Arapça:
مَّن كَانَ يُرِيدُ الْعَاجِلَةَ عَجَّلْنَا لَهُ فِيهَا مَا نَشَاءُ لِمَن نُّرِيدُ ثُمَّ جَعَلْنَا لَهُ جَهَنَّمَ يَصْلَاهَا مَذْمُومًا مَّدْحُورًا
Çeviriyazı:
men kâne yürîdü-l`âcilete `accelnâ lehû fîhâ mâ neşâü limen nürîdü ŝümme ce`alnâ lehû cehennem. yaṣlâhâ meẕmûmem medḥûrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Her kim peşin isterse, dünyada ona, istediğimiz kimseye, dilediğimiz kadarını peşin veririz. Sonra ona cehennemi hazırlarız; kınanmış ve (rahmetimizden) kovulmuş olarak oraya girer.
Diyanet İşleri:
Dünyayı isteyene istediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra ona cehennemi hazırlarız; yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya girer.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Kim, şu hemencecik, pek tez geçen dünyayı dilerse biz de dilediğimize, dilediğimiz şeyi hemencecik veririz orada, sonra biz, cehennemi de onun için halkettik, oraya kınanmış, kovulmuş bir halde girer.
Şaban Piriş:
Kim, çarçabuk olanı/dünyayı isterse, orada dilediğimiz kimseye acele isteğini veririz. Sonra ona Cehennem'i hazırladık. Sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği Cehennem'e sokarız.
Edip Yüksel:
Kim bu geçici dünyayı isterse, orada istediğimize dilediğimiz kadar veririz. Ancak daha sonra onu, kınanmış ve kovulmuş olarak cehenneme mahkum ederiz.
Ali Bulaç:
Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra ona cehennemi (yurt) kılarız; ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider.
Suat Yıldırım:
Kim şu peşin dünya zevkini isterse, Biz de dilediğimiz kimse hakkında ve dilediğimiz miktarda, o dünya zevkini ona veririz.Ama sonra ona cehennemi mekân kılarız,O da yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya atılır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Her kim bu çabuk geçeni (bu dünya varlığını) dilerse onun için burada dilediğimiz miktarı çarçabuk veririz, dilediğimize. Sonra ona Cehennemi tahsis kılmış oluruz. Oraya kınanmış, kovulmuş bir halde yaslanır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Peşin isteyene dünyada peşin veririz: Dilediğimize dilediğimiz kadar. Sonra da ona cehennemi veririz; yaslanır ona, kınanmış ve kovulmuş olarak.
Bekir Sadak:
Rabbin, yalniz Kendisine tapmanizi ve ana babaya iyilik etmeyi buyurmustur. Eger ikisinden biri veya her ikisi, senin yaninda iken ihtiyarliyacak olursa, onlara karsi «Of» bile demeyesin, onlari azarlamayasin. Ikisine de hep tatli soz soyleyesin.
İbni Kesir:
Kim geçici dünyayı isterse
Adem Uğur:
Her kim bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız.
İskender Ali Mihr:
Kim acele (bu dünyada acil) olarak isterse, istediğimiz kimseye, dilediğimiz şeyi ona orada acele verdik. Sonra onu cehennem ehli kıldık. Zemmedilmiş (ayıplanmış) ve (rahmetten) kovulmuş olarak, ona (cehenneme) atılır.
Celal Yıldırım:
Kim acele (ve peşin bir dünya hayatı) istiyorsa, biz Dünya´da dilediğimizi istediğimize acele olarak veririz. Sonra da Cehennem´i ona ayırırız
Tefhim ul Kuran:
Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra da ona cehennemi (yurt) kılarız
Fransızca:
Quiconque désire [la vie] immédiate Nous nous hâtons de donner ce que Nous voulons; à qui Nous voulons. Puis, Nous lui assignons l'Enfer où il brûlera méprisé et repoussé.
İspanyolca:
Si alguien desea la vida fugaz, Nosotros nos apresuraremos a darle en ella lo que queremos -y a quien queremos. Luego, le destinamos la gehena, donde arderá denigrado, desechado.
İtalyanca:
Quanto a chi desidera il caduco, Ci affrettiamo a dare quello che vogliamo a chi vogliamo, quindi lo destiniamo all'Inferno che dovrà subire, bandito e reietto.
Almanca:
Wer das schnell Vergängliche (Diesseits) erstrebt, dem werden WIR darin das prompt geben, was WIR wollen, wem WIR wollen. Danach haben WIR für ihn Dschahannam vorbereitet. Er wird es als ein Entehrter, Verdammter betreten.
Çince:
凡欲获得现世生活者,我将在现世以我所意欲的报答他们中我所意欲者。然后,我将以火狱惩治他们,他们将受责备,遭弃绝地进入火狱。
Hollandaca:
Hem die dit voorbijgaande leven heeft gekozen, zullen wij in deze wereld spoedig geven wat ons behaagt; daarna hebben wij de hel voor zijn verblijf bereid; daar zal hij verbrand worden, bedekt met schande en beroofd van alle genade.
Rusça:
Если кто возжелает преходящей жизни, то Мы тотчас одарим тем, что пожелаем, того, кого пожелаем. А потом Мы предоставим ему Геенну, где он будет гореть презренным и отверженным.
Somalice:
Ruuxi dooni Adduunyo waan ugu soo dedejinaa dhexdeeda waxaan Doonno Ciddaan doonno, markaasaan kayeellaa Jahannamo mid gala isagoo Caayan oo Dullaysan.
Swahilice:
Anaye taka yapitayo upesi upesi, tutafanya haraka kumletea hapa hapa tunayo yataka kwa tumtakaye. Kisha tumemwekea Jahannamu; ataingia humo hali ya kuwa ni mwenye kulaumiwa na kufurushwa.
Uygurca:
بىز دۇنيانى كۆزلىگەنلەر ئىچىدىن خالىغان ئادەمگە (ئۇنىڭ خالىغىنىنى ئەمەس) بىزنىڭ خالىغىنىمىزنى بېرىمىز، ئاندىن ئۇنى (ئاخىرەتتە) جەھەننەم بىلەن جازالايمىز، جەھەننەمگە ئۇ خارلانغان، (اﷲ نىڭ رەھمىتىدىن) قوغلانغان ھالدا كىرىدۇ
Japonca:
誰でも束の間(のこの世の事物)を望む者には,われも急いでかれのために,われの欲する物をわれが望む者に与える。それからかれのために地獄を準備する。かれはそこで焼かれ,恥辱を被り,(慈悲を)拒否されるであろう。
Arapça (Ürdün):
«من كان يريد» بعمله «العاجلة» أي الدنيا «عجلنا له فيها ما نشاء لمن نريد» التعجيل له بدل من له بإعادة الجار «ثم جعلنا له» في الآخرة «جهنم يصلاها» يدخلها «مذموما» ملوما «مدحورا» مطرودا عن الرحمة.
Hintçe:
(और गवाह याहिद की ज़रुरत नहीं) और जो शख़्श दुनिया का ख्वाहाँ हो तो हम जिसे चाहते और जो चाहते हैं उसी दुनिया में सिरदस्त (फ़ौरन) उसे अता करते हैं (मगर) फिर हमने उसके लिए तो जहन्नुम ठहरा ही रखा है कि वह उसमें बुरी हालत से रौंदा हुआ दाख़िल होगा
Tayca:
ผู้ใดปรารถนาชีวิตชั่วคราว (ในโลกนี้) เราก็จะเร่งให้เขาได้รับมัน ตามที่เราประสงค์แก่ผู้ที่เราปรารถนา แล้วเราได้เตรียมนรกไว้สำหรับเขา เขาจะเข้าไปอย่างถูกเหยียดหยามถูกขับไส
İbranice:
מי שהיה רוצה בחיי העולם החולף, נעניק וניתן מה שנרצה למי שנרצה, ואחר-כך ניתן לו את גיהינום, ובו ייצלה מושפל ומנודה
Hırvatça:
Onome koji želi ovaj - kratkotrajni svijet, Mi mu na njemu brzo dajemo - što hoćemo i kome hoćemo, ali ćemo mu poslije Džehennem pripremiti, u kome će se prezren i odbačen peći.
Rumence:
Celui ce vrea vremelnicia să ştie că Noi ne grăbim să dăruim în ea ceea ce voim şi cui voim. Apoi, Noi îl sortim Gheenei unde va arde umilit, lepădat.
Transliteration:
Man kana yureedu alAAajilata AAajjalna lahu feeha ma nashao liman nureedu thumma jaAAalna lahu jahannama yaslaha mathmooman madhooran
Türkçe:
Peşin isteyene dünyada peşin veririz: Dilediğimize dilediğimiz kadar. Sonra da ona cehennemi veririz; yaslanır ona, kınanmış ve kovulmuş olarak.
Sahih International:
Whoever should desire the immediate - We hasten for him from it what We will to whom We intend. Then We have made for him Hell, which he will [enter to] burn, censured and banished.
İngilizce:
If any do wish for the transitory things (of this life), We readily grant them - such things as We will, to such person as We will: in the end have We provided Hell for them: they will burn therein, disgraced and rejected.
Azerbaycanca:
Hər kəs fani dünyanı istəsə, dilədiyimiz şəxsə istədiyimiz ne’məti orada tezliklə verərik. Sonra isə (axirətdə) ona Cəhənnəmi məskən edərik. O, (Cəhənnəmə) qınanmış, (Allahın mərhəmətindən) qovulmuş bir vəziyyətdə daxil olar!
Süleyman Ateş:
Kim bu aceleci(dünya)yı isterse, orada ona, (evet) istediğimiz kimseye hemen çabucak dilediğimiz kadar veririz; ama sonra yerini cehennem yaparız! Kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.
Diyanet Vakfı:
Her kim bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız.
Erhan Aktaş:
Kim aceleyi(1) isterse, hak eden(2) kimseye dilediğimiz şeyi çabuklaştırırız. Sonra onun için Cehennem’i mekân yaparız. Kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.
Kral Fahd:
Her kim bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız.
Hasan Basri Çantay:
Kim bu çarçabuk geçen (dünyâyı) dilerse biz de burada ona, (evet) kimi dilersek ona, dileyeceğimiz şey´i çarçabuk veririz. Sonra da onu cehenneme sokarız. O, buraya kınanmış ve (rahmetimizden) koğulmuş olarak ulaşır.
Muhammed Esed:
Kim ki, bu geçici hayatın (hazları) peşinde koşmak isterse, bu istediğinden dilediğimiz kadar, gerekli gördüğümüz kimseye hemen veririz; ama sonra onun payını cehennem kılarız ki oraya kınanmış ve kovulmuş olarak katlanmak zorunda kalacaktır!
Gültekin Onan:
Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra ona cehennemi (yurt) kılarız
Ali Fikri Yavuz:
Kim ameli ile dünya menfaatını isterse, dilediğimiz kimseye istediğimiz şeyi, dünyada peşin veririz
Portekizce:
A quem quiser as coisas transitórias (deste mundo), atendê-lo-emos ao inferno, em que entrará vituperado, rejeitado.
İsveççe:
Om någon [enbart] står efter det jordiska livets förgängliga goda, låter Vi honom genast njuta av detta - [Vi ger] vad Vi vill, åt den Vi vill - men därefter låter Vi honom, förhatlig och utstött, brinna i helvetets [ugn].
Farsça:
هر کس [همواره] دنیای زودگذر را بخواهد [چنین نیست که هر چه بخواهد بیابد بلکه] هر چه را ما برای هر که بخواهیم، به سرعت در همین دنیا به او عطا می کنیم، آن گاه دوزخ را در حالی که نکوهیده و رانده شده از رحمت خدا وارد آن می شود، برای او قرار می دهیم.
Kürtçe:
ھەر کەسێک تەنھا ژیانی دونیای بوێت لەم (دونیا) دا زوو پێی دەدەین ئەوەی بمانەوێت بۆ ھەرکەسێک لە پاشان دۆزەخمان بۆ سازداوە دەچێتە ناوی بە لۆمەکراوی و دەرکراوی لە میھرەبانی خوا
Özbekçe:
Ким шошган(дунё)ни истаса, унга бу дунёда ирода қилган кишимизга нимани хоҳласак, шошилинч берурмиз. Сўнгра унга жаҳаннамни берурмиз. Унга хор ва қувғинга учраган ҳолда кирур. (Бундай киши бу дунёда керак нарсасига эришиб олади. Аммо охиратига ҳеч нарса қолмайди.)
Malayca:
Sesiapa yang menghendaki (kesenangan hidup) dunia, Kami akan segerakan kepadanya dalam dunia apa yang Kami kehendaki, bagi sesiapa yang Kami kehendaki; kemudian Kami sediakan baginya neraka Jahannam (di akhirat kelak), untuk membakarnya dalam keadaan yang hina lagi tersingkir dari rahmat Allah.
Arnavutça:
Kush dëshiron këtë botë, Na ia shpejtojmë atij që t’i japim në të (në këtë botë) çka të duam e për kë të duam. E, pastaj ia caktojmë atij xhehennemin, në të cilin ai do të fërgohet, duke qenë i fyer dhe i dëbuar.
Bulgarca:
Който възжелае преходното, в него му ускоряваме каквото пожелаем за когото поискаме. После му отреждаме Ада, там ще гори порицаван, прокуден.
Sırpça:
Ономе који жели овај краткотрајни свет, Ми му на њему брзо дајемо - шта хоћемо и коме хоћемо, али ћемо после да му припремимо Пакао, у коме ће да гори презрен и одбачен.
Çekçe:
Těm, kdož po věcech rychle pomíjivých touží, pospíšíme dát v něm to, co chceme, a tomu, komu chceme; však potom pro ně peklo připravíme, aby v něm hořeli v ponížení a v zavržení.
Urduca:
جو کوئی عاجلہ کا خواہشمند ہو، اسے یہیں ہم دے دیتے ہیں جو کچھ بھی جسے دینا چاہیں، پھر اس کے مقسوم میں جہنم لکھ دیتے ہیں جسے وہ تاپے گا ملامت زدہ اور رحمت سے محروم ہو کر
Tacikçe:
Ҳар кас, ки хорони ин ҷаҳон бошад, ҳар чӣ бихоҳем, зудаш арзонӣ дорем, он гоҳ ҷаҳаннамро ҷойгоҳи ӯ созем то баддидашудаву рондашуда ба он дарафтад.
Tatarca:
Әгәр бер кеше дөньяны гына теләп, дөнья кирәген ашыктырса, Без дә ашыктырырбыз дөнья кирәген алардан үзебез теләгән кешегә үзебез теләгән хәтле, соңра аны җәһәннәмлек кыйлырбыз, ул кеше керер анда һәлак булганы вә үз-үзенә ләгънәт әйтеп хур булганы хәлдә.
Endonezyaca:
Barangsiapa menghendaki kehidupan sekarang (duniawi), maka Kami segerakan baginya di dunia itu apa yang kami kehendaki bagi orang yang kami kehendaki dan Kami tentukan baginya neraka jahannam; ia akan memasukinya dalam keadaan tercela dan terusir.
Amharca:
ቸኳይቱን ዓለም (በሥራው) የሚፈልግ ሰው ለእርሱ በርሷ ውስጥ የሻነውን (ጸጋ) ለምንሻው ሰው እናስቸኩልለታለን፡፡ ከዚያም ለእርሱ ገሀነምን (መኖሪያ) አድርገንለታል፡፡ ተወቃሽ ብራሪ ኾኖ ይገባታል፡፡
Tamilce:
எவர், (அவசரமான) இம்மை (வாழ்க்கை)யை (மட்டும்) நாடுகின்றவராக இருப்பாரோ (அப்படிப்பட்டவர்களில்) நாம் நாடுபவருக்கு (உலக செல்வத்தில்) நாம் நாடுவதை (மட்டும்) அதில் முற்படுத்திக் கொடுப்போம். பிறகு, அவருக்கு நரகத்தை (தங்குமிடமாக) ஆக்குவோம். அவர் இகழப்பட்டவராக, (நம் அருளைவிட்டு) தூரமாக்கப்பட்டவராக (கேவலமாக தள்ளப்பட்டு) அதில் நுழை(ந்து எரிந்து பொசுங்கு)வார்.
Korece:
스쳐가는 현세를 서둘러 원하는자 있다면 하나님은 그분이 원하는 그에게 서둘러 벌을 주리 라 그런후 그에게 지옥을 마련하 여 주리니 그는 저주를 받아 지옥에 들어갈 것이라
Vietnamca:
Ai muốn đời sống chớp nhoáng (của thế giới trần tục này) thì TA sẽ sớm ban cho đối với người nào TA muốn, nhưng rồi đây (ở Đời Sau) TA sẽ quẳng y vào Ngục Lửa, Nó sẽ nướng y một cách nhục nhã đáng khinh.
Ayet Linkleri: