Babacığım! Gerçekten sana gelmeyen ilim bana gelmiştir. Hadi bana uy da seni dosdoğru bir yola ileteyim.
Edip Yüksel:
Babacığım, bana, sana gelmeyen bir bilgi geldi. Beni izle de seni düzgün yola ileteyim.
Ali Bulaç:
Babacığım, gerçek şu ki, bana, sana gelmeyen bir ilim geldi. Artık bana tabi ol, seni düzgün bir yola ulaştırayım.
Suat Yıldırım:
“Babacığım, sana ulaşmayan bir ilim, geldi bana, ne olur bana tâbi ol da seni dümdüz bir yola çıkarayım”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ey atacığım! Muhakkak ki, ilimden sana gelmeyen, bana gelmiştir. Artık bana tâbi ol, seni bir doğru yola eriştireyim.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Babacığım, bana ilimden, sana ulaşmayan bir nasip geldi. O halde bana uy ki, seni düzgün bir yola ileteyim!
Bekir Sadak:
Ibrahim onlari Allah´tan baska taptiklariyla basbasa birakip cekilince ona shak ve Yakub´u bahsettik ve her birini peygamber yaptik.
İbni Kesir:
Babacığım, doğrusu sana gelmeyen bir ilim bana gelmiştir. Öyleyse bana uy da, seni dosdoğru bir yola ileteyim.
Adem Uğur:
Babacığım! Hakikaten sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Öyle ise bana uy ki, seni düz yola çıkarayım.
İskender Ali Mihr:
Ey babacığım, muhakkak ki bana, sana gelmeyen bir ilim gelmiştir! Öyleyse bana tâbî ol. Seni, Sıratı Seviye´ye (düzgün, seviyeli, Allah´a ulaştıran yola) hidayet edeyim (ulaştırayım).
Celal Yıldırım:
Babacığım, şüphen olmasın ki ilimden sana gelmiyen bana gelmiştir
Tefhim ul Kuran:
«Babacığım, gerçek şu ki, sana gelmeyen bir ilim geldi bana. Artık bana tabi ol, seni düzgün bir yola ulaştırayım.»
Fransızca:
ô mon père, il m'est venu de la science ce que tu n'as pas reçu; suis-moi, donc, je te guiderai sur une voie droite.
İspanyolca:
¡Padre! He recibido una ciencia que tú no has recibido. ¡Sígueme, pues, y yo te dirigiré por una vía llana!
İtalyanca:
O padre, mi è stata data una scienza che tu non hai avuto, seguimi e ti condurrò sulla retta via.
Almanca:
Mein Vater! Gewiß, mir wurde vom Wissen das zuteil, was dir nicht zuteil wurde, so folge mir, dann leite ich dich recht auf einen geraden Weg!
Çince:
我的父亲啊!没有降临你的知识,确已降临我了;你顺从我吧,我要指示你一条正路。
Hollandaca:
O mijn vader! waarlijk, mij werd een deel van kennis geschonken, dat u niet is gegeven; volg mij dus; ik zal u op den effen weg leiden.
Rusça:
Отец мой! Мне открылось знание, которое не было открыто тебе. Последуй же за мной, и я поведу тебя верным путем.
Somalice:
aabow aniga waxaa ii yimid cilmi waxaan adi kuu imaanin ee i raac aan kugu hanuuniyo jid toosane (xaqa).
Swahilice:
Ewe baba yangu! Kwa yakini imenifikia ilimu isiyo kufikia wewe. Basi nifuate mimi, nami nitakuongoza Njia Iliyo Sawa.
Uygurca:
ئى ئاتا! ماڭا سەن بىلمەيدىغان ئىلىملەر نازىل بولدى، ماڭا ئەگەشكىن، سېنى توغرا يولغا باشلايمەن
Japonca:
父よ,あなたが授かっていない知識が,今,確かにわたしに下った。だからわたしに従いなさい。わたしはあなたを正しい道に導くでしょう。
Arapça (Ürdün):
«يا أبت إني قد جاءني من العلم ما لم يأتك فاتبعني أهدك صراطا» طريقا «سويا» مستقيما.
Hintçe:
और न कुछ आपके काम ही आ सकता है ऐ मेरे अब्बा यक़ीनन मेरे पास वह इल्म आ चुका है जो आपके पास नहीं आया तो आप मेरी पैरवी कीजिए मैं आपको (दीन की) सीधी राह दिखा दूँगा
Tayca:
“โอ้พ่อจ๋า แท้จริงความรู้ได้มีมายังฉันแล้ว ซึ่งมิได้มีมายังท่าน ดังนั้น จงเชื่อฟังปฏิบัติตามฉันเถิด ฉันจะชี้แนะท่านสู่ทางที่ราบรื่น ”
İbranice:
הוי, אבי, אכן כבר בא אליי מהידע שלא ניתן לך , אז לך בעקבותיי, ואדריך אותך בדרך הישר
Hırvatça:
O oče moj, meni dolazi znanje, a ne tebi; zato mene slijedi, i ja ću te na Pravi put uputiti.
Rumence:
O, tată! Mie mi-a venit o ştiinţă ce ţie nu ţi-a venit. Urmează-mă, căci eu te voi călăuzi pe o Cale Netedă.
Transliteration:
Ya abati innee qad jaanee mina alAAilmi ma lam yatika faittabiAAnee ahdika siratan sawiyyan
Türkçe:
"Babacığım, bana ilimden, sana ulaşmayan bir nasip geldi. O halde bana uy ki, seni düzgün bir yola ileteyim!"
Sahih International:
O my father, indeed there has come to me of knowledge that which has not come to you, so follow me; I will guide you to an even path.
İngilizce:
O my father! to me hath come knowledge which hath not reached thee: so follow me: I will guide thee to a way that is even and straight.
Azerbaycanca:
Atacan! Həqiqətən, sənə gəlməyən bir elm (peyğəmbərlik) mənə gəlmişdir (sənə müyəssər olmayan bir şey mənə müyəssər olmuşdur). Ardımca gəl ki, səni (Allahın buyurduğu) doğru bir yola çıxardım!
Süleyman Ateş:
Babacığım, bana sana, gelmeyen bir bilgi geldi; bana uy, seni düzgün bir yola ileteyim.
Diyanet Vakfı:
Babacığım! Hakikaten sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Öyle ise bana uy ki, seni düz yola çıkarayım.
Erhan Aktaş:
“Ey babacığım! Sana gelmeyen bir ilim(1) bana geldi. O halde bana uy. Ki seni dosdoğru olan yola ileteyim.”
Kral Fahd:
Babacığım! Hakikaten sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Öyle ise bana uy ki, seni doğru yola çıkarayım.
Hasan Basri Çantay:
«Ey atam, bana muhakkak ki sana gelmeyen bir ilim gelmişdir. O halde bana uy da seni dümdüz bir yola çıkarayım».
Muhammed Esed:
"Ey babacığım, gerçek şu ki, senin hiç haberdar olmadığın bir bilgi ışığı ulaştı bana; öyleyse bana uy ki seni dosdoğru bir yola çıkarayım.
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Ey babam! Gerçekten bana, sana gelmiyen ilim gelmiştir (Allah’ı bilmişimdir). O halde, bana uy da, seni doğru bir yola ileteyim.
Portekizce:
Ó meu pai, tenho recebido algo da ciência, que tu não recebeste. Segue-me, pois, que eu te conduzirei pela senda reta!
İsveççe:
Fader! Jag har fått del av en kunskap som du inte har fått del av. Följ mig [så] skall jag visa dig en rak väg.
Farsça:
پدرم! همانا برای من [از طریق وحی] دانشی آمده که تو را نیامده؛ بنابراین از من پیروی کن تا تو را به راهی راست راهنمایی کنم.
Kürtçe:
ئەی باوکی خۆشەویستم بەڕاستی دڵنیابە زانست و زانیارێکم بۆ ھاتووە کە بۆ تۆ نەھاتووە (وپێت نەدراوە) کەواتە شوێنم کەوە و گوێرایەڵیم بکە ڕێنمونیت دەکەم بۆ رێبازی ڕاست
Özbekçe:
Эй отам, албатта, сенга келмаган илм менга келди. Бас, менга эргаш, сени тўғри йўлга бошлайман.
Malayca:
" Wahai ayahku, sesungguhnya telah datang kepadaku dari ilmu pengetahuan yang tidak pernah datang kepadamu oleh itu ikutlah daku; aku akan memimpinmu ke jalan yang betul.
Arnavutça:
O babai im, mua më ka ardhur një pjesë e dijenisë, që të ka munguar ty; andaj më paso mua dhe unë do të udhëzoj në rrugën e drejtë.
Bulgarca:
О, татко мой, на мен наистина ми се яви от знанието онова, което не дойде при теб. Последвай ме, и аз ще те изведа на правия път!
Sırpça:
О оче мој, објављује ми се знање које ти не знаш; зато ме следи, па ћу те ја упутити на Прави пут.
Çekçe:
Otče můj, dostalo se mi vědění, jehož se tobě nedostalo, následuj mne tedy a já uvedu tě na stezku rovnou.
Urduca:
ابّا جان، میرے پاس ایک ایسا عِلم آیا ہے جو آپ کے پاس نہیں آیا، آپ میرے پیچھے چلیں، میں آپ کو سیدھا راستہ بتاؤں گا
Tacikçe:
Эй падар, маро донише додаанд, ки ба ту надодаанд. Пас ба ман пайравӣ кун, то туро ба роҳи рост ҳидоят кунам.
Tatarca:
Ий атам, Аллаһудан миңа гыйлем вә дәлилләр килде, ул гыйлем вә дәлилләр синдә юк, миңа ияр, туры юлга күндерермен!
Endonezyaca:
Wahai bapakku, sesungguhnya telah datang kepadaku sebahagian ilmu pengetahuan yang tidak datang kepadamu, maka ikutilah aku, niscaya aku akan menunjukkan kepadamu jalan yang lurus.
Amharca:
«አባቴ ሆይ! እኔ ከዕውቀት ያልመጣልህ ነገር በእርግጥ መጥቶልኛልና ተከተለኝ፡፡ ቀጥተኛውን መንገድ እመራሃለሁና፡፡
Tamilce:
“என் தந்தையே! நிச்சயமாக நான் (கூறுவதாவது: அல்லாஹ்வின் புறத்திலிருந்து) உமக்கு வராத கல்வி ஞானம் எனக்கு வந்திருக்கிறது. ஆகவே, என்னைப் பின்பற்றுவீராக. நான் உமக்கு சமமான நேரான பாதையை வழிகாட்டுவேன்.”
Korece:
아버지 당신께 이르지 못한 지식이 저에게 이르렀나니 저를 따르십시요 제가 아버지를 바른 길로 안내하겠습니다
Vietnamca:
“Thưa cha! Quả thật con đã lĩnh hội được kiến thức mà cha không có; thế nên, con xin cha hãy nghe con, con sẽ dẫn cha đến một con đường ngay thẳng.”
Ayet Linkleri: