-
Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi
Ayet sayısı: 128
Başka isimleri: Arı Suresi
Geliş zamanı: Mekke Dönemi
Harf sayısı: 7642
İsmin anlamı: Bal arısı
Kelime sayısı: 1845
Sure numarası: 16
Arapça:
وَالْخَيْلَ وَالْبِغَالَ وَالْحَمِيرَ لِتَرْكَبُوهَا وَزِينَةً ۚ وَيَخْلُقُ مَا لَا تَعْلَمُونَ
Çeviriyazı:
velḫayle velbigâle velḥamîra literkebûhâ vezîneh. veyaḫlüḳu mâ lâ ta`lemûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hem kendilerine binesiniz, hem de zinet olsun diye atları, katırları, ve merkepleri yarattı. Ve şu anda bilemeyeceğiniz daha nice şeyler yaratacak.
Diyanet İşleri:
Sizin için atları, katırları ve merkebleri binek ve süs hayvanı olarak yaratmıştır. Bilmediğiniz daha nice şeyleri de yaratır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Binmeniz için ve ziynet için atları, katırları, merkepleri yaratmıştır, daha da bilmediğiniz neler yaratır.
Şaban Piriş:
Hem onlara binmeniz için hem de ziynet için size atları, katırları ve merkepleri yarattı. Sizin bilmediğiniz şeyleri de yaratır.
Edip Yüksel:
Binmeniz ve eğlenmeniz için atları, katırları ve eşekleri yarattı ve daha bilmediğiniz bir çok şeyi de yaratır.
Ali Bulaç:
Onlara binmeniz ve süs için atları, katırları ve merkebleri (yarattı). Ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratmaktadır?
Suat Yıldırım:
Hem binmeniz, hem de zinet olsun diye atlar, katırlar, merkepler yarattı. Hem sizin bilemeyeceğiniz daha neler neler yaratacak!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve kendilerine binmeniz için ve bir ziynet olarak atları, katırları ve merkepleri de yaratmıştır. Ve sizin bilemiyeceğiniz daha nice şeyleri de yaratacaktır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Hem binesiniz diye hem de bir süs olarak atları, katırları, eşekleri de yarattı. Ve bilemeyeceğiniz daha neler yaratır O...
Bekir Sadak:
Yeryuzunde rengarenk seyleri de sizin icin yaratmistir. Bunda, ogut alan kimseler icin ibret vardir.
İbni Kesir:
Atları, katırları ve merkebleri de sizin için binek ve süs hayvanı olarak yaratmıştır. Bilmediğiniz daha nice şeyleri de yaratır.
Adem Uğur:
Atları, katırları ve eşekleri binmeniz ve (gözlere) zinet olsun diye (yarattı). Allah şu anda bilemeyeceğiniz daha nice (nakil vasıtaları) yaratır.
İskender Ali Mihr:
Onlara binmeniz için ve de ziynet olarak (süs hayvanı olarak), atlar, katırlar ve merkepler ve daha bilmediğiniz şeyler yaratır.
Celal Yıldırım:
Binesiniz diye at, katır ve merkebi birer süs olarak yaratmıştır. Bilmediğiniz daha nice şeyleri yaratır.
Tefhim ul Kuran:
Onlara binmeniz ve süs için atları, katırları ve merkebleri (yarattı). Ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratmaktadır?
Fransızca:
Et les chevaux, les mulets et les ânes, pour que vous les montiez, et pour l'apparat. Et Il crée ce que vous ne savez pas.
İspanyolca:
Y los caballos, los mulos, los asnos, para que os sirvan de montura y de ornato. Y crea otras cosas que no sabéis.
İtalyanca:
E [vi ha dato] i cavalli, i muli e gli asini, perché li montiate e per ornamento. E crea cose che voi non conoscete.
Almanca:
Auch die Pferde, die Maultiere und die Esel (erschuf ER), damit ihr sie reitet und als Schmuck. Und ER erschafft, was ihr nicht kennt.
Çince:
他创造马、骡、驴,以供你们骑乘,以作你们的装饰。他还创造你们所不知道的东西。
Hollandaca:
Ook heeft hij paarden en muildieren en ezels geschapen om daarop te kunnen rijden, en als een sieraad voor u; en hij schiep evenzoo andere dingen, welke gij niet kent.
Rusça:
Он сотворил коней, мулов и ослов, чтобы вы ездили на них верхом и для украшения. Он творит также то, о чем вы не ведаете.
Somalice:
Fardaha iyo Baqlaha iyo Dameeraha wuxuu (idiin ku abuuray Eebe) Inaad kortaan iyo Qurux, Wuxuuna abuuri Waxaydaan Ogayn.
Swahilice:
Na farasi, na nyumbu, na punda ili muwapande, na kuwa ni pambo. Na ataumba msivyo vijua.
Uygurca:
اﷲ ئاتنى، خېچىرنى ۋە ئېشەكنى مىنىشىڭلار ئۈچۈن ۋە زىننەت ئۈچۈن ياراتتى، اﷲ يەنە سىلەر بىلمەيدىغان نەرسىلەرنىمۇ يارىتىدۇ
Japonca:
また(かれは)馬とラバとロバ(を創られた)。これらはあなたがたの乗用と飾りのためである。またかれはあなたがたの知らない,(外の)色々な物を創られた。
Arapça (Ürdün):
«و» خلق «الخيل والبغال والحمير لتركبوها وزينة» مفعول له، والتعليل بهما بتعريف النعم لا ينافي خلقها لغير ذلك كالأكل في الخيل، الثابت بحديث الصحيحين «ويخلق ما لا تعلمون» من الأشياء العجيبة الغريبة.
Hintçe:
और (उसी ने) घोड़ों ख़च्चरों और गधों को (पैदा किया) ताकि तुम उन पर सवार हो और (इसमें) ज़ीनत (भी) है
Tayca:
และม้า และล่อ ละลา เพื่อพวกเจ้าจะได้ขี่มันและเป็นเครื่องประดับ และพระองค์ยังทรงสร้างสิ่งอื่นๆ ที่พวกเจ้าไม่รู้
İbranice:
ואת הסוסים, והפרדות, והחמורים למען תרכבו עליהם ולהידור. והוא יברא גם את אשר לא תדעו
Hırvatça:
I konje, i mazge, i magarce - da ih jašete, i kao ukras - a stvorit će i ono što ne znate.
Rumence:
El v-a creat vouă caii, catârii şi măgarii pentru călărit şi podoabă. El a creat ceea ce voi nu cunoaşteţi!
Transliteration:
Waalkhayla waalbighala waalhameera litarkabooha wazeenatan wayakhluqu ma la taAAlamoona
Türkçe:
Hem binesiniz diye hem de bir süs olarak atları, katırları, eşekleri de yarattı. Ve bilemeyeceğiniz daha neler yaratır O...
Sahih International:
And [He created] the horses, mules and donkeys for you to ride and [as] adornment. And He creates that which you do not know.
İngilizce:
And (He has created) horses, mules, and donkeys, for you to ride and use for show; and He has created (other) things of which ye have no knowledge.
Azerbaycanca:
Sizin minməyinizdən ötrü, həm də zinət üçün atı, qatırı və uzunqulağı (O yaratdı). (Allah) hələ sizin bilmədiyiniz neçə-neçə şeylər (nəqliyyat, minik vasitələri və s.) də yaradacaqdır.
Süleyman Ateş:
Binmeniz ve süs için atları, katırları ve merkepleri (yarattı) ve daha sizin bilmediğiniz nice şeyler yaratmaktadır.
Diyanet Vakfı:
Atları, katırları ve eşekleri binmeniz ve (gözlere) zinet olsun diye (yarattı). Allah şu anda bilemeyeceğiniz daha nice (nakil vasıtaları) yaratır.
Erhan Aktaş:
Sizin için binek ve süs hayvanı olarak atları, katırları ve eşekleri yarattı. Ve O, bilmediğiniz şeyleri yaratmaktadır.
Kral Fahd:
Atları , katırları ve eşekleri binmeniz ve (gözlere) ziynet olsun diye (yarattı). Allah şu anda bilemeyeceğiniz daha nice (nakil vasıtaları) yaratır.
Hasan Basri Çantay:
Hem onlara binmeniz için, hem zînet için de atları, katırları, merkepleri yaratdı. Sizin bilmeyeceğiniz daha neler yaratıyor O!
Muhammed Esed:
Ve binmeniz için atları, katırları, merkepleri, (hayatı süsleyen) nakışlar, bezekler olarak O yarattı; O, bilmediğiniz daha neler neler yaratmaktadır.
Gültekin Onan:
Onlara binmeniz ve süs için atları, katırları ve merkebleri (yarattı). Ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratmaktadır.
Ali Fikri Yavuz:
Hem kendilerine binesiniz, hem de zînet olsun diye atları, katırları, merkepleri yarattı
Portekizce:
E (criou) o cavalo, o mulo e o asno para serem cavalgados e para o vosso deleite, e cria coisas mais, que ignorais.
İsveççe:
Och [Han har skapat] hästar och mulåsnor och åsnor för er att rida på och åt vars skönhet [ni kan glädjas]. Och Han kommer att skapa det som ni inte kan veta något om.
Farsça:
و اسب ها و استرها و الاغ ها را آفرید تا بر آنها سوار شوید و [برای شما] تجمل و زینت باشد، و چیزهایی [در آینده جز این وسایل نقلیه حیوانی] به وجود می آورد که شما نمی دانید.
Kürtçe:
وە ئەسپ و ماین و ئێسترو گوێدرێژی (بۆ دروستکردون) لەبەر ئەوەی سواریان بن و ھۆی ڕازانەوەش بن بۆ ئێوە, وە (خوا) شتی وا دروست دەکات کە (ئێستا) ئێوە نایزانن
Özbekçe:
Отлар, хачирлар ва эшакларни минишингиз ва зийнат учун (яратди) ва сиз билмайдиган нарсаларни яратадир. (Яъни, Аллоҳ таоло келажакда сизлар учун туя, от, хачир ва эшакдан бошқа сиз билмайдиган нақлиёт воситаларини яратади. Дарҳақиқат, шундай ҳам бўлди. Ушбу оятлар тушган даврда мавжуд бўлмаган ҳавода, сувда ва ерда юрадиган кўплаб нақлиёт воситалари вужудга келди. Бу эса, ўз навбатида, Қуръони Карим мазкур: «ва сиз билмайдиган нарсаларни яратади», жумласи ила мўмин-мусулмонларни келажак янгиликларидан хабардор қилаётганига далолатдир.)
Malayca:
Dan (Allah menjadikan) kuda dan baghal serta keldai untuk kamu menunggangnya, dan untuk menjadi perhiasan; dan Ia menjadikan apa yang kamu tidak mengetahuinya.
Arnavutça:
(Krijoi) edhe kuajt, mushkt dhe gomarët, për t’i shaluar ju, dhe për zbukurim, e krijon (Perëndia) edhe ato që nuk i dini ju.
Bulgarca:
[Сътвори] и конете, и мулетата, и магаретата - за да ги яздите и за украса. И сътвори Той каквото не знаете.
Sırpça:
И коње, и мазге, и магарце - да их јашете, и као украс - а створиће и оно што не знате.
Çekçe:
A stvořil koně, mezky a osly, abyste na nich jezdili, i jako ozdobu - a On tvoří i věci jiné, o nichž vy nevíte.
Urduca:
اُس نے گھوڑے اور خچر اور گدھے پیدا کیے تاکہ تم ان پر سوار ہو اور وہ تمہاری زندگی کی رونق بنیں وہ اور بہت سی چیزیں (تمہارے فائدے کے لیے) پیدا کرتا ہے جن کا تمہیں علم تک نہیں ہے
Tacikçe:
Ва аспону уштурону харонро барои он офаридааст, ки саворашон шавед ва низ зинати шумо бошанд. Ва Худо чизҳое офарида, ки шумо намедонед.
Tatarca:
Янә сезгә зиннәт өчен вә атланыр өчен, йөкләр йөкләр өчен ат, качыр, ишәкләрне яратты һәм дә сез белмәгән нәрсәләрне халык кыла. Димәк, ат, качыр, ишәк – бу хайваннарны Аллаһ хезмәт өчен халык кылган, бугазлап ашар өчен түгел, шул сәбәпле аларның итен мөселманнар ашамыйлар.
Endonezyaca:
dan (Dia telah menciptakan) kuda, bagal dan keledai, agar kamu menungganginya dan (menjadikannya) perhiasan. Dan Allah menciptakan apa yang kamu tidak mengetahuinya.
Amharca:
ፈረሶችንም፣ በቅሎዎችንም፣ አህዮችንም ልትቀመጡዋቸውና ልታጌጡባቸው (ፈጠረላችሁ)፡፡ የማታውቁትንም ድንቅ ነገር ይፈጥራል፡፡
Tamilce:
குதிரைகளை, கோவேறு கழுதைகளை, கழுதைகளை, அவற்றில் நீங்கள் வாகணிப்பதற்காகவும் (அவை உங்களுக்கு) அலங்காரமாக இருப்பதற்காகவும் (அல்லாஹ் படைத்தான்). இன்னும், நீங்கள் அறியாத (பல)வற்றை (அவன் உங்களுக்காக) படைப்பான்.
Korece:
말들이며 노새들이며 당나귀 들을 두어 너희가 승차하고 장식 하도록 하였으며 또한 하나님은 너희가 알지 못하는 것도 창조하 시노라
Vietnamca:
Ngựa, la và lừa, (Ngài đã tạo ra chúng cho các ngươi) để các ngươi cưỡi và trang trí; và (quả thật) Ngài tạo ra nhiều thứ (cho các ngươi) mà các ngươi thậm chí không biết.
Ayet Linkleri: