Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

209

Ayet No: 

216

Sayfa No: 

32

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَإِن زَلَلْتُم مِّن بَعْدِ مَا جَاءَتْكُمُ الْبَيِّنَاتُ فَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Çeviriyazı: 

fein zeleltüm mim ba`di mâ câetkümü-lbeyyinâtü fa`lemû enne-llâhe `azîzün ḥakîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Size bunca deliller geldikten sonra yine kayarsanız, iyi bilin ki, Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

Diyanet İşleri: 

Size belgeler geldikten sonra kayarsanız, biliniz ki Allah güçlüdür, Hakim'dir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Size bunca açık deliller geldikten sonra gene de ayağınız kayarsa artık bilin ki Allah, şüphesiz pek yüce ve üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.

Şaban Piriş: 

Size apaçık deliller geldikten sonra saparsanız, bilin ki Allah güçlüdür, Hakîm'dir.

Edip Yüksel: 

Size apaçık deliller gelmesine rağmen doğru yoldan kayarsanız, bilesiniz ki ALLAH Üstündür, Bilgedir.

Ali Bulaç: 

Size, apaçık belgeler (ayetler) geldikten sonra yine ayağınız kayarsa, bilin ki Allah, gerçekten üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

Suat Yıldırım: 

Eğer size bunca gerçekler, açık deliller geldikten sonra haktan ayrılırsanız, İyi bilin ki: Allah azîz ve hakîmdir (son derece güçlü, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İmdi size bunca beyyineler geldikten sonra yine kayarsanız, artık biliniz ki, Allah Teâlâ şüphesiz azîzdir, hakîmdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Size apaçık deliller geldikten sonra yine yan çizerseniz, şunu bilin ki Allah, tüm yüceliklerin, tüm hikmetlerin sahibidir.

Bekir Sadak: 

Size belgeler geldikten sonra kayarsaniz, biliniz ki Allah gucludur, Hakim´dir.

İbni Kesir: 

Size apaçık deliller geldikten sonra yine kayarsanız

Adem Uğur: 

Size (Kur´an ve Sünnet gibi) apaçık deliller geldikten sonra, eğer barıştan saparsanız, şunu iyi bilin ki Allah azîzdir, hakîmdir.

İskender Ali Mihr: 

Artık size beyyineler geldikten sonra eğer hâlâ (Allah´a ulaşan yoldan) saparsanız, o zaman Allah´ın Azîz (üstün), Hakîm (hüküm sahibi) olduğunu bilin!

Celal Yıldırım: 

Size bunca belgeler geldikten sonra kayarsanız, biliniz ki, Allah çok üstün ve çok güçlüdür

Tefhim ul Kuran: 

Size, apaçık belgeler (ayetler) geldikten sonra yine ayağınız kayarsa, bilin ki Allah, gerçekten üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

Fransızca: 

Puis, si vous bronchez, après que les preuves vous soient venues, sachez alors qu'Allah est Puissant et Sage.

İspanyolca: 

Pero si, después de haber recibido las pruebas claras, cometéis un desliz, sabed que Alá es poderoso, sabio.

İtalyanca: 

Ma se cadete ancora [in errore], dopo che avete ricevuto le prove, sappiate allora che Allah è eccelso, saggio.

Almanca: 

Und solltet ihr irregehen, nachdem zu euch die deutlichen Zeichen kamen, so wisst, daß ALLAH gewiß allwürdig, allweise ist!

Çince: 

如果你们在明证降临之後背离正道,那末,你们当知道真主是万能的,是至睿的。

Hollandaca: 

Indien gij echter afwijkt na de u geopenbaarde teekenen, weet dan dat God almachtig en alwijs is.

Rusça: 

А если вы споткнетесь после того, как к вам явились ясные знамения, то знайте, что Аллах - Могущественный, Мудрый.

Somalice: 

haddaad simbiriiraxataan intuu idiin yimid xujooyin ogaada in Eebe yahay adkaade falsan.

Swahilice: 

Na ikiwa mkateleza baada ya kukufikieni hoja zilizo wazi, basi jueni kuwa Mwenyezi Mungu ni Mwenye nguvu na Mwenye hikima.

Uygurca: 

سىلەرگە (ئىسلام دىنىنىڭ ھەقلىقىنى كۆرسىتىدىغان) روشەن دەلىللەر كەلگەندىن كېيىن (توغرا يولدىن) تېيىپ كەتسەڭلار، بىلىڭلاركى، (سىلەر جازالىنىسىلەر، چۈنكى) اﷲ غالىبتۇر (يەنى سىلەردىن ئىنتىقام ئېلىشتىن ئاجىز ئەمەستۇر)، ھېكمەت بىلەن ئش قىلغۇچىدۇر

Japonca: 

明証が下った後,あなたがたがもし足を踏みはずすならば,アッラーは偉力ならぶ者なく,英明であられることを知りなさい。

Arapça (Ürdün): 

«فإن زللتم» ملتم عن الدخول في جميعه «من بعد ما جاءتكم البينات» الحجج الظاهرة على أنه حق «فاعلموا أن الله عزيز» لا يعجزه شيء عن انتقامه منكم «حكيم» في صنعه.

Hintçe: 

फिर जब तुम्हारे पास रौशन दलीले आ चुकी उसके बाद भी डगमगा गए तो अच्छी तरह समझ लो कि ख़ुदा (हर तरह) ग़ालिब और तदबीर वाला है

Tayca: 

แต่ถ้าพวกเจ้าหันเหออกไป หลังจากที่ได้มีบรรดาหลักฐานอันชัดเจนมายังพวกเจ้าแล้วก็พึงรู้เถิดว่า แท้จริงอัลลอฮ์นั้นทรงเดชานุภาพทรงปรีชาญาณ

İbranice: 

ואם תשגו לאחר הינתן לכם האותות הבהירים, דעו כי אלוהים הוא העזוז החכם

Hırvatça: 

A ako posrnete, nakon što su vam došli jasni dokazi, onda znajte da je Allah, zaista, silan i mudar.

Rumence: 

Dacă vă poticniţi, după ce dovezile vădite v-au fost aduse, să ştiţi că Dumnezeu este Puternic, Înţelept.

Transliteration: 

Fain zalaltum min baAAdi ma jaatkumu albayyinatu faiAAlamoo anna Allaha AAazeezun hakeemun

Türkçe: 

Size apaçık deliller geldikten sonra yine yan çizerseniz, şunu bilin ki Allah, tüm yüceliklerin, tüm hikmetlerin sahibidir.

Sahih International: 

But if you deviate after clear proofs have come to you, then know that Allah is Exalted in Might and Wise.

İngilizce: 

If ye backslide after the clear (Signs) have come to you, then know that Allah is Exalted in Power, Wise.

Azerbaycanca: 

Əgər bu qədər aşkar dəlil (ayələr) gəldikdən sonra siz yenə də doğru yoldan azarsınızsa, o zaman bilin ki, Allah da qüvvət, hikmət sahibidir!

Süleyman Ateş: 

Size açık açık deliller geldikten sonra yine (hak yoldan) kayarsanız, bilin ki Allah daima üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.

Diyanet Vakfı: 

Size (Kur'an ve Sünnet gibi) apaçık deliller geldikten sonra, eğer barıştan saparsanız, şunu iyi bilin ki Allah azizdir, hakimdir.

Erhan Aktaş: 

Size gelen açık kanıtlara rağmen yine de ayağınız kayarsa,(1) şunu iyi bilin ki Allah, Mutlak Üstün Olan’dır, En İyi Hüküm Veren’dir.

Kral Fahd: 

Size (Kur'an ve Sünnet gibi) apaçık deliller geldikten sonra, eğer haktan saparsanız, şunu iyi bilin ki Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.

Hasan Basri Çantay: 

Size bunca aşikâr deliller geldikten sonra yine kayarsanız bilin ki şübhesiz Allah mutlak gaalibdir. (Sununda) tam hikmet saahibidir.

Muhammed Esed: 

Ve eğer hakikatin bütün delilleri size geldikten sonra tökezlerseniz, bilin ki, Allah kudret ve hikmet sahibidir.

Gültekin Onan: 

Size apaçık ayetler geldikten sonra yine ayağınız kayarsa, bilin ki Tanrı gerçekten üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

Ali Fikri Yavuz: 

Helâl ve harama ait hükümlerde size bu kadar aşikâr deliller geldikten sonra, eğer şeriat yolundan kayarsanız bilin ki, Allah muhakkak galibdir ve işinde hikmet sahibidir.

Portekizce: 

Porém se tropeçardes, depois de vos terem chegado as evidências, sabei que Deus é Poderoso, Prudentíssimo.

İsveççe: 

Men om ni skulle förlora fotfästet sedan ni fått se de klara vittnesbörden, skall ni veta att Gud är allsmäktig, vis.

Farsça: 

پس اگر بعد از آنکه دلایل و نشانه های روشن برای شما آمد، لغزیدید [و به شرک و کفر روی کردید] نهایتاً بدانید که خدا [در انتقام از شما] توانای شکست ناپذیر و حکیم است.

Kürtçe: 

ئەمجا ئەگەر لاتاندا (ھەڵخلیسکان) دوای ئەوەی کە نیشانە ئاشکراکانتان بۆھات ئەوە چاک بزانن کە خوا زاڵ و کار دروستە

Özbekçe: 

Агар очиқ баёнотлар келгандан кейин ҳам тойилсангиз, билингки, албатта, Аллоҳ азиз ва ҳикматлидир.

Malayca: 

Maka kalau kamu tergelincir (dan jatuh ke dalam kesalahan disebabkan tipu daya Syaitan itu), sesudah datang keterangan-keterangan yang jelas kepada kamu, maka ketahuilah bahawasanya Allah Maha Kuasa, lagi Maha Bijaksana.

Arnavutça: 

E nëse bëni gabim (i shmangeni të drejtës) pasi jeni njoftuar me argumente të qarta, atëherë dinie se Perëndia është i Plotëfuqishëm dhe i Gjithëdijshëm.

Bulgarca: 

И ако се подхлъзнете, след като сте получили ясните знаци, знайте, че Аллах е всемогъщ, премъдър!

Sırpça: 

А ако посрнете, након што су вам дошли јасни докази, онда знајте да је Аллах, заиста, силан и мудар.

Çekçe: 

A jestliže klopýtnete poté, co se vám dostalo jasných znamení, tedy vězte, že Bůh je mocný i moudrý!

Urduca: 

جو صاف صاف ہدایات تمہارے پا س آ چکی ہیں، اگر ان کو پا لینے کے بعد پھر تم نے لغز ش کھائی، تو خوب جان رکھو کہ اللہ سب پر غالب اور حکیم و دانا ہے

Tacikçe: 

Ҳар гоҳ пас аз он ки ин оёти равшани Худо ба шумо расид, дар имони хеш лағзише ёфтед, бидонед, ки Худо пирӯзманд ва ҳаким аст.

Tatarca: 

Аллаһ сезгә Коръән белән һәрнәрсәне ачык бәян иткәннән соң хактан тайсагыз, Аллаһ сызган сызыктан читкә чыксагыз, яки ислам динен шайтан гамәлләре һәм кәфер эшләре белән бутап пычратсагыз, диннең дөреслеген югалтсагыз ул вакытта яхшы белегез! Әлбәттә Аллаһ галиб-җиңүче һәм каты хөкем итүче.

Endonezyaca: 

Tetapi jika kamu menyimpang (dari jalan Allah) sesudah datang kepadamu bukti-bukti kebenaran, maka ketahuilah, bahwasanya Allah Maha Perkasa lagi Maha Bijaksana.

Amharca: 

ግልጽ ማስረጃዎችም ከመጡላችሁ በኋላ ብትዘነበሉ አላህ አሸናፊ ጥበበኛ መኾኑን እወቁ፡፡

Tamilce: 

ஆக, தெளிவான சான்றுகள் உங்களிடம் வந்த பின்னர் நீங்கள் (இஸ்லாமை விட்டு விலகி) வழிதவறி (வழிகேட்டில்) சென்றால் (அல்லாஹ்விற்கு எவ்வித பாதிப்பும் இல்லை.) நிச்சயமாக அல்லாஹ் மிகைத்தவன், மகா ஞானவான் என்பதை அறிந்து கொள்ளுங்கள்.

Korece: 

너희에게 말씀이 있었는데 도 이슬람에 귀의하지 않는다면 하나님은 권능과 지혜로 충만하심 을 너희는 알게 되리라

Vietnamca: 

Nếu như các ngươi trượt chân (khỏi chân lý) sau khi các bằng chứng đã đến với các ngươi một cách rõ ràng thì các ngươi hãy biết rằng Allah là Đấng Toàn Năng, Đấng Sáng Suốt.