Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

113

Ayet No: 

120

Sayfa No: 

18

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَقَالَتِ الْيَهُودُ لَيْسَتِ النَّصَارَىٰ عَلَىٰ شَيْءٍ وَقَالَتِ النَّصَارَىٰ لَيْسَتِ الْيَهُودُ عَلَىٰ شَيْءٍ وَهُمْ يَتْلُونَ الْكِتَابَ ۗ كَذَٰلِكَ قَالَ الَّذِينَ لَا يَعْلَمُونَ مِثْلَ قَوْلِهِمْ ۚ فَاللَّهُ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ

Çeviriyazı: 

veḳâleti-lyehûdü leyseti-nneṣârâ `alâ şey'. veḳâleti-nneṣârâ leyseti-lyehûdü `alâ şey'iv vehüm yetlûne-lkitâb. keẕâlike ḳâle-lleẕîne lâ ya`lemûne miŝle ḳavlihim. fellâhü yaḥkümü beynehüm yevme-lḳiyâmeti fîmâ kânû fîhi yaḫtelifûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yahudiler dediler ki, "Hıristiyanlar birşey üzerinde değiller", Hristiyanlar da "Yahudiler bir şey üzerinde değiller" dediler. Oysa hepsi de kitabı okuyorlar. Hiçbir bilgisi olmayanlar da öyle onların dedikleri gibi dediler. İşte bundan dolayı Allah, ihtilafa düştükleri bu gibi şeylerde, kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

Diyanet İşleri: 

Yahudiler "Hıristiyanlar bir temel üzerinde değil" dediler, Hıristiyanlar da "Yahudiler bir temel üzerinde değil" dediler; oysa onlar Kitaplarını da okuyorlar. Bilgisizler de tıpkı onların söylediklerini söylemiştir. Allah, kıyamet günü, anlaşmazlığa düştükleri şeylerde onların arasında hüküm verecektir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yahudiler, Nasranilere, hiçbir şeye dayanmıyorlar dediler. Nasraniler de, Yahudiler, hiçbir şeye dayanmıyorlar dediler. Halbuki hepsi de kitap okurlar. Bilgisi olmayanlar da tıpkı onların dediklerini dedi. Allah, aykırılığa düştükleri şey yüzünden, kıyamet gününde aralarını bulur, gerçek hükmü verir elbet.

Şaban Piriş: 

Hepsi de (kendilerine indirilen) kitabı okuyup durdukları halde, Yahudiler, Hıristiyanların (doğru) bir şey üzerinde olmadıklarını söylerken, Hıristiyanlar da Yahudilerin (doğru) bir yol üzerinde olmadıklarını söylemektedirler. Bilmeyenler de aynen onların sözlerini söylüyorlar. Allah ise kıyamet günü ihtilafa düştükleri konu hakkında, aralarında elbette hükmünü verecektir.

Edip Yüksel: 

Yahudiler: "Hristiyanların bir temeli yok," derken, Hristiyanlar da: "Yahudilerin bir temeli yok," dediler. Oysa hepsi de kitabı okuyorlar. Cahiller de tıpkı onlar gibi konuşur. Diriliş günü ALLAH ayrılığa düştükleri konularda aralarında hüküm verecektir.

Ali Bulaç: 

Yahudiler dediler ki: "Hıristiyanlar bir şey (herhangi bir temel) üzere değillerdir"; Hıristiyanlar da: "Yahudiler bir şey üzere değillerdir" dediler. Oysa onlar, Kitabı okuyorlar. Bilmeyenler (bilgisizler) de, onların söylediklerinin benzerini söylemişlerdi. Artık Allah, kıyamet günü anlaşmazlığa düştükleri şeyde aralarında hüküm verecektir.

Suat Yıldırım: 

Yahudiler: “Hıristiyanlar hakikî bir din üzere değil.” Hıristiyanlar ise: “Yahudiler hakikî bir din üzere değil.” dediler. Halbuki her iki topluluk da kitabı (Tevrat ve İncîl'i) okumaktalar. Dini bilmeyenler de onlarınkine benzer sözler söylediler. Allah, kıyamet günü anlaşamadıkları hususlarda hükmünü verecektir. [22,17; 34,26; 2,62]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Yahudiler dedi ki: «Nasranîler hiçbir şey üzere değildir.» Ve Nasrânîler de dedi ki: «Yahudiler hiçbir şey üzere değildir.» Halbuki onlar kitabı okurlar. Bilmeyen kimseler de onların sözleri gibi söylediler. Allah Teâlâ ise bu ihtilaf ettikleri şeyler hakkında yarın Kıyamet günü aralarında hükmedecektir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yahudiler: "Hıristiyanlar hiçbir şey üzerinde değil." dediler. Hıristiyanlar da: "Yahudiler hiçbir şey üzerinde değil." dediler. Ve bunlar Kitap'ı da okuyup dururlar. İlimden nasibi olmayanlar da aynen onların sözleri gibi söz etti. Tartışmaya girdikleri şey hakkında, aralarında hükmü, kıyamet günü Allah verecektir.

Bekir Sadak: 

Yahudiler, «Hiristiyanligin bir temeli yoktur» dediler

İbni Kesir: 

Yahudiler: Hristiyanlar hiç bir şeye sahip değildir, dedi. Hristiyanlar da yahudiler hiç bir şeye sahip değildir, dedi. Halbuki hepsi de kitabı okuyorlar. Bilmeyen kimseler de onların dedikleri gibi dedi. İhtilafa düşer oldukları şeyde kıyamet günü Allah aralarında hükmünü verecektir.

Adem Uğur: 

Hepsi de kitabı (Tevrat ve İncil´i) okumakta oldukları halde Yahudiler: Hıristiyanlar doğru yolda değillerdir, dediler. Hıristiyanlar da: Yahudiler doğru yolda değillerdir, dediler. Kitabı bilmeyenler de birbirleri hakkında tıpkı onların söylediklerini söylediler. Allah, ihtilâfa düştükleri hususlarda kıyamet günü onlar hakkında hükmünü verecektir.

İskender Ali Mihr: 

Yahudiler dedi ki: “Hristiyanlar bir şey (hak bir dîn) üzere değildir.” Hristiyanlar dedi ki: “Yahudiler bir şey (hak bir dîn) üzere değildir.” Halbuki onlar (her iki taraf da) Kitap´ı okuyorlar (tilâvet ediyorlar). Tıpkı onlar gibi (bu hususta) bilgisi olmayanlar da (taklit yolunu seçerek) onların dediklerine benzer (sözler söylediler). Böylece Allah, ihtilâf içinde oldukları o şey hakkında, kıyâmet günü, onların aralarında hükmünü verecektir.

Celal Yıldırım: 

Yahudiler, «Hıristiyanlar kayde değer bir şey (hak bir din) üzere değillerdir,» dediler. Hıristiyanlar da, «Yahudiler kayde değer bir şey (hak bir din) üzere değillerdir,» dediler. Halbuki her iki taraf da kendilerine ait kitapları okurlar. Böylece bu hususta bilgisi olmayanlar da (takiîd yolunu seçerek) onların dediği gibi demeye başladılar. Allah kıyamet günü ayrılığa düştükleri hususta onlar arasında hükmedecektir.

Tefhim ul Kuran: 

Yahudiler dedi ki: «Hıristiyanlar bir şey (herhangi bir temel) üzere değillerdir. «

Fransızca: 

Et les Juifs disent : "Les Chrétiens ne tiennent sur rien"; et les Chrétiens disent : "Les Juifs ne tiennent sur rien", alors qu'ils lisent le Livre ! De même ceux qui ne savent rien tiennent un langage semblable au leur. Eh bien, Allah jugera sur ce quoi ils s'opposent, au Jour de la Résurrection.

İspanyolca: 

Los judíos dicen: «Los cristianos carecen de base», y los cristianos dicen: «Los judíos carecen de base», siendo así que leen la Escritura. Lo mismo dicen quienes no saben. Alá decidirá entre ellos el día de la Resurrección sobre aquello en que discrepaban.

İtalyanca: 

Gli ebrei dicono: "I nazareni si basano sul nulla "; e i nazareni dicono: "I giudei si basano sul nulla "; e gli uni e gli altri recitano il Libro. Anche quelli che non conoscono nulla parlano alla stessa maniera. Allah, nel Giorno della Resurrezione, giudicherà dei loro dissensi.

Almanca: 

Und die Juden sagten: "Die Nazarener verfügen über nichts Nennenswertes.", und die Nazarener sagten: "Die Juden verfügen über nichts Nennenswertes.", obwohl beide die Schrift vortragen. Solcherart sprachen diejenigen, die nicht wissen, Gleiches wie ihre Worte. So wird ALLAH am Tag der Auferstehung zwischen ihnen richten, worüber sie uneins zu sein pflegten.

Çince: 

犹太教徒和基督教徒,都是诵读天经的,犹太教徒却说:基督教徒毫无凭据。基督教徒也说:犹太教徒毫无凭据。无知识的人,他们也说这种话。故复活日真主将判决他们所争论的是非。

Hollandaca: 

De Joden zeggen: De Christenen gronden zich op niets, de Christenen zeggen: de Joden gronden zich op niets, en toch lezen beiden de schriften. Zij die niets kennen, spreken evenzoo. Maar God zal eens, op den dag der opstanding, datgene beslechten, waarover zij thans oneenig zijn.

Rusça: 

Иудеи сказали: "Христиане не следуют прямым путем". А христиане сказали: "Иудеи не следуют прямым путем". Все они читают Писание, но слова невежественных людей похожи на их слова. В День воскресения Аллах рассудит их в том, в чем они расходились во мнениях.

Somalice: 

Yuhuud waxay tidhi Nasaaro waxba ma aha, Nasaarana waxay tidhi Yuhuudu wax ma aha, iyagoo akhrin Kitaabka (Tawreed iyo lnjiilba) saasay dhahaan kuwaan wax ogaynna «Gaaladii Carbeed», hadalkoodoo kale, Eebana wuu kala xukumin dhexdooda Maalinta Qiyaame waxay isku diidanaayeen.

Swahilice: 

Na Mayahudi husema: Wakristo hawana lao jambo. Na Wakristo husema: Mayahudi hawana lao jambo. Na ilhali wote wanasoma Kitabu hicho hicho (Biblia). Na kadhaalika walisema wale wasio jua kitu mfano wa kauli yao hii. Basi Mwenyezi Mungu atahukumu baina yao Siku ya Kiyama katika yale waliyo kuwa wakikhitilafiana.

Uygurca: 

يەھۇدىيلار: «ناسارالارنىڭ ھېچقانداق ئاساسى يوق (يەنى ئۇلار توغرا دىندا ئەمەس)» دېدى. ناسارالارمۇ: «يەھۇدىيلارنىڭ ھېچقانداق ئاساسى يوق (يەنى ئۇلار توغرا دىندا ئەمەس)» دېدى. ھالبۇكى، ئۇلار كىتابنى (يەنى يەھۇدىيلار تەۋراتنى، ناسارالار ئىنجىلنى) ئوقۇيدۇ، بىلىمسىز ئادەملەر (يەنى ئەرەب مۇشرىكلىرى) مۇ ئۇلار دېگەندەك دېدى، اﷲ قىيامەت كۈنى ئۇلارنىڭ ئۆزئارا ئىختىلاپ قىلىشقان نەرسىلىرى ئۈستىدە ھۆكۈم چىقىرىدۇ

Japonca: 

ユダヤ人は言う。「キリスト教徒は,全く拠るところがない。」キリスト教徒も,「ユダヤ人は全く拠るところがない。」と言う。かれらは(同じ)啓典を読誦しているのに。知識のない者どもは,これと同じ(ような)ことを日にする。だがアッラーは,審判の日にかれらの論争に判決を下される。

Arapça (Ürdün): 

«وقالت اليهود ليست النصارى على شئ» معتد به وكفرت بعيسى «وقالت النصارى ليست اليهود على شئ» معتد به وكفرت بموسى «وهم» أي الفريقان «يتلون الكتاب» المنزل عليهم، وفي كتاب اليهود تصديق عيسى، وفي كتاب النصارى تصديق موسى والجملة حال «كذلك» كما قال هؤلاء «قال الذين لا يعلمون» أي المشركون من العرب وغيرهم «مثل قولهم» بيان لمعنى ذلك: أي قالوا لكل ذي دين ليسوا على شئ «فالله يحكم بينهم يوم القيامة فيما كانوا فيه يختلفون» من أمر الدين فيدخل المحقُّ الجنة والمبطل النار.

Hintçe: 

और यहूद कहते हैं कि नसारा का मज़हब कुछ (ठीक) नहीं और नसारा कहते हैं कि यहूद का मज़हब कुछ (ठीक) नहीं हालाँकि ये दोनों फरीक़ किताबे (खुदा) पढ़ते रहते हैं इसी तरह उन्हीं जैसी बातें वह (मुशरेकीन अरब) भी किया करते हैं जो (खुदा के एहकाम) कुछ नहीं जानते तो जिस बात में ये लोग पड़े झगड़ते हैं (दुनिया में तो तय न होगा) क़यामत के दिन खुदा उनके दरमियान ठीक फैसला कर देगा

Tayca: 

และชาวยิวกล่าวว่า ชาวคริสต์นั้นมิได้ตั้งอยู่บนสิ่งใด และชาวคริสต์ก็กล่าว่า ชาวยิวก็มิได้ตั้งอยู่บนสิ่งใด ทั้ง ๆ ที่เขาเหล่านั้นอ่านคัมภีร์กันอยู่ ในทำนองเดียวกัน บรรดาผู้ที่ไม่รู้ก็ได้กล่าวเช่นเดียวกับคำกล่าวของพวกเขา ดังนั้นในวันกิยามะฮ์ อัลลอฮ์จะทรงตัดสินระหว่างพวกเขาในสิ่งที่พวกเขาขัดแย้งกัน

İbranice: 

אמרו היהודים, ( אמונת ) הנוצרים אין לה כל יסוד והנוצרים אומרים, ( אמונת ) היהודים אין לה כל יסוד, אף- על-פי ששני הצדדים קוראים את הספר (התורה,) כדברים האלה יגידו אלה אשר אינם יודעים דבר, אלוהים ישפוט ביניהם ביום תחיית-המתים בכל אשר נחלקו בו

Hırvatça: 

Židovi govore: "Kršćani nisu ni na čemu!"," a kršćani kažu: "Židovi nisu ni na čemu!", a oni Knjigu čitaju. Tako gotovo istim riječima govore oni koji ne znaju. Allah će im na Kijametskom danu presuditi u onome o čemu su se razilazili.

Rumence: 

Evreii spun: “Nazareenii nu au nici un temei!” Nazareenii spun: “Evreii nu au nici un temei!” Deşi ei citesc Cartea, vorbesc deopotrivă ca cei care nu ştiu. Dumnezeu îi va judeca, în Ziua Învierii, vrajba dintre ei.

Transliteration: 

Waqalati alyahoodu laysati alnnasara AAala shayin waqalati alnnasara laysati alyahoodu AAala shayin wahum yatloona alkitaba kathalika qala allatheena la yaAAlamoona mithla qawlihim faAllahu yahkumu baynahum yawma alqiyamati feema kanoo feehi yakhtalifoona

Türkçe: 

Yahudiler: "Hıristiyanlar hiçbir şey üzerinde değil." dediler. Hıristiyanlar da: "Yahudiler hiçbir şey üzerinde değil." dediler. Ve bunlar Kitap'ı da okuyup dururlar. İlimden nasibi olmayanlar da aynen onların sözleri gibi söz etti. Tartışmaya girdikleri şey hakkında, aralarında hükmü, kıyamet günü Allah verecektir.

Sahih International: 

The Jews say "The Christians have nothing [true] to stand on," and the Christians say, "The Jews have nothing to stand on," although they [both] recite the Scripture. Thus the polytheists speak the same as their words. But Allah will judge between them on the Day of Resurrection concerning that over which they used to differ.

İngilizce: 

The Jews say: "The Christians have naught (to stand) upon; and the Christians say: "The Jews have naught (To stand) upon." Yet they (Profess to) study the (same) Book. Like unto their word is what those say who know not; but Allah will judge between them in their quarrel on the Day of Judgment.

Azerbaycanca: 

Yəhudilər dedilər: “Xaçpərəstlər (dində düzgün və mö’təbər) bir şeyə istinad etmirlər”. Xaçpərəstlər də: “Yəhudilər (dində düzgün və mö’təbər) bir şeyə istinad etmirlər “, -söylədilər. Halbuki onların hər ikisi kitab (Tövrat və İncil) oxuyur. (Kitab əhli olmayan və yazıb-oxumaq) bilməyənlər də onlar kimi danışdılar. Allah onların aralarındakı bu ixtilafın hökmünü qiyamət günü verəcəkdir!

Süleyman Ateş: 

Yahudiler: "Hıristiyanlar, bir temel üzerinde değiller," dediler. Hıristiyanlar da: "Yahudiler bir temel üzerinde değiller," dediler. Oysa hepsi de Kitabı okuyorlar. Bilmeyenler de tıpkı onların dedikleri gibi demişlerdi. Artık Allah, ayrılığa düştükleri şey hakkında, kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

Diyanet Vakfı: 

Hepsi de kitabı (Tevrat ve İncil'i) okumakta oldukları halde Yahudiler: Hıristiyanlar doğru yolda değillerdir, dediler. Hıristiyanlar da: Yahudiler doğru yolda değillerdir, dediler. Kitabı bilmeyenler de birbirleri hakkında tıpkı onların söylediklerini söylediler. Allah, ihtilafa düştükleri hususlarda kıyamet günü onlar hakkında hükmünü verecektir.

Erhan Aktaş: 

Kitâp’ı okuyup durdukları halde, Yahudiler: “Nesârâ(1) geçerli bir inanç üzerinde değildirler.” derler. Nesârâ da: “Yahudiler geçerli bir inanca sahip değildirler.” derler. Oysa Kitâp’ı okuyorlar. Kitâp’tan habersiz olanlar da onların sözlerinin aynısını söylediler. Allah, onların anlaşmazlığa düştükleri konuda kıyamet günü hüküm verecektir.

Kral Fahd: 

Hepsi de kitabı (Tevrât ve İncîl'i) okumakta oldukları halde Yahûdiler: Hristiyanlar doğru yolda değillerdir, dediler. Hristiyanlar da: Yahûdiler doğru yolda değillerdir, dediler. Kitabı bilmeyenler de birbirleri hakkında tıpkı onların söylediklerini söylediler. Allah, ihtilâfa düştükleri hususlarda kıyâmet günü onlar hakkında hükmünü verecektir.

Hasan Basri Çantay: 

Yahudiler: «Hıristiyan (saymıya değer) bir şey´e saahib değil» dedi (ler). Hıristiyanlar da: «Yahudiler (saymıya değer) bir şey´e saahib değil» dedi (ler). Halbuki hepsi de (kendilerine indirilen) Kitabı (sözde) okuyorlar. (Okumak) bilmeyenler de tıbkı onların dediklerini söyledi. Artık Allah ihtilâfa düşmekde oldukları bu (dâvada) kıyamet günü aralarında hükmünü verecekdir.

Muhammed Esed: 

Ayrıca Yahudiler, "Hıristiyanlar geçerli, tutarlı bir inanç temelinden yoksunlar" iddiasında bulunurken Hıristiyanlar da (aynı şekilde); "Yahudiler, geçerli, tutarlı bir inanç temelinden yoksunlar" diye iddia ederler; ve her iki taraf da (bu iddialarında) ilahi kelama atıfta bulunurlar! Hatta bilgiden yoksun bulunanlar, onların söylediklerini aynen tekrarlayıp dururlar; ama anlaşamadıkları şeyler konusunda Kıyamet Günü aralarında hüküm verecek olan Allah´tır.

Gültekin Onan: 

Yahudiler: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Yahûdi’ler: “- Hristiyanlar, din işinde bir şey üzre değildirler.” dediler. Hristiyanlar da: “Yahûdiler, din işinde güvenilir bir şey üzre değildir.” dediler. Halbuki hepsi kendilerine indirilen Tevrat ve İncil’i okuyorlar. Kitab ehli olmayan ve okumak bilmeyen Arap müşrikleri de Yahûdilerle Hristiyanların söyledikleri gibi söylerler. Allah, ayrılığa düştükleri şeyde, kıyamet günü aralarında hükmünü verecek (haklıyı Cennete ve haksızı Cehenneme koyacaktır.)

Portekizce: 

Os judeus dizem: Os cristãos não têm em que se apoiar! E os cristãos dizem: O judeus não têm em que se apoiar!,apesar de ambos lerem o Livro. Assim também os néscios dizem coisas semelhantes. Porém, Deus julgará entre eles, quantoàs suas divergências, no Dia da Ressurreição.

İsveççe: 

Och judarna säger: "De kristna står på osäker grund", och de kristna säger: "Judarna står på osäker grund." Men alla läser de Skriften. Det som de säger är vad alla som saknar kunskap har sagt. Men på Uppståndelsens dag skall Gud döma mellan dem i [allt] det som de var oense om.

Farsça: 

ویهودیان گفتند: نصرانی ها بر آیین و روش درستی نیستند و نصرانی ها گفتند: یهودیان بر آیین و روش درستی نیستند، در حالی که همه آنان کتاب [آسمانی] را می خوانند [که هر دو آیین در زمان مخصوص به خود درست و بر حق بوده] کسانی که نادانند [هم چون مشرکان] سخنی مانند سخن آنان [درباره آیین مسلمانان] گفتند؛ پس خدا روز قیامت در میان آنان درباره آنچه با هم اختلاف می کردند، داوری می کند.

Kürtçe: 

جوولەکە ئەڵێن: گاور لەسەر ھیچ (ئاینێک ) نین وە گاوور دەڵێن: جوولەکە لەسەر ھیچ (ئایینێک) نین لەکاتێکدا ئەوان نامەکانیان دەخوێندەوە،(یەکێکیان تەورات و ئەوی تریش ئینجیل) ھەر بەم جۆرەیان دەوت، ئەوانەی کە نەزانن (لە بت پەرستەکان) ئەمجا خوا لە ڕۆژی دواییدا لە نێوانیاندا بڕیار دەدات لەوشتانەی کەتیایدا جیاواز و نـاکۆکن

Özbekçe: 

Яҳудийлар: «Насронийлар арзимас нарсададирлар», дедилар. Насронийлар: «Яҳудийлар арзимас нарсададирлар», дедилар. Ва ҳолбуки, улар китоб тиловат қиладилар. Шунингдек, билмайдиган кимсалар ҳам уларнинг гапига ўхшаш гап айтдилар. Бас, қиёмат куни ораларида Аллоҳ улар ихтилоф қилган нарса ҳақида ҳакамлик қилади. (Самовий китоб эгаси бўлмаган халқлар оятда илоҳий таълимотларни «билмайдиган кимсалар» деб аталяпти. Улар ҳам яҳудий ва насронийларнинг гапларига ўхшаш гапларни айтадилар, яъни, булар иккаласи ҳам ҳеч нарсага арзимайди, дейдилар. Улар тортишишган масаланинг ҳақиқий ҳукмини Аллоҳ таоло қиёмат куни Ўзи чиқаради.)

Malayca: 

Dan orang-orang Yahudi berkata: "Orang-orang Nasrani itu tidak mempunyai sesuatu pegangan (ugama yang benar)"; dan orang-orang Nasrani pula berkata: "Orang-orang Yahudi tidak mempunyai sesuatu pegangan (ugama yang benar)"; padahal mereka membaca Kitab Suci masing-masing (Taurat dan Injil). Demikian juga orang-orang (musyrik dari kaum Jahiliyah) yang tidak berilmu pengetahuan, mengatakan seperti yang dikatakan oleh mereka itu. Maka Allah akan menghukum (mengadili) di antara mereka pada hari kiamat mengenai apa yang mereka berselisihan padanya.

Arnavutça: 

Hebrenjt thanë: “Krishterët nuk kanë kurrfarë baza!” Kurse të krishterët thonë: “Hebrenjt nuk kanë kurrfarë baza!” E, ata lexojnë Librin. Po kështu, thanë edhe ata që nuk dinë, siç thonë ata (hebrenjt e të krishterët). E, Perëndia, do të gjykojë në Ditën e Kijametit, për atë që nuk pajtoheshin ata.

Bulgarca: 

И рекоха юдеите: “Християните не се основават на нищо.” И християните рекоха: “Юдеите не се основават на нищо.” А четат Писанието. Така и незнаещите изричат подобни думи. Аллах ще отсъди помежду им в Деня на възкресението за онова, по което са в разногла

Sırpça: 

Јевреји говоре: „Хришћани нису на правом путу!“, а хришћани кажу: „Јевреји нису на правом путу!“, а они читају Књигу. Тако готово истим речима говоре они који не знају. Аллах ће на Судњем дану да им пресуди у ономе о чему су се разилазили.

Çekçe: 

Říkají židé: 'Křesťané nemají v ničem pravdu!' a křesťané zase tvrdí: 'Židé nemají v ničem pravdu!' a přitom přec ti i oni čtou Písmo. A hovoří ti, kdož nic nevědí, podobně jako oni. V den zmrtvýchvstání však Bůh rozsoudí mezi nimi to, oč se hádali.

Urduca: 

یہودی کہتے ہیں: عیسائیوں کے پاس کچھ نہیں عیسائی کہتے ہیں: یہودیوں کے پاس کچھ نہیں حالانکہ دونوں ہی کتاب پڑھتے ہیں اور اسی قسم کے دعوے ان لوگوں کے بھی ہیں، جن کے پاس کتاب کا علم نہیں ہے یہ اختلافات جن میں یہ لوگ مبتلا ہیں، ان کا فیصلہ اللہ قیامت کے روز کر دے گا

Tacikçe: 

Бо ин ки китоб Худоро мехонанд, яҳудон гуфтанд, ки тарсоён барҳақ наянд ва тарсоён гуфтанд, ки яҳудон барҳақ наянд. Ҳамчунин онҳо, ки ноогоҳанд сухане чун сухани онон гӯянд. Худо дар рӯзи қиёмат дар бораи он чӣ дар он ихтилоф мекунанд, миёнашон ҳукм хоҳад кард.

Tatarca: 

Яһүд әйтте: "Насара хак диндә түгел", – дип. Насара әйтте: "Яһүд хак диндә түгел", – дип. Үзләре Аллаһ китабын укылар, ләкин Аллаһ хөкемнәрен бозып, диннәрен батыл кылдылар. (Коръән белән гамәл кылмаган бидәгатьчеләр дә нәкъ мөшрикләр әйткән сүзне әйтәләр. Ягъни, Коръән дәлилләре белән генә дин тотучы, хак мөэминнәрне яманлыйлар, аларның дине дөрес түгел диләр). Аллаһ аларның хыйлафлык кылган сүзләре вә гамәлләре белән кыямәт көнне араларында хөкем итәр.

Endonezyaca: 

Dan orang-orang Yahudi berkata: "Orang-orang Nasrani itu tidak mempunyai suatu pegangan", dan orang-orang Nasrani berkata: "Orang-orang Yahudi tidak mempunyai sesuatu pegangan," padahal mereka (sama-sama) membaca Al Kitab. Demikian pula orang-orang yang tidak mengetahui, mengatakan seperti ucapan mereka itu. Maka Allah akan mengadili diantara mereka pada hari Kiamat, tentang apa-apa yang mereka berselisih padanya.

Amharca: 

እነርሱ መጽሐፉን የሚያነቡ ሲኾኑ አይሁዶች፡- ክርስቲያኖች በምንም ላይ አይደሉም አሉ፡፡ ክርስቲያኖችም፡- አይሁዶች በምንም ላይ አይደሉም አሉ፡፡ እንደዚሁ እነዚያ የማያውቁት (አጋሪዎች) የንግግራቸውን ብጤ አሉ፡፡ አላህም በዚያ በርሱ ይለያዩበት በነበሩት ነገር በትንሣኤ ቀን በመካከላቸው ይፈርዳል፡፡

Tamilce: 

இன்னும், கிறித்தவர்கள் எ(ந்த மார்க்கத்)திலுமில்லை என யூதர்கள் கூறினார்கள். இன்னும் யூதர்கள் எ(ந்த மார்க்கத்)திலுமில்லை எனக் கிறித்தவர்கள் கூறினார்கள். அவர்களோ (ஒரே) வேதத்தையே ஓதுகிறார்கள். இவ்வாறே இவர்களுடைய கூற்றைப் போன்று (வேதத்தை) அறியாதவர்கள் (யூதர்களும் கிறித்தவர்களும் பின்பற்றுவது மார்க்கமே இல்லை எனக்) கூறினார்கள். ஆக, இவர்கள் எதில் கருத்து வேறுபாடு கொண்டிருக்கிறார்களோ அதில் மறுமை நாளன்று அல்லாஹ் இவர்களுக்கு மத்தியில் தீர்ப்பளிப்பான்.

Korece: 

유대인들은 기독교인들이 진실이 아닌 것을 따르고 있다 라고 말하고 기독교인은 유대인들 이 진실이 아닌 것을 따르고 있다고 말하며 성서를 읽고 있도다 그와 마찬가지로 그들의 말처럼 알지 못하는 불신자들도 그렇게들말하도다 그러나 하나님은 부활 의 날 그들이 달리하는 것에 대해 심판을 하실 것이라

Vietnamca: 

Những người Do Thái thì bảo những người Thiên Chúa chẳng có gì (làm cơ sở cho tôn giáo của mình) còn những người Thiên Chúa thì lại nói những người Do Thái chẳng có gì (làm cơ sở cho tôn giáo của mình) trong khi cả hai nhóm đều đọc cùng một Kinh Sách. Tương tự như vậy, những kẻ không hiểu biết cũng nói ra những lời giống như họ. Nhưng rồi đây vào Đời Sau, Allah sẽ phân xử giữa họ về những điều họ đã từng tranh cãi với nhau.