Arapça:
وَلَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ قَالُوا سَمِعْنَا وَهُمْ لَا يَسْمَعُونَ
Çeviriyazı:
velâ tekûnû kelleẕîne ḳâlû semi`nâ vehüm lâ yesme`ûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ve işitmedikleri halde "işittik" diyenler gibi olmayın!
Diyanet İşleri:
Ey inananlar! Allah'a ve Peygamberine itaat edin, Kuran'ı dinleyip dururken yüz çevirmeyin, dinlemedikleri halde "dinledik" diyenler gibi olmayın.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve işittik dedikleri halde duyup kabul etmeyenlere benzemeyin.
Şaban Piriş:
Dinlemedikleri halde “işittik” diyenler gibi de olmayın!
Edip Yüksel:
İşitmedikleri halde, "İşittik," diyenler gibi olmayın.
Ali Bulaç:
Ve: "Biz işittik" dedikleri halde, gerçekte işitmeyenler gibi olmayın;
Suat Yıldırım:
İtaat kulağıyla işitip dinlemedikleri halde, bir de yalan atıp “işittik!” diyenler gibi olmayın.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve öyle kimseler gibi olmayınız ki, onlar «İşittik» derler ve halbuki onlar işitmezler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Hiç işitmedikleri halde, "İşittik!" diyenler gibi olmayın.
Bekir Sadak:
Yeryuzunde az sayida oldugunuz ve zayif sayildiginiz icin insanlarin sizi esir olarak alip goturmesinden korktugunuz zamanlari, hatirlayin. Allah, sukredesiniz diye sizi barindirmis, yardimiyla desteklemis, temiz seylerle riziklandirmistir.
İbni Kesir:
Hem dinlemedikleri halde
Adem Uğur:
İşitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın.
İskender Ali Mihr:
İşitmedikleri halde “işittik” diyenler gibi olmayın!
Celal Yıldırım:
İşitmedikleri halde, «işittik» diyenler gibi olmayın.
Tefhim ul Kuran:
Ve: «Biz işittik» dedikleri halde, gerçekte işitmeyenler gibi olmayın
Fransızca:
Et ne soyez pas comme ceux qui disent : "Nous avons entendu ", alors qu'ils n'entendent pas.
İspanyolca:
No hagáis como los que dicen: «¡Ya hemos oído!», sin haber oído.
İtalyanca:
Non siate come quelli che dicono: «Noi ascoltiamo», quando invece non ascoltano affatto.
Almanca:
Und seid nicht wie diejenigen, die sagten: "Wir haben gehört", während sie doch nichts hören.
Çince:
你们不要仿效那些人,他们说:我们已听从了。其实他们不听从。
Hollandaca:
En weest niet als zij die zeggen: Wij hooren, als zij niet hooren.
Rusça:
Не уподобляйтесь тем, которые говорят: "Мы слышали", - а сами не слушают.
Somalice:
Hana Noqonina kuwii Yidhi Maqallay iyagoon wax Maqlayn.
Swahilice:
Wala msiwe kama wale wanao sema: Tumesikia, na kumbe hawasikii.
Uygurca:
ئاڭلىماي تۇرۇپ ئاڭلىدۇق دېگەن كىشىلەرنى (يەنى كاپىرلارنى) دورىماڭلار
Japonca:
また,「わたしたちは聞いた」といいながら,耳を傾けない者のようであってはならない。
Arapça (Ürdün):
«ولا تكونوا كالذين قالوا سمعنا وهم لا يسمعون» سماع تدبر واتعاظ وهم المنافقون أو المشركون.
Hintçe:
और उन लोगों के ऐसे न हो जाओं जो (मुँह से तो) कहते थे कि हम सुन रहे हैं हालाकि वह सुनते (सुनाते ख़ाक) न थे
Tayca:
“และพวกเจ้าจงอย่าเป็นเช่นบรรดาผู้ที่กล่าวว่า พวกเราได้ยิน แล้ว ในขณะเดียวกับพวกเขาหาได้ยินไม่”
İbranice:
ואל תהיו כמו אלה האומרים 'שמענו,' למרות שהם לא באמת שומעים
Hırvatça:
i ne budite kao oni koji su rekli: "Čuli smo!" - a ne slušaju.
Rumence:
Nu fiţi asemenea celor care spun: “Am auzit.” Ei n-au auzit însă nimic!
Transliteration:
Wala takoonoo kaallatheena qaloo samiAAna wahum la yasmaAAoona
Türkçe:
Hiç işitmedikleri halde, "İşittik!" diyenler gibi olmayın.
Sahih International:
And do not be like those who say, "We have heard," while they do not hear.
İngilizce:
Nor be like those who say, "We hear," but listen not:
Azerbaycanca:
Eşitmədikləri (ürəkləri ilə təsdiq etmədikləri) halda (dilləri ilə): “Eşitdik!” deyənlər (münafiqlər) kimi olmayın!
Süleyman Ateş:
İşitmedikleri halde "İşittik" diyenler gibi olmayın.
Diyanet Vakfı:
İşitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın.
Erhan Aktaş:
İşitmedikleri halde(1), işittik diyen(2) kimseler gibi olmayın!
Kral Fahd:
İşitmedikleri halde işittik diyen (ve bunun gereğini yapmayan müşrik) ler gibi olmayın.
Hasan Basri Çantay:
Ve kendileri dinlemedikleri halde «Dinledik» diyenler gibi olmayın.
Muhammed Esed:
Ve (böylece) dinleyip kulak asmadıkları halde, "İşittik" diyenler gibi olmayın.
Gültekin Onan:
Ve: "
Ali Fikri Yavuz:
Bir de (Kalbleriyle tasdik etmedikleri) işitmedikleri halde, (dilleriyle) işittik diyen münafık kâfirler gibi olmayın.
Portekizce:
E não sejais como aqueles que dizem: Escutamos!, quando na realidade não escutam.
İsveççe:
och gör inte som de som säger: "Vi hör" och som hör utan att lyssna.
Farsça:
و مانند کسانی نباشید که [از روی تظاهر] گفتند: شنیدیم در حالی که [از روی حقیقت] نمی شنوند.
Kürtçe:
وەکو ئەوانە مەبن کە (بەسەر زارەکی) ووتیان :بیستمان لەکاتێکدا کە ئەوانە ھیچ نابیستن و تێناگەن
Özbekçe:
Ва ўзлари эшитмасалар ҳам, «эшитдик» деганлар каби бўлмангиз.
Malayca:
Dan janganlah kamu menjadi seperti orang-orang (kafir dan munafik) yang berkata: "Kami dengar", padahal mereka tidak mendengar (tidak mahu menerima dan mematuhinya).
Arnavutça:
e mos u bëni si ata që thonë: “E kemi dëgjuar!” – por ata, (në të vërtetë) nuk e kanë dëgjuar.
Bulgarca:
И не бъдете като онези, които казват: “Чухме!”, ала не чуват.
Sırpça:
и не будите као они који су рекли: „Чули смо!“- А не слушају.
Çekçe:
A nebuďte jako ti, kteří říkali 'Slyšeli jsme', ale zatím vůbec neposlouchali.
Urduca:
اُن لوگوں کی طرح نہ ہو جاؤ جنہوں نے کہا کہ ہم نے سُنا حالانکہ وہ نہیں سُنتے
Tacikçe:
Ва аз онон мабошед, ки гуфтанд, ки шунидем, дар ҳоле, ки намешуниданд.
Tatarca:
Монафикълар кеби булмагыз ки, алар Коръән сүзләрен ишетәбез диләр, ләкин үзләре ишеткәч, Коръән сүзләрен-хөкемнәрен кабул итмиләр.
Endonezyaca:
dan janganlah kamu menjadi seperti orang-orang (munafik) vang berkata "Kami mendengarkan, padahal mereka tidak mendengarkan.
Amharca:
እንደነዚያም እነሱ የማይሰሙ ሲኾኑ ሰማን እንዳሉት አትሁኑ፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்களோ செவியேற்காதவர்களாக இருக்கும் நிலையில், “செவியுற்றோம்” என்று கூறியவர்களைப் போல் ஆகிவிடாதீர்கள்.
Korece:
듣지 아니하면서 듣는척 말 하는 자들이 되지말라
Vietnamca:
Các ngươi chớ đừng hành xử như những kẻ chỉ biết nói: “Chúng tôi đã nghe” nhưng thật ra họ không nghe.
Ayet Linkleri: