Arapça:
وَإِذِ اعْتَزَلْتُمُوهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ إِلَّا اللَّهَ فَأْوُوا إِلَى الْكَهْفِ يَنشُرْ لَكُمْ رَبُّكُم مِّن رَّحْمَتِهِ وَيُهَيِّئْ لَكُم مِّنْ أَمْرِكُم مِّرْفَقًا
Çeviriyazı:
veiẕi-`tezeltümûhüm vemâ ya`büdûne ille-llâhe fe'vû ile-lkehfi yenşür leküm rabbüküm mir raḥmetihî veyüheyyi' leküm min emriküm mirfeḳâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(İçlerinden biri şöyle demişti:) "Mademki siz, onlardan ve Allah'tan başka taptıkları putlardan ayrıldınız, o halde mağaraya sığının ki, Rabbiniz rahmetinden size genişlik versin ve işinizi rast getirip kolaylaştırsın."
Diyanet İşleri:
Onlara: "Siz onlardan ve Allah'tan başka taptıklarından ayrıldınız, bunun için mağaraya girin ki, Rabbiniz size rahmetini yaysın ve size işinizde kolaylık göstersin" denildi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve mademki dediler, onlardan ayrıldınız ve Allah'tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, sığının mağaraya da Rabbiniz, rahmetiyle bir genişlik versin size ve işinizde de kolaylık sebepleri hazırlasın size.
Şaban Piriş:
Onlardan ve onların Allah’tan başka ibadet ettiklerinden ayrıldınız. O halde mağaraya çekilin ki Rabbiniz size rahmetini yaysın ve işlerinizde kolaylık sağlasın.
Edip Yüksel:
Madem ki siz onlardan ve ALLAH'ın dışında taptıklarından ayrıldınız, öyleyse mağaraya sığının. Olur ki Rabbiniz size rahmetini yağdırır, işinizde size olumlu sonuç hazırlar.
Ali Bulaç:
(İçlerinden biri demişti ki:) "Madem ki siz onlardan ve Allah'tan başka taptıklarından kopup-ayrıldınız, o halde, (dağlara çekilip) mağaraya sığının da Rabbiniz size rahmetinden (bolca bir miktarını) yaysın ve işinizden size bir yarar kolaylaştırsın."
Suat Yıldırım:
“Mademki onları ve onların Allah'tan başka taptıkları putları terk ettiniz, haydi öyleyse mağaraya çekilin ki Rabbiniz rahmetini üzerinize yaysın, işinizde size kolaylık ve fayda ihsan etsin.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Vaktâ ki, onlardan ve Allah´tan başka tapındıkları şeylerden siz içtinab ettiniz, artık mağaraya çekiliniz, sizin için Rabbiniz rahmetinden neşreder ve sizin için işlerinizden bir kolaylık hazırlar.
Yaşar Nuri Öztürk:
Madem ki onlardan ve Allah dışındaki taptıklarınızdan yüz çevirip kenara çekildiniz, hadi mağaraya sığının ki, Rabbiniz size rahmetinden bir nasip yaysın ve işinizde size kolaylık ve başarı sağlasın.
Bekir Sadak:
Boylece, Allah´in sozunun gercek oldugunu ve kiyametin kopmasindan suphe edilemiyecegini bilmeleri icin, insanlarin onlari bulmalarini sagladik. Nitekim halk, bunlarin hakkinda cekisip duruyor: «Onlarin magaralarinin cevresine bir bina kurun» diyorlardi. Oysa, Rableri onlari cok iyi bilir. Tarstimayi kazananlar: «Onlarin magaralarinin cevresinde mutlaka bir mescid kuracagiz» dediler.
İbni Kesir:
Onlara: Madem siz, onlardan ve Allah´tan başka tapmakta olduklarınızdan ayrıldınız
Adem Uğur:
(İçlerinden biri şöyle demişti:) "
İskender Ali Mihr:
Ve siz, Allah´tan başkasına kul olmayarak onlardan ayrıldığınız zaman artık bir mağaraya sığının! Rabbiniz size rahmetini neşretsin (ulaştırsın). Ve size, refik (destek) olarak işlerinizi kolaylaştırsın.
Celal Yıldırım:
Onlardan da, Allah´tan başka taptıklarından da ayrılıp çekildiğiniz zaman mağaraya yerleşin ki Rabbiniz üzerinize kendi rahmetinden yaysın ve işlerinizi de size uygun ve yararlı şekilde hazırlasın.
Tefhim ul Kuran:
(İçlerinden biri demişti ki:) «Madem ki siz onlardan ve Allah´tan başka taptıklarından kopup ayrıldınız, o halde, (dağlara çekilip) mağaraya sığının da Rabbiniz size rahmetinden (bolca bir miktarını) yaysın ve işinizden size bir yarar kolaylaştırsın.»
Fransızca:
Et quand vous vous serez séparés d'eux et de ce qu'ils adorent en dehors d'Allah, réfugiez-vous donc dans la caverne : votre Seigneur répandra de Sa miséricorde sur vous et disposera pour vous un adoucissement à votre sort".
İspanyolca:
Cuando os hayáis alejado de ellos y de lo que, en lugar de Dios, sirven, ¡refugiaos en la caverna! Vuestro Señor extenderá, sobre vosotros algo de Su misericordia y dispondrá de la mejor manera de vuestra suerte».
İtalyanca:
Quando vi sarete allontanati da loro e da ciò che adorano all'infuori di Allah, rifugiatevi nella caverna: il vostro Signore spargerà su di voi la Sua misericordia e deciderà del vostro caso nel migliore dei modi».
Almanca:
Und wenn ihr euch von 2 ihnen und von dem, was sie anstelle von ALLAH dienen, absetzen wollt, dann sucht Unterschlupf in der Höhle, denn euer HERR wird für euch von Seiner Gnade angedeihen lassen und für euch aus eurer Angelegenheit etwas Nützliches abrichten."
Çince:
当你们离弃他们和他们舍真主而崇拜的神明,可避居山洞,你们的主将对你们广施恩惠--为你们的事业为有利的。
Hollandaca:
En zij zeiden tot elkander: Indien gij u zult scheiden van hen en van de godheden welke zij, behalve God, aanbidden, en in de spelonk vlucht, dan zal uw Heer u zijne genade rijkelijk schenken, en uwe zaken ten beste schikken.
Rusça:
Если вы удалились от них и от того, чему они поклоняются помимо Аллаха, то укройтесь в пещере, и ваш Господь распространит на вас Свою милость и сделает ваше дело легким".
Somalice:
markaad ka fogaataan gaalada iyo waxay caabudi oo Eebe ka soo hadhay u dunma godka wuxuu idiin fidin Eebihiin naxariise idinkanadarbi amarkiinna waxaad ku istareexdaan kuna kala saartaan xumaanta iyo wanaagga.
Swahilice:
Na mkijitenga nao na vile wanavyo viabudu badala ya Mwenyezi Mungu, basi kimbilieni pangoni, akufungulieni Mola wenu Mlezi rehema yake, na akutengenezeeni ya kukufaeni katika mambo yenu.
Uygurca:
(ئى يىگىتلەر!) سىلەر ئۇلاردىن ۋە ئۇلارنىڭ اﷲ تىن باشقا ئىبادەت قىلىدىغان بۇتلىرىدىن ئايرىلغان ئىكەنسىلەر، غارنى پاناھ جاي قىلىڭلار، پەرۋەردىگارىڭلار سىلەرگە كەڭ رەھمەت قىلىدۇ، اﷲ سىلەرنىڭ ئىشلىرىڭلارنى ئاسانلاشتۇرۇپ بېرىدۇ
Japonca:
「そうだ,あなたがたがかれらから,またアッラー以外にかれらが崇拝する者からそれて,洞窟に逃れれば,主はあなたがたの上に慈悲を現わされ,あなたがたのために,事態を安穏に処理なされよう。」
Arapça (Ürdün):
«وإذ اعتزلتموهم وما يعبدون إلا الله فأووا إلى الكهف ينشر لكم ربكم من رحمته ويهيئ لكم من أمركم مرفقا» بكسر الميم وفتح الفاء وبالعكس ما ترتفقون به من غداء وعشاء.
Hintçe:
(फिर बाहम कहने लगे कि) जब तुमने उन लोगों से और ख़ुदा के सिवा जिन माबूदों की ये लोग परसतिश करते हैं उनसे किनारा कशी करली तो चलो (फलॉ) ग़ार में जा बैठो और तुम्हारा परवरदिगार अपनी रहमत तुम पर वसीह कर देगा और तुम्हारा काम में तुम्हारे लिए आसानी के सामान मुहय्या करेगा
Tayca:
และเมื่อพวกเจ้าปลีกตัวออกห่างจากพวกเขา และสิ่งที่พวกเขาเคารพบูชาอื่นจากอัลลอฮแล้ว ดังนั้นพวกเจ้าก็จงหลบเข้าไปในถ้ำ พระผู้เป็นเจ้าของพวกเจ้าจะทรงแผ่ความเมตตาของพระองค์แก่พวกเจ้า และจะทรงทำให้กิจการของพวกเจ้าดำเนินไปอย่างสะดวกสบาย
İbranice:
וכאשר תעזבו אותם ואת אשר יעבדו מלבד אלוהים, כי אז מיצאו מקלט במערה, ויפרוש עליכם ריבונכם את רחמיו ויספק את כל הצרכים שלכם
Hırvatça:
Kad napustite njih i one koje mimo Allaha obožavaju, sklonite se u pećinu, Gospodar vaš će vas milošću Svojom obasuti i za vas će ono što će vam korisno biti pripremiti.
Rumence:
Când vă veţi rupe de ei şi de cei cărora li se închină în locul lui Dumnezeu, adăpostiţi-vă în Grotă. Domnul vostru îşi va răspândi milostivenia Sa asupra voastră şi vă va pregăti o soartă bună.
Transliteration:
Waithi iAAtazaltumoohum wama yaAAbudoona illa Allaha fawoo ila alkahfi yanshur lakum rabbukum min rahmatihi wayuhayyi lakum min amrikum mirfaqan
Türkçe:
"Madem ki onlardan ve Allah dışındaki taptıklarınızdan yüz çevirip kenara çekildiniz, hadi mağaraya sığının ki, Rabbiniz size rahmetinden bir nasip yaysın ve işinizde size kolaylık ve başarı sağlasın."
Sahih International:
[The youths said to one another], "And when you have withdrawn from them and that which they worship other than Allah, retreat to the cave. Your Lord will spread out for you of His mercy and will prepare for you from your affair facility."
İngilizce:
When ye turn away from them and the things they worship other than Allah, betake yourselves to the Cave: Your Lord will shower His mercies on you and disposes of your affair towards comfort and ease.
Azerbaycanca:
(Gənclərin başçısı, yaşca böyüyü Təmlixa yoldaşlarına belə demişdi: ) “Onları və Allahdan başqa tapındıqları tanrıları tərk edib getdiyiniz zaman mağaraya çəkilin ki, Rəbbiniz sizə Öz mərhəmətindən əta etsin və işinizdə sizin üçün fayda hazırlasın (sizə kafirlərdən nicat versin, düşmənlərdən qoruyub saxlasın)”.
Süleyman Ateş:
(İçlerinden biri şöyle dedi): "Madem ki siz onlardan ve Allah'tan başka taptıkları şeylerden ayrıldınız, o halde mağaraya sığının ki, Rabbiniz size rahmetinden bir parça yaysın (rızkınızı açıp bollaştırsın) ve (şu) işinizden size yararlı bir şey hazırlasın."
Diyanet Vakfı:
(İçlerinden biri şöyle demişti:) "Madem ki siz onlardan ve onların Allah'ın dışında tapmakta oldukları varlıklardan uzaklaştınız, o halde mağaraya sığının ki, Rabbiniz size rahmetini yaysın ve işinizde sizin için fayda ve kolaylık sağlasın."
Erhan Aktaş:
“Mademki onlardan ve Allah’tan başka kulluk(1) ettikleri şeylerden ayrılmayı tercih ettiniz, o halde mağaraya sığının ki, Rabb’iniz size rahmetini açsın ve size destek olarak işlerinizi kolaylaştırsın.”
Kral Fahd:
(İçlerinden biri şöyle demişti:) «Madem ki siz onlardan ve onların Allah'ın dışında tapmakta oldukları varlıklardan uzaklaştınız, o halde mağaraya sığının ki, Rabbiniz size rahmetini yaysın ve işinizde sizin için fayda ve kolaylık sağlasın.»
Hasan Basri Çantay:
(Birbirine şöyle demişlerdi:) «Madem ki siz onlardan ve Allahdan başka tapmakda olduklarından ayrıldınız, o halde mağaraya (çekilib) sığının ki Rabbiniz size rahmetinden genişlik versin, işinizden de size fâide hazırlasın».
Muhammed Esed:
Bunun içindir ki, şimdi siz onlardan da, onların Allah´tan başka tapındıkları bütün o asılsız şeylerden de uzaklaşıp şu mağaraya sığının ki, Rabbiniz rahmetini size ulaştırsın ve sizi durumunuza göre ruhlarınızın ihtiyaç duyabileceği şeylerle donatsın!"
Gültekin Onan:
(İçlerinden biri demişti ki:) "
Ali Fikri Yavuz:
(Yiğitlerden biri, diğer arkadaşlarına şöyle demişti): “- Madem ki siz, kavminizden ve onların Allah’dan başka taptıkları putlardan ayrıldınız, o halde mağaraya çekilin ki, Rabbiniz rahmetinden size genişlik versin ve size, işinizde bir kolaylık hazırlasın.”
Portekizce:
Quando vos afastardes dele, com tudo quanto adoram, além de Deus, refugiai-vos na caverna; então, vosso Senhor vosagraciará com a Sua misericórdia e vos reservará um feliz êxito em vosso empreendimento.
İsveççe:
[Och sinsemellan sade de:] "Sedan vi [nu] har dragit oss undan dem och allt vad de dyrkar i Guds ställe, låt oss fly till grottan! Gud skall förbarma Sig över oss och ge oss vad vi behöver och hjälpa oss att bestå [provet]."
Farsça:
و [پس از مشورت و گفتگو با یکدیگر چنین گفتند:] اکنون که از آنان و آنچه غیر خدا می پرستند، کناره گرفته اید، پس به این غار پناه گیرید تا پروردگارتان از رحمتش بر شما بگستراند و در کارتان آسایش و آسانی فراهم آورد.
Kürtçe:
(ئەی ھاوەڵانی ئەشکەوت) کاتێک ئێوە دوورە پەرێزیتان گرت لەوان (لەو بێ باوەڕانە) و لەو (پەرستراوانەش) بێجگە لە خودا دەیان پەرستن دەی کەوایە پەنا بەرنە ئەشکەوتەکە پەروەردگارتان بڵاوی دەکاتەوە بۆتان بەزەیی وڕەحمەتی خۆی وە بۆتان فەراھەم دەھێنێت لەم کارەتاندا ھۆی گوزەران و ژیانتان
Özbekçe:
Модомики улардан ва улар Аллоҳдан бошқа ибодат қилаётган нарсадан узоқлашмоқчи бўлсангиз, каҳфдан паноҳ жой олингиз. Роббингиз сизга Ўз раҳматини таратур ва сизга ишингизда осонлик яратур», дедилар. (Роббиларига иймон келтирган, Роббилари ҳидоятларини зиёда қилиб, қалбларини мустаҳкамлаган йигитлар кофирлар билан баҳслашиш бефойдалиги, улар ёмонлигидан фақат қочибгина қутулиш мумкинлигини англаб етгач, иймонлари муҳофазаси учун каҳф-ғорга кириб бекинишни ўзаро маслаҳат қилдилар.)
Malayca:
Dan oleh kerana kamu telah mengasingkan diri dari mereka dan dari apa yang mereka sembah yang lain dari Allah, maka pergilah kamu berlindung di gua itu, supaya Tuhan kamu melimpahkan dari rahmatnya kepada kamu, dan menyediakan kemudahan-kemudahan untuk (menjayakan) urusan kamu dengan memberikan bantuan yang berguna".
Arnavutça:
Kur t’i lëni ju ata (popullin tuaj) dhe atyre që iu luteshin ata, përveç Perëndisë – (i thanë njëri-tjetrit): “Strehohuni në shpellë, Zoti juaj do t’ju begatojë juve nga mëshira e Tij dhe do t’ju përgatisë për veprën tuaj, atë, nga e cila do të keni dobi”.
Bulgarca:
[Един от тях скришом каза]: “Щом вие се отвръщате от тях и от онова, на което служат вместо на Аллах, приютете се в пещерата! Вашият Господ ще разстеле за вас от Своята милост и ще ви приготви подкрепа за вашето дело.”
Sırpça:
Кад напустите њих и оне које мимо Аллаха обожавају, склоните се у пећину, ваш Господар ће Својом милошћу да вас обаспе и припремиће вам све оно што ће да вам буде корисно.
Çekçe:
A až se oddělíte od lidí těch a od toho, co uctívají vedle Boha, uchylte se do jeskyně! Pán váš nad vámi část milosrdenství Svého rozprostře a ve věci vaší vám ulehčení připraví.
Urduca:
اب جبکہ تم ان سے اور اِن کے معبودانِ غیر اللہ سے بے تعلق ہو چکے ہو تو چلو اب فلاں غار میں چل کر پناہ لو تمہارا رب تم پر اپنی رحمت کا دامن وسیع کرے گا اور تمہارے کام کے لیے سر و سامان مہیا کر دے گا"
Tacikçe:
Агар аз қавми худ канора ҷустаед ва ҷуз Худои якто худои дигареро намепарастед, ба ғор паноҳ баред ва Худо раҳмати худ бар шумо арзонӣ дорад ва неъмататонро дар он муҳайё дорад.
Tatarca:
Янә араларыннан берсе әйтте: "Имансыз кавемегездән аерылгач Аллаһудан башкага гыйбадәт кылмас булсагыз, кире тау тишегенә керегез! Аллаһ үз рәхмәтеннән сезгә дөнья, ахирәт киңлек бирер һәм эшләрегездә җиңеллек белән ризыкны мөйәссәр итәр".
Endonezyaca:
Dan apabila kamu meninggalkan mereka dan apa yang mereka sembah selain Allah, maka carilah tempat berlindung ke dalam gua itu, niscaya Tuhanmu akan melimpahkan sebagian rahmat-Nya kepadamu dan menyediakan sesuatu yang berguna bagimu dalam urusan kamu.
Amharca:
«እነርሱንና ያንን ከአላህ ሌላ የሚግገዙትን በተለያችሁ ጊዜ ወደ ዋሻው ተጠጉ፡፡ ጌታችሁ ለእናንተ ከችሮታው ይዘረጋላችኋልና፤ ከነገራችሁም ለእናንተ መጠቃቀሚያን ያዘጋጅላችኋል» (ተባባሉ)፡፡
Tamilce:
(அவர்களில் சிலர் மற்றவர்களை நோக்கி கூறினார்கள்:) “(சிலைகளை வணங்குகின்ற) அவர்களையும் அல்லாஹ்வைத் தவிர அவர்கள் வணங்குகின்றவற்றையும் விட்டு நீங்கள் விலகி செல்லும்போது (உங்களை பாதுகாத்துக் கொள்வதற்காக) குகையின் பக்கம் ஒதுங்குங்கள். உங்கள் இறைவன் உங்களுக்கு தன் அருளிலிருந்து (தேவையான வாழ்வாதாரத்தை) விரிவாக்கி கொடுப்பான். இன்னும் உங்கள் காரியத்தில் இலகுவை உங்களுக்கு ஏற்படுத்துவான்.
Korece:
너희가 하나님 아닌 다른 것을 숭배하는 그들을 먼리하려 한 다면 동굴로 가라 주님께서 너희 에게 자비를 베풀 것이며 너희의 일이 평안하고 쉽도록 하여 주리 라
Vietnamca:
(Nhóm thanh niên bảo nhau): “Và khi các anh rời bỏ họ và những thần linh mà họ thờ phượng ngoài Allah thì các anh hãy chạy đến hang núi mà ẩn náu rồi Thượng Đế của các anh sẽ thương xót các anh và sắp xếp vụ việc của các anh theo hướng dễ dàng và tốt đẹp.”
Ayet Linkleri: