Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

200

Ayet No: 

207

Sayfa No: 

31

Nüzûl Yeri: 

Nüzûl Yılı: 

Arapça: 

فَإِذَا قَضَيْتُم مَّنَاسِكَكُمْ فَاذْكُرُوا اللَّهَ كَذِكْرِكُمْ آبَاءَكُمْ أَوْ أَشَدَّ ذِكْرًا ۗ فَمِنَ النَّاسِ مَن يَقُولُ رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا وَمَا لَهُ فِي الْآخِرَةِ مِنْ خَلَاقٍ

Çeviriyazı: 

feiẕâ ḳaḍaytüm menâsikeküm feẕkürü-llâhe keẕikriküm âbâeküm ev eşedde ẕikrâ. femine-nnâsi mey yeḳûlü rabbenâ âtinâ fi-ddünyâ vemâ lehû fi-l'âḫirati min ḫalâḳ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Nihayet hac ibadetlerinizi bitirdiğiniz zaman, önceleri babalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. İnsanlardan kimisi: "Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver!" der. Onun için ahirette hiçbir kısmet yoktur.

Diyanet İşleri: 

Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. "Rabbimiz! Bize sadece dünyada ver" diyen insanlar vardır, öylesine, ahirette bir pay yoktur.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hacca ait ibadetlerinizi bitirince babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da üstün bir surette Allah'ı anın. Çünkü insanlardan, Rabbimiz, bize dünyada ihsanda bulun diyenler vardır ki bu çeşit adama ahiretten nasip yoktur.

Şaban Piriş: 

Hac ibadetinizi bitirince atalarınızı andığınız gibi, hatta daha da kuvvetli bir anışla Allah’ı zikredin. İnsanlardan: Rabbimiz, bize bu dünyada ver, diyenler vardır. Onların ahirette hiçbir nasibi yoktur.

Edip Yüksel: 

Töreninizi bitirdiğiniz zaman, atalarınızı andığınız gibi, hatta daha güçlü olarak ALLAH'ı anmayı sürdürün. Halktan kimi "Rabbimiz, bize bu dünyada ver," der; onun ahiretten bir payı olmaz.

Ali Bulaç: 

(Hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anma ile Allah'ı anın. İnsanlardan öylesi vardır ki: "Rabbimiz, bize dünyada ver" der; onun ahirette nasibi yoktur.

Suat Yıldırım: 

Hac ibadetlerinizi tamamlayınca, vaktiyle atalarınızı anıp onlarla öğündüğünüz gibi. Hatta daha fazla, daha hürmetle Allah'ı anın! Bazı kimseler: “Ey Yüce Rabbimiz, bize vereceğini bu dünyada ver!” derler. Bunların âhirette nasipleri yoktur.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Sonra hacca ait ibadetlerinizi ifâ ettiğiniz zaman, babalarınızı zikrettiğiniz gibi veya daha ziyâde olarak Allah Teâlâ´yı zikrediniz. İmdi nâstan öylesi vardır ki, «Rabbimiz bize (nasibimizi) dünyada ver,» der. Bunlar için ahirette bir nasip yoktur.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gerekli ibadetlerinizi bitirdiğinizde yine Allah'ı anın. Tıpkı atalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla. İnsanlardan bazısı şöyle der: "Ey Rabbimiz, bize dünyada ver!" Böylesi için âhirette bir nasip yoktur.

Bekir Sadak: 

Hac ibadetinizi bitirdiginizde, babalarinizi andiginiz gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir anisla Allah´i anin. «Rabbimiz! Bize dunyada ver» diyen insanlar vardir, oylesine, ahirette bir pay yoktur.

İbni Kesir: 

Hacc ibadetinizi bitirince

Adem Uğur: 

Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah´ı anın. İnsanlardan öyleleri var ki: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver, derler. Böyle kimselerin ahiretten hiç nasibi yoktur.

İskender Ali Mihr: 

Böylece (hacca ait) ibadetlerinizi tamamladığınız zaman, artık atalarınızı zikrettiğiniz gibi, hatta daha da şiddetli (bir zikirle) Allah´ı zikredin. Fakat insanlardan kim: “Rabbimiz bize dünyada ver.” derse, ahirette onun bir nasibi yoktur.

Celal Yıldırım: 

Hacc ile ilgili ibâdetinizi yerine getirince babalarınızı andığınız gibi ya da daha güçlü ve içli bir anışla Allah´ı anın.. İnsanlardan kimi, «Rabbimiz! bize Dünya´da ver» der. Artık onun için Âhiret´te bir nasîp yoktur.

Tefhim ul Kuran: 

(Hac) ibadetlerinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi hatta ondan da kuvvetli bir anma ile Allah´ı anın. İnsanlardan öylesi vardır ki: «Rabbimiz, bize dünyada ver» der

Fransızca: 

Et quand vous aurez achevé vos rites, alors invoquez Allah comme vous invoquez vos pères, et plus ardemment encore. Mais il est des gens qui disent seulement : "Seigneur ! Accorde nous [le bien] ici-bas ! " - Pour ceux-là, nulle part dans l'au-delà.

İspanyolca: 

Cuando hayáis cumplido vuestros ritos, ¡recordad a Alá como recordáis a vuestros antepasados o con más fervor aún! Hay entre los hombres quienes dicen: «¡Señor! ¡Danos n la vida de acá!» Ésos no tendrán parte en la otra vida.

İtalyanca: 

E quando avrete terminato i riti, ricordate Allah come ricordate i vostri padri e con maggior venerazione. Ci sono persone che dicono: "Signore dacci le cose buone di questo mondo!"Questi non avranno parte nell'altra vita.

Almanca: 

Und wenn ihr eure Riten vollendet habt, dann gedenkt ALLAHs, wie ihr eurer Ahnen gedenkt, oder noch mehr. Und unter den Menschen gibt es manche, die sagen: "Unser HERR, gib uns im Diesseits!", während es für sie am Jenseits keinerlei Anteil gibt.

Çince: 

你们在举行朝觐的典礼之後,当记念真主,犹如记念你们的祖先一样,或记念得更多些。有人说:我们的主啊!求你在今世赏赐我们。他在後世,绝无福分。

Hollandaca: 

Als gij uwe heiligen gebruiken hebt voleindigd, denkt dan aan God, zooals gij aan uwe vaderen denkt, maar met meer eerbied. Er zijn menschen die zeggen: O Heer! geef ons ons deel in deze wereld. Deze hebben geen deel in het volgende leven.

Rusça: 

Когда вы завершите свои обряды, то поминайте Аллаха так, как поминаете своих отцов, и даже более того. Среди людей есть такие, которые говорят: "Господь наш! Одари нас в этом мире!" Но нет им доли в Последней жизни.

Somalice: 

markaad gudataa camalkiina xusa Eebe saad u xustaan Aabayowgiin ama si ka daran u xusa, Dadka waxaa ka mid ah kuwo dhihi Eebow na sii adduunka wanaag, aan kuna lahayn Aakhiro qayb.

Swahilice: 

Na mkisha timiza ibada zenu basi mtajeni Mwenyezi Mungu kama mlivyo kuwa mkiwataja baba zenu au mtajeni zaidi. Na wapo baadhi ya watu wanao sema: Mola wetu Mlezi, tupe duniani! Naye katika Akhera hana sehemu yoyote.

Uygurca: 

سىلەر ھەجگە ئائىت ئىبادەتلەرنى ئادا قىلغاندىن كېيىن، اﷲ نى بولسا ئاتا - بوۋاڭلارنى (پەخىرلىنىپ) ياد ئەتكەندەك ياكى ئۇنىڭدىنمۇ زىيادە ياد ئېتىڭلار، بەزى كىشىلەر: «ئى پەرۋەردىگارىمىز! بىزگە (نېسىۋىمىزنى) بۇ دۇنيادىلا بەرگىن» دەيدۇ. ھالبۇكى، ئۇنىڭغا ئاخىرەتتە (ياخشىلىقتىن) ھېچ نېسىۋە يوقتۇر

Japonca: 

あなたがたは聖儀を果たしたならば,アッラーを念じなさい。あなたがたの祖先を念じるように,いやそれよりも深く精魂を打ち込んで念じなさい。人びとの中には(祈って),「主よ,現世でわたしたちに,幸いを賜わりますように。」と言う者がある。だがかれらは来世における分けまえを得られないであろう。

Arapça (Ürdün): 

«فإذا قضيتم» أدَّيتم «مناسككم» عبادات حجكم بأن رميتم جمرة العقبة وطفتم واستقررتم بمنى «فاذكروا الله» بالتكبير والثناء «كذكركم آباءكم» كما كنتم تذكرونهم عند فراغ حجكم بالمفاخرة «أو أشد ذكرا» من ذكركم إياهم ونصب أشد على الحال من ذكر المنصوب باذكروا إذ لو تأخر عنه لكان صفة له «فمن الناس من يقول ربنا آتنا» نصيبا «في الدنيا» فيؤتاه فيها «وماله في الآخرة من خلاق» نصيب.

Hintçe: 

फिर जब तुम अरक़ाने हज बजा ला चुको तो तुम इस तरह ज़िक्रे ख़ुदा करो जिस तरह तुम अपने बाप दादाओं का ज़िक्र करते हो बल्कि उससे बढ़ कर के फिर बाज़ लोग ऐसे हैं जो कहते हैं कि ऐ मेरे परवरदिगार हमको जो (देना है) दुनिया ही में दे दे हालाकि (फिर) आख़िरत में उनका कुछ हिस्सा नहीं

Tayca: 

ครั้นเมื่อพวกเจ้าประกอบพิธีฮัจญ์ของพวกเจ้าเสร็จแล้ว ก็จงกล่าวรำลึกถึงอัลลอฮ์ ดังที่พวกเจ้ากล่าวรำลึกถึงบรรพบุรุษของพวกเจ้า หรือกล่าวรำลึกให้มากยิ่งกว่า ในหมู่มนุษย์นั้นมีผู้กล่าวว่า โอ้พระเจ้าของเรา โปรดประทานให้แก่พวกเราในโลกนี้เถิด และเขาจะไม่ได้รับส่วนดีใด ๆ ในปรโลก

İbranice: 

בהשלימכם את טקסיכם, הזכירו את שם אלוהים כשם שנהגתם להזכיר את אבותיכם ואף יותר מכך. יש אנשים האומרים: 'ריבוננו! תן לנו בעולם הזה ,' לאלה לא יהיה חלק בעולם הבא

Hırvatça: 

A kada završite obrede vaše, Allaha spominjite kao što spominjete pretke vaše, pa i više od toga! Ima ljudi koji govore: "Gospodaru naš, daj Ti nama na ovome svijetu!", a na drugom svijetu neće imati nikakvog udjela!

Rumence: 

Când v-aţi împlinit pravilele voastre, amintiţi-vă de Dumnezeu, precum vă amintiţi de taţii voştrii, ba chiar mai mare să fie amintirea Lui! Oamenii care spun: “Domnul nostru! Dăruieşte-ne pe noi în Viaţa de Acum!”, nu vor afla iertare în Viaţa de Apoi.

Transliteration: 

Faitha qadaytum manasikakum faothkuroo Allaha kathikrikum abaakum aw ashadda thikran famina alnnasi man yaqoolu rabbana atina fee alddunya wama lahu fee alakhirati min khalaqin

Türkçe: 

Gerekli ibadetlerinizi bitirdiğinizde yine Allah'ı anın. Tıpkı atalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla. İnsanlardan bazısı şöyle der: "Ey Rabbimiz, bize dünyada ver!" Böylesi için âhirette bir nasip yoktur.

Sahih International: 

And when you have completed your rites, remember Allah like your [previous] remembrance of your fathers or with [much] greater remembrance. And among the people is he who says, "Our Lord, give us in this world," and he will have in the Hereafter no share.

İngilizce: 

So when ye have accomplished your holy rites, celebrate the praises of Allah, as ye used to celebrate the praises of your fathers,- yea, with far more Heart and soul. There are men who say: "Our Lord! Give us (Thy bounties) in this world!" but they will have no portion in the Hereafter.

Azerbaycanca: 

Həcc mərasimini tamamlayıb qurtardıqda (keçmişdə) ata-babalarınızı yada saldiğınız kimi, ondan da artıq Allahı yad edin! İnsanların bə’zisi: “Ey Rəbbimiz, bizə nə verəcəksənsə, elə bu dünyada ver!” – deyirlər. Belə şəxslərin axirətdə heç bir payı yoxdur!

Süleyman Ateş: 

Hac ibadetlerinizi bitirince atalarınızı andığınız gibi hatta, daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. İnsanlardan kimi "Rabbimiz bize dünyada ver!" der; onun ahirette bir payı yoktur.

Diyanet Vakfı: 

Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah'ı anın. İnsanlardan öyleleri var ki: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver, derler. Böyle kimselerin ahiretten hiç nasibi yoktur.

Erhan Aktaş: 

Hacc menâsiklerinizi(1) bitirince, atalarınızı andığınız gibi; hatta daha güçlü bir şekilde Allah’ı anın. Kimi insânlar; “Ey Rabb’imiz, bize dünyada ver.” derler. Bu kimselerin âhirette bir payı yoktur.

Kral Fahd: 

Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah'ı anın. İnsanlardan öyleleri var ki: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver, derler. Böyle kimselerin âhiretten hiç nasibi yoktur.

Hasan Basri Çantay: 

Menâsikinizi (hacca âit ibâdetlerinizi) bitirince (câhiliyyetde) atalarınızı (böbürlenerek) andığınız gibi, hattâ daha kuvvetli bir anışla Allahı anın. Artık o insanlardan kimi «Ey Rabbimiz, bize (nasibimizi) dünyâda ver» der ki onun âhiretden nasibi yokdur.

Muhammed Esed: 

İbadetinizi bitirdiğinizde, atalarınızı hatırladığınız gibi, hatta daha güçlü bir haykırışla Allah´ı hatırla(maya devam ed)in! Çünkü öyle insanlar var ki, (sadece), "Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada ver." diye dua ederler. Böyleleri, ahiretin nimetlerinden nasip alamayacaklardır.

Gültekin Onan: 

(Hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da güçlü bir anma ile Tanrı´yı anın. İnsanlardan öylesi vardır ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Hac ibadetlerinizi bitirince, cahiliyet devrinde hacdan sonra, toplanıp atalarınızı anarak öğündüğünüz gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla Allah’ı anın. Çünkü insanların kimi: “- Ey Rabbimiz, bize (nasîbimizi) dünyada ver.” der. O kimsenin âhirette bir nasibi yoktur.

Portekizce: 

Quando celebrardes os vossos ritos, recordai-vos de Deus como vos recordar dos vosso pais, ou com mais fervor.Entre os humanos há aqueles que dizem: "Ó Senhor nosso, concede-nos o nosso bem-estar terreno!" Porém,, não participarãoda ventura da outra vida.

İsveççe: 

Och när ni har fullgjort de [föreskrivna] riterna, minns då Gud liksom ni minns era fäder, ja, minns Honom med djupare, innerligare känsla. Det finns människor som ber: "Herre! Ge oss det goda i detta liv!" och de skall inte ha någon del i det eviga livets goda.

Farsça: 

پس هنگامی که مناسک [حجّتان] را انجام دادید، پس خدا را آن گونه که پدرانتان را یاد می کنید یا بهتر و بیشتر از آن یاد کنید. پس گروهی از مردم [کوتاه فکر] می گویند: پروردگارا! به ما در دنیا [کالای زندگی] عطا کن. و آنان را در آخرت هیچ بهره ای نیست.

Kürtçe: 

ئەمجا کاتێک ئەرکان و واجباتی حەجتان تەواوکرد یادی خوا بکەن وەک ناوبردنتان بۆ باوو باپیرانتان یان زۆرتر لەناوی ئەوان ئەمجا ھی وا ھەیە لەخەڵکی (ھەر داوای دونیا دەکات و) دەڵێت خوایە بماندەرێ لەدونیادا وە (ئەوانە) ھیچ بەشێکیان نیە لەڕۆژی دواییدا

Özbekçe: 

Ибодатларингизни тугатганигизда, Аллоҳни оталарингизни эслагандек, балки ундан ҳам кучлироқ эсланг. Одамлардан баъзилари: «Роббимиз бизга бу дунёда бергин», дейди ва унга охиратда насиба йўқдир.

Malayca: 

Kemudian apabila kamu telah selesai mengerjakan amalan ibadat Haji kamu, maka hendaklah kamu menyebut-nyebut dan mengingati Allah (dengan membesarkanNya) sebagaimana kamu dahulu menyebut-nyebut (memuji-muji) datuk nenek kamu, bahkan dengan sebutan yang lebih lagi. Dalam pada itu, ada di antara manusia yang (berdoa dengan) berkata: "Wahai Tuhan kami! Berilah kami kebaikan) di dunia". (orang-orang ini diberikan kebaikan di dunia) dan tidak ada baginya sedikitpun kebaikan di akhirat.

Arnavutça: 

E pasi t’i kryeni ceremonitë e haxhxhit, përmendni Perëndinë ashtu si i keni kujtuar prindërit tuaj, apo edhe më tepër! Disa njerëz thonë: “Zoti ynë epna të mira në këtë botë!” Por për këta s’ka asnjë të mirë në ahiret.

Bulgarca: 

И щом изпълните своите обреди, споменавайте Аллах, както споменавате предците си, дори по-силно! А някои от хората казват: “Господи, въздай ни в земния живот!” Няма дял за тях в отвъдния.

Sırpça: 

А када завршите обреде ваше, Аллаха спомињите као што спомињете претке ваше, па и више од тога! Има људи који говоре: "Господару наш, дај Ти нама на овоме свету!" А на другом свету неће имати никаквог удела!

Çekçe: 

A když skončíte poutní obřady své, vzpomeňte Boha, tak jako vzpomínáte na otce své, a ještě usilovně ji! A jsou mezi lidmi někteří, kdož říkají: 'Pane náš, obdaruj nás na tomto světě,' ale ti věru nebudou mít podíl žádný v životě budoucím.

Urduca: 

پھر جب اپنے حج کے ارکان ادا کر چکو، تو جس طرح پہلے اپنے آبا و اجداد کا ذکر کرتے تھے، اُس طرح اب اللہ کا ذکر کرو، بلکہ اس سے بھی بڑھ کر (مگر اللہ کو یاد کرنے والے لوگوں میں بھی بہت فرق ہے) اُن میں سے کوئی تو ایسا ہے، جو کہتا ہے کہ اے ہمارے رب، ہمیں دنیا ہی میں سب کچھ دیدے ایسے شخص کے لیے آخرت میں کوئی حصہ نہیں

Tacikçe: 

Чун маносикатонро ба ҷой овардаед, ҳамчунон ки падарони хешро ёд мекардед,--- ҳатто бештар аз он,----- Худойро ёд кунед. Баъзе аз мардум мегӯянд: «Эй Парвардигори мо, моро ҳам дар дунё чизе бахш». Инҳоро дар охират насибе нест.

Tatarca: 

Хаҗ гамәлләрегезне тәмам иткәч, Аллаһуны зекер итегез аталарыгызны зекер иткән кеби, яки Аллаһуны катырак зекер итегез! Кешеләрдән берәү әйтәдер: "Ий Раббыбыз! Безгә дөньяда теләгәнебезне бир", – дип. Аллаһуга ышанса да дөньяны гына кәсеп итеп һәм Аллаһудан дөньяны гына сорап ахирәтне оныталар. Аңа ахирәттә ґәзабтан башка һичнәрсә

Endonezyaca: 

Apabila kamu telah menyelesaikan ibadah hajimu, maka berdzikirlah dengan menyebut Allah, sebagaimana kamu menyebut-nyebut (membangga-banggakan) nenek moyangmu, atau (bahkan) berdzikirlah lebih banyak dari itu. Maka di antara manusia ada orang yang bendoa: "Ya Tuhan kami, berilah kami (kebaikan) di dunia", dan tiadalah baginya bahagian (yang menyenangkan) di akhirat.

Amharca: 

የሐጅ ሥራዎቻችሁንም በፈጸማችሁ ጊዜ አባቶቻችሁን እንደምታወሱ ወይም ይበልጥ የበረታን ማውሳት አላህን አውሱ፡፡ ከሰዎችም ውስጥ፡- «ጌታችን ሆይ! በምድረዓለም መልካም ዕድልን ስጠን» የሚል ሰው አለ፡፡ ለርሱም በመጨረሻይቱ አገር ከዕድል ምንም የለውም፡፡

Tamilce: 

ஆக, நீங்கள் உங்கள் ஹஜ் கிரியைகளை நிறைவேற்றிவிட்டால், நீங்கள் (மினாவில் தங்கி இருக்கும் நாட்களில் இஸ்லாமிற்கு முன்) உங்கள் மூதாதை(களின் பெயர்)களை (சப்தமிட்டுப் பெருமையாக) நினைவு கூர்ந்ததைப் போல அல்லது (அதைவிட) அதிகமாக அல்லாஹ்வை நினைவு கூருங்கள். ஆக, “எங்கள் இறைவா! எங்களுக்கு (வேண்டியவற்றை எல்லாம்) இம்மையில் தா!’’ என்று கூறுபவரும் மக்களில் உண்டு. ஆனால், அவருக்கு மறுமையில் யாதொரு நற்பாக்கியமுமில்லை.

Korece: 

순례의 의식을 행하면서 너회 선조들이 그랬듯이 더욱 염원 하라 무리중에는 하나님이여 현세의 축복을 주소서 라고만 구하 는자 있으나 그들에게는 내세에서몫이 없을 것이라

Vietnamca: 

Khi nào các ngươi hoàn thành các nghi thức hành hương thì các ngươi hãy tụng niệm Allah giống như việc các ngươi thường hay nhắc về cha mẹ (vì hãnh diện) hoặc nhiều hơn nữa. Trong nhân loại, có những người chỉ cầu xin “Lạy Thượng Đế của bầy tôi, xin hãy ban cho bầy tôi những điều tốt đẹp của cuộc sống trần gian” nên ở Đời Sau họ sẽ không có bất cứ điều tốt đẹp nào.