Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

199

Ayet No: 

206

Sayfa No: 

31

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

ثُمَّ أَفِيضُوا مِنْ حَيْثُ أَفَاضَ النَّاسُ وَاسْتَغْفِرُوا اللَّهَ ۚ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Çeviriyazı: 

ŝümme efîḍû min ḥayŝü efâḍa-nnâsü vestagfirü-llâh. inne-llâhe gafûrur raḥîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sonra insanların akıp geldiği yerden siz de akıp gelin. Allah'tan bağışlanmanızı isteyin. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Diyanet İşleri: 

Sonra, insanların toplu olarak akın ettiği yerden, siz de akın edin. Allah'tan mağfiret dileyin. Allah bağışlar ve merhamet eder.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Sonra insanların, hep birden Arafat'tan döndüğü yerden siz de dönün, Allah'tan yarlıganmak dileyin. Şüphe yok ki Allah suçları örter, rahimdir.

Şaban Piriş: 

Sonra insanların toplu olarak akın ettiği yerden, siz de akın edin ve Allah’tan bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah, (günahları) bağışlayandır, çok merhametlidir.

Edip Yüksel: 

Sonra, halkın topluca yayıldığı yerden siz de yayılın, ALLAH'tan bağışlanma dileyin. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

Ali Bulaç: 

Sonra insanların (topluca) akın ettiği yerden siz de akın edin ve Allah'tan bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Suat Yıldırım: 

Sonra, insanların sel gibi aktığı yerden siz de akın edin ve Allah'tan af dileyin! Çünkü Allah çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Sonra nâsın geri döndüğü yerden siz de dönüveriniz. Ve Allah Teâlâ´dan mağfiret isteyiniz. Şüphe yok ki Hak Teâlâ gafûrdur, rahîmdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sonra, insanların akın edip döndüğü yerden siz de dönün ve Allah'tan af dileyin. Çünkü Allah çok affedicidir, çok merhametlidir.

Bekir Sadak: 

Sonra, insanlarin toplu olarak akin ettigi yerden, siz de akin edin. Allah´tan magfiret dileyin. Allah bagislar ve merhamet eder.

İbni Kesir: 

Sonra insanların döndüğü yerden siz de dönün. Ve Allah´tan mağfiret dileyin. Şüphesiz ki Allah Gafur´dur, Rahim´dir.

Adem Uğur: 

Sonra insanların (sel gibi) aktığı yerden siz de akın. Allah´tan mağfiret isteyin. Çünkü Allah affedici ve esirgeyicidir.

İskender Ali Mihr: 

Sonra insanların akın akın geldikleri yerden, akın akın gelin ve Allah´a istiğfar edin (mağfiret dileyin). Muhakkak ki Allah, Gafur´dur, Rahîm´dir (mağfiret edendir, Rahîm esması ile tecelli edendir).

Celal Yıldırım: 

Sonra insanların akıp geldiği yerden (İslâm birliğini, ´ Tevhîd İnancı´nın derin anlam ve hikmetini düşünerek) akıp gelin ve Allah´tan günahlarınızın bağışlanmasını dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayan ve cok merhamet edendir.

Tefhim ul Kuran: 

Sonra insanların (topluca) akın ettiği yerden siz de akın edin ve Allah´tan bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

Fransızca: 

Ensuite déferlez par où les gens déferlèrent, et demandez pardon à Allah. Car Allah est Pardonneur et Miséricordieux.

İspanyolca: 

¡Haced, luego, como los demás y pedid perdón a Alá! Alá es indulgente, misericordioso.

İtalyanca: 

Fate la marcia da dove la fanno tutti gli altri e chiedete perdono ad Allah. Allah è perdonatore misericordioso.

Almanca: 

Dann vollzieht Ifada von da, wovon die (anderen) Menschen Ifada vollziehen, und bittet ALLAH um Vergebung! Gewiß, ALLAH ist allvergebend, allgnädig.

Çince: 

然後,你们从众人结队而行的地方结队而行,你们当向真主求饶。真主确是 至赦的,确是至慈的。

Hollandaca: 

Gaat dan in optocht zooals de anderen, en bidt God om genade; want God is genadig en barmhartig.

Rusça: 

Затем отправляйтесь в путь оттуда, откуда отправляются остальные люди, и молите Аллаха о прощении. Воистину, Аллах - Прощающий, Милосердный.

Somalice: 

markaas ka gadooma meesha Dadka ka gaddoomi dambidhaafna waydiista Eebe, ilaahay waa dambi dhaafe naxariistee.

Swahilice: 

Kisha miminikeni kutoka pale wanapo miminika watu, na muombeni Mwenyezi Mungu msamaha: hakika Mwenyezi Mungu ni Mwenye kusamehe Mwenye kurehemu.

Uygurca: 

ئاندىن كېيىن، سىلەر (ئەرەفاتتىن) كىشىلەر قايتقان جاي بىلەن قايتىڭلار، اﷲ تىن مەغپىرەت تەلەپ قىلىڭلار. اﷲ ھەقىقەتەن ناھايىتى مەغپىرەت قىلغۇچىدۇر، ناھايىتى مېھرىباندۇر

Japonca: 

それで,人びとの急ぎ降りるところから急ぎ降り,アッラーの御赦しを請い願いなさい。誠にアッラーは,寛容にして慈悲深くあられる。

Arapça (Ürdün): 

«ثم أفيضوا» يا قريش «من حيث أفاض الناس» أي من عرفة بأن تقفوا بها معهم وكانوا يقفون بالمزدلفه ترفعا عن الوقوف معهم وثم للترتيب في الذكر «واستغفروا الله» من ذنوبكم إن الله غفور» للمؤمنين «رحيم» بهم.

Hintçe: 

फिर जहाँ से लोग चल खड़े हों वहीं से तुम भी चल खड़े हो और उससे मग़फिरत की दुआ माँगों बेशक ख़ुदा बड़ा बख्शने वाला मेहरबान है

Tayca: 

แล้วพวกเจ้าจงหลั่งไหลกันออกไปจากที่ที่ผุ้คนได้หลั่งไหลกันออกไป และจงขออภัยต่ออัลลอฮ์เถิด แท้จริงอัลลอฮ์นั้นเป็นผู้ทรงอภัยโทษ ผู้ทรงเมตตาเสมอ

İbranice: 

אחר כך, רדו מהמקום שממנו יורדים כל האנשים (העולים לרגל,) ובקשו את סליחת אלוהים, כי אלוהים הוא הסלחן והרחום

Hırvatça: 

Zatim pohrlite odakle hrle ostali ljudi i od Allaha oprost molite. Allah je, doista, Onaj Koji oprašta grijehe i milostiv je.

Rumence: 

Grăbiţi-vă apoi încotro se grăbesc toţi oamenii! Cereţi iertare lui Dumnezeu! Dumnezeu este Iertător, Milostiv.

Transliteration: 

Thumma afeedoo min haythu afada alnnasu waistaghfiroo Allaha inna Allaha ghafoorun raheemun

Türkçe: 

Sonra, insanların akın edip döndüğü yerden siz de dönün ve Allah'tan af dileyin. Çünkü Allah çok affedicidir, çok merhametlidir.

Sahih International: 

Then depart from the place from where [all] the people depart and ask forgiveness of Allah. Indeed, Allah is Forgiving and Merciful.

İngilizce: 

Then pass on at a quick pace from the place whence it is usual for the multitude so to do, and ask for Allah's forgiveness. For Allah is Oft-forgiving, Most Merciful.

Azerbaycanca: 

Sonra camaatın döndüyü yerdən siz də dönün! Allahdan bağışlanmaq diləyin, şübhəsiz ki, Allah bağışlayandır, rəhm edəndir!

Süleyman Ateş: 

Sonra insanların akın akın döndüğü yerden siz de akın edin ve Allah'tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Diyanet Vakfı: 

Sonra insanların (sel gibi) aktığı yerden siz de akın. Allah'tan mağfiret isteyin. Çünkü Allah affedici ve esirgeyicidir.

Erhan Aktaş: 

Sonra, insanların dağıldığı yerden siz de dağılın. Allah’tan bağışlanma dileyin. Kuşkusuz Allah, Çok Bağışlayıcı’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.

Kral Fahd: 

Sonra insanların (sel gibi) aktığı yerden siz de akın. Allah'tan mağfiret isteyin. Çünkü Allah çok affedici ve çok esirgeyicidir.

Hasan Basri Çantay: 

Sonra insanların (elbirlik) döndüğü yerden siz de dönün. Allahdan (günâhlarınızı) mağfiret (buyurmasını) isteyin. Şüphesiz ki Allah çok yarlığayıcı, hakkıyle esirgeyicidir.

Muhammed Esed: 

Ve dalga dalga ilerleyen öteki kalabalıklarla birlikte siz de ilerleyin ve Allah´tan günahlarınıza mağfiret dileyin: Doğrusu Allah, çok affedicidir, rahmet kaynağıdır.

Gültekin Onan: 

Sonra, insanların (topluca) akın ettiği yerden siz de akın edin ve Tanrı ´dan bağışlanma dileyin. Tanrı, bağışlayandır, rahimdir.

Ali Fikri Yavuz: 

Sonra insanların döndüğü yerden (Arafat’dan) siz de dönün ve Allah’ın mağfiretini isteyin. Allah çok mağfiret ve rahmet edicidir.

Portekizce: 

Descei, também, de onde descem os demais, e implorai perdão de Deus, porque é Indulgente, Misericordiosíssimo.

İsveççe: 

Gå därefter vidare med människoströmmen och be om Guds förlåtelse för era synder. Gud är ständigt förlåtande, barmhärtig.

Farsça: 

سپس از همان جایی که مردم روانه می شوند [به سوی منی،] روانه شوید، و از خدا آمرزش بخواهید؛ زیرا خدا بسیار آمرزنده و مهربان است.

Kürtçe: 

لە پاشان بگەڕێنەوە لەوشوێنەی خەڵکی لێ ی دەگەڕێتەوە وەداوای لێ خۆشبوون بکەن لەخوا بێگومان خوا لێ خۆشبوو میھرەبانە

Özbekçe: 

Сўнгра одамлар қайтиб тушган жойдан тушинглар. Ва Аллоҳга истиғфор айтинглар. Албатта, Аллоҳ мағфиратли, раҳмли зотдир.

Malayca: 

Selain dari itu hendaklah kamu bertolak turun dari (Arafah) tempat bertolaknya orang ramai, dan beristighfarlah kamu kepada Allah (dengan memohon ampun), sesungguhnya Allah Maha Pengampun, lagi Maha Mengasihani.

Arnavutça: 

Mandej kthehuni nga Arafati, siç kthehen të gjithë të tjerët dhe kërkoni ndjesë prej Perëndisë! Se Perëndia është mëshirues e falë.

Bulgarca: 

После се плиснете надолу, откъдето хората се плисват, и молете Аллах за прошка! Наистина Аллах е опрощаващ, милосърден.

Sırpça: 

Затим крените одакле крећу остали људи и од Аллаха опрост молите. Аллах је, доиста, Онај Који опрашта грехе и милостив је.

Çekçe: 

Potom proveďte běh tudy, kudy jej provádějí ostatní lidé, a proste Boha za odpuštění, neboť Bůh věru je odpouštějící, slitovný!

Urduca: 

پھر جہاں سے سب لوگ پلٹتے ہیں وہیں سے تم بھی پلٹو اور اللہ سے معافی چاہو، یقیناً وہ معاف کرنے والا اور رحم فرمانے والا ہے

Tacikçe: 

Сипас аз он ҷо, ки дигар мардум бозмегарданд, шумо низ бозгардед ва аз Худо омурзиш бихоҳед, ки омурзанда ва меҳрубон аст!

Tatarca: 

Аннары кешеләр кайткан юл белән кайтыгыз, ягъни Ґәрәфәттән Миздәләфәгә, аннан Минәгә, Минәдән Мәккәгә кайтыгыз! Күрсәтелгән урыннарда Аллаһуны зекер итеп, намаз укып, гафу сорагыз! Аллаһ әлбәттә гафу итүче, рәхимле.

Endonezyaca: 

Kemudian bertolaklah kamu dari tempat bertolaknya orang-orang banyak ('Arafah) dan mohonlah ampun kepada Allah; sesungguhnya Allah Maha Pengampun lagi Maha Penyayang.

Amharca: 

ከዚያም (ቁረይሾች ሆይ!) ሰዎቹ ከጎረፉበት ስፍራ ጉረፉ፤ (ተመለሱ)፡፡ አላህንም ምሕረትን ለምኑ፤ አላህ እጅግ መሓሪ አዛኝ ነውና፡፡

Tamilce: 

பிறகு, (அரஃபாவில் தங்கிவிட்டு) மக்கள் புறப்படுகிற (அந்த) இடத்திலிருந்து புறப்படுங்கள். இன்னும் அல்லாஹ்விடம் மன்னிப்புத் தேடுங்கள். நிச்சயமாக அல்லாஹ் மகா மன்னிப்பாளன், மகா கருணையாளன் ஆவான்.

Korece: 

그런후 사람들이 서두르는곳으로부터 서둘러 하나님께 용서를 구하라 실로 하나님은 관용과 자비로 충만하시니라

Vietnamca: 

Sau đó, các ngươi hãy rời khỏi (Muzdalifah) cùng với những người hành hương, đồng thời hãy cầu xin Allah tha thứ tội lỗi (cho những điều thiếu sót), quả thật Allah là Đấng Tha Thứ, Đấng Khoan Dung.