Arapça:
إِنَّ فِي هَٰذَا لَبَلَاغًا لِّقَوْمٍ عَابِدِينَ
Çeviriyazı:
inne fî hâẕâ lebelâgal liḳavmin `âbidîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şüphesiz bu Kur'ân'da kulluk eden kimseler için kâfi bir öğüt vardır.
Diyanet İşleri:
Doğrusu bu Kuran'da, kulluk eden kimselere bildiri vardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki bu, kullukta bulunan topluluğa bir tebliğdir.
Şaban Piriş:
Elbette bu (Kur’an’da) abid kimseler için açık bir öğüt vardır.
Edip Yüksel:
Kulluk eden bir toplum için bunda bir bildiri vardır.
Ali Bulaç:
Gerçek şu ki kulluk eden bir topluluk için bunda (Kur'an'da) 'açık bir mesaj' (veya gerçek bir çıkış yolu) vardır.
Suat Yıldırım:
Bu Kur'ân’da da elbette Allah’a ibadet eden kimseler için bir mesaj vardır. [7,128; 40, 51; 24,55]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Muhakkak ki, bunda (Kur´an-ı Mübîn´de) abidler olan bir kavim için mükemmel bir mev´ize vardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Kuşkusuz, bunda, ibadet eden/iş yapıp değer üreten bir topluluk için kesin bir tebliğ vardır.
Bekir Sadak:
Peygamber: «Rabbim! Aramizda gercekle hukmet, anlattiklariniza karsi ancak Rahman olan Rabbimizden yardim istenir» dedi. *
İbni Kesir:
Doğrusu bunda ibadet edenler için, tebliğ vardır.
Adem Uğur:
İşte bunda, (bize) kulluk eden bir kavim için bir mesaj vardır.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki abidler (Allah´a kul olanlar) kavmi için bunda, elbette tebliğ (açıklamalar) vardır.
Celal Yıldırım:
Şüphesiz ki bu (Kur´ân)da kendini ibâdete veren bir millet için amaca ulaşma ve yeterli öğüt (yolları) vardır.
Tefhim ul Kuran:
Gerçek şu ki kulluk eden bir topluluk için bunda (Kur´an´da) ´açık bir mesaj´ (veya gerçek bir çıkış yolu) vardır.
Fransızca:
Il y a en cela [ces enseignements] une communication à un peuple d'adorateurs !
İspanyolca:
He aquí un comunicado para gente que rinde culto a Alá.
İtalyanca:
In verità in ciò vi è un messaggio per un popolo di adoratori!
Almanca:
Gewiß, in diesem ist doch eine Erklärung für dienende Leute.
Çince:
对于崇拜主的民众,此经中确有充足的裨益。
Hollandaca:
Waarlijk, in dit boek is een toereikend onderricht bevat voor hen die God aanbidden.
Rusça:
Воистину, в этом - послание для тех, кто поклоняется.
Somalice:
kan Gaadhsiin baa ugu Sugan Ciddi Caabudi (Eebe).
Swahilice:
Hakika katika haya yapo mawaidha kwa watu wafanyao ibada.
Uygurca:
بۇ (قۇرئان) دا اﷲ قا ئىبادەت قىلغۇچى قەۋم ئۈچۈن (خەۋەرلەر، ۋەز - نەسىھەتلەردىن) ئەلۋەتتە يېتەرلىك بار
Japonca:
本当にこの(クルアーン)の中には,(アッラーを)崇拝する者への消息がある。
Arapça (Ürdün):
«إن في هذا» القرآن «لبلاغاً» كفاية في دخول الجنة «لقوم عابدين» عاملين به.
Hintçe:
इसमें शक नहीं कि इसमें इबादत करने वालों के लिए (एहकामें खुदा की) तबलीग़ है
Tayca:
แท้จริงในการกล่าวไว้เช่นนี้ เป็นการเพียงพอสำหรับหมู่ชนที่เคารพภักดีต่ออัลลอฮ์
İbranice:
זאת הודעה לאנשים העובדים את אלוהים
Hırvatça:
U ovom je doista saopćenje za ljude koji budu Allahu robovali,
Rumence:
Întru aceasta este o înştiinţare pentru poporul închinător.
Transliteration:
Inna fee hatha labalaghan liqawmin AAabideena
Türkçe:
Kuşkusuz, bunda, ibadet eden/iş yapıp değer üreten bir topluluk için kesin bir tebliğ vardır.
Sahih International:
Indeed, in this [Qur'an] is notification for a worshipping people.
İngilizce:
Verily in this (Qur'an) is a Message for people who would (truly) worship Allah.
Azerbaycanca:
Həqiqətən, bunda da (Qur’anda da Allaha) ibadət edən bir ümmətdən ötrü (kifayət qədər) moizə (öyüd-nəsihət) vardır.
Süleyman Ateş:
Şüphesiz bunda kulluk eden kimseler için yeterli bir öğüt vardır.
Diyanet Vakfı:
İşte bunda, (bize) kulluk eden bir kavim için bir mesaj vardır.
Erhan Aktaş:
Bunda kulluk eden bir toplum için açık bir duyuru vardır.
Kral Fahd:
İşte bunda, (bize) kulluk eden bir kavim için bir mesaj vardır.
Hasan Basri Çantay:
Şübhe yok ki bu (Kur´an) da âbidler zümresi için (umduklarına) ulaşma (çâreleri) vardır.
Muhammed Esed:
Şüphesiz, bunda (gerçekten) Allah´a kulluk eden kimseler için bir mesaj vardır.
Gültekin Onan:
Gerçek şu ki, kulluk eden bir topluluk için bunda (Kuran´da) ´açık bir mesaj´ (veya gerçek bir çıkış yolu) vardır.
Ali Fikri Yavuz:
Gerçekten bu Kur’ân’da (hususiyle bu sûrede), muvahhid kimseler için kâfi bir öğüd vardır.
Portekizce:
Nisto há uma mensagem para os adoradores.
İsveççe:
I detta ligger ett budskap till [alla] människor som dyrkar Gud.
Farsça:
بی تردید در این [حقایق] برای [رسانیدن] مردم عبادت پیشه [به نهایت مقصود و اوج مطلوب] کفایت است.
Kürtçe:
بێگومان لەمەدا (لەوەی لەم سورەتەدا باسکرا ) بەسە کەپەند وئامۆژگاری بێت بۆ گەلی خوا پەرستان
Özbekçe:
Албатта, бу(Қуръон)да ибодат қилгувчи қавм учун етарли ўгит бордир.
Malayca:
Sesungguhnya Al-Quran ini mengandungi keterangan-keterangan yang cukup bagi orang-orang yang (cita-citanya) mengerjakan ibadat (kepada Allah dengan berilmu).
Arnavutça:
Me të vërtetë, në këtë (Kur’an) ka këshilla të mjaftueshme për ata që e adhurojnë Perëndinë.
Bulgarca:
В този [Коран] има послание за хората, служещи на Аллах.
Sırpça:
У овом је заиста поука за људе који буду само Бога обожавали,
Çekçe:
A je v tom zajisté sdělení pro lid Mne uctívající.
Urduca:
اِس میں ایک بڑی خبر ہے عبادت گزار لوگوں کے لیے
Tacikçe:
Ва дар ин китоб таблиғест барои мардуми худопараст!
Tatarca:
Дөреслектә ошбу Коръәндә гыйбадәт кылучы кавем өчен җәннәткә керергә җитәрлек дәлилләр бар.
Endonezyaca:
Sesungguhnya (apa yang disebutkan) dalam (surat) ini, benar-benar menjadi peringatan bagi kaum yang menyembah (Allah).
Amharca:
በዚህ (ቁርኣን) ውስጥ ለተገዢዎች ሕዝቦች በቂነት አልለ፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக (அல்லாஹ்விற்கு இணைவைக்காமல் அவனை மட்டும்) வணங்குகின்ற மக்களுக்கு போதுமான அறிவுரை இ(ந்த வேதத்)தில் இருக்கிறது.
Korece:
진실로 이 안에는 하나님 을 경배하는 백성을 위한 소식이 있노라
Vietnamca:
Quả thật, trong cái này (Qur’an) là một Thông Điệp gởi đến nhóm người thờ phượng đích thực.
Ayet Linkleri: