Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

271

Ayet No: 

278

Sayfa No: 

46

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِن تُبْدُوا الصَّدَقَاتِ فَنِعِمَّا هِيَ ۖ وَإِن تُخْفُوهَا وَتُؤْتُوهَا الْفُقَرَاءَ فَهُوَ خَيْرٌ لَّكُمْ ۚ وَيُكَفِّرُ عَنكُم مِّن سَيِّئَاتِكُمْ ۗ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ

Çeviriyazı: 

in tübdu-ṣṣadeḳâti feni`immâ hî. vein tuḫfûhâ vetü'tûhe-lfüḳarâe fehüve ḫayrul leküm. veyükeffiru `anküm min seyyiâtiküm. vellâhü bimâ ta`melûne ḫabîr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sadakaları açıkça verirseniz o, ne iyi olur; yok eğer onları gizler de fakirlere öyle verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızın birçoğunun bağışlanmasına sebep olur. Bilin ki, Allah, her ne yaparsanız hepsinden haberdardır.

Diyanet İşleri: 

Sadakaları açıkça verirseniz o ne güzel! Eğer onları yoksullara gizlice verirseniz sizin için daha iyidir. Allah onları kötülüklerinizden bir kısmına karşı tutar. Allah işlediklerinizden haberdardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Sadakalarınızı açık verirseniz ne hoş, fakat gizlice yoksullara verecek olursanız bu, size daha hayırlıdır ve bu, günahlarınızın karşılığı olur; Allah ne yaparsanız hepsinden haberdardır.

Şaban Piriş: 

Eğer sadakaları açık olarak verirseniz o, ne güzeldir. Şayet onu gizleyip de fakirlere verirseniz, o da sizin için (daha) hayırlıdır. (Allah bununla) günahlarınızdan bir kısmını bağışlar. Allah, yaptıklarınızdan tamamıyla haberdardır.

Edip Yüksel: 

Yardımlarınızı açıklasanız, ne güzel. Ancak onları gizleyerek muhtaçlara verseniz daha iyidir ve bu bazı günahlarınızı örter. ALLAH yaptığınızı haber alır.

Ali Bulaç: 

Sadakaları açıkta verirseniz ne iyi; fakat gizleyip fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. O, günahlarınızdan bir kısmını bağışlar. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.

Suat Yıldırım: 

Allah rızası için yaptığınız maddî yardımlarınızı açıkça verirseniz ne güzel! Ama bu hayırlarınızı saklı tutar ve muhtaçlara ulaştırırsanız, Bu sizin için daha hayırlı olur Ve Allah bu sebeple bir kısım günahlarınızı affeder.Allah, yaptığınız bütün şeylerden haberdardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Eğer sadakaları açıkça yaparsanız o ne iyidir. Ve eğer onları gizlerseniz, ve fakirlere (öylece) verirseniz o sizin için daha hayırlıdır ve sizin günahlarınızdan bir kısmını örter. Ve Allah Teâlâ yaptıklarınızdan haberdardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sadakaları açıklarsanız bu da güzeldir. Ama onları gizler ve yoksullara bu şekilde verirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır; günahlarınızdan bir kısmını örter. Allah, Habîr'dir, yapmakta olduklarınızdan gereğince haberi vardır.

Bekir Sadak: 

Sadakalari acikca verirseniz o ne guzel! Eger onlari yoksullara gizlice verirseniz sizin icin daha iyidir. Allah onlari kutuluklerinizden bir kismina karsi tutar. Allah islediklerinizden haberdardir.

İbni Kesir: 

Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel. Eğer onları gizler de fakirlere öyle verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Ve onunla günahlarınızdan bir kısmını yarlığar. Allah, her ne yaparsanız haberdardır.

Adem Uğur: 

Eğer sadakaları (zekât ve benzeri hayırları) açıktan verirseniz ne âlâ! Eğer onu fakirlere gizlice verirseniz, işte bu sizin için daha hayırlıdır. Allah da bu sebeple sizin günahlarınızı örter. Allah, yapmakta olduklarınızı bilir.

İskender Ali Mihr: 

Eğer sadakaları açıkça verirseniz, işte o (davranışınız) ne güzel! Ve eğer o (sadakaları) gizleyerek fakirlere verirseniz artık o sizin için daha da hayırlıdır. (Böylece Allah), günahlarınızdan (bir kısmını) örter (bağışlar). Allah, yaptıklarınızdan haberdar olandır.

Celal Yıldırım: 

Sadakaları açıkça verirseniz o ne güzel! Eğer onu gizler de öylece fakirlere verirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır ve (Allah bu sebeple) günahlarınızdan bir kısmını örter (de bağışlar). Allah yaptıklarınızdan elbette haberlidir, (onları yeterince bilir)..

Tefhim ul Kuran: 

Sadakaları açıkta verirseniz o ne iyi

Fransızca: 

Si vous donnez ouvertement vos aumônes, c'est bien; c'est mieux encore, pour vous, si vous êtes discrets avec elles et vous les donniez aux indigents. Allah effacera une partie de vos méfaits. Allah est Parfaitement Connaisseur de ce que vous faites.

İspanyolca: 

Si dais limosna públicamente, es algo excelente. Pero, si la dais ocultamente y a los pobres, es mejor para vosotros y borrará en parte vuestras malas obras. Alá está bien informado de lo que hacéis.

İtalyanca: 

Se lasciate vedere le vostre elargizioni, è un bene; ma è ancora meglio per voi, se segretamente date ai bisognosi; [ciò] espierà una parte dei vostri peccati. Allah è ben informato su quello che fate.

Almanca: 

Solltet ihr die Sadaqa sichtbar machen, so ist dies gut. Doch wenn ihr sie verbergt und den Bedürftigen zukommen lasst, dann ist dies besser für euch. Und ER vergibt euch von euren gottmißfälligen Taten. Und ALLAH ist dessen, was ihr tut, allkundig.

Çince: 

如果你们公开地施舍,这是很好的;如果你们秘密地施济贫民,这对於你们是更好的。这能消除你们的一部分罪恶。真主是彻知你们的行为的。

Hollandaca: 

Maakt gij uwe aalmoezen bekend, het is goed; maar zoo gij verbergt wat gij den armen geeft, dan is het nog beter. Dit zal al uwe zonden uitwisschen. God weet wat gij doet.

Rusça: 

Если вы раздаете милостыню открыто, то это прекрасно. Но если вы скрываете это и раздаете ее нищим, то это еще лучше для вас. Он простит вам некоторые из ваших прегрешений. Аллах ведает о том, что вы совершаете.

Somalice: 

haddaad muujisaan Sadaqaadka waa fiicantahay, haddaadse qarisaan ood siisaan fuqarada yaa idiin khayr badan, wuunu asturi Eebe xumaantiina (Dambiga) Eebana waxaad falaysaan wuu ogyahay.

Swahilice: 

Mkizidhihirisha sadaka ni vizuri; na mkizificha mkawapa mafakiri kwa siri basi hivyo ni kheri kwenu, na yatakuondoleeni baadhi ya maovu yenu. Na Mwenyezi Mungu anazo khabari za mnayo yatenda.

Uygurca: 

سەدىقىنى ئاشكارا بەرسەڭلار، بۇ ياخشىدۇر، ئەگەر ئۇنى مەخپى بەرسەڭلار ۋە يوقسۇللارغا بەرسەڭلار، تېخىمۇ ياخشىدۇر. بۇ، سىلەرنىڭ بەزى گۇناھلىرىڭلارغا كەففارەت بولىدۇ، اﷲ سىلەرنىڭ قىلغان ئەمەلىڭلاردىن خەۋەرداردۇر

Japonca: 

あなたがたは施しを,あらわにしても結構だが,人目を避けて貧者に与えれば更によい。それはあなたがたの罪悪(の汚)の一部を,払い清めるであろう。アッラーはあなたがたの行うことを熟知されておられる。

Arapça (Ürdün): 

«إن تبدوا» تظهروا «الصدقات» أي النوافل «فَنعمَّا هي» أي نعم شيئاً إبداؤها «وإن تخفوها» تسروها «وتؤتوها الفقراء فهو خير لكم» من إبدائها وإيتائها الأغنياء أما صدقة الفرض فالأفضل إظهارها ليقتدي به ولئلا يتهم، وإيتاؤها الفقراء متعين «ويكَفِّر» بالياء والنون مجزوما بالعطف على محل فهو ومرفوعا على الاستئناف «عنكم من» بعض «سيئاتكم والله بما تعملون خبير» عالم بباطنه كظاهره لا يخفى عليه شيء منه.

Hintçe: 

अगर ख़ैरात को ज़ाहिर में दो तो यह (ज़ाहिर करके देना) भी अच्छा है और अगर उसको छिपाओ और हाजतमन्दों को दो तो ये छिपा कर देना तुम्हारे हक़ में ज्यादा बेहतर है और ऐसे देने को ख़ुदा तुम्हारे गुनाहों का कफ्फ़ारा कर देगा और जो कुछ तुम करते हो ख़ुदा उससे ख़बरदार है

Tayca: 

หากพวกเจ้าเปิดเผยสิ่งที่ให้เป็นทาน มันก็เป็นสิ่งที่ดีอยู่ และถ้าหากพวกเจ้าปกปิดมัน และให้มันแก่บรรดาผุ้ยากจนแล้วมันก็เป็นสิ่งที่ดีแก่พวกเจ้ายิ่งกว่า และพระองค์จะทรงลบล้างออกจากพวกเจ้า ซึ่งบางส่วนจากาบรรดาความผิดของพวกเจ้า และอัลลอฮ์นั้นทรงรอบรู้อย่างถี่ถ้วนในสิ่งที่พวกเจ้ากระทำกันอยู่

İbranice: 

אם תתנו צדקה בגלוי טוב ויפה, ואולם אם תסתירוה ותתנוה לעניים טוב יותר לכם, ואלוהים יכפר לכם על עוונותיכם. אלוהים הכי בקי במה שתעשו

Hırvatça: 

Ako javno dajete sadake to je lijepo, ali je za vas bolje ako to prikrijete i date siromasima, i On će pokriti neka vaša loša djela. A Allah dobro zna ono što vi radite.

Rumence: 

Dacă daţi milostenia pe faţă, este bine, însă dacă o daţi sărmanilor pe ascuns, este şi mai bine pentru voi. Ea vă şterge din relele voastre. Dumnezeu este Cunoscător a ceea ce făptuiţi.

Transliteration: 

In tubdoo alssadaqati faniAAimma hiya wain tukhfooha watutooha alfuqaraa fahuwa khayrun lakum wayukaffiru AAankum min sayyiatikum waAllahu bima taAAmaloona khabeerun

Türkçe: 

Sadakaları açıklarsanız bu da güzeldir. Ama onları gizler ve yoksullara bu şekilde verirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır; günahlarınızdan bir kısmını örter. Allah, Habîr'dir, yapmakta olduklarınızdan gereğince haberi vardır.

Sahih International: 

If you disclose your charitable expenditures, they are good; but if you conceal them and give them to the poor, it is better for you, and He will remove from you some of your misdeeds [thereby]. And Allah, with what you do, is [fully] Acquainted.

İngilizce: 

If ye disclose (acts of) charity, even so it is well, but if ye conceal them, and make them reach those (really) in need, that is best for you: It will remove from you some of your (stains of) evil. And Allah is well acquainted with what ye do.

Azerbaycanca: 

Yoxsullara aşkarda sədəqə verməyiniz yaxşıdır, lakin onu gizlində versəniz daha yaxşı olar. Bu, günahlarınızın bir qismini örtər. Allah tutduğunuz hər bir işdən xəbərdardır!

Süleyman Ateş: 

Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Eğer onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu, sizin için daha iyidir ve sizin günahlarınızdan bir kısmını kapatır. Allah yaptıklarınızı duyar.

Diyanet Vakfı: 

Eğer sadakaları (zekat ve benzeri hayırları) açıktan verirseniz ne ala! Eğer onu fakirlere gizlice verirseniz, işte bu sizin için daha hayırlıdır. Allah da bu sebeple sizin günahlarınızı örter. Allah, yapmakta olduklarınızı bilir.

Erhan Aktaş: 

Sadakaları(1) açıktan vermeniz güzeldir. Ancak fakirlere yapacağınız yardımı gizliden yaparsanız bu sizin için daha hayırlıdır. Bu, kötülüklerinizin bir kısmının kapanmasını sağlar. Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.

Kral Fahd: 

Eğer sadakaları (zekât ve benzeri hayırları) açıktan verirseniz iyidir. Eğer onu fakirlere gizlice verirseniz, işte bu sizin için daha hayırlıdır. Allah da bu sebeple sizin günahlarınızdan bir kısmını örter. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

Hasan Basri Çantay: 

Eğer sadakaları aşikâre verirseniz o, ne güzel. Eğer onları gizler, onları (bu suretle) fakirlere verirseniz işte bu, sizin için daha hayırlıdır. (Allah o sebeble) günâhlarınızdan bir kısmını yarlığar. Allah ne yaparsanız ondan hakkıyle haberdârdır.

Muhammed Esed: 

Yardımları açıktan yapmanız güzeldir; ama muhtaca gizlice vermeniz sizin için daha hayırlı olur ve günahlarınızın bir kısmını bağışlatır. Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.

Gültekin Onan: 

Sadakaları açıkta verirseniz ne iyi

Ali Fikri Yavuz: 

Eğer sadakaları aşikâre verirseniz, o ne güzel şeydir! (başkalarının yardım duygularını kamçılar ve Allah yolunda harcamalarına teşvikçi olur.) Eğer sadakaları gizler de onları öylece fakirlere verirseniz, bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmını örter. Allah her ne yaparsanız ondan hakkıyla haberdardır.

Portekizce: 

Se fizerdes caridade abertamente, quão louvável será! Porém, se a fizerdes, dando aos pobres dissimuladamente, serápreferível para vós, e isso vos absolverá de alguns dos vossos pecados, porque Deus está inteirado de tudo quanto fazeis.

İsveççe: 

Om ni ger så att andra ser det är det gott och väl; men om ni hjälper de fattiga i tysthet är det bättre för er - med detta kan ni nämligen få göra bot för några av era dåliga handlingar. Gud är väl underrättad om allt vad ni gör.

Farsça: 

اگر صدقه ها را آشکار کنید، کاری نیکوست، و اگر آنها را پنهان دارید و به تهیدستان دهید برای شما بهتر است؛ و خدا [به این سبب] بخشی از گناهانتان را محو می کند؛ و خدا به آنچه انجام می دهید، آگاه است.

Kürtçe: 

ئەگەر ئاشکرای بکەن خێرەکانتان ئەوە کارێکی باشە وە ئەگەر بیشارنەوە و بیدەن بە ھەژاران ئەوە باشترە بۆ ئێوە, وە خوا ھەڵی ئەوەرێنێت لەسەرتان ودەیسڕێتەوە ھێندێ لە گوناھەکانتان وە خوا بەوەی کە دەیکەن ئاگادارە

Özbekçe: 

Садақани ошкора қилсангиз қандоқ ҳам яхши. Агар махфий қилсангиз ва фақирларга берсангиз, бу сиз учун яхшидир. Сиздан гуноҳларингизни ювади. Ва Аллоҳ қилаётган амалларингиздан хабардордир. (Ушбу ояти каримада садақани ошкора қилиш ҳам, махфий қилиш ҳам мақталмоқда. Бу ҳақдаги бошқа оят ва шаръий далилларни жамлаб ўрганиб чиққан уламоларимиз хулоса қилиб айтадиларки, садақа фарз бўлса, уни ошкора қилиш яхши, чунки бу ҳолда Аллоҳнинг амрига тоат ошкора кўринади ва ҳақдор бўлмаган кишиларга ҳам тушиб қолиши мумкинлиги олди олинади. Агар садақа ихтиёрий бўлса, уни махфий қилингани яхши. Риёдан ва манманликдан узоқда бўлинади. Садақанинг энг ҳақдори камбағал-фақир кишилардир. Исломда садақанинг жорий қилиниши ҳам ўша тоифанинг ҳимояси ва ёрдами учун бўлган.)

Malayca: 

Kalau kamu zahirkan sedekah-sedekah itu (secara terang), maka yang demikian adalah baik (kerana menjadi contoh yang baik). Dan kalau pula kamu sembunyikan sedekah-sedekah itu serta kamu berikan kepada orang-orang fakir miskin, maka itu adalah baik bagi kamu; dan Allah akan menghapuskan dari kamu sebahagian dari kesalahan-kesalahan kamu. Dan (ingatlah), Allah Maha Mengetahui secara mendalam akan apa yang kamu lakukan.

Arnavutça: 

Nëse lëmoshën e jepni haptazi, kjo është mirë, e nëse ua jepni të varfërve fshehurazi – ajo është edhe më mirë, dhe Ai ua shlyen disa nga mëkatet tuaja. – Se Perëndia i di mirë ato që punoni ju.

Bulgarca: 

Ако явно раздавате милостиня, колко хубаво е това! Но ако скътате и тайно дадете на бедняците, това е най-доброто за вас и то ще изкупи от лошите ви постъпки. Сведущ е Аллах за вашите дела.

Sırpça: 

Ако јавно дајете милостињу то је лепо, али је за вас боље ако то прикријете и дате сиромасима, и Он ће да покрије нека ваша лоша дела. А Аллах добро зна оно што ви радите.

Çekçe: 

Jestliže dáváte almužny veřejně, je to krásné, jestliže však to činíte skrytě a dáváte chudým, je to pro vás lepší a vymaže vám to špatné skutky vaše. A Bůh je dobře zpraven o tom, co činíte.

Urduca: 

اگر اپنے صدقات علانیہ دو، تو یہ بھی اچھا ہے، لیکن اگر چھپا کر حاجت مندوں کو دو، تو یہ تمہارے حق میں زیادہ بہتر ہے تمہاری بہت سی برائیاں اِس طرز عمل سے محو ہو جاتی ہیں اور جو کچھ تم کرتے ہوئے اللہ کو بہر حال اُس کی خبر ہے

Tacikçe: 

Агар ошкоро садақа диҳед, коре некуст ва агар пинҳонӣ ба бенавоён садақа диҳед, некӯтар аст ва гуноҳони шуморо дур созад. Ва Худо ба корҳое, ки мекунед, огоҳ аст!

Tatarca: 

Әгәр садакаларыгызны күрсәтеп, әйтеп бирсәгез, ул күркәм эш. Әгәр яшертен бирсәгез, ул эш сезнең өчен тагын да яхшырак. Бу яхшылыкларыгызны Аллаһ гөнаһларыгызга кәффәрәт кылыр. Бит Аллаһ сезнең кылган яхшы эшләрегездән хәбәрдәр.

Endonezyaca: 

Jika kamu menampakkan sedekah(mu), maka itu adalah baik sekali. Dan jika kamu menyembunyikannya dan kamu berikan kepada orang-orang fakir, maka menyembunyikan itu lebih baik bagimu. Dan Allah akan menghapuskan dari kamu sebagian kesalahan-kesalahanmu; dan Allah mengetahui apa yang kamu kerjakan.

Amharca: 

ምጽዋቶችን ብትገልጹ እርሷ ምንኛ መልካም ናት፡፡ ብትደብቋትና ለድኾች ብትሰጧትም እርሱ ለናንተ በላጭ ነው፡፡ ከኃጢአቶቻችሁም ከእናንተ ያብሳል፡፡ አላህም በምትሠሩት ሁሉ ውስጠ ዐዋቂ ነው፡፡

Tamilce: 

தர்மங்களை நீங்கள் வெளிப்படுத்தினால் அவை நன்றே. அவற்றை நீங்கள் மறைத்து, அவற்றை ஏழைகளுக்குத் தந்தால் அதுவும் உங்களுக்குச் சிறந்ததுதான். இன்னும், உங்கள் பாவங்களில் (அல்லாஹ் நாடிய) சிலவற்றை உங்களை விட்டு போக்கிவிடுவான். நீங்கள் செய்பவற்றை அல்லாஹ் ஆழ்ந்தறிபவன் ஆவான்.

Korece: 

너회가 자선을 공개하는 것도 좋으나 남몰래 가난한 사람들 에게 베푸는 자선이 더 나으니라 이는 너회의 죄를 속죄하여 주나 니 하나님은 너희가 행하는 모든 것을 알고 계시니라

Vietnamca: 

Nếu các ngươi công khai những món vật bố thí thì điều đó cũng tốt (bởi vì các ngươi đã công khai điều tốt); nhưng nếu các ngươi giấu kín và âm thầm trao các món vật bố thí đó đến tận tay những người nghèo thì điều đó tốt hơn cho các ngươi, nó sẽ xóa đi khỏi các ngươi những tội lỗi mà các ngươi đã phạm. Và Allah là Đấng Thông Toàn những gì các ngươi làm.