Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

Sûre No: 

16

Sûredeki Ayet No: 

27

Ayet No: 

1928

Sayfa No: 

270

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

ثُمَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يُخْزِيهِمْ وَيَقُولُ أَيْنَ شُرَكَائِيَ الَّذِينَ كُنتُمْ تُشَاقُّونَ فِيهِمْ ۚ قَالَ الَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ إِنَّ الْخِزْيَ الْيَوْمَ وَالسُّوءَ عَلَى الْكَافِرِينَ

Çeviriyazı: 

ŝümme yevme-lḳiyâmeti yuḫzîhim veyeḳûlü eyne şürakâiye-lleẕîne küntüm tüşâḳḳûne fîhim. ḳâle-lleẕîne ûtü-l`ilme inne-lḫizye-lyevme vessûe `ale-lkâfirîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sonra kıyamet günü Allah, O kâfirleri rezil rüsvay edecek ve diyecek ki: "Hani uğrunda müminlere karşı düşman kesildiğiniz ortaklarım nerede?" Kendilerine ilim verilmiş olanlar: "Şüphesiz bugünün rezilliği ve kötülüğü kâfirleredir." diyeceklerdir.

Diyanet İşleri: 

Sonra kıyamet günü onları rezil eder ve: "Haklarında tartıştığınız Benim ortaklarım nerede?" der. İlim sahibleri şöyle derler: "Doğrusu bugün inkarcılara rezillik ve iğrençlik vardır."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Sonra kıyamet gününde de onları horhakir bir hale getirecek de Nerede diyecek, onların yüzünden inananlara düşman kesildiğiniz ortaklarım? Bilgiye sahib olanlarsa bugün diyecekler, gerçekten de horluk ve kötülük kafirlere.

Şaban Piriş: 

Sonra Allah, kıyamet günü onları rezil edip şöyle der: "Hani haklarında (müminlere) düşman kesildiğiniz ortaklarım nerede?” Kendilerine ilim verilen (Alimler): "Bugün, rezillik ve azap kâfirlerin üzerinedir" der.

Edip Yüksel: 

Sonra, diriliş gününde onları rezil eder ve, "Uğrunda tartışıp mücadele verdiğiniz 'ortaklarım' nerede," der. Kendilerine bilgi verilenler de şöyle derler: "Bu gün rezillik ve kötülük kafirleredir."

Ali Bulaç: 

Sonra (Allah) kıyamet günü onları aşağılık kılacak ve diyecek ki: "Haklarında (mü'minlere karşı) düşman kesildiğiniz ortaklarım hani nerede?" Kendilerine ilim verilenler, dediler ki: "Bugün, gerçekten aşağılanma ve kötülük kafirlerin üstünedir."

Suat Yıldırım: 

Sonra kıyamet günü de Allah onları zelil eder ve:“Hani” der, “nerede sizin o uğurlarında müminlere düşman kesildiğiniz ortaklarım(!)”Kendilerine ilim nasib edilenler de: “Gerçekten her türlü zillet ve sefalet bugün kâfirlerin başınadır!” derler. [86,9-10; 26,93]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Sonra Kıyamet gününde onları (Cenâb-ı Hak) rüsvay edecektir ve diyeceklerdir ki: Nerede o, (zû´münüzce) benim şeriklerim ki, siz onlardan dolayı (mü´minlere) muhalefette bulunur idiniz. Kendilerine ilim verilmiş olanlar da diyeceklerdir ki: Şüphe yok bütün mezellet, bütün kötülük bugün kâfirlerin üzerinedir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sonra, kıyamet günü onları rezil edecek ve diyecek: "Kendileri için kavga çıkarıp ayrılığa düştüğünüz ortaklarım nerede?" Kendilerine ilim verilmiş olanlar diyecekler ki: "Bugün rezillik ve kötülük, gerçeği inkâr edenleredir."

Bekir Sadak: 

Melekler onlarin canini temizlenmis olarak alirken: «Selam size

İbni Kesir: 

Sonra da kıyamet gününde onları rezil eder ve der ki: Haklarında tartıştığınız Benim ortaklarım nerede? Kendilerine bilgi verilmiş olanlar derler ki: Doğrusu bugün, rezillik ve zillet kafirleredir.

Adem Uğur: 

Sonra kıyamet gününde (Allah), onları rezil eder ve der ki: &quot

İskender Ali Mihr: 

Sonra kıyâmet günü (Allah), onları alçaltacak (rezil rüsva edecek). Ve onlara: “Ortaklarım nerede?” diyecek. “Onlar için ayrılıklara düştünüz.” Kendilerine ilim verilenler şöyle dedi: “Muhakkak ki rezillik ve azap, bugün kâfirlerin üstünedir.”

Celal Yıldırım: 

Sonra da Allah, Kıyamet günü onları rüsvay eder de «Hakkında tartışıp (o yüzden mü´minlere) düşmanlık ederek, bana koştuğunuz ortaklar nerede ?» diye sorar. Kendilerine ilim verilenler derler ki: «Doğrusu bugün rezillik, aşağılık ve kötülük kâfirleredir.»

Tefhim ul Kuran: 

Sonra (Allah) kıyamet günü onları aşağılık kılacak ve diyecek ki: «Haklarında (mü´minlere karşı) düşman kesildiğiniz ortaklarım hani nerede?» Kendilerine ilim verilenler, dediler ki: «Bugün, gerçekten aşağılanma ve kötülük kâfirlerin üstünedir.»

Fransızca: 

Puis, le Jour de la Résurrection, Il les couvrira d'ignominie, et [leur] dira : "Où sont Mes associés pour lesquels vous combattiez ? " - Ceux qui ont le savoir diront : "L'ignominie et le malheur tombent aujourd'hui sur les mécréants".

İspanyolca: 

Luego, el día de la Resurrección, Él les avergonzará y dirá: «¿Dónde están Mis asociados, sobre los que discutíais?» Quienes hayan recibido la Ciencia dirán: «Hoy la vergüenza y la desgracia caen sobre los infieles,

İtalyanca: 

Nel Giorno della Resurrezione li coprirà di abominio e dirà loro: «Dove sono i Miei associati, a favore dei quali eravate in polemica?». E quelli che avranno ricevuto la scienza diranno: «Oggi ci saranno vergogna e sventura sui miscredenti,

Almanca: 

Dann wird ER sie am Tag der Auferstehung erniedrigen und sagen: "Wo sind Meine angeblichen Partner, derentwegen ihr feindselig eingestellt wart?!" Diejenigen, denen Wissen zuteil wurde, sagten: "Gewiß, die Erniedrigung und das Schlimme an diesem Tag sind auf den Kafir,

Çince: 

然后在复活日他要凌辱他们,并审问他们说:我那些伙伴--你们为了他们而与信士们相争论的--如今在哪里呢?有学识者将要说:凌辱和刑罚今日必归于不信道者。

Hollandaca: 

Ook op den dag der opstanding zal hij hen met schande bedekken en zal hij zeggen: Waar zijn mijne makkers, over welke gij getwist hebt? Zij, aan wie verstand zal zijn gegeven, zullen antwoorden: Op dezen dag zullen schande en ellende over de ongeloovigen komen.

Rusça: 

А потом, в День воскресения, Он опозорит их и скажет: "Где же Мои сотоварищи, о которых вы спорили?" Те, которым было даровано знание, скажут: "Воистину, сегодня неверующих постигнут позор и зло".

Somalice: 

ka dibna maalinta Qiyaame wuu dullayn wuxuuna dhihi aaway shura- kadaydii aad ku doodayseen dhexdeeda, kuwiina waxay dheheen cilmiga la siiyey (Culimadii) dulli iyo xumaan maanta wuxuu saaranyahay Gaalada.

Swahilice: 

Kisha Siku ya Kiyama atawahizi na atasema: Wako wapi hao washirika wangu ambao kwao mkiwakutisha (Manabii) mashaka? Watasema walio pewa ilimu: Hakika leo ndiyo hizaya na adhabu itawashukia makafiri,

Uygurca: 

ئاندىن كېيىن اﷲ ئۇلارنى قىيامەت كۈنى رەسۋا قىلىدۇ، (ئۇلارغا كايىپ) «مېنىڭ شېرىكلىرىم قېنى قەيەردە؟ سىلەر ئۇلار توغرىسىدا (پەيغەمبەرلەر بىلەن) مۇنازىرىلىشەتتىڭلارغۇ؟» دەيدۇ. ئىلىم بېرىگەنلەر (يەنى ئۇلارنى ئىمانغا دەۋەت قىلغان پەيغەمبەرلەر ۋە ئۆلىمالار): «بۈگۈن رەسۋالىق ۋە ئازاب ھەقىقەتەن كاپىرلارغا تېگىشلىكتۇر» دەيدۇ

Japonca: 

そればかりか復活の日には,かれらに屈辱を与え,かれは仰せられよう。「あなたがたがわれと同等に配したものは何処にいるのか。それらに就いて,あなたがたは(信心深い人びとと)論争していたではないか。」知識を与えられていた者は言う。「今日は,屈辱と苦痛が不信者の上にあるのだ。

Arapça (Ürdün): 

«ثم يوم القيامة يخزيهم» يذلهم «ويقول» الله لهم على لسان الملائكة توبيخاً «أين شركائي» بزعمكم «الذين كنتم تشاقون» تخالفون المؤمنين «فيهم» في شأنهم «قال» أي يقول «الذين أوتوا العلم» من الأنبياء والمؤمنين «إن الخزي اليوم والسوء على الكافرين» يقولونه شماتة بهم.

Hintçe: 

(फिर उसी पर इकतिफा नहीं) उसके बाद क़यामत के दिन ख़ुदा उनको रुसवा करेगा और फरमाएगा कि (अब बताओ) जिसको तुमने मेरा यशरीक बना रखा था और जिनके बारे में तुम (ईमानदारों से) झगड़ते थे कहाँ हैं (वह तो कुछ जवाब देगें नहीं मगर) जिन लोगों को (ख़ुदा की तरफ से) इल्म दिया गया है कहेगें कि आज के दिन रुसवाई और ख़राबी (सब कुछ) काफिरों पर ही है

Tayca: 

แล้วในวันกิยามะฮ์พระองค์ทรงให้พวกเขาอัปยศ และตรัสว่า “ไหนเล่าภาคีของข้าที่พวกเจ้าโต้เถียงกันในเรื่องของพวกเขา” บรรดาผู้รู้กล่าวว่า “แน่แท้ วันนี้ความอัปยศและความชั่วช้าจะประสบแก่พวกปฏิเสธศรัทธา

İbranice: 

וביום תחיית-המתים ישפילם אלוהים ויאמר להם: 'היכן הם שותפיי אלה אשר בגללם התנגדתם להדרכתי'? ובעלי הדעת יאמרו: 'אכן, החרפה והרעה הן מנת חלקם של הכופרים היום

Hırvatça: 

A na Kijametskom danu On će ih osramotiti i upitati: "Gdje su oni koje ste Meni u obožavanju pridruživali, oni zbog kojih ste se suprotstavljali?" Oni kojima je dato znanje reći će: "Danas će sramota i muka nevjernike, zaista, snaći,

Rumence: 

Apoi, în Ziua Învierii Dumnezeu îi va acoperi de ruşine şi le va spune: “Unde sunt cei alăturaţi Mie asupra cărora vă certaţi?” Cei cărora li s-a dat ştiinţa vor spune: “Ruşinea şi răul cadă asupra tăgăduitorilor!”

Transliteration: 

Thumma yawma alqiyamati yukhzeehim wayaqoolu ayna shurakaiya allatheena kuntum tushaqqoona feehim qala allatheena ootoo alAAilma inna alkhizya alyawma waalssooa AAala alkafireena

Türkçe: 

Sonra, kıyamet günü onları rezil edecek ve diyecek: "Kendileri için kavga çıkarıp ayrılığa düştüğünüz ortaklarım nerede?" Kendilerine ilim verilmiş olanlar diyecekler ki: "Bugün rezillik ve kötülük, gerçeği inkâr edenleredir."

Sahih International: 

Then on the Day of Resurrection He will disgrace them and say, "Where are My 'partners' for whom you used to oppose [the believers]?" Those who were given knowledge will say, "Indeed disgrace, this Day, and evil are upon the disbelievers" -

İngilizce: 

Then, on the Day of Judgment, He will cover them with shame, and say: "Where are My 'partners' concerning whom ye used to dispute (with the godly)?" Those endued with knowledge will say: "This Day, indeed, are the Unbelievers covered with shame and misery,-

Azerbaycanca: 

Sonra qiyamət günü (Allah) onları rüsvay edəcək və: “Barələrində (mö’minlərlə) çənə-boğaz olduğunuz şəriklərim haradadır?” – deyə soruşacaqdır. Elm verilmiş kimsələr (peyğəmbərlər və mö’minlər) isə: “Bu gün kafirlər rəzalətə və əzaba (pisliyə) düçar olacaqlar!” – deyəcəklər.

Süleyman Ateş: 

Sonra kıyamet günü de, onları rezil eder ve "Hani haklarında (mü'minlere) düşmanlık ettiğiniz ortaklarım nerede?" der. Kendilerine ilim verilmiş olanlar: "Bugün rezillik ve kötülük kafirleredir!" derler.

Diyanet Vakfı: 

Sonra kıyamet gününde (Allah), onları rezil eder ve der ki: "Kendileri hakkında (müminlere) düşman kesildiğiniz ortaklarım nerede?" Kendilerine ilim verilmiş olanlar derler ki: "Şüphesiz bugün rezillik ve kötülük kafirleredir."

Erhan Aktaş: 

Sonra Kıyamet Günü, onları rezil edecek. Ve “Hani uğrunda ayrılığa düştüğünüz ortaklarım nerede?” diyecek. Kendilerine ilim verilenler, “Rezillik ve kötülük, bugün Kâfirlerin üzerinedir.” diyecek.

Kral Fahd: 

Sonra kıyamet gününde (Allah), onları rezil eder ve der ki: «Kendileri hakkında (müminlere) düşman kesildiğiniz ortaklarım nerede?» Kendilerine ilim verilmiş olanlar derler ki: «Şüphesiz bugün rezillik ve kötülük kâfirleredir.»

Hasan Basri Çantay: 

Sonra kıyamet gününde de (Allah) onları rüsvay edecek ve diyecek ki: «Hani sizin, uğurlarında (mü´minlere) düşman kesildiğiniz ortaklarım nerede»?! Kendilerine ilim verilen (mü´min) ler: «Bu gün, (dediler), hakıykat rüsvaylık, zillet ve azâb kâfirlerin üstündedir».

Muhammed Esed: 

Sonra Kıyamet Günü´nde (Allah), "Hani nerede, o uğruna (doğru yoldan) ayrı düştüğünüz düzmece tanrılarınız!" diyerek onları(n hepsini) rüsvay edecektir. Kendilerine (dünya hayatında) bilgi verilmiş olanlar: "Bugün" diyecekler, "rüsvaylık da, bedbahtlık da hakkı inkar edenler içindir;

Gültekin Onan: 

Sonra (Tanrı) kıyamet günü onları aşağılık kılacak ve diyecek ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Sonra kıyamet günü, Allah, o kâfirleri zelil ve perişan edecek ve şöyle buyuracak: “- Nerede o haklarında müminlere muhalefet edip durduğunuz ortaklarım?” Kendilerine ilim verilen Peygamberlerle müminler: “-Gerçekten bütün sefalet ve zillet, bugün kâfirler üzerinedir.” diyeceklerdir.

Portekizce: 

Então, no Dia da Ressurreição, Ele os aviltará, dizendo-lhes: Onde estão os parceiros pelos quais disputáveis? Ossábios dirão: O aviltamento e o castigo recairão hoje sobre os incrédulos,

İsveççe: 

Till sist, på Uppståndelsens dag, skall Han låta dem smaka den fulla förödmjukelsen och Han skall säga: "Var är dessa Mina medhjälpare [som ni gav Mig] och för vars skull ni alltid vände ryggen [åt profeterna och allt vad de förkunnade?]" De som har fått kunskap skall säga: "Denna dag har skam och elände drabbat dem som förnekade sanningen,

Farsça: 

آن گاه روز قیامت رسوایشان می کند و می گوید: [معبودانی که گمان می بردید] شریکان من [در ربوبیّت هستند] که برای آنها [با پیامبران و اهل ایمان] دشمنی و ستیز می کردید، کجایند؟ [آنان پاسخی ندارند، ولی] کسانی که به آنان دانش و بصیرت داده شده می گویند: امروز رسوایی و عذاب بر کافران است.

Kürtçe: 

پاشان لە ڕۆژی دواییدا ڕیسوا و سەرشۆڕیان دەکات و (خوا پێیان) دەفەرموێت ئەو ھاوبەشانەی داتان بۆم لەکوێن کە ئێوە لەبەر ئەوان ململانێی (پێغەمبەران و بڕواداران) تان دەکرد ئەوانەی زانیاریان پێدرا بوو دەڵێن بەڕاستی ڕیسوایی و بەدبەختی ئەمڕۆ بۆ بێ باوەڕانە

Özbekçe: 

Сўнгра қиёмат кунида У зот уларни хор қиладир ва: «Сизлар улар ҳақида тортишиб юрган Менинг «шерикларим» қани?» дер. Илм берилганлар: «Бугунги кунда хорлик ва ёмонлик кофирларгадир», дерлар.

Malayca: 

Kemudian pada hari kiamat, Allah menghinakan mereka (dengan azab seksa) sambil bertanya: "Mana dia sekutu-sekutuKu yang kamu berperi-peri memusuhi (Nabi-nabi dan orang-orang yang beriman) untuk membela mereka?" (Pada ketika itu) berkatalah orang-orang yang beroleh ilmu pengetahuan: "Sesungguhnya kehinaan hari ini dan azab seksa, adalah tertimpa kepada orang-orang yang kafir;

Arnavutça: 

Pasta (Perëndia) i poshtëron ata në Ditën e Kijametit dhe u thotë: “Ku janë shokët e Mi (të cilët i trillonit ju), për shkak të të cilëve tregonit armiqësi (ndaj besimtarëve)?” E, atyre që u është dhënë dijenia, thonë: “Me të vërtetë, sot, poshtërimi dhe dënimi është mbi mohuesit,

Bulgarca: 

После, в Деня на възкресението, Той ще ги опозори и ще каже: “Къде са Моите съдружници, заради които враждувахте?” Дарените със знанието ще кажат: “Позорът и злото Днес са за неверниците,

Sırpça: 

А на Судњем дану Он ће да их осрамоти и упита: „Где су они које сте Мени у обожавању придруживали, они због којих сте се супротстављали?“ Они којима је дато знање ће да кажу: „Данас ће срамота и мука невернике, заиста, да снађе,

Çekçe: 

A potom, v den zmrtvýchvstání, je Bůh zahanbí a zeptá se: 'Kde jsou ti Moji společníci, kvůli nimž jste se do sporu dostali?' A řeknou ti, jimž dostalo se vědění: 'Ať věru hanba a vše zlé dnes na nevěřící padne,

Urduca: 

پھر قیامت کے روز اللہ اُنہیں ذلیل و خوار کرے گا اور اُن سے کہے گا "بتاؤ اب کہاں ہیں میرے وہ شریک جن کے لیے تم (اہل حق سے) جھگڑے کیا کرتے تھے؟" جن لوگوں کو دنیا میں علم حاصل تھا وہ کہیں گے "آج رسوائی اور بدبختی ہے کافروں کے لیے"

Tacikçe: 

Он гоҳ дар рӯзи қиёмат расвояшон созад ва гӯяд: «Бутоне, ки шарики Ман мехондед ва бар сари онҳо бо якдигар ихтилоф мекардед, акнун куҷоянд?» Донишмандон гӯянд: «Имрӯз насиби кофирон хориву азоб аст!

Tatarca: 

Соңра ахирәттә аларны төрле ґәзаб белән рисвай кылыр һәм Аллаһ аларга әйтер: "Миңа тиңдәш кылган нәрсәләрегез кайда? Үзегез ясаган сынымнар хакында Минем мөэмин бәндәләремә катылык күрсәтә идегез, ягъни сынымнарыгызны яклап мөселманнарга дошман була идегез". Белем бирелгәннәр әйтер: "Бүген ґәзаб вә рисвайлык кәферләргә".

Endonezyaca: 

Kemudian Allah menghinakan mereka di hari kiamat, dan berfirman: "Di manakah sekutu-sekutu-Ku itu (yang karena membelanya) kamu selalu memusuhi mereka (nabi-nabi dan orang-orang mukmin)?" Berkatalah orang-orang yang telah diberi ilmu: "Sesungguhnya kehinaan dan azab hari ini ditimpakan atas orang-orang yang kafir",

Amharca: 

ከዚያም በትንሣኤ ቀን ያዋርዳቸዋል፡፡ እነዚያም «በእነሱ (ጉዳይ) ትከራከሩኝ የነበራችሁት ተጋሪዎቼ የት ናቸው» ይላቸዋል፡፡ «እነዚያ ዕውቀትን የተሰጡት ዛሬ ሐፍረቱና ቅጣቱ በእርግጥ በከሓዲዎች ላይ ነው» ይላሉ፡፡

Tamilce: 

பிறகு, மறுமை நாளில் (அல்லாஹ்) அவர்களை இழிவு படுத்துவான். இன்னும், “நீங்கள் எனக்கு இணைவைத்து வணங்கிய தெய்வங்கள் எங்கே? அவர்கள் விஷயத்தில் நீங்கள் (என்னிடம்) தர்க்கித்துக் கொண்டிருந்தீர்களே!” என்று கூறுவான். கல்வி கொடுக்கப்பட்டவர்கள் கூறுவார்கள்: “நிச்சயமாக இன்று இழிவும், தண்டனையும் நிராகரிப்பவர்கள் மீதுதான் (நிகழும்).”

Korece: 

심판의 날이 되매 하나님께 서 그들을 수치스럽게 하며 이르 시더라 너희가 논쟁하던 나의 동 반자들이 어디에 있느뇨 라고 하 시니 학자들이 실로 이날 치욕과 저주는 불신자들 위에 있으리라 말하더라

Vietnamca: 

Rồi vào Ngày Phán Xét, (Allah) sẽ hạ nhục chúng, phán: “Đâu là ‘những đối tác’ của TA mà các ngươi đã thường tranh chấp với (các bề tôi có đức tin của TA)?” Những người được ban cho kiến thức sẽ nói: “Chắc chắn ngày nay sự sĩ nhục và khốn khổ sẽ dành cho những kẻ vô đức tin!”