Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

207

Ayet No: 

214

Sayfa No: 

32

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمِنَ النَّاسِ مَن يَشْرِي نَفْسَهُ ابْتِغَاءَ مَرْضَاتِ اللَّهِ ۗ وَاللَّهُ رَءُوفٌ بِالْعِبَادِ

Çeviriyazı: 

vemine-nnâsi mey yeşrî nefsehü-btigâe merḍâti-llâh. vellâhü raûfüm bil`ibâd.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yine insanlardan kimi de vardır ki, Allah'ın rızasına ermek için kendini feda eder. Allah ise kullarına çok merhametlidir.

Diyanet İşleri: 

İnsanlar arasında, Allah'ın rızasını kazanmak için canını verenler vardır. Allah kullarına karşı şefkatlidir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İnsanların öylesi de var ki Allah rızasına nail olmak için adeta kendisini satar, Allah rızasını alır. Allah kullarını pek esirger.

Şaban Piriş: 

İnsanlar arasında, Allah’ın rızasını kazanmak için canını verenler/feda edenler vardır. Allah kullarına karşı çok merhametlidir.

Edip Yüksel: 

Halktan öylesi de var ki kendini ALLAH'ın rızasını kazanmaya adar. ALLAH kullarına çok şefkatlidir.

Ali Bulaç: 

İnsanlardan öylesi vardır ki, Allah'ın rızasını ara(yıp kazan)mak amacıyla nefsini satın alır. Allah, kullarına karşı şefkatli olandır.

Suat Yıldırım: 

İnsanlardan öylesi de vardır ki Allah'ın rızasını kazanmak için kendisini feda eder. Allah da kullarına pek merhametlidir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İnsanlardan bazıları da vardır ki, Allah Teâlâ´nın rızasına nâiliyet için nefsini satar. Allah-ü Azîmüşşan ise kullarına çok re´fetlidir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İnsanlardan öylesi de vardır ki, benliğini Allah'ın hoşnutluğunu elde etmeye satar. Allah, kullarına karşı Raûf'tur, çok şefkatlidir.

Bekir Sadak: 

Insanlar arasinda, Allah´in rizasini kazanmak icin canini verenler vardir. Allah kullarina karsi sefkatlidir.

İbni Kesir: 

İnsanlardan öylesi de vardır ki

Adem Uğur: 

İnsanlardan öyleleri de var ki, Allah´ın rızasını almak için kendini ve malını feda eder. Allah da kullarına şefkatlidir.

İskender Ali Mihr: 

Ve insanlardan, Allah´ın rızasını dileyerek (Allah´ın rızası karşılığında) kendi nefsini satan kimseler vardır. Ve Allah, kullarına Rauf´tur (çok şefkatlidir).

Celal Yıldırım: 

İnsanlardan öylesi de var ki, Allah´ın hoşnutluğunu dileyerek canını feda eder. Allah ise kullarına çok şefkatli ve çok merhametlidir..

Tefhim ul Kuran: 

İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah´ın rızasını ara(yıp kazan) mak amacıyla nefsini satın alır. Allah, kullarına karşı şefkatli olandır.

Fransızca: 

Et il y a parmi les gens celui qui se sacrifie pour la recherche de l'agrément d'Allah. Et Allah est Compatissant envers Ses serviteurs.

İspanyolca: 

Hay entre los hombres quien se sacrifica por deseo de agradar a Alá. Alá es manso con Sus siervos.

İtalyanca: 

Ma tra gli uomini ce n'è qualcuno che ha dato tutto se stesso alla ricerca del compiacimento di Allah. Allah è dolce con i Suoi servi.

Almanca: 

Und unter den Menschen sind manche, die sich selbst im Streben nach Wohlgefallen von ALLAH aufgeben. Und ALLAH ist allgütig den Dienern gegenüber.

Çince: 

有人为求真主的喜悦而自愿捐躯。真主是仁爱众仆的。

Hollandaca: 

Een ander heeft zichzelven verkocht om God te behagen. God is barmhartig voor hen die hem dienen.

Rusça: 

Среди людей есть и такой, который продает свою душу, надеясь снискать довольство Аллаха. Аллах снисходителен к рабам.

Somalice: 

dadkana waxaa ka mid ah mid ku gadi naftiisa dalab raali ahaanshah Eebe, Eebana waa u naxariistaha addoomada.

Swahilice: 

Na katika watu yupo ambaye huiuza nafsi yake kwa kutaka radhi za Mwenyezi Mungu; na Mwenyezi Mungu ni Mpole kwa waja wake.

Uygurca: 

بەزى كىشىلەر باركى، ئۇلار اﷲ نىڭ رەزاسى ئۈچۈن جېنىنى پىدا قىلىدۇ (قىلغان ئەمەلى بىلەن پەقەت اﷲ نىڭ رازىلىقىنىلا تىلەيدۇ). اﷲ بەندىلىرىگە تولىمۇ مەرھەمەتلىكتۇر

Japonca: 

また人びとの中には,アッラーの御喜びを願って,自分を売った者がある。アッラーは(御自分の)しもベに優しくあられる。

Arapça (Ürdün): 

«ومن الناس من يشري» يبيع «نفسه» أي يبذلها في طاعة الله «ابتغاء» طلب «مرضات الله» رضاه، وهو صهيب لما آذاه المشركون هاجر إلى المدينة وترك لهم ماله «والله رءووف بالعباد» حيث أرشدهم لما فيه رضاه.

Hintçe: 

और लोगों में से ख़ुदा के बन्दे कुछ ऐसे हैं जो ख़ुदा की (ख़ुशनूदी) हासिल करने की ग़रज़ से अपनी जान तक बेच डालते हैं और ख़ुदा ऐसे बन्दों पर बड़ा ही यफ्क्क़त वाला है

Tayca: 

และในหมู่มนุษย์นั้นมีผู้ที่ขายตัวของเขา ทั้งนี้เพื่อแสวงหาความพอพระทัยของอัลลอฮ์และอัลลอฮ์นั้นเป็นผู้ทรงปรานีแก่ปวงบ่าวทั้งหลาย

İbranice: 

אך, יש מהאנשים מי שמוסר את נפשו כדי לספק את רצון אלוהים. אלוהים הוא מלא חמלה כלפי עבדיו

Hırvatça: 

Ima ljudi koji se žrtvuju u težnji za zadovoljstvom Allahovim. A Allah je milosrdan prema robovima Svojim.

Rumence: 

Printre oameni este câte unul care s-a vândut pe sine pentru a-i fi pe plac lui Dumnezeu. Dumnezeu este Bun cu robii Săi.

Transliteration: 

Wamina alnnasi man yashree nafsahu ibtighaa mardati Allahi waAllahu raoofun bialAAibadi

Türkçe: 

İnsanlardan öylesi de vardır ki, benliğini Allah'ın hoşnutluğunu elde etmeye satar. Allah, kullarına karşı Raûf'tur, çok şefkatlidir.

Sahih International: 

And of the people is he who sells himself, seeking means to the approval of Allah. And Allah is kind to [His] servants.

İngilizce: 

And there is the type of man who gives his life to earn the pleasure of Allah: And Allah is full of kindness to (His) devotees.

Azerbaycanca: 

İnsanların eləsi də vardır ki, Allahın razılığını qazanmaq yolunda (Allah rizası üçün) öz canını fəda edər. Allah öz bəndələrinə qarşı çox mehribandır!

Süleyman Ateş: 

İnsanlardan öylesi var ki, kendisini Allah'ın rızasın(ı kazanmay)a satar. Allah da kullar(ın)a çok şefkatlidir.

Diyanet Vakfı: 

İnsanlardan öyleleri de var ki, Allah'ın rızasını almak için kendini ve malını feda eder. Allah da kullarına şefkatlidir.

Erhan Aktaş: 

Kimi insanlar da kendisini Allah’ın rızasını kazanmaya adar. Allah, kullarına karşı Çok Şefkatli’dir.

Kral Fahd: 

İnsanlardan öyleleri de var ki, Allah'ın rızasını almak için kendini ve malını feda eder. Allah, kullarına karşı çok şefkatlidir.

Hasan Basri Çantay: 

İnsanlardan öyle kimse de vardır ki Allâhın rızasını isteyerek nefsini satın alır. Allah kullarına çok merhametlidir.

Muhammed Esed: 

Ama insanlar arasında öylesi de var ki, Allah´ın rızasını kazanmak için kendisini feda eder: Allah ise, kullarına karşı daima şefkatlidir.

Gültekin Onan: 

İnsanlardan öylesi de var ki, Tanrı´nın rızasını ara(yıp kazan)mak amacıyla nefsini satın alır. Tanrı, kullarına karşılık şefkatli olandır.

Ali Fikri Yavuz: 

İnsanlardan bir kısmı da vardır ki, Allah’ın rızasını isteyerek nefsini Allah’a ibadet yolunda sarfeder. Allah ise kullarına çok merhamet edicidir.

Portekizce: 

Entre os homens há também aquele que se sacrifica para obter a complacência de Deus, porque Deus é Compassivopara com os servos.

İsveççe: 

Det finns också den människa som är beredd att offra sig själv för att vinna Guds välbehag. - Gud ömmar för Sina tjänare.

Farsça: 

و از مردم کسی است که جانش را برای خشنودی خدا می فروشد [مانند امیرالمؤمنین (علیه السلام)] و خدا به بندگان مهربان است.

Kürtçe: 

لە ناوخەڵکیش کەسانێک ھەن کە گیانی خۆی دەفرۆشێت بۆ ڕەزامەندی خوا وە خوا میھرەبانە بەبەندەکان

Özbekçe: 

Ва одамлардан Аллоҳнинг розилигини тилаб жонини сотадиганлар бор. Ва Аллоҳ бандаларга меҳрибондир. (Бу ҳақиқий мухлис мўминнинг васфи. Унинг ягона мақсади–Аллоҳнинг розилигини топиш. Бу йўлда у ҳамма нарсани сарфлашга, ҳатто жонини беришга ҳам тайёр. Фақат Аллоҳ таолонинг розилигини топса бўлди.)

Malayca: 

Dan di antara manusia ada yang mengorbankan dirinya kerana mencari keredaan Allah semata-mata; dan Allah pula Amat belas-kasihan akan hamba-hambanya.

Arnavutça: 

Ka njerëz që e sakrifikojnë veten për të fituar kënaqësinë e Perëndisë, - e Perëndia është shumë mëshirues i adhuruesve të vet.

Bulgarca: 

Някои хора отдават душите си, за да угодят на Аллах. А Аллах е състрадателен към рабите.

Sırpça: 

Има људи који се жртвују у тежњи за задовољством Аллаховим. А Аллах је милосрдан према робовима Својим.

Çekçe: 

Mezi lidmi jest i takový, jenž prodá i sebe sama v úsilí dosáhnout zalíbení Božího - a Bůh věru je blahovolný k služebníkům svým.

Urduca: 

دوسری طرف انسانوں ہی میں کوئی ایسا بھی ہے، جو رضا ئے الٰہی کی طلب میں اپنی جان کھپا دیتا ہے اور ایسے بندوں پر اللہ بہت مہربان ہے

Tacikçe: 

Касе дигар аз мардум барои ҷустани хушнудии Худо ҷони хешро фидо кунад. Худо бар ин бандагон меҳрубон аст!

Tatarca: 

Янә кешеләрдән шундый кеше бар, бөтен вөҗүден биреп Аллаһу тәгаләнең ризалыгын сатыл алыр, ягъни хаклык өчен шаһид булганчы көрәшер, сугышыр, үлемнән курыкмас. Аллаһ әнә шундый коллары өчен бик тә рәхимле.

Endonezyaca: 

Dan di antara manusia ada orang yang mengorbankan dirinya karena mencari keridhaan Allah; dan Allah Maha Penyantun kepada hamba-hamba-Nya.

Amharca: 

ከሰዎችም ውስጥ የአላህን ውዴታ ለመፈለግ ነፍሱን የሚሸጥ ሰው አልለ፡፡ አላህም ለባሮቹ በጣም ርኅሩህ ነው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அல்லாஹ்வின் பொருத்தத்தைத் தேடி, (தன் செல்வத்தைக் கொடுத்து) தன் உயிரை (சொர்க்கத்திற்கு பதிலாக அல்லாஹ்விடம்) விற்பவரும் மக்களில் உண்டு. அல்லாஹ் (இத்தகைய) அடியார்கள் மீது மிக இரக்கமுடையவன் ஆவான்.

Korece: 

자기의 생명을 팔아 하나님 을 기쁘게 하는 무리가 있나니 하 나님은 그 종을 사랑하시니라

Vietnamca: 

Tuy nhiên, trong nhân loại, cũng có người bán thân mình để tìm kiếm sự hài lòng của Allah, và Allah rất mực thương xót đám bầy tôi của Ngài.