Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

20

Sûredeki Ayet No: 

56

Ayet No: 

2404

Sayfa No: 

315

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ أَرَيْنَاهُ آيَاتِنَا كُلَّهَا فَكَذَّبَ وَأَبَىٰ

Çeviriyazı: 

veleḳad eraynâhü âyâtinâ küllehâ fekeẕẕebe veebâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

And olsun ki, biz, Firavun'a mucizelerimizin hepsini gösterdik. Böyle iken o yine onları yalan sayıp kabulden çekindi.

Diyanet İşleri: 

And olsun ki Firavun'a bütün delillerimizi gösterdik de yalan sayıp kabulden çekindi ve: "Ey Musa! Sihirbazlığınla bizi yurdumuzdan çıkarmaya mı geldin? Şimdi biz de seninkinin benzeri bir sihri sana göstereceğiz. Bizimle senin aranda bir vakit tayinet ki sen de biz de düz bir yerde bulunalım da caymayalım" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Andolsun ki ona bütün delillerimizi gösterdik, yalanladı, çekindi.

Şaban Piriş: 

Ona ayetlerimizin hepsini göstermiştik. Fakat o yalanladı ve kabul etmedi.

Edip Yüksel: 

Ona tüm işaret ve delillerimizi göstermemize rağmen yalanlayıp reddetti.

Ali Bulaç: 

Andolsun, Biz ona ayetlerimizin tümünü gösterdik; fakat o, yalanladı ve ayak diretti.

Suat Yıldırım: 

Biz Firavun'a bütün âyetlerimizi, delillerimizi gösterdik, fakat o bunları yalan saydı ve gerçeği kabul etmemekte direndi. [54,42]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Kasem olsun ki, Biz âyetlerimizin hepsini ona gösterdik. Böyle iken o tekzîp etti ve kaçındı.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun, o Firavun'a ayetlerimizin tamamını gösterdik ama yalanlayıp inadını sürdürdü.

Bekir Sadak: 

Sihirbazlar isi aralarinda tartistilar ve konusmalarini gizli tuttular.

İbni Kesir: 

Andolsun ki ona bütün ayetlerimizi gösterdik ama yalanlayıp kaçtı.

Adem Uğur: 

Andolsun biz ona (Firavun´a) bütün (bu) delillerimizi gösterdik

İskender Ali Mihr: 

Ve andolsun ki

Celal Yıldırım: 

And olsun ki Fir´avn´a (gereken) bütün belgelerimizi gösterdik, bununla beraber o yalanlayıp kabul etmekten kaçındı.

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun, biz ona ayetlerimizin tümünü gösterdik

Fransızca: 

Certes Nous lui avons montré tous Nos prodiges; mais il les a démentis et a refusé (de croire).

İspanyolca: 

Le mostramos todos Nuestros signos, pero él desmintió y rehusó creer.

İtalyanca: 

Gli mostrammo tutti i Nostri segni, ma li ha tacciati di menzogna e rinnegati

Almanca: 

Und gewiß, bereits zeigten WIR ihm alle Unsere Ayat, dann leugnete er und lehnte sie ab.

Çince: 

我确已指示他我所有的一切迹象,而他加以否认,不肯信道。

Hollandaca: 

En wij toonden Pharao al onze teekenen, welke wij Mozes gemachtigd hadden uit te voeren, doch hij verklaarde die tot logens en weigerde te gelooven.

Rusça: 

Мы явили ему (Фараону) всевозможные Наши знамения, но он счел их ложью и отказался.

Somalice: 

Waxaan Dhab ahaan u Tusinay (Fircoon) Aayaadkanaga Dhamaan, wuuna Beeniyey oo Diiday.

Swahilice: 

Na hakika tulimwonyesha ishara zetu zote. Lakini alikadhibisha na akakataa.

Uygurca: 

شەك - شۈبھىسىزكى، ئۇنىڭغا بىزنىڭ ھەممە مۆجىزىلىرىمىزنى كۆرسەتتۇق. ئۇ ئىنكار قىلدى ۋە (ئىمان ئېيتىشتىن) باش تارتتى

Japonca: 

われはかれ(フィルアウン)に,凡てのわが印を示したのだが,かれは虚偽であるとして拒否した。

Arapça (Ürdün): 

«ولقد أريناه» أي أبصرنا فرعون «آياتنا كلها» التسع «فكذب» بها وزعم أنها سحر «وأبى» أن يوحد الله تعالى.

Hintçe: 

और मैंने फिरऔन को अपनी सारी निशानियाँ दिखा दी

Tayca: 

และแน่นอน เราได้ให้เขาเห็นสัญญาณทั้งหมดของเรา แต่เขาได้ปฏิเสธและดื้อดึง

İbranice: 

הראינו לו (לפרעה) את כל אותותינו, ואולם הוא הכחיש אותם ופנה עורף

Hırvatça: 

I Mi smo faraonu sve znakove Naše pokazali, ali je on ipak porekao i da povjeruje odbio.

Rumence: 

Noi i-am arătat toate semnele Noastre, însă el a hulit şi le-a respins.”

Transliteration: 

Walaqad araynahu ayatina kullaha fakaththaba waaba

Türkçe: 

Yemin olsun, o Firavun'a ayetlerimizin tamamını gösterdik ama yalanlayıp inadını sürdürdü.

Sahih International: 

And We certainly showed Pharaoh Our signs - all of them - but he denied and refused.

İngilizce: 

And We showed Pharaoh all Our Signs, but he did reject and refuse.

Azerbaycanca: 

Biz, ayələrimizin (dəlillərimizin və mö’cüzələrimizin) hamısını ona (Fir’ona) göstərdik. Lakin (Fir’on) onları yalan sayıb (heç birini) qəbul etmədi.

Süleyman Ateş: 

Andolsun biz o(Fir'av)n'a ayetlerimizin hepsini gösterdik, yine de yalanladı ve dayattı.

Diyanet Vakfı: 

Andolsun biz ona (Firavun'a) bütün (bu) delillerimizi gösterdik; yine de yalanladı ve diretti.

Erhan Aktaş: 

Ant olsun ki; âyetlerimizin(1) hepsini ona(2) gösterdik. Buna rağmen yalanlamakta diretti.

Kral Fahd: 

Andolsun biz ona (Firavuna) bütün (bu) delillerimizi gösterdik yine de yalanladı ve diretti.

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun ki biz ona âyetlerimizin hepsini gösterdik de, (Buna rağmen) o, yine tekzîb etdi, dayatdı.

Muhammed Esed: 

Gerçek şu ki, Biz Firavun´u mesajlarımızın hepsinden haberdar kıldık; ama o bunları yalan saydı ve kabule yanaşmadı.

Gültekin Onan: 

Andolsun, biz ona ayetlerimizin tümünü gösterdik

Ali Fikri Yavuz: 

Yemin olsun ki, biz, Firavun’a mucizelerimizin hepsini gösterdik. Böyle iken o, yine mucizelerimizi yalanladı ve hakkı kabulden çekindi.

Portekizce: 

E eis que lhe mostramos todos os Nossos sinais; porém (o Faraó) os desmentiu e os negou,

İsveççe: 

FASTÄN VI lät [Farao] se alla Våra tecken, förkastade han dem och vägrade att tro [på Våra budskap].

Farsça: 

و بی تردید ما همه معجزات خود را [که در ارتباط با نبوّت موسی و هدایت مردم بود] به فرعون نشان دادیم، ولی آنها را تکذیب کرد و به پذیرفتنش رضایت نداد.

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بەڕاستی ئێمە ھەموو بەڵگەو نیشانەکانی خۆمان نیشان فیرعەوندا کەچی باوەڕی نەھێناو سەرپێچی کرد

Özbekçe: 

Батаҳқиқ, Биз унга оят-мўъжизаларимизнинг ҳаммасини кўрсатдик. Бас, у ёлғонга чиқарди ва бош тортди.

Malayca: 

Dan demi sesungguhnya! Kami telah tunjukkan kepada Firaun segala tanda-tanda yang membukti kekuasaan Kami; dalam pada itu ia mendustakannya dan enggan beriman.

Arnavutça: 

Na, me të vërtetë, ia kemi treguar atij (Faraonit) të gjitha argumentet Tona, e ai i ka konsideruar gënjeshtra dhe ka refuzuar besimin.

Bulgarca: 

Вече му показахме [на Фараона] всякакви Наши знамения, ала той ги взе за лъжа и се възпротиви.

Sırpça: 

И Ми смо фараону све Наше доказе показали, али је он ипак порекао и одбио да поверује.

Çekçe: 

A ukázali jsme Faraónovi věru všechna Svá znamení, však on je za lživá prohlásil a odmítl je

Urduca: 

ہم نے فرعون کو اپنی سب ہی نشانیاں دکھائیں مگر وہ جھٹلائے چلا گیا اور نہ مانا

Tacikçe: 

Албатта ҳамаи мӯъҷизаҳои Худро ба ӯ нишон додем, вале дурӯғ баровард ва сар боззад.

Tatarca: 

Тәхкыйк Без Фиргаунга могҗизаларыбызның барчасын күрсәттек, Фиргаун Мусаны ялганга хисаплады вә аңа иман китерүдән баш тартты.

Endonezyaca: 

Dan sesungguhnya Kami telah perlihatkan kepadanya (Fir'aun) tanda-tanda kekuasaan Kami semuanya maka ia mendustakan dan enggan (menerima kebenaran).

Amharca: 

ተዓምራቶቻችንንም ሁሏንም (ለፈርዖን) በእርግጥ አሳየነው፡፡ አስተባበለም፡፡ እምቢም አለ፡፡

Tamilce: 

அவனுக்கு (நாம் காட்டவேண்டிய) நமது அத்தாட்சிகள் அனைத்தையும் காண்பித்தோம். எனினும், அவன் (அவற்றை) பொய்ப்பித்தான். இன்னும், (அவற்றை) ஏற்க மறுத்தான்.

Korece: 

하나님은 그에게 하나님의 모든 예증을 보여 주었으나 그는 거역하고 배반하였더라

Vietnamca: 

Và quả thật TA đã phơi bày cho hắn (Pha-ra-ông) thấy tất cả phép lạ và bằng chứng của TA nhưng hắn đã phủ nhận và chối bỏ.

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: