Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

11

Sûredeki Ayet No: 

106

Ayet No: 

1579

Sayfa No: 

233

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَأَمَّا الَّذِينَ شَقُوا فَفِي النَّارِ لَهُمْ فِيهَا زَفِيرٌ وَشَهِيقٌ

Çeviriyazı: 

feemme-lleẕîne şeḳû fefi-nnâri lehüm fîhâ zefîruv veşehîḳ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bedbaht olanlar ateştedirler. Onlar orada başka türlü soluyacak, başka türlü haykıracaklar.

Diyanet İşleri: 

Bedbaht olanlar cehennemdedirler. Onlar orada ah edip inlerler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ama kutsuz olanlar, gerçekten de ateştedir, onların inliyerek nefes almaları da oradadır, biten bir inilti gibi nefes vermeleri de.

Şaban Piriş: 

Şaki olanlar ateştedirler. Orada onların (azaptan dolayı öyle feci) nefes alıp vermeleri vardır ki.

Edip Yüksel: 

Talihsizler ateştedir. Onlar orada sızlayıp inlerler.

Ali Bulaç: 

Mutsuz olanlar ateştedirler, onlar için orada (kahırla ve acıyla) nefes alıp vermeler vardır.

Suat Yıldırım: 

Bedbahtlar cehenneme atılacaklar. Çektikleri azabın dehşetinden, devamlı surette hıçkırıp canları çıkasıya feryad edecekler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İmdi şekavete düşmüş olanlar ateştedirler. Onlar için orada şiddetli bir soluyuş ve bir hıçkırık vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bahtsızlığa düşenler ateş içindedir. Çok ıstıraplı bir soluyuş ve hıçkırışları vardır orada.

Bekir Sadak: 

Rabbin, onlarin islerinin karsiligini elbette tamamen verecektir. O, suphesiz, onlarin yaptiklarini bilir.

İbni Kesir: 

Bedbahtlara gelince

Adem Uğur: 

Bedbaht olanlar ateştedirler, orada onların (öyle feci) nefes alıp vermeleri vardır ki.

İskender Ali Mihr: 

Şâkî olanlara gelince

Celal Yıldırım: 

Bedbaht-mutsuz olanlar ateştedirler. Onların orada şiddetli inilti ve sesli sesli soluğu vardır.

Tefhim ul Kuran: 

Mutsuz olanlar ateştedirler, onlar için orda (kahırla ve acıyla) nefes alıp vermeler vardır.

Fransızca: 

Ceux qui sont damnés seront dans le Feu où ils ont des soupirs et des sanglots.

İspanyolca: 

Los desgraciados estarán en el Fuego, gimiendo y bramando,

İtalyanca: 

E gli infelici saranno nel Fuoco, tra sospiri e singhiozzi,

Almanca: 

Also hinsichtlich derjenigen, die voller Kummer sind, diese sind im Feuer, darin stöhnen sie und atmen schwer wieder ein.

Çince: 

至于薄命的,将进入火狱,他们在其中将要叹气,将要哽咽。

Hollandaca: 

En zij die ellendig zullen zijn, worden in het hellevuur geworpen; daar zullen zij weenen en jammeren.

Rusça: 

Несчастные пребудут в Огне, где они будут вдыхать и выдыхать.

Somalice: 

kuwa xumaadayna naarbay gali dhexdeedayna ku hiinraagi kuna qaylyi.

Swahilice: 

Ama wale wa mashakani hao watakuwamo Motoni wakiyayayatika na kukoroma.

Uygurca: 

بەتبەختلەرگە كەلسەك، ئۇلار دوزاخقا كىرىدۇ، ئۇلار دوزاختا (ئېشەك ھاڭرىغاندەك) توۋلاپ نالە - پەرياد چېكىدۇ

Japonca: 

その時惨な者たちは,火獄の中にいよう。その中でかれらは,ため息とすすり泣き(に喘ぐだけである)。

Arapça (Ürdün): 

«فأما الذين شقوا» في علمه تعالى «ففي النار لهم فيها زفير» صوت شديد «وشهيق» صوت ضعيف.

Hintçe: 

तो जो लोग बदबख्त है वह दोज़ख़ में होगें और उसी में उनकी हाए वाए और चीख़ पुकार होगी

Tayca: 

ดังนั้น สำหรับบรรดาผู้ที่มีทุกข์ก็จะอยู่ในนรก สำหรับพวกเขาที่อยู่ในนั้นคือ การถอนหายใจและการสะอื้น

İbranice: 

אולם, האומללים, הם אלה שיהיו באש הגיהינום, בה ינשפו ויזעקו

Hırvatça: 

I nesretni će u Vatru, u njoj će teško izdisati i udisati;

Rumence: 

Nenorociţii vor fi în Foc, unde vor geme şi vor suspina şi

Transliteration: 

Faamma allatheena shaqoo fafee alnnari lahum feeha zafeerun washaheequn

Türkçe: 

Bahtsızlığa düşenler ateş içindedir. Çok ıstıraplı bir soluyuş ve hıçkırışları vardır orada.

Sahih International: 

As for those who were [destined to be] wretched, they will be in the Fire. For them therein is [violent] exhaling and inhaling.

İngilizce: 

Those who are wretched shall be in the Fire: There will be for them therein (nothing but) the heaving of sighs and sobs:

Azerbaycanca: 

Bədbəxt olanlar od içərisində (Cəhənnəmdə) qalacaqlar. Onların orada ah-fəryad gözləyir.

Süleyman Ateş: 

Bahtsızlar ateştedirler. Onların orada (o bunaltıcı ateş içinde) bir soluk alıp verişleri vardır ki!...

Diyanet Vakfı: 

Bedbaht olanlar ateştedirler, orada onların (öyle feci) nefes alıp vermeleri vardır ki.

Erhan Aktaş: 

Mutsuz olanlar ateştedir. Onlar, orada hıçkırırlar, inleyip dururlar.

Kral Fahd: 

Bedbaht olanlar ateştedirler, orada onların (öyle feci) nefes alıp vermeleri vardır ki;

Hasan Basri Çantay: 

Şakıy olanlara gelince: Onlar ateşdedirler ki orada (çok fecî) bir nefes alıb vermeleri vardır onların.

Muhammed Esed: 

Bedbaht olanlar (dünyadayken yaptıklarından ötürü) ateşte (yaşayacak) ve orada ah çekip inleyecekler.

Gültekin Onan: 

Mutsuz olanlar ateştedirler, onlar için orada (kahırla ve acıyla) nefes alıp vermeler vardır.

Ali Fikri Yavuz: 

Muazzeb olanlar, ateştedirler ki, onlar için orada feci bir inilti ve soluma vardır.

Portekizce: 

Quanto aos desventurados, serão precipitados no fogo, donde exalarão gemidos e gritos,

İsveççe: 

De fördömda skall ha Elden till boning och under stönanden och jämmer

Farsça: 

اما تیره بختان [که خود سبب تیره بختی خود بوده اند] در آتش اند، برای آنان در آنجا ناله های حسرت بار و عربده و فریاد است.

Kürtçe: 

جا ئەوانەی بێ بەخت وچارە ڕەش بوون ئەوە لەناو ئاگردان لەناو ئەو (ئاگرە) دا ھەر ئاخ وئۆف و ھەنیسکیانە

Özbekçe: 

Бас, бадбахт бўлганлар дўзахдалар. У ерда улар дод-фарёд қилурлар.

Malayca: 

Adapun orang-orang yang celaka (disebabkan keingkaran dan maksiatnya), maka di dalam nerakalah tempatnya. Bagi mereka di situ, hanyalah suara memekik-mekik dan mendayu-dayu (seperti suara keldai).

Arnavutça: 

Ata që janë fatkëqinj, do të gjenden në zjarr, në të cilin për ata ka kërrhamë (frymënxjerrje me zë), e po ashtu edhe rrënkim,

Bulgarca: 

Онези, които са злочести, ще бъдат в Огъня. В него ще вдишват и издишват,

Sırpça: 

И несрећни ће у Ватру, у њој ће тешко да издишу и удишу;

Çekçe: 

Pokud se týká nešťastníků, ti do ohně přijdou a v něm bude pro ně jen sténání a úpěni

Urduca: 

جو بد بخت ہوں گے وہ دوزخ میں جائیں گے (جہاں گرمی اور پیاس کی شدت سے) وہ ہانپیں گے اور پھنکارے ماریں گے

Tacikçe: 

Аммо бадбахтон дар оташанд ва мардумонро дар он ҷо нолае зору фарёде сахт бувад.

Tatarca: 

Әмма явыз бәхетсезләр утта булырлар, аларга анда ґәзабның катылыгыннан яман тавыш белән кычкыру вә ыңгырашу булыр.

Endonezyaca: 

Adapun orang-orang yang celaka, maka (tempatnya) di dalam neraka, di dalamnya mereka mengeluarkan dan menarik nafas (dengan merintih),

Amharca: 

እነዚያ መናጢ የሆኑትማ፡ በእሳት ውስጥ ናቸው፡፡ ለእነርሱ በእርሷ ውስጥ ማናፋትና መንሰቅሰቅ አላቸው፡፡

Tamilce: 

ஆகவே, துர்ப்பாக்கியமடைந்தவர்கள் நரகத்தில் (எறியப்படுவார்கள்). அதில் அவர்களுக்கு பெரும் கூச்சலும் இறைச்சலும் உண்டு.

Korece: 

이 불행한 자들은 불지옥에있게 될 것이매 그곳에는 그들을 위해 한탄과 통곡밖엔 없노라

Vietnamca: 

Đối với những kẻ bất hạnh, chúng sẽ ở trong Ngục Lửa mà thở dài, gào thét.

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: