Arapça:
۞ وَإِن جَنَحُوا لِلسَّلْمِ فَاجْنَحْ لَهَا وَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ ۚ إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Çeviriyazı:
vein ceneḥû lisselmi fecnaḥ lehâ vetevekkel `ale-llâh. innehû hüve-ssemî`u-l`alîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Eğer onlar barıştan yana olurlarsa, sen de barıştan yana ol! Ve Allah'a güven. Çünkü işiten ve bilen O'dur.
Diyanet İşleri:
Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de yanaş ve Allah'a güven. O, şüphesiz işitir ve bilir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Fakat barışa yanaşırlarsa sen de yanaş ve Allah'a dayan. Şüphe yok ki o, her şeyi duyar, bilir.
Şaban Piriş:
Eğer barışa yanaşırlarsa sen de yanaş ve Allah’a tevekkül et. Şüphesiz O her şeyi işitendir, her şeyi bilendir.
Edip Yüksel:
Onlar barışa eğilim gösterirlerse sen de ona eğilim göster ve ALLAH'a güven. O, İşitendir, Bilendir.
Ali Bulaç:
Eğer onlar barışa eğilim gösterirlerse, sen de ona eğilim göster ve Allah'a tevekkül et. Çünkü O, işitendir, bilendir.
Suat Yıldırım:
Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de yanaş ve Allah'a güven. Çünkü Allah semîdir, alîmdir (her şeyi hakkıyla işitir ve bilir). [4,90; 47,35]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve eğer onlar sulha meylederlerse sen de ona meylet ve Allah Teâlâ´ya tevekkül kıl! Şüphe yok ki, her şeyi bihakkın işitici ve tamamıyla bilici olan ancak O´dur.
Yaşar Nuri Öztürk:
Eğer barışa eğilim gösterirlerse sen de buna yanaş ve Allah'a tevekkül et. Çünkü O, en iyi işitenin, en iyi bilenin ta kendisidir.
Bekir Sadak:
8:65
İbni Kesir:
Eğer barışa yanaşırlarsa
Adem Uğur:
Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah´a tevekkül et, çünkü O işitendir, bilendir.
İskender Ali Mihr:
Ve eğer teslime (barışa) meylederlerse (yanaşırlarsa), o zaman (sen de) ona meylet (onların teklifini kabul et) ve Allah´a tevekkül et. Muhakkak ki O
Celal Yıldırım:
Eğer (düşmanlarınız) barışa meylederlerse, sen de ona yanaş, Allah´a güvenip dayan. Çünkü Allah muhakkak işiten ve bilendir.
Tefhim ul Kuran:
Eğer onlar barışa eğilim gösterirlerse, sen de ona eğilim göster ve Allah´a tevekkül et. Çünkü O, işitendir, bilendir.
Fransızca:
Et s'ils inclinent à la paix, incline vers celle-ci (toi aussi) et place ta confiance en Allah, car c'est Lui l'Audient, l'Omniscient.
İspanyolca:
Si, al contrario, se inclinan hacia la paz, ¡inclínate tú también hacia ella! ¡Y confía en Alá! Él es Quien todo lo oye, Quien todo lo sabe.
İtalyanca:
Se inclinano alla pace, inclina anche tu ad essa e riponi la tua fiducia in Allah. Egli è Colui che tutto ascolta e conosce.
Almanca:
Und sollten sie dem Salam zugeneigt sein, dann sei ihm ebenfalls zugeneigt und übe ALLAH gegenüber Tawakkul! ER ist gewiß Der Allhörende, Der Allwissende.
Çince:
如果他们倾向和平,你也应当倾向和平,应当信赖真主。他确是全聪的,确是全知的。
Hollandaca:
Indien zij tot vrede overhellen, zult gij mede daartoe neigen, en stel uw vertrouwen in God; want hij hoort en weet alles.
Rusça:
Если они склоняются к миру, ты тоже склоняйся к миру и уповай на Аллаха. Воистину, Он - Слышащий, Знающий.
Somalice:
Hadday u Iishaan Gaaladu Nabad u lilo adna talana Saaro Eebe, Illeen isagaa uun Maqla ognee.
Swahilice:
Na wakielekea amani nawe pia elekea, na mtegemee Mwenyezi Mungu. Hakika Yeye ndiye Mwenye kusikia Mwenye kujua.
Uygurca:
ئەگەر ئۇلار تىنچلىققا مايىل بولسا، سەنمۇ تىنچلىققا مايىل بولغىن، اﷲ قا تەۋەككۈل قىلغىن. اﷲ (ئۇلارنىڭ سۆزلىرىنى) ئاڭلاپ تۇرغۇچىدۇر، (نىيەتلىرىنى) بىلىپ تۇرغۇچىدۇر
Japonca:
だがかれらがもし和平に傾いたならば,あなたもそれに傾き,アッラーを信頼しなさい。本当にかれは全聴にして全知であられる。
Arapça (Ürdün):
«وإن جنحوا» مالوا «للسَّلْم» بكسر السين وفتحها: الصلح «فاجنح لها» وعاهدهم، وقال ابن عباس: هذا منسوخ بآية السيف وقال مجاهد: مخصوص بأهل الكتاب إذ نزلت في بني قريظة «وتوكل على الله» ثق به «إنه هو السميع» للقول «العليم» بالفعل.
Hintçe:
और अगर ये कुफ्फार सुलह की तरफ माएल हो तो तुम भी उसकी तरफ माएल हो और ख़ुदा पर भरोसा रखो (क्योंकि) वह बेशक (सब कुछ) सुनता जानता है
Tayca:
“และหากพวกเขาโอนอ่อนมาเพื่อการประนีประนอมแล้ว เจ้า ก็จงโอนอ่อนตามเพื่อการนั้น ด้วย และจงมอบหมายแต่อัลลอฮฺเถิด แท้จริงนั้นพระองค์คือผู้ทรงได้ยินทรงรอบรู้”
İbranice:
אך אם הם יושיטו יד לשלום, הושט גם אתה, וסמוך על אלוהים, כי אכן הוא הכול שומע והכול יודע
Hırvatça:
Ako oni budu skloni miru, budi i ti sklon i pouzdaj se u Allaha, a On je, uistinu, Svečujući i Sveznajući.
Rumence:
Dacă ei se apleacă spre pace, apleacă-te şi tu şi încredinţează-te lui Dumnezeu, căci El este Auzitorul, Ştiutorul.
Transliteration:
Wain janahoo lilssalmi faijnah laha watawakkal AAala Allahi innahu huwa alssameeAAu alAAaleemu
Türkçe:
Eğer barışa eğilim gösterirlerse sen de buna yanaş ve Allah'a tevekkül et. Çünkü O, en iyi işitenin, en iyi bilenin ta kendisidir.
Sahih International:
And if they incline to peace, then incline to it [also] and rely upon Allah. Indeed, it is He who is the Hearing, the Knowing.
İngilizce:
But if the enemy incline towards peace, do thou (also) incline towards peace, and trust in Allah: for He is One that heareth and knoweth (all things).
Azerbaycanca:
Əgər onlar sülhə (barışığa) meyl etsələr, sən də sülhə meyl et və Allaha bel bağla. Həqiqətən, O (Allah hamınızın sözlərini) eşidəndir, (niyyətlərinizi) biləndir!
Süleyman Ateş:
Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah'a dayan, çünkü O, işitendir, bilendir.
Diyanet Vakfı:
Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah'a tevekkül et, çünkü O işitendir, bilendir.
Erhan Aktaş:
Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de yanaş ve Allah’a tevekkül(1) et. Kuşkusuz O, Her Şeyi Duyan’dır, Her Şeyi Bilen’dir.
Kral Fahd:
Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah'a tevekkül et, çünkü O hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Hasan Basri Çantay:
Eğer (düşmanlar) barışa meylederlerse sen de ona yanaş ve Allaha güvenib dayan. Çünkü her şey´i hakkıyle işiden, kemâliyle bilen bizzat Odur.
Muhammed Esed:
Ama eğer onlar barıştan yana eğilim gösterirlerse, sen de barıştan yana ol ve Allaha güven: çünkü O, gerçekten her şeyi işiten, her şeyin aslını bilendir!
Gültekin Onan:
Eğer onlar barışa eğilim gösterirlerse, sen de ona eğilim göster ve Tanrı´ya tevekkül et. Çünkü O, işitendir, bilendir.
Ali Fikri Yavuz:
Eğer düşmanlar barışa yanaşırlarsa, sen de ona yanaş ve Allah’a güven. Allah onların sözlerini işiticidir, (niyetlerini) bilicidir.
Portekizce:
Se eles se inclinam à paz, inclina-te tu também a ela, e encomenda-te a Deus, porque Ele é o Oniouvinte, oSapientíssimo.
İsveççe:
Men visar de sig villiga att sluta fred, var då själv beredd till det och lita till Gud; Han är Den som hör allt, vet allt.
Farsça:
و اگر دشمنان به صلح گرایند، تو هم به صلح گرای، و بر خدا توکل کن، که یقیناً او شنوا و داناست.
Kürtçe:
وە ئەگەر ئەوانە مەیلی ئاشتیان ھەبوو تۆش (ئەی موحەممەد ﷺ) مەیلی ئەوە بکە وە پشت بەخوا ببەستە بەڕاستی ھەر ئەو زاتە بیسەری زانایە
Özbekçe:
Агар улар тинчликка мойил бўлсалар, сен ҳам мойил бўл. Ва Аллоҳга таваккул қил. Албатта, У эшитгувчи ва билгувчи зотдир.
Malayca:
Dan jika mereka (pihak musuh) cenderung kepada perdamaian, maka engkau juga hendaklah cenderung kepadanya serta bertawakalah kepada Allah. Sesungguhnya Ia Maha Mendengar, lagi Maha Mengetahui.
Arnavutça:
Nëse ata tregojnë prirje, për paqe, trego edhe ti prirje për të dhe mbështetu te Perëndia! Se Ai, me të vërtetë, i dëgjon të gjitha dhe di çdo gjë.
Bulgarca:
И ако склонят за мир, склони и ти, и се уповавай на Аллах! Той е Всечуващия, Всезнаещия.
Sırpça:
Ако они буду склони миру, буди и ти склон и поуздај се у Аллаха, а Он је, уистину, Свечујући и Свезнајући.
Çekçe:
A budou-li ochotni k míru, buď k němu ochoten i ty a spoléhej na Boha, vždyť On slyšící je i vševědoucí.
Urduca:
اور اے نبیؐ، اگر دشمن صلح و سلامتی کی طرف مائل ہوں تو تم بھی اس کے لیے آمادہ ہو جاؤ اور اللہ پر بھروسہ کرو، یقیناً وہی سننے اور جاننے والا ہے
Tacikçe:
Ва агар ба сулҳ майл кунанд, ту низ ба сулҳ майл кун. Ва бар Худо таваккал кун, ки Ӯст шунаво ва доно!
Tatarca:
Әгәр кәферләр, тыныч яшәү солыхын ясарга теләсәләр син дә солых ясарга риза бул һәм Аллаһуга тәвәккәл кыл! Тәхкыйк Аллаһ һәр сүзегезне ишетүче вә һәрбер эшегезне белүче.
Endonezyaca:
Dan jika mereka condong kepada perdamaian, maka condonglah kepadanya dan bertawakkallah kepada Allah. Sesungguhnya Dialah Yang Maha Mendengar lagi Maha Mengetahui.
Amharca:
ወደ ዕርቅም ቢያዘነብሉ ወደ እርሷ አዘንብል፡፡ በአላህም ላይ ተጠጋ፡፡ እነሆ እርሱ ሰሚ ዐዋቂ ነውና፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்கள் சமாதானத்திற்கு இணங்கினால், நீர் அதற்கு இணங்குவீராக! அல்லாஹ்வின் மீது நம்பிக்கை வைப்பீராக! நிச்சயமாக அவன்தான் நன்கு செவியுறுபவன், நன்கறிந்தவன் ஆவான்.
Korece:
적이 평화쪽으로 기울인다면 그쪽으로 향하라 그리고 하나님께 의탁하라 실로 그분은 들으심과 아심으로 충만하시니라
Vietnamca:
Nhưng nếu kẻ thù muốn nghị hòa với các ngươi thì Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) hãy nghị hòa với chúng; và các ngươi hãy phó thác cho Allah, quả thật, Ngài là Đấng Hằng Nghe, Đấng Hằng Biết.
Ayet Linkleri: