Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

8

Sûredeki Ayet No: 

21

Ayet No: 

1181

Sayfa No: 

179

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ قَالُوا سَمِعْنَا وَهُمْ لَا يَسْمَعُونَ

Çeviriyazı: 

velâ tekûnû kelleẕîne ḳâlû semi`nâ vehüm lâ yesme`ûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ve işitmedikleri halde "işittik" diyenler gibi olmayın!

Diyanet İşleri: 

Ey inananlar! Allah'a ve Peygamberine itaat edin, Kuran'ı dinleyip dururken yüz çevirmeyin, dinlemedikleri halde "dinledik" diyenler gibi olmayın.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve işittik dedikleri halde duyup kabul etmeyenlere benzemeyin.

Şaban Piriş: 

Dinlemedikleri halde “işittik” diyenler gibi de olmayın!

Edip Yüksel: 

İşitmedikleri halde, "İşittik," diyenler gibi olmayın.

Ali Bulaç: 

Ve: "Biz işittik" dedikleri halde, gerçekte işitmeyenler gibi olmayın;

Suat Yıldırım: 

İtaat kulağıyla işitip dinlemedikleri halde, bir de yalan atıp “işittik!” diyenler gibi olmayın.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve öyle kimseler gibi olmayınız ki, onlar «İşittik» derler ve halbuki onlar işitmezler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hiç işitmedikleri halde, "İşittik!" diyenler gibi olmayın.

Bekir Sadak: 

Yeryuzunde az sayida oldugunuz ve zayif sayildiginiz icin insanlarin sizi esir olarak alip goturmesinden korktugunuz zamanlari, hatirlayin. Allah, sukredesiniz diye sizi barindirmis, yardimiyla desteklemis, temiz seylerle riziklandirmistir.

İbni Kesir: 

Hem dinlemedikleri halde

Adem Uğur: 

İşitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın.

İskender Ali Mihr: 

İşitmedikleri halde “işittik” diyenler gibi olmayın!

Celal Yıldırım: 

İşitmedikleri halde, «işittik» diyenler gibi olmayın.

Tefhim ul Kuran: 

Ve: «Biz işittik» dedikleri halde, gerçekte işitmeyenler gibi olmayın

Fransızca: 

Et ne soyez pas comme ceux qui disent : "Nous avons entendu ", alors qu'ils n'entendent pas.

İspanyolca: 

No hagáis como los que dicen: «¡Ya hemos oído!», sin haber oído.

İtalyanca: 

Non siate come quelli che dicono: «Noi ascoltiamo», quando invece non ascoltano affatto.

Almanca: 

Und seid nicht wie diejenigen, die sagten: "Wir haben gehört", während sie doch nichts hören.

Çince: 

你们不要仿效那些人,他们说:我们已听从了。其实他们不听从。

Hollandaca: 

En weest niet als zij die zeggen: Wij hooren, als zij niet hooren.

Rusça: 

Не уподобляйтесь тем, которые говорят: "Мы слышали", - а сами не слушают.

Somalice: 

Hana Noqonina kuwii Yidhi Maqallay iyagoon wax Maqlayn.

Swahilice: 

Wala msiwe kama wale wanao sema: Tumesikia, na kumbe hawasikii.

Uygurca: 

ئاڭلىماي تۇرۇپ ئاڭلىدۇق دېگەن كىشىلەرنى (يەنى كاپىرلارنى) دورىماڭلار

Japonca: 

また,「わたしたちは聞いた」といいながら,耳を傾けない者のようであってはならない。

Arapça (Ürdün): 

«ولا تكونوا كالذين قالوا سمعنا وهم لا يسمعون» سماع تدبر واتعاظ وهم المنافقون أو المشركون.

Hintçe: 

और उन लोगों के ऐसे न हो जाओं जो (मुँह से तो) कहते थे कि हम सुन रहे हैं हालाकि वह सुनते (सुनाते ख़ाक) न थे

Tayca: 

“และพวกเจ้าจงอย่าเป็นเช่นบรรดาผู้ที่กล่าวว่า พวกเราได้ยิน แล้ว ในขณะเดียวกับพวกเขาหาได้ยินไม่”

İbranice: 

ואל תהיו כמו אלה האומרים 'שמענו,' למרות שהם לא באמת שומעים

Hırvatça: 

i ne budite kao oni koji su rekli: "Čuli smo!" - a ne slušaju.

Rumence: 

Nu fiţi asemenea celor care spun: “Am auzit.” Ei n-au auzit însă nimic!

Transliteration: 

Wala takoonoo kaallatheena qaloo samiAAna wahum la yasmaAAoona

Türkçe: 

Hiç işitmedikleri halde, "İşittik!" diyenler gibi olmayın.

Sahih International: 

And do not be like those who say, "We have heard," while they do not hear.

İngilizce: 

Nor be like those who say, "We hear," but listen not:

Azerbaycanca: 

Eşitmədikləri (ürəkləri ilə təsdiq etmədikləri) halda (dilləri ilə): “Eşitdik!” deyənlər (münafiqlər) kimi olmayın!

Süleyman Ateş: 

İşitmedikleri halde "İşittik" diyenler gibi olmayın.

Diyanet Vakfı: 

İşitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın.

Erhan Aktaş: 

İşitmedikleri halde(1), işittik diyen(2) kimseler gibi olmayın!

Kral Fahd: 

İşitmedikleri halde işittik diyen (ve bunun gereğini yapmayan müşrik) ler gibi olmayın.

Hasan Basri Çantay: 

Ve kendileri dinlemedikleri halde «Dinledik» diyenler gibi olmayın.

Muhammed Esed: 

Ve (böylece) dinleyip kulak asmadıkları halde, "İşittik" diyenler gibi olmayın.

Gültekin Onan: 

Ve: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Bir de (Kalbleriyle tasdik etmedikleri) işitmedikleri halde, (dilleriyle) işittik diyen münafık kâfirler gibi olmayın.

Portekizce: 

E não sejais como aqueles que dizem: Escutamos!, quando na realidade não escutam.

İsveççe: 

och gör inte som de som säger: "Vi hör" och som hör utan att lyssna.

Farsça: 

و مانند کسانی نباشید که [از روی تظاهر] گفتند: شنیدیم در حالی که [از روی حقیقت] نمی شنوند.

Kürtçe: 

وەکو ئەوانە مەبن کە (بەسەر زارەکی) ووتیان :بیستمان لەکاتێکدا کە ئەوانە ھیچ نابیستن و تێناگەن

Özbekçe: 

Ва ўзлари эшитмасалар ҳам, «эшитдик» деганлар каби бўлмангиз.

Malayca: 

Dan janganlah kamu menjadi seperti orang-orang (kafir dan munafik) yang berkata: "Kami dengar", padahal mereka tidak mendengar (tidak mahu menerima dan mematuhinya).

Arnavutça: 

e mos u bëni si ata që thonë: “E kemi dëgjuar!” – por ata, (në të vërtetë) nuk e kanë dëgjuar.

Bulgarca: 

И не бъдете като онези, които казват: “Чухме!”, ала не чуват.

Sırpça: 

и не будите као они који су рекли: „Чули смо!“- А не слушају.

Çekçe: 

A nebuďte jako ti, kteří říkali 'Slyšeli jsme', ale zatím vůbec neposlouchali.

Urduca: 

اُن لوگوں کی طرح نہ ہو جاؤ جنہوں نے کہا کہ ہم نے سُنا حالانکہ وہ نہیں سُنتے

Tacikçe: 

Ва аз онон мабошед, ки гуфтанд, ки шунидем, дар ҳоле, ки намешуниданд.

Tatarca: 

Монафикълар кеби булмагыз ки, алар Коръән сүзләрен ишетәбез диләр, ләкин үзләре ишеткәч, Коръән сүзләрен-хөкемнәрен кабул итмиләр.

Endonezyaca: 

dan janganlah kamu menjadi seperti orang-orang (munafik) vang berkata "Kami mendengarkan, padahal mereka tidak mendengarkan.

Amharca: 

እንደነዚያም እነሱ የማይሰሙ ሲኾኑ ሰማን እንዳሉት አትሁኑ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவர்களோ செவியேற்காதவர்களாக இருக்கும் நிலையில், “செவியுற்றோம்” என்று கூறியவர்களைப் போல் ஆகிவிடாதீர்கள்.

Korece: 

듣지 아니하면서 듣는척 말 하는 자들이 되지말라

Vietnamca: 

Các ngươi chớ đừng hành xử như những kẻ chỉ biết nói: “Chúng tôi đã nghe” nhưng thật ra họ không nghe.