Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

17

Sûredeki Ayet No: 

40

Ayet No: 

2069

Sayfa No: 

286

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَفَأَصْفَاكُمْ رَبُّكُم بِالْبَنِينَ وَاتَّخَذَ مِنَ الْمَلَائِكَةِ إِنَاثًا ۚ إِنَّكُمْ لَتَقُولُونَ قَوْلًا عَظِيمًا

Çeviriyazı: 

efeaṣfâküm rabbüküm bilbenîne vetteḫaẕe mine-lmelâiketi inâŝâ. inneküm leteḳûlûne ḳavlen `ażîmâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Rabbiniz, size oğulları tahsis etti de, kendisi meleklerden dişiler mi edindi? Gerçekten siz çok büyük bir söz söylüyorsunuz.

Diyanet İşleri: 

Rabbiniz oğulları size ayırdı, seçti de kendisi için kız olarak melekleri mi edindi? Doğrusu siz büyük söz söylüyorsunuz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yoksa Rabbiniz, size erkek çocuklar verdi de kendisinin, meleklerden kız çocukları mı var? Gerçekten, ne de büyük bir söz söylüyorsunuz.

Şaban Piriş: 

Rabbiniz, size erkekleri seçti de, meleklerden kız mı edindi? Siz, çok büyük söz söylüyorsunuz.

Edip Yüksel: 

Rabbiniz oğulları size seçti de kendisine meleklerden kızlar mı edindi? Çok büyük bir savda bulunuyorsunuz.

Ali Bulaç: 

Rabbiniz size erkekleri seçti de meleklerden dişileri mi (Kendine) edindi? Gerçekten siz büyük bir söz söylemektesiniz.

Suat Yıldırım: 

Ya! Demek Rabbiniz sizi erkek evlatlarla onurlandırdı da, (sizin iddianıza göre, işi bilmiyormuş gibi), melekleri de biçare kız çocukları olarak Kendisine ayırdı öyle mi?Gerçekten siz pek müthiş, vebali çok büyük bir iddia ileri sürüyorsunuz. [19,88-95; 37,150]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ya Rabbiniz sizi oğullar ile mümtaz kıldı da (kendisine) meleklerden dişileri mi ittihaz etti? Şüphe yok ki, siz pek büyük bir söz söylüyorsunuz.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Rabbiniz, oğulları seçip size özgüledi de kendisi meleklerden kızlar mı edindi? Gerçekten siz çok dehşet verici bir söz söylüyorsunuz!

Bekir Sadak: 

Kuran okudugun zaman senin ile ahirete inanmayan kimseler arasina gorunmeyen bir perde cekeriz.

İbni Kesir: 

Yoksa Rabbınız size oğulları seçti de kendisi meleklerden kızlar mı edindi? Muhakkak ki siz, büyük bir söz söylüyorsunuz.

Adem Uğur: 

(Ey müşrikler!) Rabbiniz, erkek çocukları sizin için ayırdı da, kendisi meleklerden kız çocuklar mı edindi! Gerçekten siz, (vebali) çok büyük bir söz söylüyorsunuz.

İskender Ali Mihr: 

Rabbiniz, oğulları size mi seçti ve meleklerden kadınlar (kızlar) mı edindi? Muhakkak ki siz, gerçekten büyük söz söylüyorsunuz.

Celal Yıldırım: 

Rabbiniz sizi oğullarla seçkinleştirdi de kendisi meleklerden dişiler (kızlar) mı edindi ?! Doğrusu siz çok büyük (çok ağır) bir söz söylüyorsunuz.

Tefhim ul Kuran: 

Rabbiniz size erkekleri seçti de meleklerden dişileri mi (kendine) edindi? Gerçekten siz büyük bir söz söylemektesiniz.

Fransızca: 

Votre Seigneur, aurait-Il réservé exclusivement pour vous des fils, et Lui, aurait-Il pris pour Lui des filles parmi les Anges ! Vous prononcez là une parole monstrueuse.

İspanyolca: 

¿Es que vuestro Señor, que ha escogido daros hijos varones, iba a tomar para Sí hijas de entre los ángeles? Decís, en verdad, algo muy grave.

İtalyanca: 

Il vostro Signore vi avrebbe riservato dei maschi e avrebbe preso femmine tra gli angeli? Invero pronunciate parole mostruose.

Almanca: 

Begünstigte euch euer HERR etwa mit Söhnen und nahm sich von den Engeln Weibliche?! Gewiß, ihr macht bestimmt eine ungeheuerliche Aussage.

Çince: 

难道你们的主把男儿赏赐你们,而以众天神为自己的女儿吗?你们的确说出荒谬的话。

Hollandaca: 

Heeft uw Heer u bij voorkeur zonen geschonken, en voor zich zelven dochters onder de engelen gekozen? Door dit uit te spreken zegt gij eene godslastering.

Rusça: 

Неужели ваш Господь почтил вас сыновьями, а Себе взял дочерей из числа ангелов? Воистину, вы говорите ужасные слова.

Somalice: 

ma wuxuu idiin doortay Eebihiin Wiilal oos ka yeeshay Malaa'igta gabdho idinku waxaad ku hadlaysaan hadal wayn.

Swahilice: 

Je! Mola wenu Mlezi amekuteulieni wavulana, na Yeye akawafanya Malaika ni banati zake? Kwa hakika nyinyi mnasema usemi mkubwa.

Uygurca: 

ئەجەبا اﷲ سىلەرگە ئوغۇللارنى خاس قىلىپ، پەرىشتىلەرنى ئۆزىنىڭ قىزلىرى قىلىۋالغانمۇ؟ ھەقىقەتەن سىلەر چوڭ سۆزنى قىلىۋاتىسىلەر

Japonca: 

(多神教徒よ)主は男児をあなたがたに授け,(御自分は)天使の中から女児を取られたとするのか。本当にあなたがたは由々しき言葉を口にする者である。

Arapça (Ürdün): 

«أفأصفاكم» أخلصكم يا أهل مكة «ربكم بالبنين واتخذ من الملائكة إناثا» بنات لنفسه بزعمكم «إنكم لتقولون» بذلك «قولاً عظيما».

Hintçe: 

(ऐ मुशरेकीन मक्का) क्या तुम्हारे परवरदिगार ने तुम्हें चुन चुन कर बेटे दिए हैं और खुद बेटियाँ ली हैं (यानि) फरिश्ते इसमें शक़ नहीं कि बड़ी (सख्त) बात कहते हो

Tayca: 

พระเจ้าของพวกเจ้าทรงเลือกลูกผู้ชายให้แก่พวกเจ้า และพระองค์ทรงเลือกเอามะลาอิกะฮเป็นลูกผู้หญิงกระนั้นหรือ ? แท้จริงพวกเจ้านั้นกำลังกล่าวคำพูดที่ร้ายกาจอย่างแน่นอน

İbranice: 

האם אתם חושבים שריבונכם נתן לכם בנים, ולעצמו לקח בנות מבין המלאכים? דבר חמור אומרים אתם

Hırvatça: 

Zar je vaš Gospodar vas sinovima obdario, a Sebi, kao kćeri, meleke uzeo?! Vi, zaista, izgovarate krupne riječi.

Rumence: 

Domnul vostru a ales pentru voi fii, iar el şi-ar fi luat fiice dintre îngeri? O vorbă grea este ceea ce spuneţi!

Transliteration: 

Afaasfakum rabbukum bialbaneena waittakhatha mina almalaikati inathan innakum lataqooloona qawlan AAatheeman

Türkçe: 

Rabbiniz, oğulları seçip size özgüledi de kendisi meleklerden kızlar mı edindi? Gerçekten siz çok dehşet verici bir söz söylüyorsunuz!

Sahih International: 

Then, has your Lord chosen you for [having] sons and taken from among the angels daughters? Indeed, you say a grave saying.

İngilizce: 

Has then your Lord (O Pagans!) preferred for you sons, and taken for Himself daughters among the angels? Truly ye utter a most dreadful saying!

Azerbaycanca: 

(Ey: “Mələklər Allahın qızlarıdır!” – deyən müşriklər!) Məgər Rəbbiniz oğlanları sizin üçün seçib, özü üçün mələklərdən qızlarımı (övladlığa) götürdü?! Həqiqətən, (özünüzə rəva bilmədiyiniz şeyi Allaha isnad etməklə) böyük-böyük danışırsınız!

Süleyman Ateş: 

Rabbiniz, oğulları size seçti de kendisine meleklerden kadınlar mı edindi? Gerçekten siz büyük (çok tehlikeli) bir söz söylüyorsunuz!

Diyanet Vakfı: 

(Ey müşrikler!) Rabbiniz, erkek çocukları sizin için ayırdı da, kendisi meleklerden kız çocuklar mı edindi! Gerçekten siz, (vebali) çok büyük bir söz söylüyorsunuz.

Erhan Aktaş: 

Rabb’iniz, oğulları size ayırdı da kendisi meleklerden kızlar mı edindi? Siz gerçekten çok büyük laf ediyorsunuz.(1)

Kral Fahd: 

(Ey müşrikler!) Rabbiniz, erkek çocukları sizin için ayırdı da, kendisi meleklerden kız çocuklar mı edindi! Gerçekten siz, (vebali) çok büyük bir söz söylüyorsunuz.

Hasan Basri Çantay: 

Yâ! Rabbiniz size oğulları beğenib seçdi de kendisi meleklerden dişiler mi edindi?! Hakıykaten siz büyük söz söylüyorsunuz!

Muhammed Esed: 

Şimdi (söyleyin,) Rabbiniz oğullar (vererek) sizi seçip akladı da, kendisine melek görüntüsü altında kızlar mı edindi? Doğrusu, çok ağır bir söz sarfediyorsunuz!

Gültekin Onan: 

Rabbiniz size erkekleri seçti de meleklerden dişileri mi (kendine) edindi? Gerçekten siz büyük bir söz söylemektesiniz.

Ali Fikri Yavuz: 

(Melekler, Allah’ın kızlarıdır, diyen ey müşrikler!) Rabbiniz, size oğulları has kıldı da, kendisi meleklerden dişiler mi edindi? Gerçekten siz çok büyük söz söylüyorsunuz.

Portekizce: 

Porventura, vosso Senhor designou para vós os varões e escolheu para Si, dentre os anjos, as filhas? Sabei que proferisuma grande blasfêmia.

İsveççe: 

SKULLE Gud ha visat er Sin särskilda välvilja genom att skänka er söner och för Sig själv ha valt döttrar bland änglarna? Ni har i sanning påstått något oerhört!

Farsça: 

[ای مشرکان!] آیا پروردگارتان [با ترجیح دادن شما بر خود] شما را به [دارا بودن] پسران، برگزیده و برای خود از فرشتگان، دخترانی برگرفته؟ یقیناً [از روی دروغ و اتهام] سخنی بزرگ [و ناروا] می گویید.

Kürtçe: 

ئایا پەروەردگارتان ڕەگەزی کوڕی تایبەتی کردووە بە ئێوەوە لە فریشتەکانیشیدا کچانی بۆ خۆی ھەڵبژاردووە بەڕاستی ئێوە وتەیەکی زۆرگەورە (و نابەجێ) دەڵێن

Özbekçe: 

Роббингиз сизларга ўғилларни хос қилиб бериб, фаришталарни ўзига қиз қилиб олдими? Албатта, сизлар зўр гапни айтмоқдасизлар. (Араб мушриклари қиз фарзандни ҳеч ёқтирмас эдилар. Бошқа оятларда зикр қилинганидек, улардан қиз кўргани қаттиқ хафа бўлиб, юзи қорайиб кетар эди. Kиз фарзанд тўғрисида шунчалар салбий эътиқодда бўла туриб, араб мушриклари, фаришталар Аллоҳнинг қизлари, деб эътиқод қилишар эди. Ояти каримада уларнинг мазкур нотўғри ақидалари инкор этилмоқа.)

Malayca: 

(Jika demikian wajibnya mengesakan Allah, maka patutkah kamu mendakwa bahawa Tuhan mempunyai anak, dan anak itu pula dari jenis yang kamu tidak sukai?). Adakah Tuhan kamu telah memilih anak-anak lelaki untuk kamu dan Ia mengambil untuk diriNya anak-anak perempuan dari kalangan malaikat? Sesungguhnya kamu adalah memperkatakan dusta yang amat besar.

Arnavutça: 

A mos vallë Perëndia u ka dhuruar juve djem e (për Vete) ka marrë engjëjt për vajza? Ju, me të vërtetë, flisni fjalë të madhe (trillim të madh).

Bulgarca: 

Нима [о, съдружаващи] вашият Господ е заделил за вас синовете, а за Себе Си е взел дъщери измежду ангелите? Наистина изричате прекомерни думи.

Sırpça: 

Зар је вас ваш Господар обдарио синовима, а Себи, као кћери, узео анђеле?! Ви, заиста, изговарате крупне речи.

Çekçe: 

Což Pán váš přednostně vás syny vyznamenal, zatímco sám pro sebe si z andělů dcery vzal? Vy věru hovoříte slova nehorázná!

Urduca: 

کیسی عجیب بات ہے کہ تمہارے رب نے تمہیں تو بیٹوں سے نوازا اور خود اپنے لیے ملائکہ کو بیٹیاں بنا لیا؟ بڑی جھوٹی بات ہے جو تم لوگ زبانوں سے نکالتے ہو

Tacikçe: 

Оё Парвадигоратон барои шумо писарон интихобид ва худ фаршитагонро ба духтарӣ ихтиёр кард? Ҳаққо, ки суханест бузург, ки бар забои меоваред.

Tatarca: 

Ий сез мөшрикләр! Раббыгыз сезгә ир балаларны хаслаб, үзенә фәрештәләрне кызлар итеп алдымы? Сез Аллаһ өстенә бик олугъ яман сүзләр әйтәсез.

Endonezyaca: 

Maka apakah patut Tuhan memilihkan bagimu anak-anak laki-laki sedang Dia sendiri mengambil anak-anak perempuan di antara para malaikat? Sesungguhnya kamu benar-benar mengucapkan kata-kata yang besar (dosanya).

Amharca: 

ጌታችሁ በወንዶች ልጆች መረጣችሁና ከመላእክት ሴቶችን (ልጆች) ያዝን እናንተ ከባድን ቃል በእርግጥ ትናገራላችሁ፡፡

Tamilce: 

ஆக, (மனிதர்களே!) உங்கள் இறைவன் உங்களுக்கு ஆண் பிள்ளைகளை சொந்தமாக்கிவிட்டு, (உங்கள் கற்பனை படி தமக்கு) வானவர்களை பெண் பிள்ளைகளாக ஆக்கிக் கொண்டானா? நிச்சயமாக நீங்கள் பெரிய (அபாண்டமான பொய்யான) கூற்றை கூறுகிறீர்கள்.

Korece: 

주님께서 너희에게 남아들을주셨으며 그분을 위해서 천사들 가운데 딸들을 택하셨단 말이뇨 실로 너희는 통탄할 말을 하고 있노라

Vietnamca: 

Lẽ nào Thượng Đế của các ngươi (hỡi người đa thần) đã đặc ân cho các ngươi với những đứa con trai còn Ngài thì chọn lấy các vị Thiên Thần làm những đứa con gái của Ngài hay sao? Các ngươi quả thật đã thốt ra lời lẽ xúc phạm vô cùng nghiêm trọng.