Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

204

Ayet No: 

211

Sayfa No: 

32

Nüzûl Yeri: 

Nüzûl Yılı: 

Arapça: 

وَمِنَ النَّاسِ مَن يُعْجِبُكَ قَوْلُهُ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيُشْهِدُ اللَّهَ عَلَىٰ مَا فِي قَلْبِهِ وَهُوَ أَلَدُّ الْخِصَامِ

Çeviriyazı: 

vemine-nnâsi mey yü`cibüke ḳavlühû fi-lḥayâti-ddünyâ veyüşhidü-llâhe `alâ mâ fî ḳalbihî vehüve eleddü-lḫiṣâm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İnsanlardan kimi de vardır ki, dünya hayatı hakkındaki sözleri senin hoşuna gider ve o kalbindekine Allah'ı şahit tutar. Halbuki O, İslâm düşmanlarının en yamanıdır.

Diyanet İşleri: 

Dünya hayatına dair konuşması senin hoşuna giden, pek azılı düşman iken, kalbinde olana Allah'ı şahid tutan, işbaşına geçince, yeryüzünde bozgunculuk yapmaya, ekin ve nesli yok etmeğe çabalayan insanlar vardır. Allah bozgunculuğu sevmez.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İnsanlardan öylesi var ki dünya yaşayışı hakkında söylediği söz, seni şaşırtır, imrendirir, kalbindekine de Allah'ı tanık tutar. Halbuki o, düşmanların en yamanı, en inatçısıdır.

Şaban Piriş: 

İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında konuştuklarında bu senin hoşuna gider. Hatta böylesi kalbindekilerine (doğru diye) Allah'ı şahit tutar. Halbuki o, hasımların en yamanıdır

Edip Yüksel: 

Dünya hayatı hakkında, sözleri senin hoşuna giden bazı kişiler var. Azılı bir düşman olduğu halde kalbinde olana ALLAH'ı tanık tutar.

Ali Bulaç: 

İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider ve kalbindekine rağmen Allah'ı şahid getirir; oysa o azılı bir düşmandır.

Suat Yıldırım: 

İnsanlardan öylesi vardır ki dünya hayatına dair sözleri senin hoşuna gider. Üstelik sözünün özüne uyduğuna Allah'ı da şahit gösterir. Halbuki gerçekte o, düşmanların en yamanıdır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve nâstan bazıları vardır ki, dünya hayatı hakkındaki sözü senin hoşuna gider. Ve kalbinde olana Allah´ı şahit tutar. Halbuki o pek katı husumet sahibidir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İnsanlardan öylesi vardır ki, onun dünya hayatına ilişkin sözü senin hoşuna gider ve o, kalbindekine Allah'ı tanık tutar. Oysaki o, düşmanların en yamanıdır.

Bekir Sadak: 

(204-20) 5 Dunya hayatina dair konusmasi senin hosuna giden, pek azili dusman iken, kalbinde olana Allah´i sahid tutan, isbasina gecince, yeryuzunde bozgunculuk yapmaga, ekin ve nesli yok etmege cabalayan insanlar vardir. Allah bozgunculugu sevmez.

İbni Kesir: 

İnsanlardan öylesi vardır ki

Adem Uğur: 

İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri senin hoşuna gider. Hatta böylesi kalbinde olana (samimi olduğuna) Allah´ı şahit tutar. Halbuki o, hasımların en yamanıdır.

İskender Ali Mihr: 

Ve insanlardan, dünya hayatında sözü senin hoşuna giden kimseler vardır. Ve kalbinde olana, Allah´ı şahit tutar. Oysa o, hasımların (düşmanların) en azılısıdır.

Celal Yıldırım: 

İnsanlardan öylesi var ki, dünya hayatı hakkındaki sözü beğenmene yol açar ve kalbinde olana Allah´ı şahit tutar. Halbuki o (din) düşmanlığı güdenlerin en azılısıdır.

Tefhim ul Kuran: 

insanlardan öylesi de vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider ve kalbindekine rağmen Allah´ı şahid getirir

Fransızca: 

Il y a parmi les gens celui dont la parole sur la vie présente te plaît, et qui prend Allah à témoin de ce qu'il a dans le cœur, tandis que c'est le plus acharné disputeur.

İspanyolca: 

Hay entre los hombres alguno cuya manera de hablar sobre la vida de acá te gusta, que toma a Alá por testigo de lo que su corazón encierra. Es un fogoso discutidor.

İtalyanca: 

Tra gli uomini c'è qualcuno di cui ti piacerà l'eloquio a proposito della vita mondana; chiama Allah a testimone di quello che ha nel cuore, quando invece è un polemico inveterato;

Almanca: 

Und unter den Menschen gibt es manch einen, dessen Worte über das diesseitige Leben dir gefallen, auch läßt er ALLAH Zeuge sein für das, was sein Herz empfindet, während er der heftigste Streitsüchtige ist.

Çince: 

有人谈论今世的生活,他的言论,使你赞叹,他还求真主作证他的存心。其实,他是最强悍的仇敌。

Hollandaca: 

Er is een man die u verbazen zal door zijn spreken in dit leven, en die God tot getuige zal roepen over de gedachten van zijn hart; maar hij is de hardnekkigste uwer tegenstanders.

Rusça: 

Среди людей есть такой, чьи речи восхищают тебя в мирской жизни. Он призывает Аллаха засвидетельствовать то, что у него в душе, хотя сам является непримиримым спорщиком.

Somalice: 

Dadka waxaa ka mid ah mid ku yaab galin hadalkiisu noloshan adduun, maragna gashay Eebe waxa qalbigiisa ku sugan, isagoo dood badan.

Swahilice: 

Na katika watu yupo yule ambaye maneno yake kwa maisha ya kidunia hukufurahisha; naye humshuhudisha Mwenyezi Mungu kwa yaliyomo moyoni mwake, na hali yeye ndiye mkubwa wa ukhasimu.

Uygurca: 

(ئى مۇھەممەد!) كىشىلەر ئارىسىدا شۇنداق ئادەم باركى، ئۇنىڭ دۇنيا تىرىكچىلىكى توغرىسىدىكى سۆزى سېنى قىزىقتۇرىدۇ (لېكىن ئۇ يالغانچى مۇناپىقتۇر)، ئۇ دىلىدىكى نەرسىگە (يەنى دىلى باشقا تىلى باشقا ئەمەسلىكىگە) اﷲ نى گۇۋاھ قىلىدۇ. ھالبۇكى، ئۇ (ساڭا ۋە ساڭا ئەگەشكۈچىلەرگە) ئەشەددىي دۈشمەندۇر (كۆرۈنۈشتە ئۇ شېرىن سۆزى ئارقىلىق دىندار قىياپەتكە كىرىۋالىدۇ)

Japonca: 

人びとの中には,この世の生活に関する言葉で,あなたの目をくらませる者がある。そしてかれらは,自分の胸に抱くことの証人としてアッラーを呼ぶ。だがこのような人間こそ最も議論好きな敵である。

Arapça (Ürdün): 

«ومن الناس من يعجبك قوله في الحياة الدنيا» ولا يعجبك في الآخرة مخالفته لاعتقاده «ويُشهد الله على ما في قلبه» أنه موافق لقوله «وهو ألدُّ الخصام» شديد الخصومة لك ولأتباعك لعداوته لك وهو الأخنس بن شريق كان منافقاً حلو الكلام للنبي صلى الله عليه وسلم يحلف أنه مؤمن به ومحب له فيدنى مجلسه فأكذبه الله في ذلك ومر بزرع وَحُمُر لبعض المسلمين فأحرقه وعقرها ليلا كما قال تعالى.

Hintçe: 

ऐ रसूल बाज़ लोग मुनाफिक़ीन से ऐसे भी हैं जिनकी चिकनी चुपड़ी बातें (इस ज़रा सी) दुनयावी ज़िन्दगी में तुम्हें बहुत भाती है और वह अपनी दिली मोहब्बत पर ख़ुदा को गवाह मुक़र्रर करते हैं हालॉकि वह तुम्हारे दुश्मनों में सबसे ज्यादा झगड़ालू हैं

Tayca: 

และในหมู่มนุษย์นั้น มีผู้ที่คำพูดของเขา ทำให้เจ้าพึงพอใจในชีวิตความเป็นอยู่แห่งโลกนี้และจะอ้างอัลลอฮ์เป็นพยานซึ่งสิ่งที่อยู่ในหัวใจของเขา และขณะเดียวกันก็เป็นผู้โต้เถียงที่ฉกาจฉกรรจ์ยิ่ง

İbranice: 

ויש מהאנשים שאמרותיו מוצאות חן בעיניך בעולם הזה, והוא מעיד בפני אלוהים על אשר בלבו. (אך) הוא האויב הגדול ביותר

Hırvatça: 

Ima ljudi, poput onog čije te riječi o životu na dunjaluku oduševljavaju i koji se poziva na Allaha kao svjedoka za ono što je u srcu njegovom, a takav je najiskvareniji osporavatelj.

Rumence: 

Printre oameni este câte unul a cărui spusă despre Viaţa de Acum te miră şi el îl ia martor pe Dumnezeu pentru ceea ce este în inima sa, însă, de fapt, el Îi este cel mai înverşunat potrivnic.

Transliteration: 

Wamina alnnasi man yuAAjibuka qawluhu fee alhayati alddunya wayushhidu Allaha AAala ma fee qalbihi wahuwa aladdu alkhisami

Türkçe: 

İnsanlardan öylesi vardır ki, onun dünya hayatına ilişkin sözü senin hoşuna gider ve o, kalbindekine Allah'ı tanık tutar. Oysaki o, düşmanların en yamanıdır.

Sahih International: 

And of the people is he whose speech pleases you in worldly life, and he calls Allah to witness as to what is in his heart, yet he is the fiercest of opponents.

İngilizce: 

There is the type of man whose speech about this world's life May dazzle thee, and he calls Allah to witness about what is in his heart; yet is he the most contentious of enemies.

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) İnsanların eləsi vardır ki, onun dünya həyatı haqqındakı sözləri sənin xoşuna gələr. O, qəlbində olana da (dili ilə ürəyinin bir olmasına) Allahı şahid göstərər. Halbuki, o, düşmənlərin ən qəddarıdır.

Süleyman Ateş: 

İnsanlardan öylesi var ki, dünya hayatına dair sözü, senin hoşuna gider. Kalbinde olan (samimi düşüncelerini söylediğin)e Allah'ı şahid tutar. Oysa o, hasımların en yamanıdır.

Diyanet Vakfı: 

İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri senin hoşuna gider. Hatta böylesi kalbinde olana (samimi olduğuna) Allah'ı şahit tutar. Halbuki o, hasımların en yamanıdır.

Erhan Aktaş: 

Kimi insanın, dünya hayatı ile ilgili sözü senin hoşuna gider. Kalbindekine(1) Allah’ı şahit tutar. Oysaki o düşmanların en azılısıdır.

Kral Fahd: 

İnsanlardan (münâfıklardan) öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri senin hoşuna gider. Hatta böylesi kalbinde olana (samimi olduğuna dair) Allah'ı şahit tutar. Halbuki o, hasımların en yamanıdır.

Hasan Basri Çantay: 

İnsanlardan öyle kimse vardır ki, onun (bu) dünyâ hayaatına âid sözü hoşuna gider ve o, kalbinde olana Allahı şahid getirir. Halbuki o, düşmanların en yamanıdır.

Muhammed Esed: 

İnsanlardan öylesi var ki, bu dünya hayatı hakkındaki görüşleri senin hoşuna gider; (dahası) kalbindekilere Allah´ı şahit tutar, üstelik tartışmada son derece ustadır.

Gültekin Onan: 

İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider ve kalbindekine rağmen Tanrı´yı şahit getirir. Oysa o azılı bir düşmandır.

Ali Fikri Yavuz: 

İnsanlardan bir kısmı vardır ki, onun bu dünya hayatına ait fasih sözü hoşuna gider ve sözü, kalbinde olana uygundur, diye yemin ederek Allah’ı şahid tutar. Halbuki o, düşmanların en şiddetlisidir.

Portekizce: 

Entre os homens há aquele que, falando da vida terrena, te encanta, invocando Deus por Testemunha de tudo quantoencerra o seu coração embora seja o mais encarniçado dos inimigos (d'Ele).

İsveççe: 

DET finns den typ av människa vars tal om jordiska ting du gärna [lyssnar till]; han tar Gud till vittne på sitt hjärtas [goda uppsåt], men han är den hätskaste motståndare i tvister.

Farsça: 

و از مردم کسی است که گفتارش در زندگی دنیا تو را خوش آید، و [برای اینکه چنین وانمود کند که زبانش با دلش یکی است] خدا را بر آنچه در دل دارد شاهد می گیرد، در حالی که سرسخت ترین دشمنان است.

Kürtçe: 

لە ناوخەڵکی کەسانێک ھەن کە بە قسە سەرسامت دەکات لەم ژیانی دونیادا وە خوا دەکات بەشاھید لەسەر (ڕاستی) ئەوەی لە دڵیایەتی کەچی ئەو دوژمنێکی سەر سەختە

Özbekçe: 

Одамлар ичида дунё ҳаётидаги гапи сени ажаблантирадиганлари бор. У қалбидаги нарсага Аллоҳни гувоҳ ҳам қилади. Ҳолбуки, у ашаддий хусуматчидир.

Malayca: 

Dan di antara manusia ada orang yang tutur katanya mengenai hal kehidupan dunia, menyebabkan engkau tertarik hati (mendengarnya), dan ia (bersumpah dengan mengatakan bahawa) Allah menjadi saksi atas apa yang ada dalam hatinya, padahal ia adalah orang yang amat keras permusuhannya (kepadamu).

Arnavutça: 

Ka njerëz fjalët e të cilëve për jetën në këtë botë të entuziazmojnë, dhe betohen në Perëndinë për atë (të mirë) që ka në zemër, e që në të vërtetë është kundërshtari më i ashpër.

Bulgarca: 

Сред хората има и такива, чиито думи те омайват в земния живот и призовават Аллах за свидетел на онова, което е в сърцата им. Но те са най-свирепи в разпрата.

Sırpça: 

Има људи, попут оног чије те речи о животу на овом свету одушевљавају и који се позива на Аллаха као сведока за оно што је у његовом срцу, а најљући су противници.

Çekçe: 

A mezi lidmi jest i takový, jehož řeči o životě pozemském se ti líbí a jenž dovolává se svědectví Božího o tom, co je v srdci jeho; avšak přitom je to protivník nejtvrdošíjnější.

Urduca: 

انسانوں میں کوئی تو ایسا ہے، جس کی باتیں دنیا کی زندگی میں تمہیں بہت بھلی معلوم ہوتی ہیں، اور اپنی نیک نیتی پر وہ بار بار خد ا کو گواہ ٹھیرا تا ہے، مگر حقیقت میں وہ بد ترین دشمن حق ہوتا ہے

Tacikçe: 

Дар ин дунё касест аз мардум, ки Худоро ба дурустии эътиқоди хеш гувоҳ мегирад ват уро суханаш дар бораи зиндагии ин дунё ба тааҷҷуб меорад, дар ҳоле ки сахттарини душманон аст.

Tatarca: 

Ий Мухәммәд г-м! Дөнья тереклегендә кайбер кешеләрнең татлы сүзе, якты йөзе сине гаҗәбләндерер һәм шатландырыр, күңелемдәге изге ниятне Аллаһ белә дип Аллаһуны үзенә шаһид кыйлып сөйләр, әммә үзе синең һәм мөселманнарның зарарына йөрүче дәгъвәтчеләрнең иң катырагы булыр. (Әхнәс исемле бер залим пәйгамбәр янына килеп мин мөселман булырга килдем, минем изге ният белән килгәнемне Аллаһ беләдер диде. Мухәммәд г-м аның күңелендәге явыз ниятен белмәде. Бу залим кайтканда мөселманнарның игеннәрен яндырып, хайваннарны үтереп китте).

Endonezyaca: 

Dan di antara manusia ada orang yang ucapannya tentang kehidupan dunia menarik hatimu, dan dipersaksikannya kepada Allah (atas kebenaran) isi hatinya, padahal ia adalah penantang yang paling keras.

Amharca: 

ከሰዎችም ውስጥ እርሱ ክርክረ ብርቱ ሲኾን በቅርቢቱ ሕይወት ንግግሩ የሚደንቅህና በልቡ ውስጥ ባለው ነገር ላይ አላህን የሚያስመሰክር ሰው አልለ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், (நபியே!) இவ்வுலக வாழ்க்கையைப் பற்றி எவனுடைய பேச்சு உம்மை வியக்க வைக்குமோ அ(த்தகைய)வனும் மக்களில் இருக்கிறான். அவன், தன் உள்ளத்தில் உள்ளவற்றிற்கு (பொய்யாக) அல்லாஹ்வை சாட்சியாக்குவான். அவனோ வாதிப்பதில் மிகக் கடுமையான பேச்சாளன் (மிகவும் பொய்யாகவும் முரட்டுத்தனமாகவும் வாதிடுபவன்.)

Korece: 

현세의 기쁜 말로 그대를 놀라게 할 무리가 있으리라 그의 심중에 있는 것이 하나님께 드러 나니 그는 논쟁을 일삼는 위선자 라

Vietnamca: 

Trong thiên hạ, có người đã khiến Ngươi trầm trồ trước lời nói của y về cuộc sống trần gian, y còn mang Allah ra làm chứng cho những điều nằm trong trái tim của y trong khi y là kẻ không ngừng tranh luận (hầu phủ nhận sự thật).