Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

Sûre No: 

16

Sûredeki Ayet No: 

10

Ayet No: 

1911

Sayfa No: 

268

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

هُوَ الَّذِي أَنزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً ۖ لَّكُم مِّنْهُ شَرَابٌ وَمِنْهُ شَجَرٌ فِيهِ تُسِيمُونَ

Çeviriyazı: 

hüve-lleẕî enzele mine-ssemâi mâel leküm minhü şerâbüv veminhü şecerun fîhi tüsîmûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sizin için gökten su indiren O'dur. İçecek su ondandır; hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de o su ile yetişir.

Diyanet İşleri: 

Yukarıdan size su indiren O'dur. Ondan içersiniz; hayvanları otlattığınız bitkiler de onunla biter.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Öyle bir mabuttur ki size gökten yağmur yağdırır da suyunu içersiniz, hayvanlarınızı otlattığınız ağaçlar ve otlar da onunla biter, yeşerir.

Şaban Piriş: 

Gökten size su indiren O’dur. O sudan içersiniz ve bitkiler de o su ile yetişir, hayvanlarınızı da onda otlatırsınız.

Edip Yüksel: 

O ki gökten bir su indirdi, ondan içersiniz ve yine yararlandığınız ağaçları onunla sularsınız.

Ali Bulaç: 

Sizin için gökten su indiren O'dur; içecek ondan, ağaç ondandır (ki) hayvanlarınızı onda otlatmaktasınız.

Suat Yıldırım: 

O'dur ki gökten yağmur indirir.Hem içeceğiniz su ondan oluşur, hem de hayvanlarınızı içinde otlattığınız ot ve ağaçlar!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O, o (Hâlik-ı Kerîm)dir ki: Sizin için gökten bir su indirdi. Ondan bir içilecek şey vardır ve ondan nebatat yetişir, onda (hayvanlarınızı) otlatırsınız.

Yaşar Nuri Öztürk: 

O sizin için gökten bir su indirdi; ondan bir içecek var. Kendisinden hayvanlarınıza yedirdiğiniz bir ağaç da ondan oluşmaktadır.

Bekir Sadak: 

(15-16) Yeryuzunde, sarsilmayasiniz diye, sabit daglar, nehirler ve belki yulonuzu bulursunuz diye yollar ve isaretler meydana getirmistir. Onlar yildizlarla da yollarini bulurlar.

İbni Kesir: 

O´dur size semadan su indiren, ondan içersiniz. Ve hayvanları otlattığınız bitki de onunla biter.

Adem Uğur: 

Gökten suyu indiren O´dur. Ondan hem size içecek vardır, hem de hayvanlarınızı otlatacağınız bitkiler.

İskender Ali Mihr: 

Sizin için semadan su indiren, O´dur. İçecek şeyler ondandır (sudandır). Ve ağaçlar (ve otlar) ondan olur. Orada (hayvanlarınızı) otlatırsınız.

Celal Yıldırım: 

O ki gökten size su indirdi. Ondan hem içilecek su, hem (davarlarınızı) yaymak için ot sağlarsınız.

Tefhim ul Kuran: 

Sizin için gökten su indiren O´dur

Fransızca: 

C'est Lui qui, du ciel, a fait descendre de l'eau qui vous sert de boisson et grâce à la quelle poussent des plantes dont vous nourrissez vos troupeaux.

İspanyolca: 

Él es Quien ha hecho bajar para vosotros agua del cielo. De ella bebéis y de ella viven las matas con que apacentáis.

İtalyanca: 

Egli è Colui che ha fatto scendere l'acqua dal cielo bevanda per voi ed erba pei pascoli.

Almanca: 

ER ist Derjenige, Der vom Himmel Wasser fallen ließ. Von ihm habt ihr Trank und von ihm wachsen Pflanzen, auf denen ihr weiden laßt.

Çince: 

他从云中降下雨水,你们可以用做饮料,你们赖以放牧的树木因之而生长。

Hollandaca: 

Hij is het, die regenwater van den hemel nederzendt, waarvan gij kunt drinken en waarvan de planten waarmede gij uw vee spijst, haar voedsel ontvangen.

Rusça: 

Он - Тот, Кто ниспосылает с неба воду. Она служит для вас питьем, и благодаря ей произрастают растения, среди которых вы пасете скот.

Somalice: 

Eebe waa kan idinka soo dejiyay Samada Biyo xagiisaa laga cabaa Xagiisaana Geeduhu ka ahaadaan aad Daajisaan (xoolaha).

Swahilice: 

Yeye ndiye anaye kuteremshieni maji kutoka mbinguni. Katika hayo nyinyi mnapata ya kunywa, na miti ya kulishia.

Uygurca: 

اﷲ سىلەرگە بۇلۇتتىن يامغۇر ياغدۇرۇپ بەردى، ئۇنىڭدىن ئىچىسىلەر ۋە شۇ يامغۇر ئاقىلىق ئۆسكەن دەل - دەرەخلەر بىلەن چارۋاڭلارنى باقىسىلەر

Japonca: 

かれこそは,あなたがたのために天から雨を降らす方で,それによってあなたがたは飲み,それによって樹木は生長し,それによって牧蓄する。

Arapça (Ürdün): 

«هو الذي أنزل من السماء ماء لكم منه شراب» تشربونه «ومنه شجر» ينبت بسببه «فيه تسيمون» ترعون دوابكم.

Hintçe: 

और अगर ख़ुदा चाहता तो तुम सबको मज़िले मक़सूद तक पहुँचा देता वह वही (ख़ुदा) है जिसने आसमान से पानी बरसाया जिसमें से तुम सब पीते हो और इससे दरख्त यादाब होते हैं

Tayca: 

พระองค์คือ ผู้ทรงหลั่งน้ำลงมาจากฟากฟ้าสำหรับพวกเจ้า ส่วนหนึ่ง เป็นเครื่องดื่มและอีกส่วนหนึ่ง (ทำให้) พฤกษชาติ(เจริญเติบโต) เพื่อพวกเจ้าใช้เลี้ยงสัตว์

İbranice: 

והוא אשר הוריד לכם מן השמים מים לכם, להשקיה וממנו יצמחו עצים אשר ביניהם תרעו (את המקנה שלכם)

Hırvatça: 

On je Taj Koji s neba spušta vodu koju pijete i ona pomaže da iznikne bilje kojim stoku napasate.

Rumence: 

El este Cel ce vă trimite vouă din cer apa ce vă este vouă băutură şi ce face să crească ierburi ca hrană dobitoacelor voastre.

Transliteration: 

Huwa allathee anzala mina alssamai maan lakum minhu sharabun waminhu shajarun feehi tuseemoona

Türkçe: 

O sizin için gökten bir su indirdi; ondan bir içecek var. Kendisinden hayvanlarınıza yedirdiğiniz bir ağaç da ondan oluşmaktadır.

Sahih International: 

It is He who sends down rain from the sky; from it is drink and from it is foliage in which you pasture [animals].

İngilizce: 

It is He who sends down rain from the sky: from it ye drink, and out of it (grows) the vegetation on which ye feed your cattle.

Azerbaycanca: 

Göydən sizin üçün yağmur endirən Odur. Ondan (o sudan) siz də, içində (heyvanlarınızı) otardığınız ağaclar (və otlar) da içər (ağaclar və otlar da onun vasitəsilə bitər).

Süleyman Ateş: 

O'dur ki, sizin için gökten bir su indirdi. İçeceğ(iniz) ondandır ve hayvanları otlattığınız ağaç(lar, bitkiler) ondan(sulanıp filizlenmekte)dir.

Diyanet Vakfı: 

Gökten suyu indiren O'dur. Ondan hem size içecek vardır, hem de hayvanlarınızı otlatacağınız bitkiler.

Erhan Aktaş: 

Gökten su indiren O’dur. İçme sularınız O’ndandır. Hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de O’ndandır.

Kral Fahd: 

Gökten suyu indiren O'dur. Ondan hem size içecek vardır, hem de hayvanlarınızı otlatacağınız bitkiler.

Hasan Basri Çantay: 

O, sizin îçin gökden (bulutdan) su (yağmur) indirendir. İçilecek (ler) bundan, içinde (hayvanlarınızı) yaymakda olduğunuz ot (lar) da bundandır.

Muhammed Esed: 

O´dur gökten suyu indiren; öyle ki, hem siz içersiniz o sudan, hem de, hayvanlarınızı otlattığınız çayır çimen;

Gültekin Onan: 

Sizin için gökten su indiren O´dur

Ali Fikri Yavuz: 

Allah, odur ki, gökten sizin için bir yağmur indirdi. İçecek (su) ondandır

Portekizce: 

Ele é Quem envia a água do céu, da qual bebeis, e mediante a qual brotam arbustos com que alimentais o gado.

İsveççe: 

Det är Han som låter regn falla från skyn; av detta får ni [vatten att] dricka och [det ger liv] åt träd och buskar där ni släpper ut era djur på bete;

Farsça: 

اوست که از آسمان، آبی برای شما نازل کرد که بخشی از آن نوشیدنی است و از بخشی از آن درخت و گیاه می روید که [دام هایتان] را در آن می چرانید.

Kürtçe: 

ئەو (خوا) زاتێکە کە لە ئاسمانەوە بارانی بۆ باراندون ئاو خواردنەوەتان لەو (بارانە)یە و ھۆی سەوز بوونی ڕوەکیشە کەمەڕ و ماڵاتی لێ دەلەوەڕێنن

Özbekçe: 

У осмондан сувни туширган зотдир. Сизга ундан шароб ва ҳайвон ўтлатадиган дарахт бордир.

Malayca: 

Dia lah yang menurunkan hujan dari langit; sebahagian daripadanya untuk minuman kamu dan sebahagian lagi menyebabkan tumbuhnya pokok-pokok (tumbuh-tumbuhan) untuk kamu melepaskan binatang-binatang ternak: makan padanya.

Arnavutça: 

Ai lëshon ujët nga qielli, të cilin ju e pini, dhe me te rriten bimët, ku i kullotni (kafshët tuaja).

Bulgarca: 

Той е, Който изсипва вода от небето. За вас от нея има за пиене и от нея [израстват] храсти, откъдето пасете [добитъка].

Sırpça: 

Он је Тај Који са неба спушта воду коју пијете и она помаже да изникне биље којим стоку напасате.

Çekçe: 

On je ten, jenž z nebe vodu seslal, z níž pro vás jsou nápoje a z níž žijí rostliny, na nichž stáda svá pasete.

Urduca: 

وہی ہے جس نے آسمان سے تمہارے لیے پانی برسایا جس سے تم خود بھی سیراب ہوتے ہو اور تمہارے جانوروں کے لیے بھی چارہ پیدا ہوتا ہے

Tacikçe: 

Ӯст, ки аз осмон бароятон борон нозил кард. Аз он менӯшед ва ба он гиёҳ мерӯяд ва чорпоёнро мечаронед.

Tatarca: 

Аллаһ күктән яңгыр яудырып сезгә елгалар бар итте, вә агачлар үстерде, вә шулардан хайваннарыгызны ашатыр вә эчертер булдыгыз.

Endonezyaca: 

Dialah, Yang telah menurunkan air hujan dari langit untuk kamu, sebahagiannya menjadi minuman dan sebahagiannya (menyuburkan) tumbuh-tumbuhan, yang pada (tempat tumbuhnya) kamu menggembalakan ternakmu.

Amharca: 

እርሱ ያ ከሰማይ ውሃን ያወረደ ነው፡፡ ከእርሱ ለእናንተ መጠጥ አላችሁ፡፡ ከእርሱም (እንስሳዎችን) በእርሱ የምታሰማሩበት ዛፍ (ይበቅልበታል)፡፡

Tamilce: 

அவன் மேகத்திலிருந்து மழை நீரை இறக்குகிறான். அதில் உங்களுக்கு குடிநீர் இருக்கிறது. இன்னும், அதிலிருந்து மரங்கள் (செடி கொடிகள், புற்பூண்டுகள்) முளைக்கின்றன. அவற்றில் (உங்கள் கால்நடைகளை) நீங்கள் மேய்க்கிறீர்கள்.

Korece: 

그분께서 하늘로부터 비를 내리게 하사 그중의 일부를 너희 의 음료수로 하셨고 그중의 일부 는 가축이 먹을 식물을 위해서 두 셨노라

Vietnamca: 

Chính Ngài là Ðấng đã ban nước mưa từ trên trời xuống để các ngươi uống, tưới tiêu cây trồng và chăn nuôi gia súc.