Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

9

Sûredeki Ayet No: 

32

Ayet No: 

1267

Sayfa No: 

192

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يُرِيدُونَ أَن يُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللَّهُ إِلَّا أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ

Çeviriyazı: 

yürîdûne ey yuṭfiû nûra-llâhi biefvâhihim veye'be-llâhü illâ ey yütimme nûrahû velev kerihe-lkâfirûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar, Allah da razı olmuyor. Fakat kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlamayı diliyor.

Diyanet İşleri: 

Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Kafirler istemese de Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İsterler ki Allah'ın nurunu nefesleriyle söndürsünler, halbuki Allah, kafirler istemese de, onlara zor gelse de nurunu yüceltip itmam etmekten başka hiçbir şeye razı değildir.

Şaban Piriş: 

Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Kâfirler istemese de Allah nurunu muhakkak tamamlayacaktır.

Edip Yüksel: 

ALLAH'ın ışığını ağızlarıyla söndürmek isterler. Kafirler istemese de ALLAH ışığını tamamlayacaktır.

Ali Bulaç: 

Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Allah, Kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor.

Suat Yıldırım: 

Onlar Allah'ın nûrunu ağızlarıyla üfleyip söndürmek isterler.Allah ise, nûrunu tam parlatmaktan başka bir şeye razı olmaz.Kâfirler isterse hoşlanmasınlar! [8,8]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onlar Allah Teâlâ´nın nûrunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Allah Teâlâ ise nûrunu tamamlamaktan başka birşeye razı olmaz. Velev ki kâfirler hoşlanmasınlar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Allah ise kâfirler hoşlanmasa da nurunu tamamlamaktan başka bir şey istemiyor.

Bekir Sadak: 

Sapitmak icin hurmetli aylarin yerlerini degistirip geciktirmek, kufurde gercekten ileri gitmekdir. Inkar edenler Allah´in haram kildigi aylarin sayisina uydurmak icin, onu bir yil haram, bir yil helal sayiyor, boylece Allah´in haram kildigini helal kiliyorlar. Kotu isleri kendilerine guzel gorundu. Allah inkar eden toplumu dogru yola eristirmez. *

İbni Kesir: 

Allah´ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Halbuki Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır. İsterse kafirler hoşlanmasınlar.

Adem Uğur: 

Allah´ın nûrunu ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler hoşlanmasalar da Allah nûrunu tamamlamaktan asla vazgeçmez.

İskender Ali Mihr: 

(Onlar) ağızları ile Allah´ın nurunu söndürmeyi istiyorlar. Ve Allah, kâfirler kerih görseler bile nurunu tamamlamaktan başka bir şey istemez.

Celal Yıldırım: 

Allah´ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Kâfirler hoşlanmasalar bile Allah öyle istemiyor. O mutlaka nurunu tamamlamayı diliyor.

Tefhim ul Kuran: 

Ağızlarıyla Allah´ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler istemese de Allah, kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor.

Fransızca: 

Ils veulent éteindre avec leurs bouches la lumière d'Allah, alors qu'Allah ne veut que parachever Sa lumière, quelque répulsion qu'en aient les mécréants.

İspanyolca: 

Quisieran apagar de un soplo la Luz de Alá pero Alá no desea sino que resplandezca, a despecho de los infieles.

İtalyanca: 

Vorrebbero spegnere la luce di Allah con le loro bocche, ma Allah non intende che perfezionare la Sua luce, anche se ciò dispiace ai miscredenti.

Almanca: 

Sie wollen ALLAHs Licht mit ihren Mündern auslöschen. Doch ALLAH lehnt es ab, Sein Licht nicht zu vervollständigen, selbst dann, würden die Kafir demgegenüber abgeneigt sein.

Çince: 

他们妄想用自己的口吹灭真主的光明,但真主只愿发扬自己的光明,即使不信道者不愿意。

Hollandaca: 

Zij trachten het licht van God door hunne monden uit te blusschen; maar God wil slechts zijn licht volmaken, hoewel de ongeloovigen daarvan een afkeer hebben.

Rusça: 

Они хотят потушить свет Аллаха своими устами. Но Аллах не допустит этого и завершит распространение Своего света, даже если это ненавистно неверующим.

Somalice: 

waxay dooni gaaladu inay ku damiyaan Nuurka Eebe afkooda Eebana wuu diidi dhamaystirka nuurka moyee haba naceen gaaladuye.

Swahilice: 

Wanataka kuizima Nuru ya Mwenyezi Mungu kwa vinywa vyao, na Mwenyezi Mungu anakataa ila aitimize Nuru yake ijapo kuwa makafiri watachukia.

Uygurca: 

ئۇلار (يەنى مۇشرىكلار، يەھۇدىيلار ۋە ناسارالار) اﷲ نىڭ نۇرىنى (يەنى ئىسلام دىنىنى) ئېغىزلىرى (يەنى يالغان - ياۋىداق بوھتانلىرى) بىلەن ئۆچۈرمەكچى بولىدۇ، اﷲ ئۆز نۇرىنى ئۈستۈن قىلماي قالمايدۇ، كاپىرلار (بۇنى) يامان كۆرگەن تەقدىردىمۇ

Japonca: 

かれらは口先で,アッラーの御光(イスラーム)を消そうと望んでいるが,仮令不信者たちが嫌おうとも,アッラーはかれの御光を全うされる。

Arapça (Ürdün): 

«يريدون أن يطفئوا نور الله» شرعه وبراهينه «بأفواههم» بأقوالهم فيه «ويأبى الله إلا أن يتم» يظهر «نوره ولو كره الكافرون» ذلك.

Hintçe: 

जिस चीज़ को ये लोग उसका शरीक़ बनाते हैं वह उससे पाक व पाक़ीजा है ये लोग चाहते हैं कि अपने मुँह से (फ़ूंक मारकर) ख़ुदा के नूर को बुझा दें और ख़ुदा इसके सिवा कुछ मानता ही नहीं कि अपने नूर को पूरा ही करके रहे

Tayca: 

“พวกเขาต้องการเพื่อจะดับแสงสว่างของอัลลอฮ์ด้วยปากของพวกเขา และอัลลอฮ์นั้นไม่ทรงยินยอม นอกจากจะทรงให้แสงสว่างของพระองค์สมบูรณ์เท่านั้น และแม้ว่าบรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธาจะชิงชังก็ตาม

İbranice: 

הם רוצים לכבות את אור אלוהים בפיותיהם, אך ממאן אלוהים אלא שישלים את אורו על כורחם של הכופרים

Hırvatça: 

Oni žele ustima svojim utrnuti Allahovo svjetlo, a Allah će, svakako, upotpuniti svjetlo Svoje, makar to mrzili nevjernici.

Rumence: 

Ei ar vrea, cu gurile lor să stingă lumina lui Dumnezeu, atunci când Dumnezeu nu vrea decât să desăvârşească lumina Sa, în ciuda tăgăduitorilor.

Transliteration: 

Yureedoona an yutfioo noora Allahi biafwahihim wayaba Allahu illa an yutimma noorahu walaw kariha alkafiroona

Türkçe: 

Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Allah ise kâfirler hoşlanmasa da nurunu tamamlamaktan başka bir şey istemiyor.

Sahih International: 

They want to extinguish the light of Allah with their mouths, but Allah refuses except to perfect His light, although the disbelievers dislike it.

İngilizce: 

Fain would they extinguish Allah's light with their mouths, but Allah will not allow but that His light should be perfected, even though the Unbelievers may detest (it).

Azerbaycanca: 

Onlar Allahın nurunu (dəlillərini, islam dinini, Qur’anı) ağızları (batil sözləri) ilə söndürmək istəyirlər. Allah isə kafirlərin xoşuna gəlməsə də, ancaq öz nurunu (dinini) tamamlamaq istər.

Süleyman Ateş: 

Allah'ın nurunu ağızlariyle söndürmek istiyorlar. Halbuki, kafirler hoşlanmasa da Allah, mutlaka nurunu tamamlamak ister, (bundan başka bir şeye razı olmaz).

Diyanet Vakfı: 

Allah'ın nurunu ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek istiyorlar. Halbuki kafirler hoşlanmasalar da Allah nurunu tamamlamaktan asla vazgeçmez.

Erhan Aktaş: 

Allah’ın nûrunu(1) ağızlarıyla söndürmek(2) istiyorlar. Ancak, Kâfirler hoşlanmasalar da Allah kesinlikle nûrunu tamamlamaktan başka bir şey istemez.

Kral Fahd: 

Allah'ın nûrunu ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler hoşlanmasalar da Allah nûrunu tamamlamaktan asla vazgeçmez.

Hasan Basri Çantay: 

Dilerler ki Allahın nuurunu ağızlariyle (püf deyib) söndürsünler. Halbuki Allah kendi nuurunu kendisi tamamlamakdan (ilâ etmekden) başkasına raazî olmaz. İsterse kâfirler hoş görmesin.

Muhammed Esed: 

Allahın (yol gösterici) ışığını, laf kalabalığıyla söndürmek istiyorlar: Fakat Allah (bunun gerçekleşmesine) izin vermeyecektir, çünkü O, ışığının olanca aydınlığıyla yayılmasına irade etmiştir, hakkı inkar edenler bundan hoşlanmasa da!

Gültekin Onan: 

Ağızlarıyla Tanrı´nın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Tanrı, kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar, Allah’ın nurunu (Şeriatını) ağızlarıyla (sözleriyle) söndürmek istiyorlar. Fakat kâfirler hoşlanmasalar bile, Allah, muhakkak nurunu tamamlamak diliyor.

Portekizce: 

Desejam em vão extinguir a Luz de Deus com as suas bocas; porém, Deus nada permitirá, e aperfeiçoará a Sua Luz,ainda que isso desgoste os incrédulos.

İsveççe: 

De försöker utsläcka Guds ljus med sina ord, men det är Guds vilja att Hans ljus skall lysa med full styrka, hur förhatligt detta än kan vara för förnekarna.

Farsça: 

همواره می خواهند نور خدا را با سخنان باطل [و تبلیغاتِ بی پایه] خود خاموش کنند؛ ولی خدا جز اینکه نور خود را کامل کند، نمی خواهد، هر چند کافران خوش نداشته باشند.

Kürtçe: 

دەیانەوێت ڕِووناکی (ئاینی) خوا بکوژێننەوە بەفووی دەمیان وە خوا نایەوێت و ناھێلێت و ھەر ڕووناکی خۆی (کە ئاینی پیرۆزی ئیسلامە) تەواو دەکات سەری دەخات (بەسەر تەواوی بێ باوەڕاندا) ھەر چەندە بێ باوەڕان پێیان ناخۆش بێت

Özbekçe: 

Улар Аллоҳнинг нурини оғизлари билан ўчирмоқчи бўлурлар. Аллоҳ эса, гарчи кофирлар ёқтирмаса ҳам, ўз нурини батамом қилишдан бошқа ҳар нарсадан бош тортадир. (Яъни, фақат ўз нурининг тўкис бўлишини истайди.)

Malayca: 

Mereka hendak memadamkan cahaya Allah (ugama Islam) dengan mulut mereka, sedang Allah tidak menghendaki melainkan menyempurnakan cahayaNya, sekalipun orang- orang kafir tidak suka (akan yang demikian).

Arnavutça: 

Ata dëshirojnë ta fikin dritën e Perëndisë me gojën e tyre, kurse Perëndia don vetëm ta plotësojë dritën e vet, e madje, edhe sikur ta urrejnë mohuesit.

Bulgarca: 

Искат да угасят светлината на Аллах със словата си, но Аллах приема единствено да засияе в пълнота Неговата светлина, дори неверниците да възненавиждат това.

Sırpça: 

Они желе да својим измишљотинама утрну Аллахово светло, а Аллах ће, свакако, да употпуни Своје светло, макар то неверници мрзели.

Çekçe: 

Chtěli by zhasnout světlo Boží ústy svými, avšak Bůh nechce nic jiného než učinit světlo Své dokonalým, i když se to protiví nevěřícím.

Urduca: 

یہ لوگ چاہتے ہیں کہ اللہ کی روشنی کو اپنی پھونکوں سے بجھا دیں مگر اللہ اپنی روشنی کو مکمل کیے بغیر ماننے والا نہیں ہے خواہ کافروں کو یہ کتنا ہی ناگوار ہو

Tacikçe: 

Мехоҳанд нури Худоро бо даҳони худ хомӯш кунанд ва Худо ҷуз ба камол расонидани нури худро намехоҳад. Ҳарчанд кофиронро хуш наёяд.

Tatarca: 

Яһүд вә насара Аллаһу тәгаләнең нурын авызлары белән сүндермәкче булалар, ләкин Аллаһ теләмәс үзенең нурын тәмам итүне, кәферләр яратмасалар да.

Endonezyaca: 

Mereka berkehendak memadamkan cahaya (agama) Allah dengan mulut (ucapan-ucapan) mereka, dan Allah tidak menghendaki selain menyempurnakan cahaya-Nya, walaupun orang-orang yang kafir tidak menyukai.

Amharca: 

የአላህን ብርሃን በአፎቻቸው ለማጥፋት ይፈልጋሉ፡፡ አላህም ከሓዲዎች ቢጠሉም እንኳ ብርሃኑን መሙላትን እንጅ ሌላን አይሻም፡፡

Tamilce: 

இவர்கள் தங்கள் வாய்களால் (ஊதி) அல்லாஹ்வுடைய ஒளியை அணைப்பதற்கு விரும்புகிறார்கள். நிராகரிப்பவர்கள் வெறுத்தாலும் அல்லாஹ் தன் ஒளியை முழுமைப்படுத்தியே தீருவான்.

Korece: 

그들은 하나님의 광명을 그 들의 입으로 끄려 하나 하나님은 허락지 아니하고 그 빛을 완전케 하시니 불신자들이 증오하더라

Vietnamca: 

Họ muốn dập tắt Ánh Sáng của Allah bằng miệng mồm của họ nhưng Allah không cho phép (điều đó), ngược lại, Ngài sẽ luôn hoàn thiện Ánh Sáng của Ngài mặc cho những kẻ vô đức tin căm ghét.