Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

9

Sûredeki Ayet No: 

37

Ayet No: 

1272

Sayfa No: 

193

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّمَا النَّسِيءُ زِيَادَةٌ فِي الْكُفْرِ ۖ يُضَلُّ بِهِ الَّذِينَ كَفَرُوا يُحِلُّونَهُ عَامًا وَيُحَرِّمُونَهُ عَامًا لِّيُوَاطِئُوا عِدَّةَ مَا حَرَّمَ اللَّهُ فَيُحِلُّوا مَا حَرَّمَ اللَّهُ ۚ زُيِّنَ لَهُمْ سُوءُ أَعْمَالِهِمْ ۗ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِرِينَ

Çeviriyazı: 

inneme-nnesîü ziyâdetün fi-lküfri yüḍallü bihi-lleẕîne keferû yüḥillûnehû `âmev veyüḥarrimûnehû `âmel liyüvâṭiû `iddete mâ ḥarrame-llâhü feyüḥillû mâ ḥarrame-llâh. züyyine lehüm sûü a`mâlihim. vellâhü lâ yehdi-lḳavme-lkâfirîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O "Nesi'" (denilen bir haram ayı geciktirmek âdeti), olsa olsa küfürde fazlalıktır ki, kâfirler onunla şaşırtılır, onu bir yıl helâl, bir yıl haram sayarlar ki, Allah'ın haram kıldığının sayısına uydursunlar da Allah'ın haram kıldığını helâl kılsınlar. İşte böylece kendilerine kötü işleri güzel gösterildi. Allah da kâfir olan bir kavmi doğru yola iletmez.

Diyanet İşleri: 

Sapıtmak için hürmetli ayların yerlerini değiştirip geciktirmek, küfürde gerçekten ileri gitmekdir. İnkar edenler Allah'ın haram kıldığı ayların sayısına uydurmak için, onu bir yıl haram, bir yıl helal sayıyor, böylece Allah'ın haram kıldığını helalkılıyorlar. Kötü işleri kendilerine güzel göründü. Allah inkar eden toplumu doğru yola eriştirmez.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Haram ayı geciktirme, ancak kafirliği artırmadadır ki kafir olanlar, bu suretle doğru yoldan çıkarılmadadır; onlar, Allah'ın haram ettiği ayların sayısını denk getirsinler de Allah'ın haram ettiğini helal etsinler diye haram ayı bir yıl helal sayarlar, bir yıl haram sayarlar. Onların kötü işleri, kendilerine hoş görünmededir ve Allah, kafir olan topluluğu doğru yola sevketmez.

Şaban Piriş: 

Haram ayları başka aylara ertelemek küfürde ileri gitmektir. Bununla kâfir olanları saptırırlar. Allah’ın haram kıldığı ayların sayısına denk getirmek için onu bir yıl helal bir yıl haram sayıyorlar. Böylece Allah’ın haram kıldığını helal kılıyorlar. Kötü hareketleri kendilerine güzel görünüyor. Allah kâfir toplumlara hidayet etmez.

Edip Yüksel: 

Kutsal Ayların yerini değiştirmek inkarın ileri noktasıdır. İnkarcılar onunla saptırılırlar. ALLAH'ın kutsal saydığı ayların sayısına denk düşürmek amacıyla onu bir yıl helal, bir yıl da kutsal sayarlar. Böylece, ALLAH'ın kutsal kıldığı ayların kutsallığını çiğnerler. İşledikleri kötülükler, gözlerinde güzel görünüyor. ALLAH inkarcı topluluğu doğruya ulaştırmaz.

Ali Bulaç: 

(Haram ayları) Ertelemek ancak inkarda bir artıştır. Bununla kafirler şaşırtılıp-saptırılır. Allah'ın haram kıldığına sayı bakımından uymak için, onu bir yıl helal, bir yıl haram kılıyorlar. Böylelikle Allah'ın haram kıldığını helal kılmış oluyorlar. Yaptıklarının kötülüğü kendilerine 'çekici ve süslü' gösterilmiştir. Allah, inkarcı bir topluluğa hidayet vermez.

Suat Yıldırım: 

Hürmetli ayların yerlerini değiştirip ertelemek, sadece kâfirlikte ileri gitmektir.Öyle yapmakla, kâfirler büsbütün şaşırtılırlar. Allah'ın hürmetli kıldığı sayıya denk getirmek üzere onu bir yıl helâl, bir yıl hürmetli sayarlar ve böylece Allah’ın haram kıldığını helâl kabul ederler.Kötü işleri kendilerine süslenip güzel gösterildi. Allah kâfirler güruhunu hidâyet etmez, umduklarına eriştirmez.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Şüphe yok ki nesî, te´hir, (bir ayın hürmetini diğer aya bırakmak) küfrde bir ziyâdeliktir. Onunla kâfir olanlar şaşırtılır. Onu (o tehir edileni) bir yıl helâl, bir yıl da haram sayarlar ki, Allah Teâlâ´nın haram kıldığının sayısına uygun göstersinler de Cenâb-ı Hakk´ın haram kıldığını helâl kılsınlar. Onlar için kötü amelleri bezetilmiştir. Allah Teâlâ ise kâfirler olan bir kavme hidâyet etmez.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Haram ayları ertelemek, küfürde bir artırmadır ki, onunla inkâr edenler saptırılır. Onu bir yıl helal sayarlar, bir yıl haramlaştırırlar ki, Allah'ın yasakladığının sayısını denkleştirip Allah'ın haram kıldığını helalleştirsinler. Amellerinin kötülüğü kendilerine süslü gösterilmiştir. Allah, küfre batan bir topluluğu iyiye ve güzele kılavuzlamaz.

Bekir Sadak: 

Kolay bir kazanc, normal bir yolculuk olsaydi sana uyarlardi, fakat cikilacak yol onlara uzak geldi, kendilerini helak ederek, «Gucumuz yetseydi sizinle beraber cikardik» diye Allah´a yemin edeceklerdir. Allah, onlarin yalanci oldugunu elbette biliyor.*

İbni Kesir: 

Nesi

Adem Uğur: 

(Haram ayları) ertelemek, sadece kâfirlikte ileri gitmektir. Çünkü onunla, kâfir olanlar saptırılır. Allah´ın haram kıldığının sayısını bozmak ve O´nun haram kıldığını helâl kılmak için (haram ayını) bir yıl helâl sayarlar, bir yıl da haram sayarlar. (Böylece) onların kötü işleri kendilerine güzel gösterilmiştir. Allah kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.

İskender Ali Mihr: 

(Haram ayları) terketmek (ertelemek) ancak küfürde artıştır. Kâfirler onunla saptırılır. Allah´ın haram ettiği şeyin (haram ayların) adedinin (müddetinin) uyması için onu (tehir edilen, ertelenen ayı) bir yıl helâl sayarlar ve onu (tehir edilen, ertelenen ayı) bir yıl haram sayarlar. Böylece Allah´ın haram ettiği şeyi helâl sayarlar. Onların kötü amelleri onlara süslendi (güzel gösterildi). Ve Allah, kâfir kavmi hidayete erdirmez.

Celal Yıldırım: 

(Hürmetli ayların yerlerini değiştirip) geciktirmek, küfürde bir artıştan başka değildir. Öyle yapmakla kâfirler (büsbütün) şaşırtılıp saptırılırlar

Tefhim ul Kuran: 

(Haram ayları) Ertelemek ancak küfürde bir artıştır. Bununla kâfirler şaşırtılıp saptırılır. Allah´ın haram kıldığına sayı bakımından uymak için, onu bir yıl helal, bir yıl haram kılıyorlar. Böylelikle Allah´ın haram kıldığını helal kılmış oluyorlar. Yaptıklarının kötülüğü kendilerine ´çekici ve süslü´ gösterilmiştir. Allah, küfre sapan bir topluluğa hidayet vermez.

Fransızca: 

Le report d'un mois sacré à un autre est un surcroît de mécréance. Par là, les mécréants sont égarés : une année, ils le font profane, et une année, ils le font sacré, afin d'ajuster le nombre de mois qu'Allah a fait sacrés. Ainsi rendent-ils profane ce qu'Allah a fait sacré. Leurs méfaits leurs sont enjolivés. Et Allah ne guide pas les gens mécréants.

İspanyolca: 

El mes intercalar no significa más que un incremento en la incredulidad, con la que se extravían los infieles. Lo declaran profano un año y sagrado otro año, para estar de acuerdo con el número de lo que Alá ha declarado sagrado, declarando así profano lo que Alá ha declarado sagrado. La malicia de sus obras ha sido engalanada, pero Alá no dirige al pueblo infiel.

İtalyanca: 

In verità il mese intercalare non è altro che un sovrappiù di miscredenza, a causa del quale si traviano i miscredenti: un anno lo dichiarano profano e un altro lo sacralizzano per alterare il numero dei mesi resi sacri da Allah. Così facendo profanano quello che Allah ha reso sacro. Le peggiori azioni sono state rese belle ai loro occhi, ma Allah non guida il popolo dei miscredenti.

Almanca: 

Das Verschieben (eines Haram-Monats) ist eine Steigerung von Kufr. Damit werden diejenigen irregeleitet, die Kufr betrieben haben. Sie erklären ihn in einem Jahr für einen Nicht-Haram-Monat und in einem anderen Jahr für einen Haram-Monat, um der Anzahl der von ALLAH festgelegten Haram-Monate zu entsprechen und dann für halal zu erklären, was ALLAH für haram erklärte. Ihnen wurde das Schlechte ihrer Handlungen als schön dargeboten. ALLAH leitet die Kafir-Leute nicht recht.

Çince: 

展缓禁月,适足以增加迷信,不信道的人们,因此而迷误。他们今年犯禁,明年守禁,以便符合真主所禁的月数,而犯了真主所禁的月份;他们为自己的恶行所迷惑。真主是不引导不信道的民众的。

Hollandaca: 

Waarlijk, het overbrengen van een geheiligde maand op eene andere maand is eene overmaat van ongeloof. De ongeloovigen zijn daardoor in eene dwaling gebracht; zij staan toe, dat een maand in het ééne jaar worde geschonden, en verklaren die in een ander jaar voor heilig, opdat zij het getal maanden zouden volmaken, die volgens Gods bevel heilig moeten gehouden worden; en zij veroorloven, wat God verboden heeft. Het slechte hunner daden is hun door den Satan bereid; want God leidt de ongeloovigen niet.

Rusça: 

Откладывание запретного месяца только увеличивает неверие. От этого неверующие впадают в заблуждение. В один год они объявляют его дозволенным, а в другой год объявляют его запретным, чтобы уравнять количество месяцев, которые Аллах сделал запретными. Они объявляют дозволенным то, что запретил Аллах, и их злодеяния кажутся им прекрасными. Аллах не ведет прямым путем неверующих людей.

Somalice: 

dib u dhigidda (bilo) waa uun badsasho gaalnimo laguna baadiyeeyo kuwa gaaloobay, waxay banneeyaan sanad waxayna reebaan mid inay waafaqaan tirada Eebe reebay waxayna banneeyaan wax Eebe reebay, waxaa loo qurxiyey camalkoodii xumaa Eebana ma hanuuniyo qoomka gaalada ah.

Swahilice: 

Bila ya shaka kuakhirisha (miezi) ni kuzidi katika kukufuru; kwa hayo hupotezwa walio kufuru. Wanauhalalisha mwaka mmoja na kuharimisha mwaka mwingine, ili wafanye kuwa sawa idadi ya ile (miezi) aliyo itukuza Mwenyezi Mungu. Kwa hivyo huhalalisha alivyo viharimisha Mwenyezi Mungu. Wamepambiwa ubaya wa vitendo vyao hivi. Na Mwenyezi Mungu hawaongoi watu makafiri.

Uygurca: 

ئاينى ئارقىغا سۈرۈش (يەنى ئۇرۇش ھارام قىلىنغان ئاينى باشقا بىر ئايغا ئۆزگەرتىپ، يىلنىڭ 12 ئېيىنى 13 ئايغا كۆپەيتىش) كۇفرىنى زىيادە قىلىشتۇر، بۇنىڭ بىلەن كاپىرلار ئازدۇرۇلىدۇ؛ ئۇلار اﷲ ھارام قىلغان ئايلارنىڭ سانىغا مۇۋاپىقلىشىش ئۈچۈن، ئۇنى بىر يىل ھالال قىلسا، ئىككىنچى يىل ھارام قىلىدۇ، شۇنىڭ بىلەن ئۇلار اﷲ ھارام قىلغان ئاينى ھالال قىلىدۇ، ئۇلارغا ئۆزلىرىنىڭ يامان ئەمەللىرى چىرايلىق كۆرسىتىلدى. اﷲ كاپىر قەۋمنى ھىدايەت قىلمايدۇ

Japonca: 

本当に(聖月を)延ばすことは,不信心を増長させ,それで不信者は誤って導かれている。ある年は(聖月を)普通の月とし,(他の年は)聖月とする。かれらはアッラーが禁じられた(聖月の)数と合せるために,アッラーが禁じられたもの(聖月)を(戦いが)合法であるとする。かれらの間違った行いは,かれらには立派に見える。アッラーは信仰を拒否する民を導かれない。

Arapça (Ürdün): 

«إنما النسيء» أي التأخير لحرمة شهر إلى آخر كما كانت الجاهلية تفعله من تأخير حرمة المحرم إذا هلَّ وهم في القتال إلى صفر «زيادة في الكفر» لكفرهم بحكم الله فيه «يُضَلٌ» بضم الياء وفتحها «به الذين كفروا يحلونه» أي النسيء «عاما ويحرمونه عاما ليواطئوا» يوافقوا بتحليل شهر وتحريم آخر بدله «عدة» عدد «ما حرم الله» من الأشهر فلا يزيدوا على تحريم أربعة ولا ينقصوا ولا ينظروا إلى أعيانها «فيحلوا ما حرم الله زُيِّن لهم سوء أعمالهم» فظنوه حسنا «والله لا يهدي القوم الكافرين».

Hintçe: 

महीनों का आगे पीछे कर देना भी कुफ़्र ही की ज्यादती है कि उनकी बदौलत कुफ्फ़ार (और) बहक जाते हैं एक बरस तो उसी एक महीने को हलाल समझ लेते हैं और (दूसरे) साल उसी महीने को हराम कहते हैं ताकि ख़ुदा ने जो (चार महीने) हराम किए हैं उनकी गिनती ही पूरी कर लें और ख़ुदा की हराम की हुई चीज़ को हलाल कर लें उनकी बुरी (बुरी) कारस्तानियॉ उन्हें भली कर दिखाई गई हैं और खुदा काफिर लोगो को मंज़िले मक़सूद तक नहीं पहुँचाया करता

Tayca: 

“แท้จริงการเลื่อนเดือนที่ต้องห้ามให้ล่าช้า ไปนั้นเป็นการเพิ่มในการปฏิเสธศรัทธา ยิ่งขึ้นโดยที่ผู้ปฏิเสธศรัทธาเหล่านั้นถูกทำให้หลงผิดไป เนื่องด้วยการเลื่อนเดือนต้องห้ามนั้น พวกเขาได้ให้มันเป็นที่อนุมัติปีหนึ่ง และให้มันเป็นที่ต้องห้ามปีหนี่ง เพื่อพวกเขาจะให้พ้องกับจำนวนเดือนที่อัลลอฮ์ได้ทรงห้ามไว้ (มิเช่นนั้นแล้ว) พวกเขาก็จะทำให้เป็นที่อนุมัติสิ่งที่อัลลอฮ์ไทรงให้เป็นที่ต้องห้ามไป โดยที่ความชั่วแห่งบรรดาการงานของพวกเขาได้ถูกประดับประดาให้สวยงามแก่พวกเขา และอัลลอฮ์นั้นจะไม่ทรงนำทางแก่กลุ่มชนที่ปฏิเสธศรัทธา”

İbranice: 

דחיית חודש קדוש מהשנה אינה אלא הוספה לכפירה, ויותעו בה אלה אשר כפרו; שנה אחת יחללו אותו ושנה אחרת יקדשו אותו, כדי להתאים למספר החודשים שאלוהים קידש, ובזה הם מחללים את מה שאלוהים עשה קדוש. המעשה הרע הזה נעשה יפה בעיניהם. ואלוהים לא ידריך את הכופרים

Hırvatça: 

Premještanje svetih mjeseci samo je dodatno nevjerovanje, čime oni koji ne vjeruju bivaju u zabludu dovedeni; jedne godine ga proglašavaju običnim, a druge godine ga smatraju svetim, da bi ispunili broj mjeseci koje je Allah učinio svetim, pa drže običnim one koje je Allah učinio svetim, ružni postupci njihovi predstavljeni su im kao lijepi. A Allah neće uputiti ljude nevjernike.

Rumence: 

Luna adăugată este doar o sporire întru tăgadă. Cei care tăgăduiesc sunt rătăciţi în ea, căci o socot obişnuită un an şi un an o socot sfântă, ca să cadă la învoială asupra lunilor pe care Dumnezeu le-a hotărât sfinte. Ei socot astfel nesfânt ceea ce Dum

Transliteration: 

Innama alnnaseeo ziyadatun fee alkufri yudallu bihi allatheena kafaroo yuhilloonahu AAaman wayuharrimoonahu AAaman liyuwatioo AAiddata ma harrama Allahu fayuhilloo ma harrama Allahu zuyyina lahum sooo aAAmalihim waAllahu la yahdee alqawma alkafireena

Türkçe: 

Haram ayları ertelemek, küfürde bir artırmadır ki, onunla inkâr edenler saptırılır. Onu bir yıl helal sayarlar, bir yıl haramlaştırırlar ki, Allah'ın yasakladığının sayısını denkleştirip Allah'ın haram kıldığını helalleştirsinler. Amellerinin kötülüğü kendilerine süslü gösterilmiştir. Allah, küfre batan bir topluluğu iyiye ve güzele kılavuzlamaz.

Sahih International: 

Indeed, the postponing [of restriction within sacred months] is an increase in disbelief by which those who have disbelieved are led [further] astray. They make it lawful one year and unlawful another year to correspond to the number made unlawful by Allah and [thus] make lawful what Allah has made unlawful. Made pleasing to them is the evil of their deeds; and Allah does not guide the disbelieving people.

İngilizce: 

Verily the transposing (of a prohibited month) is an addition to Unbelief: the Unbelievers are led to wrong thereby: for they make it lawful one year, and forbidden another year, in order to adjust the number of months forbidden by Allah and make such forbidden ones lawful. The evil of their course seems pleasing to them. But Allah guideth not those who reject Faith.

Azerbaycanca: 

Həqiqətən, (haram ayları) gecikdirmək (məsələn, rəcəbi şə’bana və ya zülqə’də, zülhiccə və məhərrəmi gecikdirib səfərə, yaxud başqa bir aya saxlamaq) ancaq küfrü artırmaqdır ki, bununla kafir olanlar (doğru yoldan) azdırılarlar. Onlar Allahın haram etdiyi ayların sayını düzəltmək, Allahın haram buyurduğunu halal etmək məqsədilə onu (gecikdirilən ayı) bir il halal, bir il haram sayarlar. (Ayları gecikdirmək, yerlərini dəyişdirmək və qəməri ilə daha bir ay əlavə etməklə haram olan bir ayı bə’zən halal, halal olan bir ayı da bə’zən haram hesab edərlər). Pis əməlləri onlara gözəl görünmüşdür. Allah kafir qövmü doğru yola yönəltməz!

Süleyman Ateş: 

(Haram ayını) Ertelemek, küfürde daha ileri gitmektir. İnkar edenler, onunla saptırılır. O(haram ayı)nı bir yıl helal sayarlar, bir yıl haram sayarlar ki, Allah'ın haram kıldığının sayısını denk getirip, Allah'ın haram kıldığını helal yapsınlar. Yaptıkları işin kötülüğü, kendilerine süslü gösterildi. Allah, kafirler toplumuna yol göstermez.

Diyanet Vakfı: 

(Haram ayları) ertelemek, sadece kafirlikte ileri gitmektir. Çünkü onunla, kafir olanlar saptırılır. Allah'ın haram kıldığının sayısını bozmak ve O'nun haram kıldığını helal kılmak için (haram ayını) bir yıl helal sayarlar, biryıl da haram sayarlar. (Böylece) onların kötü işleri kendilerine güzel gösterilmiştir. Allah kafirler topluluğunu hidayete erdirmez.

Erhan Aktaş: 

Harâm ayların yerlerini değiştirip ertelemek, küfürde ileri gitmektir ki Kâfirler onunla saptırılır. Onlar, Allah’ın harâm kıldığı aylara denk getirmek için bu ertelemeyi bir yıl helâl sayarlarken bir yıl sonra harâm sayarlar. Böylece Allah’ın harâm kıldığını helâl saymış oluyorlar. Böylece yaptıkları kötü şeyler, onlara güzel gösterildi. Allah Kâfir halkı doğru yola iletmez.

Kral Fahd: 

(Haram ayları) ertelemek, sadece kâfirlikte ileri gitmektir. Çünkü onunla, kâfir olanlar saptırılır. Allah’ın haram kıldığının sayısını bozmak ve O'nun haram kıldığını helâl kılmak için (haram ayını) bir yıl helâl sayarlar, bir yıl da haram sayarlar. (Böylece) onların kötü işleri kendilerine güzel gösterilmiştir. Allah kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.

Hasan Basri Çantay: 

(Haram ayları) gecikdirmek ancak küfürde bir artış (sebebedir. Onunla kâfirler şaşırtılır, onlar bunu bir yıl halâl, bir yıl haram sayarlar ki Allahın haram kıldığına sayıca uysunlar da (varsın) Allahın haram etdiğini halâl kılmış olsunlar! Bu suretle de onların amellerinin kötülüğü kendilerine süslenib güzel gösterildi. Allah o kâfirler güruhunu hidâyete erdirmez.

Muhammed Esed: 

(Aylara) ilave yapmak, (onların) hakkı tanımaktan kaçınma tavırları içinde olsa olsa fazladan bir örnek, hakkı inkara yeltenenleri (daha da) saptıran bir (vesile)dir. Bu (ilaveyi), ayların sayısını Allahın yasak kıldığı takvime uyarlamak amacıyla bir yıl olumlayıp bir yıl yasak sayıyor ve böylece Allahın yasak kıldığı şeyi (kendilerince) meşrulaştırmaya kalkışıyorlar. Kendi yaptıkları (bu) kötülük güzel görünüyor onlara. Zaten Allah hakkı tanımaktan kaçınan insanları doğru yola yöneltmez.

Gültekin Onan: 

(Haram ayları) Ertelemek ancak küfürde bir artıştır. Bununla küfredenler şaşırtılıp saptırılır. Tanrı´nın haram kıldığına sayı bakımından uymak için, onu bir yıl helal, bir yıl haram kılıyorlar. Böylelikle Tanrı´nın haram kıldığını helal kılmış oluyorlar. Yaptıklarının kötülüğü kendilerine ´çekici ve süslü´ gösterilmiştir. Tanrı, kafir bir kavme hidayet vermez.

Ali Fikri Yavuz: 

Haram olan bir ayı geciktirmek (Muharremi geciktirip Safere bırakmak), ancak küfürde bir fazlalıktır ki, onunla kâfirler dalâlete düşürülürler. Allah’ın haram ettiği belirli ayların sayıları tamamen olsun diye onun yerini bir sene helâl, bir senede haram sayarlar. Böylece Allah’ın haram ettiği şeyi, onlar halâl yaparlar. Onlara, kötü âmelleri yaldızlanıp güzel gösterildi. Allah kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.

Portekizce: 

A antecipação do mês sagrado é um excesso de incredulidade, com que são desviados, ainda mais, os incrédulos;permitem-no num ano e o proíbem noutro, para fazerem concordar o número de meses feitos sagrados por Deus, de maneiraa tornarem lícito o que Deus vedou. Suas más ações os iludiram. Sabei que Deus não guia os incrédulos.

İsveççe: 

Genom att lägga till [en månad] ger de mer kraft åt förnekandet av sanningen och därmed växer förnekarnas förvirring - ett år förklarar de detta är tillåtet och ett [annat] år förbjuder de det så att det stämmer överens med antalet av Gud helgade månader. På så sätt förgriper de sig på det som Gud har heligförklarat. De har förmåtts att se det onda de gör i ett fördelaktigt ljus, men Gud vägleder inte dem som förnekar sanningen.

Farsça: 

بی تردید به تأخیر انداختن [حرمت ماهی به ماه دیگر] افزایشی در کفر است؛ [و این بدعتی است که سردمداران کفر] کافران را به سبب آن [نسبت به ماه های حرام واقعی] گمراه می کنند، یک سال ماه حرام را حلال می شمارند و در دیگر سال آن را حرام می دانند تا با شماره ماه هایی که خدا حرام کرده هماهنگ و مطابق سازند ولی [در نهایت] آنچه را خدا حرام کرده از پیش خود حلال می کنند؛ زشتی کارهایشان در نظرشان آراسته شده و خدا گروه کافران را هدایت نمی کند.

Kürtçe: 

بەڕاستی دواخستن و گۆڕینی (مانگە حەرامەکان) ڕۆچوونە لە بێ باوەڕیدا بێ باوەڕانی پێ گومڕا دەکرێت (دواخستنەکە) ساڵێک حەڵاڵی دەکەن و ساڵێک حەرامی دەکەن بۆ ئەوەی ڕێک ببن لەگەڵ ژمارەی ئەو چوار مانگەی کە خوا ڕێزداری کردوون (جەنگی تێیاندا حەرام کردووە) سەر ئەنجام ئەوەی خوا حەرامی کردبوو حەڵاڵی دەکەن جوان کراوە بۆیان کردەوە ناشیرینەکانیان خواش ڕێنمونی کەسانی بێ باوەڕ ناکات

Özbekçe: 

Албатта, «насийу» куфрда зиёда бўлишдан ўзга нарса эмас. Бу билан куфр келтирганлар залолатга кеткизилурлар. Аллоҳ ҳаром қилган нарсанинг ададига мослаш учун уни бир йил ҳалол қиларлар, бир йил ҳаром қиларлар. Бас, бу билан Аллоҳ ҳаром қилган нарсани ҳалол қиларлар. Уларга амалларининг ёмонлиги зийнатланди. Аллоҳ кофир қавмларни ҳидоят қилмас. (Ояти каримадаги «насийу» луғатда ортга суриш маъносини ифода қилади. Жоҳилият аҳлида уруш ҳаром қилинган ойнинг ҳукмини бошқа, кейин келадиган ойга суриш одати урф бўлган эди. Яъни, араб мушриклари ҳам тўрт ой ҳаром ойлар эканлигини айтар эдилар. Ўша ойларда уруш тамоман тўхтар эди. Агар бирор киши шу ойларда отасини ўлдирган одамни учратиб қолса, унга тегмасди. Аммо бордию урушни хоҳлаб қолсалар, аслида ҳаром бўлган ойнинг ҳаромлигини орқага суриб қўйиб, уруш қилаверар эдилар. Мисол учун, Муҳаррам ҳаром ой, аммо шу ойда уруш қилгилари келиб қолса, бу йил унинг ҳаромлигини Сафар ойига сурдик, ўша ойда уруш қилмаймиз, деб Муҳаррамда уруш қилишар эдилар. Сафарда эса, уруш қилишмасди. Янаги йили аксинча бўларди. Улар бир йилда тўрт ой урушмасак бўлди-да, қайси ойда бўлишининг нима фарқи бор, дегандек иш қилишар эди. Оятда уларнинг бу тасарруфларига баҳо ва шарҳ берилмоқда.)

Malayca: 

Sesungguhnya perbuatan mengundurkan (kehormatan itu dari satu bulan ke satu bulan yang lain) adalah menambah kekufuran yang menjadikan orang-orang kafir itu tersesat kerananya. Mereka menghalalkannya pada satu tahun dan mengharamkannya pada tahun yang lain, supaya mereka dapat menyesuaikan bilangan (bulan-bulan yang empat) yang telah diharamkan Allah (berperang di dalamnya); dengan itu mereka menghalalkan apa yang telah diharamkan oleh Allah. Perbuatan buruk mereka itu dihias dan dijadikan indah (oleh Syaitan) untuk dipandang baik oleh mereka. Dan (ingatlah) Allah tidak memberi hidayah petunjuk kepada orang- orang yang kafir.

Arnavutça: 

Me të vërtetë ndërrimi i vendeve (të muajve të shenjtë) vetëm e rritë mohimin, me të cilin, mohuesit arrijnë në humbje: një vit e proklamojnë ate të lejueshëm e vitin tjetër, të ndaluar (luftimin), për ta plotësuar numrin e muajve që i ka ndaluar Perëndia, dhe e lejojnë atë që e ka ndaluar Perëndia. Atyre, iu janë dukur të bukura veprat e shëmtuara të tyre. Por Perëndia, nuk i udhëzon në rrugë të drejtë ata që nuk besojnë.

Bulgarca: 

Отсрочването [на свещените месеци] само увеличава неверието. Неверниците се заблуждават в това - разрешават го в една година и го възбраняват в друга, за да натъкмят броя [на месеците], които Аллах е определил за свещени. Позволяват онова, което Аллах е

Sırpça: 

Премештање светих месеци само је додатно неверовање, чиме они који не верују бивају доведени у заблуду; једне године га проглашавају обичним, а друге године га сматрају светим, да би испунили број месеци које је Аллах учинио светим, па држе обичним оне које је Аллах учинио светим, њихови ружни поступци представљени су им као лепи. А Аллах неће да упути људе невернике.

Çekçe: 

Vsunutý měsíc je nadměrné nevěrectví, jímž jsou uváděni v bloudění ti, kdož neuvěřili. V jednom roce prohlašují, že není posvátný, a v druhém roce, že je posvátný, aby to souhlasilo s počtem měsíců, jež Bůh učinil posvátnými, takže dovolují to, co Bůh za

Urduca: 

نسی تو کفر میں ایک مزید کافرانہ حرکت ہے جس سے یہ کافر لوگ گمراہی میں مبتلا کیے جاتے ہیں کسی سال ایک مہینے کو حلال کر لیتے ہیں اور کسی سال اُس کو حرام کر دیتے ہیں، تاکہ اللہ کے حرام کیے ہوئے مہینوں کی تعداد پوری بھی کر دیں اور اللہ کا حرام کیا ہوا حلال بھی کر لیں ان کے برے اعمال ان کے لیے خوشنما بنا دیے گئے ہیں اور اللہ منکرین حق کو ہدایت نہیں دیا کرتا

Tacikçe: 

Ба дер партофтани моҳҳои ҳаром афзунӣ дар куфр аст ва сабаби гумроҳии кофирон. Онҳо як сол он моҳро ҳалол мешумурданд ва як сол ҳаром, то бо он шумор, ки Худо ҳаром кардааст, мувофиқ ёбанд. Пас он чиро, ки Худо ҳаром карда, ҳалол мешуморанд. Кирдори нописандашон дар назарашон ороста гардида ва Худо кофиронро ҳидоят намекунад!

Tatarca: 

Әгәр сугыш хәрам айга туры килсә, ул айның хәрамлыгын икенче хәләл айга күчерү – фәкать ышанмауны арттырудыр, ягъни мөшрикләрнең сугышулары хәрам булган айга туры килсә, ул айның хәрамлыгын икенче айга күчереп, сугышуларын дәвам итәрләр иде, хәрам айны үзгәртү – кәферләрнең азгынлыгын арттырыр, хәрам айны күчерүне бер елга хәтле хәләл санарлар вә икенче елда хәрам булган айны хәрам санарлар, Аллаһу тәгалә хәрам кылганча булсын өчен, Аллаһ хәрам кылган айларны хәләлгә санадылар. Аларның бу явыз эшләре үзләренә яхшы эш булып күренде, кәферләрне Аллаһ һидәяткә салмас.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya mengundur-undurkan bulan haram itu adalah menambah kekafiran. Disesatkan orang-orang yang kafir dengan mengundur-undurkan itu, mereka menghalalkannya pada suatu tahun dan mengharamkannya pada tahun yang lain, agar mereka dapat mempersesuaikan dengan bilangan yang Allah mengharamkannya, maka mereka menghalalkan apa yang diharamkan Allah. (Syaitan) menjadikan mereka memandang perbuatan mereka yang buruk itu. Dan Allah tidak memberi petunjuk kepada orang-orang yang kafir.

Amharca: 

የአንዱን ወር ክብር ወደ ሌላው ማዘግየት በክህደት ላይ (ክህደትን) መጨመር ብቻ ነው፡፡ በእርሱ እነዚያ የካዱት ሰዎች ይሳሳቱበታል፡፡ በአንድ ዓመት የተፈቀደ ያደርጉታል፡፡ በሌላው ዓመትም ያወግዙታል፡፡ (ይህ) አላህ ያከበራቸውን ወሮች ቁጥር ሊያስተካክሉ፣ አላህም እርም ያደረገውን የተፈቀደ ሊያደርጉ ነው፡፡ የሥራዎቻቸው መጥፎው ለነርሱ ተዋበላቸው፡፡ አላህም ከሓዲያን ሕዝቦችን አይመራም፡፡

Tamilce: 

(புனித மாதங்களை அவற்றின் காலத்திலிருந்து) பிற்படுத்துவதெல்லாம் நிராகரிப்பில் அதிகப்படுத்துவதாகும். அதன்மூலம் நிராகரிப்பவர்கள் வழி கெடுக்கப்படுகிறார்கள். ஓர் ஆண்டில் (புனித மாதமாகிய) அதை ஆகுமாக்குகிறார்கள். இன்னும், (வேறு) ஓர் ஆண்டில் அதை (புனிதம் என) தடை செய்து கொள்கிறார்கள். காரணம், அல்லாஹ் தடை செய்த (புனித மாதங்களின்) எண்ணிக்கைக்கு அவர்கள் ஒத்துவந்து, பிறகு, அல்லாஹ் தடை செய்ததை அவர்கள் ஆகுமாக்கிக் கொள்ள வேண்டும் என்பதாகும். அவர்களுடைய தீயச் செயல்கள் அவர்களுக்கு அலங்கரிக்கப்பட்டன. இன்னும், அல்லாஹ் நிராகரிப்பாளர்களான மக்களை நேர்வழி செலுத்தமாட்டான்.

Korece: 

성스러운 달을 연장함은 불 신을 추가함이니 이로 인하여 불 신자들이 잘못 인도되니라 한해는 허락된 해로 하며 한 해는 금지된 해로 하여 하나님이 금기한 달과 일치시키고 하나님이 금기한 것을 정당케 하려 하니 그들의 행위에 불행이 있으리라 또한 하나님은 불신하는 무리를 인도하지 아니 하시노라

Vietnamca: 

Quả thật, việc dời tháng cấm kỵ (từ tháng này đến tháng kia) chỉ làm tăng thêm sự vô đức tin, theo đó những kẻ vô đức tin càng thêm lầm lạc. Có năm, chúng cho phép dời tháng cấm kỵ và có năm chúng cấm dời mục đích để bù cho đủ số tháng mà Allah đã cấm. Bằng cách này, chúng cho phép làm những điều Allah đã cấm. Việc làm điên rồ của chúng đã làm chúng thích thú và hài lòng. Quả thật, Allah không hướng dẫn những kẻ vô đức tin.