Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

18

Sûredeki Ayet No: 

46

Ayet No: 

2186

Sayfa No: 

299

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

الْمَالُ وَالْبَنُونَ زِينَةُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا ۖ وَالْبَاقِيَاتُ الصَّالِحَاتُ خَيْرٌ عِندَ رَبِّكَ ثَوَابًا وَخَيْرٌ أَمَلًا

Çeviriyazı: 

elmâlü velbenûne zînetü-lḥayâti-ddünyâ. velbâḳiyâtu-ṣṣâliḥâtü ḫayrun `inde rabbike ŝevâbev veḫayrun emelâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Mal ve oğullar, dünya hayatının süsüdür. Bakî kalacak olan iyi ameller ise, Rabbinin katında, sevabca da hayırlıdır, ümid yönünden de daha hayırlıdır.

Diyanet İşleri: 

Mal ve oğullar, dünya hayatının süsüdür. Ama baki kalacak yararlı işler, sevab olarak da, emel olarak da, Rabbinin katında daha hayırlıdır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Mal ve oğullar, dünya yaşayışının ziynetidir. Ebedi olarak kalan hayır ve hasenatsa hem mükafat bakımından Rabbinin katında daha hayırlıdır, hem sonucu bakımından daha hayırlı.

Şaban Piriş: 

Mal ve evlat dünya hayatının süsüdür. Rabbinin katında kalıcı salih ameller, mükâfat bakımından en iyisidir; ümit bakımından da en iyisidir.

Edip Yüksel: 

Para ve çocuklar bu dünya hayatının çekici materyalleridir. Ama, sürekli kalacak erdemli işler, Rabbinin katında bir ödül ve umut olarak çok daha iyidir.

Ali Bulaç: 

Mal ve çocuklar, dünya hayatının çekici-süsüdür; sürekli olan 'salih davranışlar' ise, Rabbinin Katında sevap bakımından daha hayırlıdır, umut etmek bakımından da daha hayırlıdır.

Suat Yıldırım: 

Mal mülk, çoluk çocuk...Bütün bunlar dünya hayatının süsleridir.Ama baki kalacak yararlı işler ise Rabbinin katında, hem mükâfat yönünden, hem de ümit bağlamak bakımından daha hayırlıdır. [3,14; 64,15]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Mal ve oğullar dünya hayatının ziynetidir. Bakî kalacak olan sâlih ameller ise Rabbin indinde sevapca hayırlıdır ve ümitçe de hayırlıdır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Mal ve oğullar, şu iğreti dünya hayatının süsüdür. Barışa ve hayra yönelik kalıcı eylemlerse, Rabbin katında sevapça da üstündür, beklenti bakımından da.

Bekir Sadak: 

Oysa Ben onlari ne goklerin ve yerin yaratilmasinda ve ne de kendilerinin yaratilamsinda hazir bulundurdum. Saptiranlari hicbir isde asla yardimci da edinmedim.

İbni Kesir: 

Mal ve oğullar dünya hayatının zinetidir. Ama baki kalacak salih ameller, sevab olarak da, amel olarak da Rabbının katında daha hayırlıdır.

Adem Uğur: 

Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür

İskender Ali Mihr: 

Mal ve çocuklar dünya hayatının ziynetidir (süsüdür). Bâki (kalıcı) olan salih ameller (nefsi ıslâh edici ameller), sevap olarak ve emel (ümit) olarak, Rabbinin katında daha hayırlıdır.

Celal Yıldırım: 

Mal ve oğullar Dünya hayatının süsleridir. Baki kalan güzel-yararlı ameller ise Rabbının yanında se-vâbca da daha hayırlıdır, emel ve umutça da daha hayırlıdır.

Tefhim ul Kuran: 

Mal ve çocuklar, dünya hayatının çekici süsüdür

Fransızca: 

Les biens et les enfants sont l'ornement de la vie de ce monde. Cependant, les bonnes oeuvres qui persistent ont auprès de ton Seigneur une meilleure récompense et [suscitent] une belle espérance.

İspanyolca: 

La hacienda y los hijos varones son el ornato de la vida de acá. Pero las obras perdurables, las buenas obras, recibirán una mejor recompensa ante tu Señor, constituyen una esperanza mejor fundada.

İtalyanca: 

Ricchezze e figli sono l'ornamento di questa vita. Tuttavia le buone tracce che restano sono, presso Allah, le migliori quanto a ricompensa e [suscitano] una bella speranza.

Almanca: 

Das Vermögen und die Kinder sind Schmuck des diesseitigen Lebens. Und die bleibenden gottgefällig guten Taten verdienen bei deinem HERRN mehr an Belohnung und mehr an Hoffnung.

Çince: 

财产和后嗣是今世生活的装饰;常存的善功,在你的主看来,是报酬更好的,是希望更大的。

Hollandaca: 

Welvaart en kinderen vormen het versiersel van het tegenwoordige leven, maar goede werken, die altijd voortduren, zijn beter voor het oog van uwen Heer, ten opzichte der belooning, en beter met het oog op het geen gij hebt te hopen.

Rusça: 

Богатство и сыновья - украшение мирской жизни, однако нетленные благодеяния лучше по вознаграждению перед твоим Господом, и на них лучше возлагать надежды.

Somalice: 

xoolaha iyo wiilashu (caruurtu) waa quruxda nolosha adduunyo, kuwa hadha ee wanaagsan yaa ku khayrroon Eebahaa agtiisa abaalmarin una khayrroon yididiilo (camalka fiican).

Swahilice: 

Mali na wana ni pambo la maisha ya dunia. Na mema yanayo bakia ni bora mbele ya Mola wako Mlezi kwa malipo, na bora kwa matumaini.

Uygurca: 

ماللار ۋە بالىلار دۇنيا تىرىكچىلىكىنىڭ زىننىتىدۇر، باقى قالىدىغان ياخشى ئەمەللەرنىڭ ساۋابى پەرۋەردىگارىڭنىڭ نەزىرىدە تېخىمۇ ياخشىدۇر. ئۈمىد تېخىمۇ چوڭدۇر

Japonca: 

富と子女はこの世の生活の装飾である。だが永遠に残る善行こそは,主の御許では報奨において最も優れ,また希望(の基礎)としても最も優れたものである。

Arapça (Ürdün): 

«المال والبنون زينة الحياة الدنيا» يتجمل بها فيها «والباقيات الصالحات» هي سبحان الله والحمد لله ولا إله إلا الله والله أكبر زاد بعضهم ولا حول ولا قوة إلا بالله «خير عند ربك ثوابا وخير أملاً» أي ما يأمله الإنسان ويرجوه عند الله تعالى.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) माल और औलाद (इस ज़रा सी) दुनिया की ज़िन्दगी की ज़ीनत हैं और बाक़ी रहने वाली नेकियाँ तुम्हारे परवरदिगार के नज़दीक सवाब में उससे कही ज्यादा अच्छी हैं और तमन्नाएँ व आरजू की राह से (भी) बेहतर हैं

Tayca: 

ทรัพย์สมบัติและลูกหลานคือ เครื่องประดับแห่งการดำรงชีวิตในโลกนี้ และความดีทั้งหลายที่จีรังนั้น เป็นการตอบแทนที่ดียิ่ง ณ ที่พระเจ้าของเจ้า และเป็นความหวังที่ดียิ่ง

İbranice: 

ההון והבנים הם תפארת העולם הזה , אך מעשים טובים נשארים קיימים, שכרם טוב יותר אצל ריבונך ותקוותם גדולה יותר

Hırvatça: 

Imetak i sinovi ukras su u životu na Ovom svijetu, a dobra djela koja ostaju, bolja su kod Gospodara tvoga po nagradi i bolja po nadi.

Rumence: 

Averea şi copiii sunt podoaba Vieţii de Acum, însă faptele bune, nepieritoare, vor fi înaintea Domnului tău o bună răsplată şi o bună nădejde.

Transliteration: 

Almalu waalbanoona zeenatu alhayati alddunya waalbaqiyatu alssalihatu khayrun AAinda rabbika thawaban wakhayrun amalan

Türkçe: 

Mal ve oğullar, şu iğreti dünya hayatının süsüdür. Barışa ve hayra yönelik kalıcı eylemlerse, Rabbin katında sevapça da üstündür, beklenti bakımından da.

Sahih International: 

Wealth and children are [but] adornment of the worldly life. But the enduring good deeds are better to your Lord for reward and better for [one's] hope.

İngilizce: 

Wealth and sons are allurements of the life of this world: But the things that endure, good deeds, are best in the sight of thy Lord, as rewards, and best as (the foundation for) hopes.

Azerbaycanca: 

(Bə’zi adamların fəxr etdiyi) mal-dövlət, oğul-uşaq (oğullar) bu dünyanın bər-bəzəyidir. Əbədi qalan yaxşı əməllər isə Rəbbinin yanında həm savab, həm də (Allahın mərhəmətinə) ümid e’tibarilə daha xeyirlidir!

Süleyman Ateş: 

Mal ve oğullar dünya hayatının süsüdür. Kalıcı olan güzel işler ise Rabbinin katında sevapça da daha hayırlıdır, umutça da daha hayırlıdır.

Diyanet Vakfı: 

Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür; ölümsüz olan iyi işler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha layıktır.

Erhan Aktaş: 

Mal ve çocuklar, dünya hayatının süsüdür. Kalıcı olan iyi işler ise Rabb’inin yanında daha değerlidir. Ümit bağlama yönünden de daha değerlidir.

Kral Fahd: 

Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür; ölümsüz olan iyi işler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır.

Hasan Basri Çantay: 

O mal, o oğullar (hep) dünyâ hayatının zînetidir. Bekaaya erecek iyi (amel ve hareket) ler ise Rabbinin nezdinde sevabca da hayırlıdır, amelce de hayırlı.

Muhammed Esed: 

Mal mülk ve çocuklar dünya hayatının süsleridir; ama ürünü kalıcı olan dürüst ve erdemli davranışlar ise, karşılığı bakımından, Rabbinin katında daha değerli ve bir ümit kaynağı olarak daha verimlidir.

Gültekin Onan: 

Mal ve çocuklar, dünya hayatının çekici süsüdür

Ali Fikri Yavuz: 

(O öğünüp durdukları) mal ve oğullar, dünya hayatının süsüdür. Bakî kalacak olan sâlih âmeller ise, Rabbinin katında sevabca da hayırlıdır, emelce de hayırlıdır.

Portekizce: 

Os bens e os filhos são o encanto da vida terrena; por outra, as boas ações, perduráveis, ao mais meritórias e maisesperançosas, aos olhos do teu Senhor.

İsveççe: 

Rikedom och [många] söner hör till det jordiska livets glädjeämnen; men det bestående goda [du gör] är bättre inför din Herre och ger en fastare grund för hopp.

Farsça: 

مال و فرزندان، آرایش و زیور زندگی دنیا هستند، ولی اعمال شایسته پایدار نزد پروردگارت از جهت پاداش بهتر و از لحاظ امید داشتن به آنها نیکوتر است.

Kürtçe: 

ماڵ و کوڕ و کاڵ جوانی و زینەتی ژیانی دونیان کردەوە چاکەکان کە (پاداشتیان) دەمێنێتەوە پاداشتیان چاکترە لای پەروەردگارت و زیاتر جێگەی ئومێدن (لە ماڵی دونیا)

Özbekçe: 

Мол-мулк, бола-чақа ҳаёти дунё зийнатидир. Боқий қолгувчи солиҳ амаллар Роббинг ҳузурида савоб ва умид жиҳатидан яхшироқдир. (Ҳа, молу мулк, бола-чақа бу дунёнинг зийнатидир, аммо қиймати эмасдир. Исломда зийнатга ҳам ҳалол-пок бўлиш шарти ила изн берилган. Аммо зийнатлар ҳаёт қадрини ўлчовчи қийматга айлантирилмаган. Зийнатга зийнат деб қаралган. Исломда боқий қолувчи солиҳ амаллар қиймат саналади. Инсонга унинг иймони ва яхши амалига қараб қиймат берилади.)

Malayca: 

Harta benda dan anak pinak itu, ialah perhiasan hidup di dunia; dan amal-amal soleh yang kekal faedahnya itu lebih baik pada sisi Tuhanmu sebagai pahala balasan, dan lebih baik sebagai asas yang memberi harapan.

Arnavutça: 

Pasuria dhe djemtë janë stoli e jetës së kësaj bote, por veprat e mira, që mbetën përherë, janë më mirë të shpërblyera te Zoti dhe janë shpresë më e mirë.

Bulgarca: 

Имотите и децата са украсата на земния живот, но непреходните праведни дела са най-доброто за въздаяние при твоя Господ и са най-доброто за надежда.

Sırpça: 

Богатство и синови су украс у животу на овом свету, а добра дела, која вечно остају, биће од Господара твог боље награђена и оно у шта се човек може поуздати.

Çekçe: 

Majetek a synové jsou života pozemského ozdobou, však zbožné skutky, jež trvalé hodnoty jsou, u Pána tvého lepší odměnu i naději míti budou

Urduca: 

یہ مال اور یہ اولاد محض دُنیوی زندگی کی ایک ہنگامی آرائش ہے اصل میں تو باقی رہ جانے والی نیکیاں ہی تیرے رب کے نزدیک نتیجے کے لحاظ سے بہتر ہیں اور اُنہی سے اچھی اُمّیدیں وابستہ کی جا سکتی ہیں

Tacikçe: 

Дороиву фарзанд зебу зиннатҳои ин зиндагонии дунёст ва кирдорҳои нек, ки ҷовидон бар ҷой мемонанд, назди Парвардигорат беҳтар ва умед бастан ба онҳо некӯтар аст.

Tatarca: 

Мал һәм балалар дөнья тереклегенең зиннәтләредер, әмма мәңге калачак нәрсә изге гамәлләрдер, ул изге гамәлләр Раббың хозурында дөнья малыннан һәм балалардан хәерлерәктер, нигъмәт йөзеннән һәм кешенең өмет иткән нәрсәсенең яхшырагыдыр.

Endonezyaca: 

Harta dan anak-anak adalah perhiasan kehidupan dunia tetapi amalan-amalan yang kekal lagi saleh adalah lebih baik pahalanya di sisi Tuhanmu serta lebih baik untuk menjadi harapan.

Amharca: 

ገንዘብና ወንዶች ልጆች የቅርቢቱ ሕይወት ጌጦች ናቸው፡፡ መልካሞቹም ቀሪዎች (ሥራዎች) እጌታህ ዘንድ በምንዳ በላጭ ናቸው፡፡ በተስፋም በላጭ ናቸው፡፤

Tamilce: 

செல்வமும் ஆண்பிள்ளைகளும் உலக வாழ்க்கையின் அலங்காரமாகும். ஆனால், என்றென்றும் நிலையாக இருக்கக்கூடிய நற்செயல்கள்தான் உம் இறைவனிடம் (உங்களுக்கு) நன்மையாலும் சிறந்தவை; இன்னும், ஆசையாலும் சிறந்தவையாகும்.

Korece: 

재물과 자손은 현세의 장식 에 불과하나 선행으로 주님으로 부터 가장 좋은 보상과 가장 좋은소망을 가질 것이라

Vietnamca: 

Của cải và con cái là những thứ trang hoàng của đời sống trần tục này (rồi sẽ sớm mất đi) và chỉ những việc làm ngoan đạo và thiện tốt mới còn mãi, chỉ có những việc làm ngoan đạo và thiện tốt mới được hưởng phần thưởng tốt đẹp nhất ở nơi Allah và mới là niềm hy vọng tốt đẹp nhất.