Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

11

Sûredeki Ayet No: 

68

Ayet No: 

1541

Sayfa No: 

229

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

كَأَن لَّمْ يَغْنَوْا فِيهَا ۗ أَلَا إِنَّ ثَمُودَ كَفَرُوا رَبَّهُمْ ۗ أَلَا بُعْدًا لِّثَمُودَ

Çeviriyazı: 

keel lem yagnev fîhâ. elâ inne ŝemûde keferû rabbehüm. elâ bü`del liŝemûd.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sanki orada güzel güzel yaşayıp durmamışlardı. Bak işte Semud, gerçekten de Rablerine küfretmişlerdi. Bak işte nasıl yok olup gittiler.

Diyanet İşleri: 

Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki, Semud milleti Rabbini inkar etmişti. Bilin ki, Semud milleti Allah'ın rahmetinden uzaklaştı.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Sanki orada hiç yaşamamışlar, hiç oturmamışlardı. Bilin ki hiç şüphe yok Semud, Rablerine karşı kafir oldu, bilin, uzaklık Semud'a.

Şaban Piriş: 

Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki, Semudlular, Rablerine kâfir oldular. Bilin ki Semud, helak edildi.

Edip Yüksel: 

Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Doğrusu Semud (halkı) Rab'lerine karşı geldi; Semud yok olup gitti.

Ali Bulaç: 

Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun; Semud (halkı) gerçekten Rablerine (karşı) inkar etmişlerdi. Haberiniz olsun; Semud (halkına Allah'ın rahmetinden) uzaklık (verildi.)

Suat Yıldırım: 

Zulmedenleri ise o korkunç ses tutuverdi de diyarlarında çökekaldılar.Sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular, ortadan silindiler.Evet... inkâr etti Rabbini Semûd milleti. Evet, işte onun için defolup gitti Semûd milleti!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Sanki orada hiç ikamet etmemişlerdi. Biliniz ki, şüphesiz Semûd, Rablerine kâfir olmuşlardı. Haberiniz olsun ki, Semûd için bir uzaklık vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sanki hiç hayat sürmemişlerdi orada. Dikkat edin! Semûd kavmi, Rablerine nankörlük etmişti. Dikkat edin, Semûd geri dönmez olmuştur.

Bekir Sadak: 

«Ey evin hanimi! Allah´in rahmeti ve bereketleri uzerinize olmusken, nasil Allah´in isine sasarsin? O, ovulmeye layiktir, yucelerin yucesidir» dediler.

İbni Kesir: 

Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki

Adem Uğur: 

Sanki orada hiç oturmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi gerçekten Rablerini inkâr ettiler. Yine bilesiniz ki, Semûd kavmi (Allah´ın rahmetinden) uzak kılındı.

İskender Ali Mihr: 

Sanki orada hiç var olmamışlar (yaşamamışlar) gibi. Gerçekten Semud kavmi Rab´lerini inkâr etmediler mi? Semud kavmi (Allah´tan) uzak kaldı. Öyle değil mi?

Celal Yıldırım: 

Sanki daha önce orada hiç oturmamış (yuva kurup geçinmemiş) gibi oldular. Dikkat edin, Semûd kavmi Rablerini tanımadılar ve Semûd´a (ilâhî rahmetten) uzaklık olsun.

Tefhim ul Kuran: 

Sanki orda hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun

Fransızca: 

comme s'ils n'y avaient jamais prospéré. En vérité, les Tamud n'ont pas cru en leur Seigneur. Que périssent les Tamud !

İspanyolca: 

como si no hubieran habitado en ellas. ¡No! ¡Los tamudeos no creyeron en su Señor! ¡Sí! ¡Atrás los tamudeos!

İtalyanca: 

come se non le avessero mai abitate. In verità i Thamûd non credettero nel loro Signore? Periscano i Thamûd!

Almanca: 

Als ob sie sich dort nicht aufhielten. Ohne Zweifel haben Thamud ihrem HERRN gegenüber doch Kufr betrieben. Ja! Nieder mit Thamud!

Çince: 

彷佛他们没有在里面住过一样。真的,赛莫德人确已否认他们的主。真的,愿赛莫德人遭受毁灭。

Hollandaca: 

Als hadden zij er nimmer in gewoond. Thamoed geloofde niet in zijn Heer. Werd Thamoed niet ver weg verworpen?

Rusça: 

словно они никогда не жили там. Воистину, самудяне не уверовали в своего Господа. Да сгинут самудяне!

Somalice: 

sidii iyagoon ku dhex nagaanin, Thamuud waxay ka gaaloobeen Eebahood waxayna muteen fogaansho (Halaag).

Swahilice: 

Kama kwamba hawakuwako huko. Hebu zingatieni! Hakika kina Thamud walimkufuru Mola wao Mlezi. Hebu zingatieni! Thamud wamepotelea mbali!

Uygurca: 

گويا ئۇلار ئۆيلىرىدە تۇرمىغاندەك (يەنى ئۇلارنىڭ تۇرغان جايلىرى ئادەمزات تەرىپىدىن ئاۋات قىلىنمىغاندەك) بولۇپ قالدى، بىلىڭلاركى، سەمۇد پەرۋەردىگارىنى ئىنكار قىلدى، سەمۇد ھالاك بولسۇن

Japonca: 

そこはまるで,誰一人住んでいなかったかのようであった。サムードの人びとは,主を信じなかった。サムードよ(アッラーの慈悲から)追放されよ。

Arapça (Ürdün): 

«كأن» مخففة واسمها محذوف أي كأنهم «لم يَغنوا» يقيموا «فيها» في دارهم «ألا إن ثمود كفروا ربهم ألا بُعدا لثمود» بالصرف وتركه على معنى الحي والقبيلة.

Hintçe: 

और ऐसे मर मिटे कि गोया उनमें कभी बसे ही न थे तो देखो क़ौमे समूद ने अपने परवरदिगार की नाफरमानी की और (सज़ा दी गई) सुन रखो कि क़ौमे समूद (उसकी बारगाह से) धुत्कारी हुईहै

Tayca: 

ประหนึ่งว่า พวกเขามิได้เคยอยู่ในนั้นมาก่อน พึงทราบเถิด! แท้จริงษะมูดนั้นปฏิเสธศรัทธาพระเจ้าของพวกเขา พึงทางเถิด! จงห่างไกลจากความเมตตาเถิดสำหรับษะมูด

İbranice: 

כאילו מעולם לא היו בחיים. בני ת'מוד כפרו בריבונם! ולכן, אבדו בני שבט ת'מוד

Hırvatça: 

kao da na njoj nikad nisu ni živjeli. Narod Semud, doista, u Gospodara svoga nije vjerovao; daleko neka je Semud!

Rumence: 

ca şi cum nu le-ar fi locuit niciodată. Tamudiţii nu l-au tăgăduit pe Domnul lor? Atunci să nu li se spună: “Înapoi cu tamudiţii?”

Transliteration: 

Kaan lam yaghnaw feeha ala inna thamooda kafaroo rabbahum ala buAAdan lithamooda

Türkçe: 

Sanki hiç hayat sürmemişlerdi orada. Dikkat edin! Semûd kavmi, Rablerine nankörlük etmişti. Dikkat edin, Semûd geri dönmez olmuştur.

Sahih International: 

As if they had never prospered therein. Unquestionably, Thamud denied their Lord; then, away with Thamud.

İngilizce: 

As if they had never dwelt and flourished there. Ah! Behold! for the Thamud rejected their Lord and Cherisher! Ah! Behold! removed (from sight) were the Thamud!

Azerbaycanca: 

Sanki onlar heç yaşamamışdılar. Bilin ki, Səmud tayfası Rəbbini inkar etmişdi. Xəbəriniz olsun ki, Səmud tayfası (Allahın mərhəmətindən) kənar (uzaq) oldu!

Süleyman Ateş: 

Orada hiç şenlik kurmamış gibi oldular. İyi bilin ki Semud (kavmi), Rablerini inkar ettiler ve iyi bilin ki Semud (kavmi) def olup gittiler!

Diyanet Vakfı: 

Sanki orada hiç oturmamışlardı. Biliniz ki, Semud kavmi gerçekten Rablerini inkar ettiler. Yine bilesiniz ki, Semud kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak kılındı.

Erhan Aktaş: 

Sanki orada hiç yaşamamışlardı. İyi bilin ki Semûd halkı Rabb’lerine nankörlük ettiler. İyi bilin ki Semûd halkı yok olup gitti.

Kral Fahd: 

Sanki orada hiç oturmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi gerçekten Rablerini inkâr ettiler. Yine bilesiniz ki, Semûd kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak kılındı.

Hasan Basri Çantay: 

Sanki orada (zâten) oturmamışlardı. Haberiniz olsun ki Semud (kavmi) hakıykaten Rablerine küfretdiler, gözünüzü açın ki Semuda (rahmet-i ilâhiyyeden) uzaklık (verilmişdir).

Muhammed Esed: 

sanki (daha önce) orada hiç yaşamamışlar gibi. Bakın, işte Rablerini böyle yok saydı Semudlular! Bakın, işte böyle yok olup gitti Semud!

Gültekin Onan: 

Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun

Ali Fikri Yavuz: 

Sanki orada bir şenlik kurmamışlardı. Haberiniz olsun ki, Semûd kavmi, doğrusu Rablerine küfrettiler. Biliniz ki, Semûd kavmi Allah’ın rahmetinden uzak düşmüş, helâk olmuştur.

Portekizce: 

Como se jamais neles houvessem vivido. Acaso, não é certo que o povo de Samud renegou seu Senhor? Distância dopovo de Samud!

İsveççe: 

[det var] som om de aldrig hade levt där i välstånd och trygghet. Stammen Thamud förnekade sin Herre - Det är ute med stammen Thamud!

Farsça: 

گویی در آنجا اقامت نداشتند. آگاه باشید! قطعاً قوم ثمود به پروردگارشان کافر شدند. هان! دوری [از رحمت خدا] بر قوم ثمود باد.

Kürtçe: 

وەک ئەوەی لەوێدا نەبووبن بێدار بن بەڕاستی گەلی سەمود بێ بڕوابوون بەپەروەردگاریان بێداربن دووری و لەناوچوون بۆ گەلی سەمود

Özbekçe: 

Худди унда турмаганга ўхшаб. Огоҳ бўлингким, албатта, Самуд (қавми) Роббиларига куфр келтирган эдилар. Огоҳ бўлингким, Самуд йўқолсин-е!

Malayca: 

(Mereka punah-ranah) seolah-olah mereka tidak pernah tinggal di situ. Ketahuilah! Sesungguhnya kaum Thamud itu kufurkan Tuhan mereka. Ketahuilah! Sesungguhnya kebinasaanlah akhirnya bagi kaum Thamud.

Arnavutça: 

thuajse, nuk kanë ekzistuar kurrë në të. Me të vërtetë, Themudi mohuan Zotin e tyre. Qe pra, le të jetë larg (nga mëshira e Zotit) Themudi!

Bulgarca: 

сякаш не бяха пребивавали там. Да, самудяните отрекоха своя Господ. Да, гибел за самудяните!

Sırpça: 

као да ту никад нису ни живели. Народ Семуд, заиста, у свога Господара није веровао; далеко нека је Семуд!

Çekçe: 

jako by v nich nikdy nebyli žili. Ó ano, Thamúdovci věru v Pána svého nevěřili! Ó ano, pryč tedy s Thamúdovci!

Urduca: 

کہ گویا وہ وہاں کبھی بسے ہی نہ تھے سنو! ثمود نے اپنے رب سے کفر کیا سنو! دور پھینک دیے گئے ثمود!

Tacikçe: 

Чунон ки гӯё ҳаргиз дар он диёр набудаанд. Огоҳ бошед, ки қавми Самуд ба Парвардигорашон кофир шуданд, ҳамоно, бар қавми Самуд лаънат бод!

Tatarca: 

Гүя алар дөньяда аз гына да тормаган кеби булдылар. Әгаһ булыгыз, тәхкыйк Сәмуд халкы Раббыларына кәфер булдылар, әгаһ булыгыз, Аллаһ рәхмәтеннән Сәмуд халкына ерак булмаклыктыр.

Endonezyaca: 

seolah-olah mereka belum pernah berdiam di tempat itu. Ingatlah, sesungguhnya kaum Tsamud mengingkari Tuhan mereka. Ingatlah, kebinasaanlah bagi kaum Tsamud.

Amharca: 

በእሷ ውስጥ እንዳልኖሩባት ሆኑ፡፡ ንቁ! ሰሙዶች ጌታቸውን በእርግጥ ካዱ፡፡ ንቁ! ለሰሙዶች (ከአላህ እዝነት) መራቅ ተገባቸው፡፡

Tamilce: 

அவற்றில் அவர்கள் வசிக்காததைப் போன்று ஆகிவிட்டனர். அறிந்து கொள்ளுங்கள்! நிச்சயமாக ஸமூது (மக்கள்) தங்கள் இறைவனை நிராகரித்தனர். அறிந்து கொள்ளுங்கள்! ஸமூது (மக்களு)க்கு அழிவு உண்டாகட்டும்.

Korece: 

그것은 마치 그들이 그곳에 서 살지 아니했던 것과 같았으며 사무드도 그들의 주님을 불신했으 니 보라 사무드족도 멸망했더라

Vietnamca: 

Như thể chúng chưa bao giờ được thịnh vượng ở đó. (Đó là kết quả cho việc) người dân Thamud đã phủ nhận Thượng Đế của chúng. (Đó là kết quả cho việc) đám dân Thamud bị tống khứ đi xa (khỏi lòng thương xót của Allah).

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: