Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

Sûre No: 

16

Sûredeki Ayet No: 

120

Ayet No: 

2021

Sayfa No: 

281

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ إِبْرَاهِيمَ كَانَ أُمَّةً قَانِتًا لِّلَّهِ حَنِيفًا وَلَمْ يَكُ مِنَ الْمُشْرِكِينَ

Çeviriyazı: 

inne ibrâhîme kâne ümmeten ḳânitel lillâhi ḥanîfâ. velem yekü mine-lmüşrikîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şüphesiz İbrahim Allah'a itaat eden, Hakk'a yönelen bir önderdi. Ve hiçbir zaman müşriklerden olmadı.

Diyanet İşleri: 

İbrahim, şüphesiz Allah'a boyun eğen ve O'na yönelen bir önderdi; puta tapanlardan değildi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki İbrahim, tek başına bir ümmetti, Allah'a itaat ederdi daima, doğruydu ve müşriklerden değildi.

Şaban Piriş: 

İbrahim, Allah’a itaat edip, boyun eğen hanif bir imamdır/önderdir. Asla müşriklerden değildir.

Edip Yüksel: 

İbrahim, ALLAH'a boyun eğen, monoteist bir öncü idi. Hiç bir vakit ortak koşmadı.

Ali Bulaç: 

Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti; Allah'a gönülden yönelip itaat eden bir muvahhiddi ve o müşriklerden değildi.

Suat Yıldırım: 

Gerçekten İbrâhim, hak dine yönelen, Allah'a itaat üzere bulunan tek başına bir ümmet, bütün hayırlı halleri kendinde toplayan bir önder idi. O hiçbir zaman müşriklerden olmadı.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Muhakkak ki, İbrahim (başlıca) bir ümmet idi, Allah´a muti idi, bâtıldan müteberri idi ve müşriklerden olmuş değildi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlı başına bir ümmet idi; bir hanîf olarak Allah'ın önünde eğiliyordu, müşriklerden değildi.

Bekir Sadak: 

Rabbinin yoluna, hikmetle, guzel ogutle cagir

İbni Kesir: 

Muhakkak ki İbrahim

Adem Uğur: 

İbrahim, gerçekten Hakk´a yönelen, Allah´a itaat eden bir önder idi

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki İbrâhîm (A.S), Allah´a hanif (tek Allah´a inanan) olarak kanitin olan (yönelen) bir ümmet idi. Ve o, müşriklerden olmadı.

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz ki İbrahim, Allah´a itaat (havası) içinde boyun eğen ve O´na dosdoğru yönelen, kendi başına bir ümmet idi. O, müşriklerden (Allah´a ortak koşanlardan) değildi.

Tefhim ul Kuran: 

Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti

Fransızca: 

Abraham était un guide (Umma) parfait . Il était soumis à Allah, voué exclusivement à Lui et il n'était point du nombre des associateurs.

İspanyolca: 

Abraham fue una comunidad, devoto de Alá, hanif y no asociador,

İtalyanca: 

In verità Abramo fu un modello, obbediente ad Allah e sincero: egli non era affatto un politeista,

Almanca: 

Gewiß, Ibrahim war eine Umma. Er war ALLAH gegenüber bewußt ergeben und ein der Wahrheit Verbundener und er war nicht von den Muschrik.

Çince: 

易卜拉欣原来是一个表率,他服从真主,信奉正教,而且不是以物配主的。

Hollandaca: 

Abraham was een voorbeeld van waren godsdienstijver, gehoorzaam aan God en vroom. Hij was geen afgodendienaar.

Rusça: 

Воистину, Ибрахим (Авраам) был вождем, покорным Аллаху и единобожником. Он не был одним из многобожников.

Somalice: 

(Nabi) Ibraahim wuxuu ahaa Umad «Khayr Fare» Eebe adeece Xaqa u iishe mana ka mid ahayn Mushrikiinta.

Swahilice: 

Hakika Ibrahim alikuwa mfano mwema, mnyenyekevu kwa Mwenyezi Mungu, mwongofu, wala hakuwa miongoni mwa washirikina.

Uygurca: 

ئىبراھىم ھەقىقەتەن (ياخشى خىسلەتلەرنى ئۆزلەشتۈرگۈچى) پېشىۋا، اﷲ قا ئىتائەتمەن (باتىل دىنلاردىن ھەق دىنغا بۇرالغۇچى يەنى ھەق دىنغا ئېتىقاد قىلغۇچى) ئىدى. ئۇ اﷲ قا شېرىك كەلتۈرگۈچىلەردىن ئەمەس ئىدى

Japonca: 

本当にイブラーヒームは一人の模範者であり,アッラーに従順で,純正な信仰者であった。かれは,偶像信者の仲間ではなく,

Arapça (Ürdün): 

«إن إبراهيم كان أُمَّة» إماما قدوة جامعا لخصال الخير «قانتا» مطيعا «لله حنيفا» مائلاً إلى الدين القيم «ولم يك من المشركين».

Hintçe: 

इसमें शक़ नहीं कि इबराहीम (लोगों के) पेशवा ख़ुदा के फरमाबरदार बन्दे और बातिल से कतरा कर चलने वाले थे और मुशरेकीन से हरगिज़ न थे

Tayca: 

แท้จริง อิบรอฮีมนั้นเป็นแบบอย่างอันดีเลิศ เป็นผู้ภักดีต่ออัลลอฮ์ เป็นผู้เที่ยงธรรม และเขามิได้อยู่ในหมู่ผู้ตั้งภาคี

İbranice: 

אכן אברהם היה אומה בעצמו , הוא היה מתמסר לאלוהים, ומעולם לא היה בין המשתפים

Hırvatça: 

Ibrahim je doista bio predvodnik, pokoran Allahu, pravi vjernik, nije bio od onih koji Allahu druge u obožavanju pridružuju.

Rumence: 

Abraham a fost cât o adunare: ascultător faţă de Dumnezeu, drept credincios, nu a fost dintre cei închinători la idoli,

Transliteration: 

Inna ibraheema kana ommatan qanitan lillahi haneefan walam yaku mina almushrikeena

Türkçe: 

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlı başına bir ümmet idi; bir hanîf olarak Allah'ın önünde eğiliyordu, müşriklerden değildi.

Sahih International: 

Indeed, Abraham was a [comprehensive] leader, devoutly obedient to Allah, inclining toward truth, and he was not of those who associate others with Allah.

İngilizce: 

Abraham was indeed a model, devoutly obedient to Allah, (and) true in Faith, and he joined not gods with Allah:

Azerbaycanca: 

Həqiqətən, İbrahim Allaha müt’i, batildən haqqa tapınan bir imam (rəhbər) idi. O heç vaxt müşriklərdən olmamışdı. (Və ya: İbrahim özü bir ümmət idi. Bir ümmətə xas olan bütün yaxşı cəhətlət, gözəl xüsusiyyətlər onda cəmlənmişdi).

Süleyman Ateş: 

İbrahim Allah'ı birleyerek O'na ita'at eden bir ümmet (her iyiliği kendinde toplayan bir önder) idi, ortak koşanlardan değildi.

Diyanet Vakfı: 

İbrahim, gerçekten Hakk'a yönelen, Allah'a itaat eden bir önder idi; Allah'a ortak koşanlardan değildi.

Erhan Aktaş: 

İbrâhîm, hanif(1) olarak Allah’a yönelen bir ümmetti.(2) Ve Müşriklerden değildi.

Kral Fahd: 

İbrahim, gerçekten Hakk’a yönelen, Allah'a itaat eden bir önder idi; Allah'a ortak koşanlardan değildi.

Hasan Basri Çantay: 

Hakıykaten İbrâhîm (başlı başına) bir ümmetdi

Muhammed Esed: 

Gerçek şu ki, İbrahim insana yakışan bütün erdemleri kendinde toplamasını bilen, yalan ve sahtelik taşıyan her şeyden yüz çevirerek Allah´ın iradesine yürekten bağlanıp boyun eğen biriydi; Allah´tan başkalarına tanrılık yakıştıran kimselerden değildi:

Gültekin Onan: 

Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti

Ali Fikri Yavuz: 

Gerçekten İbrahîm hak dinine yönelen, Allah’a itaat üzere bulunan, bütün hayırlı hasletleri kendisinde toplayan bir imâmdı (önderdi)

Portekizce: 

Abraão era Imam e monoteísta, consagrado a Deus, e jamais se contou entre os idólatras.

İsveççe: 

ABRAHAM var en föregångsman och, i sin rena, ursprungliga tro, ett exempel. Han böjde sig under Guds vilja och var inte en sådan som ger avgudar sin dyrkan.

Farsça: 

بدون تردید، ابراهیم [به تنهایی] یک امت بود، برای خدا از روی فروتنی فرمانبردار و [یکتاپرستی] حق گرا بود واز مشرکان نبود.

Kürtçe: 

بەڕاستی ئیبراھیم (بۆ خۆی) ئوممەتێک بوو گوێڕایەڵ و فەرمانبەردار بۆ خوا لا دەربوو لە ھەموو ئاینێکی ناھەق و ھەرگیز لە ھاوبەشدانەران نەبووە

Özbekçe: 

Албатта, Иброҳим Аллоҳнинг итоат қилгувчи, ҳаққа мойил уммати эди. Мушриклардан бўлган эмас.

Malayca: 

Sesungguhnya Nabi Ibrahim adalah merupakan "satu umat" (walaupun Ia seorang diri); ia takat bulat-bulat kepada Allah, lagi berdiri teguh di atas dasar tauhid; dan ia tidak pernah menjadi dari orang-orang yang musyrik.

Arnavutça: 

Me të vërtetë, Ibrahimi ka qenë (përkah virtytet e tij sa) një popull, i përulur Perëndisë, i prirur (kah e mira) dhe nuk ka qenë nga idhujtarët,

Bulgarca: 

Наистина Ибрахим бе водител, покорен на Аллах, правоверен, и не бе от съдружаващите -

Sırpça: 

Аврам је био пример честитости, покоран Аллаху, прави верник, и није био од оних који су друге поред Аллаха обожавали.

Çekçe: 

Abraham věru byl vůdcem Bohu oddaným, hanífem a mezi modloslužebníky nepatřil,

Urduca: 

واقعہ یہ ہے کہ ابراہیمؑ اپنی ذات سے ایک پوری امت تھا، اللہ کا مطیع فرمان اور یک سو وہ کبھی مشرک نہ تھا

Tacikçe: 

Иброҳим бузургвор марде буд. Ба фармони Худо бар пой истод ва соҳиби дини холис буд. Ва аз мушрикон набуд,

Tatarca: 

Тәхкыйк Ибраһим г-м үзенә күп кешеләрне ияртүче имам иде, Аллаһуга бик итагатьле һәм батылдан хакка кешеләрне өндәүче иде, вә һич мөшрикләрдән булмады.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya Ibrahim adalah seorang imam yang dapat dijadikan teladan lagi patuh kepada Allah dan hanif. Dan sekali-kali bukanlah dia termasuk orang-orang yang mempersekutukan (Tuhan),

Amharca: 

ኢብራሂም ለአላህ ታዛዥ ወደ ቀጥተኛ ሃይማኖት ተዘንባይ ሕዝብ ነበር፡፡ ከአጋሪዎቹም አልነበረም፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக இப்ராஹீம் நன்மையை போதிப்பவராக, அல்லாஹ்விற்கு மிக பணிந்தவராக, இஸ்லாமிய கொள்கையில் உறுதியுடையவராக இருந்தார். இன்னும் அவர் இணைவைப்பவர்களில் இருக்கவில்லை.

Korece: 

분명 아브라함은 하나님 께 순종하는 모범자였으니 그는 우상을 섬기는 자들가운데 있지 아니 했노라

Vietnamca: 

Thật vậy, Ibrahim là một tấm gương mẫu mực về (đạo đức) và tín ngưỡng thuần tuý trong việc thờ phượng Allah, và Y không phải là kẻ thờ đa thần.