Arapça:
فَإِن تَوَلَّوْا فَقَدْ أَبْلَغْتُكُم مَّا أُرْسِلْتُ بِهِ إِلَيْكُمْ ۚ وَيَسْتَخْلِفُ رَبِّي قَوْمًا غَيْرَكُمْ وَلَا تَضُرُّونَهُ شَيْئًا ۚ إِنَّ رَبِّي عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ حَفِيظٌ
Çeviriyazı:
fein tevellev feḳad eblagtüküm mâ ürsiltü bihî ileyküm. veyestaḫlifü rabbî ḳavmen gayraküm. velâ teḍurrûnehû şey'â. inne rabbî `alâ külli şey'in ḥafîż.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Eğer, yine de yüz çevirirseniz, ben size ne ile gönderilmişsem, işte onu tebliğ ettim. Ayrıca Rabbim, sizin yerinize başka bir kavmi getirir de siz O'na zerrece zarar veremezsiniz. Hiç şüphesiz O, herşeyi koruyup gözetendir.
Diyanet İşleri:
Bir kısım tanrılarımız seni çarpmıştır, demekten başka birşey demeyiz" dediler. Hud: "Doğrusu ben Allah'ı şahit tutuyorum; siz de şahit olun ki ben O'nu bırakıp koştuğunuz ortaklardan uzağım. Hepiniz bana tuzak kurun sonra da ertelemeyin. Ben, ancak benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a güvenirim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah ona el koymamış bulunsun. Rabbim elbette doğru yoldadır. Eğer yüz çevirirseniz, şüphesiz ben size benimle gönderileni bildirdim. Rabbim sizden başka bir milleti yerinize getirebilir, O'na bir şey de yapamazsınız. Doğrusu Rabbim herşeyi koruyandır" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yüz çevirirseniz bilin ki ben, size neyi tebliğ etmek için gönderildiysem onu tamamıyla tebliğ ettim ve Rabbim, sizin yerinize, sizden başka bir topluluğu geçirecek ve siz ona hiçbir suretle zarar veremezsiniz. Şüphe yok ki Rabbim her şeyi korur.
Şaban Piriş:
Ben size elçisi olduğum şeyi açıkladım. Eğer yüz çevirirseniz, Rabbim, yerinize sizden başka bir toplum getirir. Ona hiç bir şekilde zarar veremezsiniz. Kuşkusuz Rabbim, her şeyi koruyandır, dedi.
Edip Yüksel:
Yüz çevirirseniz, artık ben, kendisiyle gönderildiğim mesajı size bildirdim. Rabbim yerinize başka bir halk geçirecek ve siz O'na hiç bir zarar veremezsiniz. Benim Rabbim her şeyi Gözetip Kontrol Edendir.
Ali Bulaç:
Buna rağmen yüz çevirirseniz, artık size kendisiyle gönderildiğim şeyi tebliğ ettim. Rabbim de sizden başka bir kavmi yerinize geçirir. Siz O'na hiçbir şeyle zarar veremezsiniz. Doğrusu benim Rabbim, herşeyi gözetleyip-koruyandır.
Suat Yıldırım:
Eğer haktan yüz çevirirseniz, ben müsterihim, zira size ulaştırmakla görevli olduğum buyrukları size tebliğ ettim.Rabbim dilerse, sizi gönderip yerinize başka bir topluluk getirir. Ama siz O'na hiçbir şekilde zarar veremezsiniz. Muhakkak ki Rabbim her şeyi denetlemektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Artık siz yüz çevirir iseniz, ben size kendisiyle gönderilmiş olduğum şeyi muhakkak ki tebliğ ettim. Ve Rabbim sizden başka bir kavmi sizin yerinize getirir ve siz O´nu hiç bir şey ile mutazarrır edemezsiniz. Şüphe yok ki, Rabbim herbir şey üzerine muhafızdır.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Eğer yüz çevirirseniz ben, bana gönderilen şeyi size tebliğ etmiş bulunuyorum. Rabbim, yerinize başka bir topluluk getirir ve siz O'na hiçbir şekilde zarar veremezsiniz. Kuşkusuz benim Rabbim her şey üzerinde bir Hafîz'dir; kollar, gözetir.
Bekir Sadak:
«Ey Salih! Sen bundan once, aramizda kendisinden iyilik beklenir bir kimseydin
İbni Kesir:
Yüz çevirirseniz
Adem Uğur:
Eğer yüz çevirirseniz şüphesiz ki benimle size gönderileni size bildirdim. Rabbim (dilerse) sizden başka bir kavmi yerinize getirir de O´na hiçbir zarar veremezsiniz. Çünkü benim Rabbim her şeyi gözetendir.
İskender Ali Mihr:
Eğer hâlâ dönerseniz (yüz çevirirseniz) böylece ben, bana gönderileni (vahyi, kitabı)
Celal Yıldırım:
Eğer yüzçevirirseniz, gerçekten ben size benimle gönderilen (ilâhî buyrukları) teblîğ ettim. Rabbim, sizden başka bir kavmi yerinize getirir de siz ona hiçbir şekilde zarar veremezsiniz. Şüphesiz ki Rabbim, her şeyi gözetip koruyandır,» dedi.
Tefhim ul Kuran:
«Buna rağmen yüz çevirirsiniz, artık size kendisiyle gönderildiğim şeyi tebliğ ettim. Rabbim de sizden başka bir kavmi yerinize geçirir. Siz O´na hiç bir şeyle zarar veremezsiniz. Doğrusu benim Rabbim, her şeyi gözetleyip koruyandır.»
Fransızca:
Si vous vous détournez... voilà que je vous ai transmis [le message] que j'étais chargé de vous faire parvenir. Et mon Seigneur vous remplacera par un autre peuple, sans que vous ne Lui nuisiez en rien, car mon Seigneur, est gardien par excellence sur toute chose".
İspanyolca:
Si volvéis la espalda... yo ya os he comunicado aquello con que he sido enviado a vosotros. Mi Señor hará que os suceda otro pueblo y no podréis hacerle ningún daño. ¡Mi Señor todo lo vigila!
İtalyanca:
[Anche] se volgerete le spalle, io vi ho comunicato quello per cui sono vi sono stato inviato. Il mio Signore sostituirà il vostro popolo con un altro, mentre voi non potrete nuocerGli in nulla. In verità il mio Signore è il Custode di tutte le cose.
Almanca:
Solltet ihr euch abwenden, so habe ich euch bereits das verkündet, womit ich zu euch entsandt wurde, und mein HERR wird als Nachfolger andere Leute als ihr einsetzen und ihr werdet Ihm dabei in keiner Weise schaden. Gewiß, mein HERR ist jeder Sache äußerst bewahrend."
Çince:
如果你们违背正道,那末,我确已把我所奉的使命传达给你们了,我的主将以别的民众代替你们,你们一点也不能伤害他。我的主确是监护万物的。
Hollandaca:
Maar indien gij u afwendt, heb ik u reeds datgene verklaard, waarmede ik tot u werd gezonden, en mijn Heer zal een ander volk in uwe plaats stellen, en gij zult hem volstrekt niet deren, want mijn Heer is de bewaker van alle dingen.
Rusça:
Если же вы отвернетесь, то ведь я довел до вашего сведения то, с чем я к вам отправлен. Мой Господь заменит вас другим народом, и вы ничем не навредите Ему. Воистину, Господь мой - Хранитель всякой вещи".
Somalice:
haddaad Jeedsataan waxaan idin gaadhsiiyey wixii laygu soo diray xaggiinna, wuuna idinka gadaal marin Eebahay qoom kale waana kama dhibaysaan, Eebahayna wax kasta wuu ilaaliyaa.
Swahilice:
Na ikiwa watarudi nyuma, basi mimi nimekwisha kufikishieni niliyo tumwa kwenu. Na Mola wangu Mlezi atawaleta watu wengine badala yenu, wala nyinyi hamumdhuru kitu Yeye. Hakika Mola wangu Mlezi ni Mwenye kuhifadhi kila kitu.
Uygurca:
ئەگەر سىلەر (مېنىڭ دەۋىتىمنى قوبۇل قىلىشتىن) يۈز ئۆرۈسەڭلار (يۈز ئۆرۈگىنىڭلارنىڭ ماڭا زىيىنى يوق)، سىلەرگە مەن پەرۋەردىگارىمنىڭ ئەلچىلىكىنى يەتكۈزدۈم (پەيغەمبەرنىڭ ۋەزىپىسى پەقەت تەبلىغ قىلىشتۇر)، پەرۋەردىگارىم (سىلەرنى ھالاك قىلىپ) ئورنۇڭلارغا باشقا بىر قەۋمنى كەلتۈرىدۇ، (شېرىك كەلتۈرۈش بىلەن) اﷲ قا قىلچە زىيان يەتكۈزەلمەيسىلەر، پەرۋەردىگارىم ھەقىقەتەن ھەربىر نەرسىنى كۈزىتىپ تۇرغۇچىدۇر»
Japonca:
仮令あなたがたが背き去っても,わたしはあなたがたのために,与えられたものを既に伝えた。主はあなたがたの代りに,他の民を継がせられた。あなたがたは少しも,かれを害することが出来ないのである。本当にわたしの主は,凡てを見守られる。」
Arapça (Ürdün):
«فإن تولوْا» فيه حذف إحدى التاءين، أي تعرضوا «فقد أبلغتكم ما أرسلت به إليكم ويستخلف ربي قوما غيركم ولا تضرونه شيئا» بإشراككم «إن ربي على كل شيء حفيظ» رقيب.
Hintçe:
इस पर भी अगर तुम उसके हुक्म से मुँह फेरे रहो तो जो हुक्म दे कर मैं तुम्हारे पास भेजा गया था उसे तो मैं यक़ीनन पहुँचा चुका और मेरा परवरदिगार (तुम्हारी नाफरमानी पर तुम्हें हलाक करें) तुम्हारे सिवा दूसरी क़ौम को तुम्हारा जानशीन करेगा और तुम उसका कुछ भी बिगाड़ नहीं सकते इसमें तो शक़ नहीं है कि मेरा परवरदिगार हर चीज़ का निगेहबान है
Tayca:
หากพวกท่านผินหลังให้แล้วไซร้ แน่นอนฉันได้แจ้งข่าวแก่พวกท่านแล้ว ตามที่ฉันได้ถูกส่งมายังพวกท่านเพื่อมัน และพระเจ้าของฉันจะทรงแต่งตั้งกลุ่มชนอื่นจากพวกท่านเป็นตัวแทน และพวกท่านจะไม่อันตรายต่อพระองค์แต่อย่างใด แท้จริงพระเจ้าของฉันเป็นผู้ทรงพิทักษ์ทุกสิ่ง”
İbranice:
ואם תתרחקו - אני כבר מסרתי לכם את אשר נשלחתי להביא אליכם , ריבוני יחליף אתכם באנשים אחרים מבלי שתוכלו להפריע לו בכלום. אכן, ריבוני שומר על כל דבר
Hırvatça:
Pa ako se okrenete - a ja sam vam saopćio ono što vam je po meni poslano - Gospodar moj će umjesto vas drugi narod dati, i vi Mu nećete ničim nauditi; Gospodar moj zaista bdije nad svim."
Rumence:
Dacă voi vă întoarceţi, eu v-am propovăduit cu ce am fost trimis. Domnul meu vă va înlocui cu un alt popor, şi nu-l veţi păgubi cu nimic. Domnul meu asupra tuturor veghează.”
Transliteration:
Fain tawallaw faqad ablaghtukum ma orsiltu bihi ilaykum wayastakhlifu rabbee qawman ghayrakum wala tadurroonahu shayan inna rabbee AAala kulli shayin hafeethun
Türkçe:
"Eğer yüz çevirirseniz ben, bana gönderilen şeyi size tebliğ etmiş bulunuyorum. Rabbim, yerinize başka bir topluluk getirir ve siz O'na hiçbir şekilde zarar veremezsiniz. Kuşkusuz benim Rabbim her şey üzerinde bir Hafîz'dir; kollar, gözetir."
Sahih International:
But if they turn away, [say], "I have already conveyed that with which I was sent to you. My Lord will give succession to a people other than you, and you will not harm Him at all. Indeed my Lord is, over all things, Guardian."
İngilizce:
If ye turn away,- I (at least) have conveyed the Message with which I was sent to you. My Lord will make another people to succeed you, and you will not harm Him in the least. For my Lord hath care and watch over all things.
Azerbaycanca:
Əgər (imandan) üz çevirsəniz, bilin ki, mən (Allahın mənə lütf etdiyi peyğəmbərliyi, buyurduğu hökmləri) sizə təbliğ etdim. Rəbbim yerinizə başqa bir ümmət gətirər və siz (Ona) heç bir zərər yetirə bilməzsiniz. Həqiqətən, Rəbbim hər şeyi hifz edəndir!”
Süleyman Ateş:
Eğer yüz çevirirseniz, artık ben size sunmakla görevlendirildiğim mesajı size duyurdum. Rabbim, sizin yerinize başka bir kavim de getirebilir. Siz O'na hiçbir zarar veremezsiniz. Şüphesiz Rabbim, herşeyi koruy(up gözet)endir.
Diyanet Vakfı:
"Eğer yüz çevirirseniz şüphesiz ki benimle size gönderileni size bildirdim. Rabbim (dilerse) sizden başka bir kavmi yerinize getirir de O'na hiçbir zarar veremezsiniz. Çünkü benim Rabbim her şeyi gözetendir."
Erhan Aktaş:
“Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki size iletmek üzere gönderildiğim mesajı size ilettim. Rabb’im, yerinize sizden başka bir halk getirebilir ve siz O’na hiçbir şekilde engel olamazsınız. Rabb’im, her şeyi koruyup gözetendir.”
Kral Fahd:
«Eğer yüz çevirirseniz, şüphesiz ki benimle size gönderileni size bildirdim. Rabbim (dilerse) sizden başka bir kavmi yerinize getirir de O'na hiçbir zarar veremezsiniz. Çünkü benim Rabbim her şeyi gözetendir.»
Hasan Basri Çantay:
«Eğer şimdi yüz çevirirseniz (ne diyeyim). Ben size ne ile gönderilmişsem işte size onu tebliğ etdim. Rabbim size yerinize diğer bir kavmi getirir de Ona hiç bir şeyle zarar yapamazsınız. Şübhesiz ki benim Rabbim her şey´in üstünde bir nigehbandır».
Muhammed Esed:
(Bu yoldan) dönüp gitmeyi seçerseniz, o zaman, (bilin ki) ben, size ulaştırmakla görevlendirildiğim mesajı size duyurdum; (artık bundan sonra, dilerse) Rabbim başka bir kavmi sizin yerinize getirir; bu konuda O´na hiçbir şekilde engel olamazsınız. Çünkü, muhakkak ki her şeyin gözetimi O´nun elindedir!"
Gültekin Onan:
11:51
Ali Fikri Yavuz:
Şimdi imandan yüz çevirirseniz, tebliğde ileri gitmem. Ben size gönderilmiş olduğum tebliğ vazifemi işte yaptım. Rabbim, sizin yerinize diğer bir kavmi getirir de, siz O’na zerrece zarar edemezsiniz. Muhakkak ki Rabbim, her şey üzerinde, koruyucu ve gözetleyicidir.”
Portekizce:
Porém, se vos recusais, sabei que vos comuniquei a Mensagem com a qual fui enviado a vós; e o meu Senhor fará comque vos suceda um outro povo, e em nada podereis prejudicá-Lo, porque meu Senhor é Guardião de todas as coisas.
İsveççe:
Men om ni vänder mig ryggen, [kom ihåg att] jag har framfört till er det [budskap] med vilket jag sändes till er. Min Herre kan låta ett annat folk ta er plats men ni kan inte i något avseende vålla Honom skada. Min Herre vakar över allt."
Farsça:
پس اگر روی [از حق] برگردانید [زیانش متوجه خود شماست] یقیناً آنچه را که من برای آن به سوی شما فرستاده شده ام به شما ابلاغ کردم، و پروردگارم گروهی غیر از شما را جایگزینِ [شما] خواهد کرد، و نمی توانید هیچ زیانی به او رسانید؛ زیرا پروردگارم بر همه چیز نگهبان است.
Kürtçe:
ئەوسا ئەگەر ئێوە ڕوو وەرگێڕن ئەوە بێگومان من پێم ڕاگەیاندون ئەوەی بەمندا نێردراوە بۆتان وە پەروەردگارم کۆمەڵێکی تر لەشوێنی ئێوە دادەنێت ئێوەش ھیچ زیانێک بەخوا ناگەیەنن بەڕاستی پەروەردگارم بەسەر ھەموو شتێکدا چاودێرو پارێزەرە
Özbekçe:
Агар юз ўгириб кетсангиз, батаҳқиқ, мен сизларга нима ила юборилган бўлсам, уни сизларга етказдим. Роббим ўрнингизга сиздан бошқа қавмни келтиради ва сиз Унга ҳеч бир зарар етказа олмассиз. Албатта, Роббим ҳар бир нарсани муҳофаза қилгувчи зотдир», деди.
Malayca:
Dalam pada itu, jika kamu membelakangkan juga seruanku, maka tidaklah menjadi hal kepadaku kerana aku telah sampaikan kepada kamu apa yang telah diutus oleh Allah untuk menyampaikannya, dan Tuhanku akan menggantikan kamu dengan suatu kaum yang lain (setelah kamu dibinasakan); dan kamu pula tidak akan dapat membahayakanNya sedikitpun. Sesungguhnya Tuhanku Maha Pengawal dan Pemulihara tiap-tiap sesuatu."
Arnavutça:
E, nëse ju shmangeni, thuaj: “Unë ju kam treguar për atë që jam dërguar te ju. E Zoti im në vend tuaj do të sjellë një popull tjetër, kurse ju, - nuk mund t’i bëni kurrfarë dëmi Atij. Me të vërtetë, Zoti im është ruajtës mbi çdo gjë”.
Bulgarca:
А отметнете ли се - вече ви съобщих онова, с което бях пратен при вас. И ще ви подмени моят Господ с други хора. И никак не ще Му навредите. Моят Господ пази всяко нещо.”
Sırpça:
Па ако се окренете - а ја сам вам саопштио оно што вам је Аллах по мени послао - мој Господар ће уместо вас други народ да подари, и ви не можете ничим да Му наудите; мој Господар заиста надзире над свим.“
Çekçe:
Jestliže se odvrátíte zády, nevadí, já předal jsem vám již to, s čím poslán jsem byl k vám. Pán můj vás může jiným lidem nahradit, však vy Jemu nikterak nemůžete uškodit; Pán můj je věru strážcem všech věcí.'
Urduca:
اگر تم منہ پھیرتے ہو تو پھیر لو جو پیغام دے کر میں تمہارے پاس بھیجا گیا تھا وہ میں تم کو پہنچا چکا ہوں اب میرا رب تمہاری جگہ دوسری قوم کو اٹھائے گا اور تم اس کا کچھ نہ بگاڑ سکو گے یقیناً میرا رب ہر چیز پر نگراں ہے"
Tacikçe:
Агар, ҳам рӯйгардон шавед, ман рисолати худро ба шумо расонидам ва Парвардигори ман мардуми дигареро ҷонишини шумо хоҳад сохт ва ҳеҷ ба ӯ зиёне намерасонед. Зеро Парзардигори ман нигаҳбони ҳамаи чизҳост!»
Tatarca:
Әгәр Аллаһуга иман китерүдән баш тартсагыз, Аллаһ хөкемнәрен сезгә ирештерү өчен җибәрелгән булсам, тәхкыйк мин сезгә аларны ирештердем. Әгәр иман китерүдән һаман баш тартсагыз, Аллаһ сезне юк итәр дә сезнең урынга яхшы каумне китерер, сез Аңа һичнәрсә белән дә зарар итә алмассыз. Тәхкыйк минем Раббым һәрнәрсәне үзе саклаучы".
Endonezyaca:
Jika kamu berpaling, maka sesungguhnya aku telah menyampaikan kepadamu apa (amanat) yang aku diutus (untuk menyampaikan)nya kepadamu. Dan Tuhanku akan mengganti (kamu) dengan kaum yang lain (dari) kamu; dan kamu tidak dapat membuat mudharat kepada-Nya sedikitpun. Sesungguhnya Tuhanku adalah Maha Pemelihara segala sesuatu.
Amharca:
«ብትዞሩም በእርሱ ወደእናንተ የተላክሁበትን ነገር በእርግጥ አድርሼላችኋለሁ፡፡ ጌታዬ ከእናንተ ሌላ ሕዝብም ይተካል ምንም አትጎዱትምም፡፡ ጌታዬ በነገሩ ሁሉ ላይ ተጠባባቂ ነውና» (አላቸው)፡፡
Tamilce:
ஆக, நீங்கள் விலகினால் (எனக்கொன்றும் நஷ்டமில்லை.) நான் உங்களிடம் எதைக் கொண்டு அனுப்பப்பட்டேனோ அதை உங்களுக்கு திட்டமாக எடுத்துரைத்து விட்டேன். இன்னும், (உங்களை அழித்து) நீங்கள் அல்லாத வேறு மக்களை என் இறைவன் தோன்றச் செய்வான்; நீங்கள் அவனுக்கு எதையும் தீங்கிழைக்க முடியாது. நிச்சயமாக என் இறைவன் எல்லாவற்றையும் கண்கானிப்பவன் ஆவான்.”
Korece:
너희가 거역하여도 나는 이 미 너희에게 보내어진 말씀을 전 했으니 주님께서 너희 아닌 다른 백성으로 하여 너희를 계승하게 하리라 그러나 너희는 그분을 조 금도 해하지 못하리니 실로 그분 은 모든 것을 주관하심에 전지전 능하심이라
Vietnamca:
“Nếu các ngươi quay đi thì quả thật Ta cũng đã truyền đạt những gì mà Ta được phái mang đến cho các ngươi. Thượng Đế của Ta sẽ mang đến một nhóm người khác thay thế các ngươi, các ngươi sẽ không gây hại cho Ngài bất cứ điều gì. Quả thật, Thượng Đế của Ta là Đấng giám sát tất cả mọi thứ.”
Ayet Linkleri: