Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

21

Sûredeki Ayet No: 

106

Ayet No: 

2589

Sayfa No: 

331

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ فِي هَٰذَا لَبَلَاغًا لِّقَوْمٍ عَابِدِينَ

Çeviriyazı: 

inne fî hâẕâ lebelâgal liḳavmin `âbidîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şüphesiz bu Kur'ân'da kulluk eden kimseler için kâfi bir öğüt vardır.

Diyanet İşleri: 

Doğrusu bu Kuran'da, kulluk eden kimselere bildiri vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki bu, kullukta bulunan topluluğa bir tebliğdir.

Şaban Piriş: 

Elbette bu (Kur’an’da) abid kimseler için açık bir öğüt vardır.

Edip Yüksel: 

Kulluk eden bir toplum için bunda bir bildiri vardır.

Ali Bulaç: 

Gerçek şu ki kulluk eden bir topluluk için bunda (Kur'an'da) 'açık bir mesaj' (veya gerçek bir çıkış yolu) vardır.

Suat Yıldırım: 

Bu Kur'ân’da da elbette Allah’a ibadet eden kimseler için bir mesaj vardır. [7,128; 40, 51; 24,55]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Muhakkak ki, bunda (Kur´an-ı Mübîn´de) abidler olan bir kavim için mükemmel bir mev´ize vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kuşkusuz, bunda, ibadet eden/iş yapıp değer üreten bir topluluk için kesin bir tebliğ vardır.

Bekir Sadak: 

Peygamber: «Rabbim! Aramizda gercekle hukmet, anlattiklariniza karsi ancak Rahman olan Rabbimizden yardim istenir» dedi. *

İbni Kesir: 

Doğrusu bunda ibadet edenler için, tebliğ vardır.

Adem Uğur: 

İşte bunda, (bize) kulluk eden bir kavim için bir mesaj vardır.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki abidler (Allah´a kul olanlar) kavmi için bunda, elbette tebliğ (açıklamalar) vardır.

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz ki bu (Kur´ân)da kendini ibâdete veren bir millet için amaca ulaşma ve yeterli öğüt (yolları) vardır.

Tefhim ul Kuran: 

Gerçek şu ki kulluk eden bir topluluk için bunda (Kur´an´da) ´açık bir mesaj´ (veya gerçek bir çıkış yolu) vardır.

Fransızca: 

Il y a en cela [ces enseignements] une communication à un peuple d'adorateurs !

İspanyolca: 

He aquí un comunicado para gente que rinde culto a Alá.

İtalyanca: 

In verità in ciò vi è un messaggio per un popolo di adoratori!

Almanca: 

Gewiß, in diesem ist doch eine Erklärung für dienende Leute.

Çince: 

对于崇拜主的民众,此经中确有充足的裨益。

Hollandaca: 

Waarlijk, in dit boek is een toereikend onderricht bevat voor hen die God aanbidden.

Rusça: 

Воистину, в этом - послание для тех, кто поклоняется.

Somalice: 

kan Gaadhsiin baa ugu Sugan Ciddi Caabudi (Eebe).

Swahilice: 

Hakika katika haya yapo mawaidha kwa watu wafanyao ibada.

Uygurca: 

بۇ (قۇرئان) دا اﷲ قا ئىبادەت قىلغۇچى قەۋم ئۈچۈن (خەۋەرلەر، ۋەز - نەسىھەتلەردىن) ئەلۋەتتە يېتەرلىك بار

Japonca: 

本当にこの(クルアーン)の中には,(アッラーを)崇拝する者への消息がある。

Arapça (Ürdün): 

«إن في هذا» القرآن «لبلاغاً» كفاية في دخول الجنة «لقوم عابدين» عاملين به.

Hintçe: 

इसमें शक नहीं कि इसमें इबादत करने वालों के लिए (एहकामें खुदा की) तबलीग़ है

Tayca: 

แท้จริงในการกล่าวไว้เช่นนี้ เป็นการเพียงพอสำหรับหมู่ชนที่เคารพภักดีต่ออัลลอฮ์

İbranice: 

זאת הודעה לאנשים העובדים את אלוהים

Hırvatça: 

U ovom je doista saopćenje za ljude koji budu Allahu robovali,

Rumence: 

Întru aceasta este o înştiinţare pentru poporul închinător.

Transliteration: 

Inna fee hatha labalaghan liqawmin AAabideena

Türkçe: 

Kuşkusuz, bunda, ibadet eden/iş yapıp değer üreten bir topluluk için kesin bir tebliğ vardır.

Sahih International: 

Indeed, in this [Qur'an] is notification for a worshipping people.

İngilizce: 

Verily in this (Qur'an) is a Message for people who would (truly) worship Allah.

Azerbaycanca: 

Həqiqətən, bunda da (Qur’anda da Allaha) ibadət edən bir ümmətdən ötrü (kifayət qədər) moizə (öyüd-nəsihət) vardır.

Süleyman Ateş: 

Şüphesiz bunda kulluk eden kimseler için yeterli bir öğüt vardır.

Diyanet Vakfı: 

İşte bunda, (bize) kulluk eden bir kavim için bir mesaj vardır.

Erhan Aktaş: 

Bunda kulluk eden bir toplum için açık bir duyuru vardır.

Kral Fahd: 

İşte bunda, (bize) kulluk eden bir kavim için bir mesaj vardır.

Hasan Basri Çantay: 

Şübhe yok ki bu (Kur´an) da âbidler zümresi için (umduklarına) ulaşma (çâreleri) vardır.

Muhammed Esed: 

Şüphesiz, bunda (gerçekten) Allah´a kulluk eden kimseler için bir mesaj vardır.

Gültekin Onan: 

Gerçek şu ki, kulluk eden bir topluluk için bunda (Kuran´da) ´açık bir mesaj´ (veya gerçek bir çıkış yolu) vardır.

Ali Fikri Yavuz: 

Gerçekten bu Kur’ân’da (hususiyle bu sûrede), muvahhid kimseler için kâfi bir öğüd vardır.

Portekizce: 

Nisto há uma mensagem para os adoradores.

İsveççe: 

I detta ligger ett budskap till [alla] människor som dyrkar Gud.

Farsça: 

بی تردید در این [حقایق] برای [رسانیدن] مردم عبادت پیشه [به نهایت مقصود و اوج مطلوب] کفایت است.

Kürtçe: 

بێگومان لەمەدا (لەوەی لەم سورەتەدا باسکرا ) بەسە کەپەند وئامۆژگاری بێت بۆ گەلی خوا پەرستان

Özbekçe: 

Албатта, бу(Қуръон)да ибодат қилгувчи қавм учун етарли ўгит бордир.

Malayca: 

Sesungguhnya Al-Quran ini mengandungi keterangan-keterangan yang cukup bagi orang-orang yang (cita-citanya) mengerjakan ibadat (kepada Allah dengan berilmu).

Arnavutça: 

Me të vërtetë, në këtë (Kur’an) ka këshilla të mjaftueshme për ata që e adhurojnë Perëndinë.

Bulgarca: 

В този [Коран] има послание за хората, служещи на Аллах.

Sırpça: 

У овом је заиста поука за људе који буду само Бога обожавали,

Çekçe: 

A je v tom zajisté sdělení pro lid Mne uctívající.

Urduca: 

اِس میں ایک بڑی خبر ہے عبادت گزار لوگوں کے لیے

Tacikçe: 

Ва дар ин китоб таблиғест барои мардуми худопараст!

Tatarca: 

Дөреслектә ошбу Коръәндә гыйбадәт кылучы кавем өчен җәннәткә керергә җитәрлек дәлилләр бар.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya (apa yang disebutkan) dalam (surat) ini, benar-benar menjadi peringatan bagi kaum yang menyembah (Allah).

Amharca: 

በዚህ (ቁርኣን) ውስጥ ለተገዢዎች ሕዝቦች በቂነት አልለ፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக (அல்லாஹ்விற்கு இணைவைக்காமல் அவனை மட்டும்) வணங்குகின்ற மக்களுக்கு போதுமான அறிவுரை இ(ந்த வேதத்)தில் இருக்கிறது.

Korece: 

진실로 이 안에는 하나님 을 경배하는 백성을 위한 소식이 있노라

Vietnamca: 

Quả thật, trong cái này (Qur’an) là một Thông Điệp gởi đến nhóm người thờ phượng đích thực.