Arapça:
وَأَنفِقُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلَا تُلْقُوا بِأَيْدِيكُمْ إِلَى التَّهْلُكَةِ ۛ وَأَحْسِنُوا ۛ إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ
Çeviriyazı:
veenfiḳû fî sebîli-llâhi velâ tülḳû bieydîküm ile-ttehlükeh. veaḥsinû. inne-llâhe yüḥibbü-lmuḥsinîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah yolunda mal harcayın da kendinizi ellerinizle tehlikeye bırakmayın ve güzel hareket edin. Çünkü Allah güzellik ve iyilik edenleri sever.
Diyanet İşleri:
Allah yolunda sarf edin, kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın, işlerinizi iyi yapın. Şüphesiz Allah iyi iş yapanları sever.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Mallarınızı Allah yoluna sarfedin, kendinizi, ellerinizle tehlikeye atmayın, iyilik edin. Şüphe yok ki Allah, iyilik edenleri sever.
Şaban Piriş:
Allah yolunda harcamada bulunun. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. İşlerinizi iyi yapın. Şüphesiz Allah, iyi iş yapanları sever.
Edip Yüksel:
ALLAH yolunda harcayın, kendi kendinizi zarara sokmayın. İyilik edin. ALLAH iyilik edenleri sever.
Ali Bulaç:
Allah yolunda infak edin ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah, iyilik edenleri sever.
Suat Yıldırım:
Allah yolunda malınızı harcayın da, kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın ve hep güzel davranın. Çünkü Allah güzel hareket edenleri sever.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Allah yolunda infak ediniz. Ve kendi nefislerinizi tehlikeye düşürmeyiniz. Ve ihsanda bulununuz. Şüphe yok ki Allah Teâlâ muhsin olanları sever.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah yolunda harcama yapın/nimetleri paylaşın; kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın! Güzel düşünüp güzel işler yapın! Çünkü Allah, güzellik sergileyenleri sever.
Bekir Sadak:
Allah yolunda sarfedin, kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayin, islerinizi iyi yapin. suphesiz Allah iyi is yapanlari sever.
İbni Kesir:
Allah yolunda infak edin ve ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. İhsan edin, şüphesiz Allah ihsan edenleri sever.
Adem Uğur:
Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Her türlü hareketinizde dürüst davranın. Çünkü Allah dürüstleri sever.
İskender Ali Mihr:
(Mallarınızı) Allah yolunda infâk edin (başkalarına verin), Ve kendi elinizle (kendinizi) tehlikeye atmayın. Ahsen olun! Muhakkak ki Allah, muhsinleri sever.
Celal Yıldırım:
Allah yolunda (mallarınızı belli bir ölçüye göre) harcayın
Tefhim ul Kuran:
Allah yolunda infak edin ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah, iyilik edenleri sever.
Fransızca:
Et dépensez dans le sentier d'Allah. Et ne vous jetez pas par vos propres mains dans la destruction . Et faite le bien. Car Allah aime les bienfaisants.
İspanyolca:
Gastad por la causa de Alá y no os entreguéis a la perdición. Haced el bien. Alá ama a quienes hacen el bien.
İtalyanca:
Siate generosi sul sentiero di Allah, non gettatevi da soli nella perdizione, e fate il bene, Allah ama coloro che compiono il bene.
Almanca:
Und gebt fi-sabilillah, liefert (euer Selbst) nicht eigenhändig dem Niedergang aus und handelt Ihsan gemäß! Gewiß, ALLAH liebt die Muhsin.
Çince:
你们当为主道而施舍,你们不要自投於灭亡。你们应当行善;真主的确喜爱行善的人。
Hollandaca:
Draagt bij tot verdediging van Gods weg, en stort u niet met eigene hand in het verderf. Doet goed; want God bemint hen die goed doen.
Rusça:
Делайте пожертвования на пути Аллаха и не обрекайте себя на гибель. И творите добро, поскольку Аллах любит творящих добро.
Somalice:
ku nafaqeeya (ku bixiya wax) Jidka Eebe, hana ku tuurina Gaemihiina halaag (waxbixin la'aan) wanaagna fala, Eebe wuxuu jecelyahay kuwa wanaaga fala.
Swahilice:
Na toeni katika njia ya Mwenyezi Mungu, wala msijitie kwa mikono yenu katika maangamizo. Na fanyeni wema. Hakika Mwenyezi Mungu huwapenda wafanyao wema.
Uygurca:
اﷲ نىڭ يولىدا (پۇل - مال) سەرپ قىلىڭلار، ئۆزۈڭلارنى ھالاكەتكە تاشلىماڭلار، ئېھسان قىلىڭلار، ئېھسان قىلغۇچىلارنى اﷲ ھەقىقەتەن دوست تۇتىدۇ
Japonca:
またアッラーの道のために(あなたがたの授けられたものを)施しなさい。だが,自分の手で自らを破滅に陥れてはならない。また善いことをしなさい。本当にアッラーは,善行を行う者を愛される。
Arapça (Ürdün):
«وأنفقوا في سبيل الله» طاعته بالجهاد وغيره «ولا تلقوا بأيديكم» أي أنفسكم والباء زائدة «إلى التهلكة» الهلاك بالإمساك عن النفقة في الجهاد أو تركه لأنه يقوي العدو عليكم «وأحسنوا» بالنفقة وغيرها «إن الله يحب المحسنين» أي يثيبهم.
Hintçe:
और ख़ुदा की राह में ख़र्च करो और अपने हाथ जान हलाकत मे न डालो और नेकी करो बेशक ख़ुदा नेकी करने वालों को दोस्त रखता है
Tayca:
และพวกเจ้าจงบริจาคในทางของอัลลอฮ์และจงอย่าโยนตัวของพวกเจ้าสู่ความพินาศ และจงทำดีเถิด แท้จริงอัลลอฮ์นั้นทรงชอบผู้กระทำดีทั้งหลาย
İbranice:
הוציאו ממון למען אלוהים, ואל תביאו כליה על עצמכם, ועשו את הטוב, כי אלוהים אוהב את המיטיבים
Hırvatça:
I trošite imetak na Allahovom putu, i svojim rukama se u propast ne bacajte, i dobro činite; Allah, doista, voli dobročinitelje.
Rumence:
Cheltuiţi-vă averile pentru Calea lui Dumnezeu! Nu vă aruncaţi pierzaniei cu propriile voastre mâini. Faceţi bine, căci Dumnezeu îi iubeşte pe făptuitorii de bine.
Transliteration:
Waanfiqoo fee sabeeli Allahi wala tulqoo biaydeekum ila alttahlukati waahsinoo inna Allaha yuhibbu almuhsineena
Türkçe:
Allah yolunda harcama yapın/nimetleri paylaşın; kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın! Güzel düşünüp güzel işler yapın! Çünkü Allah, güzellik sergileyenleri sever.
Sahih International:
And spend in the way of Allah and do not throw [yourselves] with your [own] hands into destruction [by refraining]. And do good; indeed, Allah loves the doers of good.
İngilizce:
And spend of your substance in the cause of Allah, and make not your own hands contribute to (your) destruction; but do good; for Allah loveth those who do good.
Azerbaycanca:
(Malınızı) Allah yolunda xərcləyin. Öz əlinizlə özünüzü təhlükəyə atmayın, yaxşılıq edin! Allah yaxşılıq (ehsan) edənləri sevir.
Süleyman Ateş:
(Mallarınızı) Allah yolunda harcayın, kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın, iyilik edin, doğrusu Allah iyilik edenleri sever.
Diyanet Vakfı:
Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Her türlü hareketinizde dürüst davranın. Çünkü Allah dürüstleri sever.
Erhan Aktaş:
Allah yolunda malınızı infak(1) edin. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik yapın. Kuşkusuz, Allah, iyilik yapanları sever.
Kral Fahd:
Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Her türlü İşlerinizi de çok iyi yapın; zira Allah, iyi iş yapanları sever.
Hasan Basri Çantay:
Allah yolunda mallarınızı harcayın. Kendinizi tehlikeye atmayın. (Dâima da) iyilik edin. Allah muhakkak iyilik edenleri sever.
Muhammed Esed:
Ve Allah yolunda (sınırsızca) harcayın, kendi elinizle kendinizi mahvetmeyin ve iyilik yapmaya azimle devam edin; unutmayın ki, Allah iyilik yapanları sever.
Gültekin Onan:
Tanrı yolunda infak edin ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. İyilik edin. Kuşkusuz Tanrı iyilik edenleri sever.
Ali Fikri Yavuz:
Allah yolunda (cihad ve diğer hayırlar uğruna) mallarınızı harcayın ve elinizle, (cimrilik ve israf yaparak) kendinizi tehlikeye atmayın
Portekizce:
Fazei dispêndios pela causa de Deus, sem permitir que as vossas mão contribuam para vossa destruição, e praticai obem, porque Deus aprecia os benfeitores.
İsveççe:
Ge ert bidrag [till kampen] för Guds sak och låt inte era egna händer medverka till er undergång. Och gör gott - Gud älskar dem som gör det goda och det rätta.
Farsça:
و در راه خدا انفاق کنید و [با ترک این کار پسندیده، یا هزینه کردن مال در راه نامشروع] خود را به هلاکت نیندازید، ونیکی کنید که یقیناً خدا نیکوکاران را دوست دارد.
Kürtçe:
وە دارایی خۆتان بەخت بکەن لە ڕێی خوادا وە بەدەستی خۆتان خۆتان مەخەنە تیاچوونەوە, وە چاکە بکەن بەڕاستی خوا چاکەکارانی خۆش دەوێت
Özbekçe:
Ва Аллоҳнинг йўлида нафақа қилинг. Ўзингизни ҳалокатга дучор қилманг. Эҳсон қилинг, албатта. Аллоҳ эҳсон қилувчиларни хуш кўради. (Бу ояти каримада Аллоҳ таоло мусулмонларни ўзининг йўлида пул-мол нафақа қилишга амр қилмоқда. Бунга жиҳод учун ҳам, бошқа хайрли ишлар учун ҳам нафақа қилиш киради. «Ўзингизни ҳалокатга дучор қилманг» жумласида бир неча хил маъно бор. Бири: Аллоҳнинг йўлида нафақа қилмай, ўзингизни ҳалокатга дучор қилманг. Яъни, бахиллигингиз ҳалокатга сабаб бўлмасин, дегани. Яна бир маъноси: ўзингизни ўзингиз ўлдирманг. Бир киши ўзининг ўлимига ўзи сабаб бўлса, ўзини ўзи ўлдирди, дейилади.)
Malayca:
Dan belanjakanlah (apa yang ada pada kamu) kerana (menegakkan) ugama Allah, dan janganlah kamu sengaja mencampakkan diri kamu ke dalam bahaya kebinasaan (dengan bersikap bakhil); dan baikilah (dengan sebaik-baiknya segala usaha dan) perbuatan kamu; kerana sesungguhnya Allah mengasihi orang-orang yang berusaha memperbaiki amalannya.
Arnavutça:
Dhe shpenzonie pasurinë në rrugën e Perëndisë, dhe mos e sillni veten tuaj në shkatërrim, por bëni mirë; se Perëndia me të vërtetë i do bamirësit.
Bulgarca:
И раздавайте по пътя на Аллах, и не се хвърляйте със собствените си ръце към гибелта, и благодетелствайте! Аллах обича благодетелните.
Sırpça:
И трошите иметак на Аллаховом путу, и сами себе у пропаст не бацајте, и добро чините; Аллах, доиста, воли доброчинитеље.
Çekçe:
Rozdávejte na stezce Boží, avšak nevrhejte se do zkázy vlastníma rukama! Konejte dobré skutky, neboť Bůh miluje ty, kdož dobré skutky konají.
Urduca:
اللہ کی راہ میں خرچ کرو اور اپنے ہاتھوں اپنے آپ کو ہلاکت میں نہ ڈالو احسان کا طریقہ اختیار کرو کہ اللہ محسنو ں کو پسند کرتا ہے
Tacikçe:
Дар роҳи Худо харҷ кунед ва худатонро ба дасти хеш ба ҳалокат маяндозед ва некӣ кунед, ки Худо некӯкоронро дӯст дорад.
Tatarca:
Аллаһ ризалыгы өчен Ул күрсәткән урыннарга малларыгыздан садака бирегез! Дәхи изгелек итегез, Аллаһ изгеләрне сөя.
Endonezyaca:
Dan belanjakanlah (harta bendamu) di jalan Allah, dan janganlah kamu menjatuhkan dirimu sendiri ke dalam kebinasaan, dan berbuat baiklah, karena sesungguhnya Allah menyukai orang-orang yang berbuat baik.
Amharca:
በአላህም መንገድ ለግሱ፡፡ በእጆቻችሁም (ነፍሶቻችሁን) ወደ ጥፋት አትጣሉ፡፡ በጎ ሥራንም ሥሩ፤ አላህ በጎ ሠሪዎችን ይወዳልና፡፡
Tamilce:
இன்னும், அல்லாஹ்வுடைய பாதையில் தர்மம் புரியுங்கள்; உங்கள் கரங்களை அழிவில் போடாதீர்கள்; நல்லறம் புரியுங்கள். நிச்சயமாக அல்லாஹ் நல்லறம் புரிபவர்கள் மீது அன்பு வைக்கிறான்.
Korece:
하나님을 위해서 재산을 사용하되 너회 스스로 파괴를 초래 하지 말라 자선을 행하라 하나님 은 자선을 행하는 그들을 사랑하 시니라
Vietnamca:
Các ngươi hãy chi dùng (tài sản của các ngươi) vào con đường chính nghĩa của Allah; các ngươi chớ đẩy bản thân mình đến chỗ tự hủy bằng chính đôi tay của các ngươi; và các ngươi hãy hành thiện bởi quả thật Allah yêu thương những người hành thiện.
Ayet Linkleri: