Arapça:
إِذْ يُوحِي رَبُّكَ إِلَى الْمَلَائِكَةِ أَنِّي مَعَكُمْ فَثَبِّتُوا الَّذِينَ آمَنُوا ۚ سَأُلْقِي فِي قُلُوبِ الَّذِينَ كَفَرُوا الرُّعْبَ فَاضْرِبُوا فَوْقَ الْأَعْنَاقِ وَاضْرِبُوا مِنْهُمْ كُلَّ بَنَانٍ
Çeviriyazı:
iẕ yûḥî rabbüke ile-lmelâiketi ennî me`aküm feŝebbitü-lleẕîne âmenû. seülḳî fî ḳulûbi-lleẕîne keferü-rru`be faḍribû fevḳa-l'a`nâḳi vaḍribû minhüm külle benân.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte o anda Rabbin meleklere şöyle vahyediyordu: Ben sizinle beraberim, müminlere sebat verin. Kâfirlerin yüreğine korku salacağım, hemen boyunlarının üstüne vurun, parmaklarına, parmaklarına vurun".
Diyanet İşleri:
Rabbin meleklere, "Ben sizinleyim, inananları destekleyin" diye vahyetti. "Ben inkar edenlerin kalblerine korku salacağım, artık vurun onların boyunları üstüne, vurun her parmağına" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Hani Rabbin, şüphe yok ki ben, sizinleyim, inananları sebat ettirin, kafirlerin yüreklerine korku salacağım, hadi vurun boyunlarını, vurun onların ellerine, ayaklarına diye meleklere vahyetmedeydi.
Şaban Piriş:
O an Rabbin meleklere şöyle vahyediyordu: Ben sizinle beraberim, iman edenlere sebat verin! Ben kâfirlerin kalbine korku salacağım. Siz de vurun boyunlarına, vurun parmak uçlarına.
Edip Yüksel:
Rabbin meleklere, "Sizinle beraberim, inananları destekleyin. İnkarcıların yüreğine korku salacağım. Vurun boyunlara, vurun onların her parmağına," diye vahyediyordu.
Ali Bulaç:
Rabbin meleklere vahyetmişti ki: "Şüphesiz Ben sizinleyim, iman edenlere sağlamlık katın, inkar edenlerin kalplerine amansız bir korku salacağım. Öyleyse (ey Müslümanlar,) vurun boyunlarının üstüne, vurun onların bütün parmaklarına."
Suat Yıldırım:
Rabbin meleklere vahyediyordu ki: “Muhakkak Ben sizinle beraberim, haydi siz de müminlere sebat ve cesaret verin. Kâfirlerin kalplerine korku salacağım.Haydi vurun onların boyunlarına, vurun onların parmaklarına!” [47,4]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Hani Rabbin meleklere vahyediyordu ki: «Şüphesiz Ben sizinle beraberim. Haydin, imân edenleri tesbit edin, kâfir olanların yüreklerine elbette korku düşüreceğim. Hemen boyunlarının üstüne vurun ve onların bütün parmaklarına vurun...»
Yaşar Nuri Öztürk:
Rabbin, meleklere şöyle vahyediyordu: "Ben sizinle beraberim. İmanı olanları sağlamlaştırın. İnkâr edenlerin kalpleri içine korku salacağım; vurun boyunların üstüne, vurun onların her parmağına."
Bekir Sadak:
Onlari siz oldurmediniz fakat Allah oldurdu. Attigin zaman da sen atmamistin, fakat Allah atmisti. Allah bunu, inananlari guzel bir imtihana tabi tutmak icin yapmisti. Dogrusu O isitir ve bilir.
İbni Kesir:
Hani Rabbın, meleklere: Ben sizinleyim, haydi iman edenlere sebat verin, diye vahyetmişti. Ben, küfretmiş olanların kalblerine korku salacağım. Artık siz de vurun boyunlarının üstüne, vurun tüm parmaklarına.
Adem Uğur:
Hani Rabbin meleklere: "
İskender Ali Mihr:
Senin Rabbin meleklere vahyetmişti: “Muhakkak ki
Celal Yıldırım:
Hani Rabbin meleklere : Muhakkak ben sizinle beraberim
Tefhim ul Kuran:
Rabbin meleklere vahyetmişti ki: «Şüphesiz ben sizinleyim, iman edenlere sağlamlık katın, küfre sapanların kalblerine amansız bir korku salacağım. Öyleyse (ey müslümanlar,) vurun boyunlarının üstüne, vurun onların bütün parmaklarına.»
Fransızca:
Et ton Seigneur révéla aux Anges : "Je suis avec vous : affermissez donc les croyants. Je vais jeter l'effroi dans les coeurs des mécréants. Frappez donc au-dessus des cous et frappez-les sur tous les bouts des doigts.
İspanyolca:
Cuando vuestro Señor inspiró a los ángeles: «Yo estoy con vosotros. ¡Confirmad, pues, a los que creen! Infundiré el terror en los corazones de quiens no crean. ¡Cortadles del cuello, pegadles en todos los dedos!»
İtalyanca:
E quando il tuo Signore ispirò agli angeli: «Invero sono con voi: rafforzate coloro che credono. Getterò il terrore nei cuori dei miscredenti: colpiteli tra capo e collo, colpiteli su tutte le falangi!
Almanca:
Als dein HERR den Engeln Wahy zuteil werden ließ: "Gewiß, ICH bin mit euch, so festigt diejenigen, die den Iman verinnerlicht haben. In die Herzen derjenigen, die Kufr betrieben haben, werde ich Angst einjagen, so schlagt (sie) auf die Nacken und schlagt ihnen jeden Finger ab!"
Çince:
当时,你的主启示众天神:我是与你们同在的,故你们当使信道者坚定。我 要把恐怖投在不信道的人的心中。故你们当斩他们的首级,断他们的指头。
Hollandaca:
Ook toen uw Heer tot de engelen sprak: Waarlijk ik ben met u; bevestigt dus hen die gelooven. Ik zal schrik in de harten der ongeloovigen werpen. Slaat dus hunne hoofden af, en slaat al de toppen hunner vingers af.
Rusça:
Вот твой Господь внушил ангелам: "Я - с вами. Укрепите тех, которые уверовали! Я же вселю ужас в сердца тех, которые не веруют. Рубите им головы и рубите им все пальцы".
Somalice:
Markuu u waxyoon Eebahaa Malaa'igta anaa idinla jira ee suga kuwa Xaqa Rumeeyey (Xoojiya) waxaan ku Tuuri Quluubta kuwa Gaaloobay Argagax ee ka Garaaca Luqunta korkeeda kana Garaaca Xubnaha faraha.
Swahilice:
Mola wako Mlezi alipo wafunulia Malaika: Hakika Mimi ni pamoja nanyi, basi watieni nguvu walio amini. Nitatia woga katika nyoyo za walio kufuru. Basi wapigeni juu ya shingo na wapigeni kwenye kila ncha za vidole.
Uygurca:
ئۆز ۋاقتىدا پەرۋەردىگارىڭ پەرىشتىلەرگە: «مەن سىلەر بىلەن بىللە، مۆمىنلەرنى (ئۇرۇش مەيدانىدا) ساباتلىق قىلىڭلار، كاپىرلارنىڭ دىللىرىغا قورقۇنچ سالىمەن» دەپ ۋەھيى قىلدى. (قىلىچ بىلەن كاپىرلارنىڭ) گەدەنلىرىگە چېپىڭلار (يەنى باشلىرىنى كېسىڭلار)، ئۇلارنىڭ بارماقلىرىغا (ھەممە ئەزاسىغا چېپىڭلار
Japonca:
あなたの主が,天使たちに啓示された時を思いなさい。「われはあなたがたと一緒にいるのだ。信仰する者たちを堅固にせよ。」われは不信者たちの心の中に,恐れを染み込ませよう。その時あなたがたはかれらの首を刎ね,またそれぞれの指先を打ち切れ。
Arapça (Ürdün):
«إذ يوحي ربك إلى الملائكة» الذين أمد بهم المسلمين «أني» أي بأني «معكم» بالعون والنصر «فثبِّتوا الذين آمنوا» بالإعانة والتبشير «سألقي في قلوب الذين كفروا الرعب» الخوف «فاضربوا فوق الأعناق» أي الرءوس «واضربوا منهم كل بنان» أي أطراف اليدين والرجلين فكان الرجل يقصد ضرب رقبة الكافر فتسقط قبل أن يصل إليه سيفه ورماهم صلى الله عليه وسلم بقبضة من الحصى فلم يبق مشرك إلا دخل في عينيه منها شيء فهزموا.
Hintçe:
(ऐ रसूल ये वह वक्त था) जब तुम्हारा परवरदिगार फ़रिश्तों से फरमा रहा था कि मै यकीनन तुम्हारे साथ हूँ तुम ईमानदारों को साबित क़दम रखो मै बहुत जल्द काफिरों के दिलों में (तुम्हारा रौब) डाल दूँगा (पस फिर क्या है अब) तो उन कुफ्फार की गर्दनों पर मारो और उनकी पोर पोर को चटिया कर दो
Tayca:
“จงรำลึกขณะที่พระเจ้าของเจ้าประทานโองการแก่มลาอิกะฮ์ ว่า แท้จริงข้านั้นร่วมอยู่กับพวกเจ้าด้วย ดังนั้นพวกเจ้าจงทำให้บรรดาผู้ศรัทธามั่นคง เถิด ข้าจะโยน ความกลัวเข้าไปในหัวใจของบรรดาผู้ที่ปฏิเสธศรัทธา แล้วพวกเจ้าจงฟันลงบนก้านคอ และจงฟันทุก ๆ ส่วนปลายของนิ้วมือ จากพวกเขา”
İbranice:
אכן השרה ריבונך אל המלאכים, 'אני עמכם, על כן חזקו את אלה אשר האמינו. אני אטיל אימה בלבבות אלה אשר השלל כפרו, הכו על הגב העליון וחתכו להם כל איבר
Hırvatça:
Kad je Gospodar tvoj nadahnuo meleke: "Ja sam s vama, pa učvrstite one koji vjeruju! U srca nevjernika Ja ću strah uliti, pa ih vi po šijama udarite, i udarite ih po svim udovima."
Rumence:
Domnul tău a dezvăluit îngerilor: “Eu sunt cu voi. Întăriţi-i pe cei care cred şi Eu voi arunca groaza în inimile celor care tăgăduiesc. Zdrobiţi-le grumazurile, zdrobiţi-le fiece deget.”
Transliteration:
Ith yoohee rabbuka ila almalaikati annee maAAakum fathabbitoo allatheena amanoo saolqee fee quloobi allatheena kafaroo alrruAAba faidriboo fawqa alaAAnaqi waidriboo minhum kulla bananin
Türkçe:
Rabbin, meleklere şöyle vahyediyordu: "Ben sizinle beraberim. İmanı olanları sağlamlaştırın. İnkâr edenlerin kalpleri içine korku salacağım; vurun boyunların üstüne, vurun onların her parmağına."
Sahih International:
[Remember] when your Lord inspired to the angels, "I am with you, so strengthen those who have believed. I will cast terror into the hearts of those who disbelieved, so strike [them] upon the necks and strike from them every fingertip."
İngilizce:
Remember thy Lord inspired the angels (with the message): "I am with you: give firmness to the Believers: I will instil terror into the hearts of the Unbelievers: smite ye above their necks and smite all their finger-tips off them."
Azerbaycanca:
(Ya Peyğəmbərim!) Xatırla ki, o zaman Rəbbin mələklərə belə vəhy edirdi: “Mən də sizinləyəm. Mö’minlərə qüvvət (mətanət) verin. Mən kafirlərin ürəklərinə qorxu salacağam. Onların boyunlarını vurun, bütün barmaqlarını (əl-ayaqlarını) doğrayın!”
Süleyman Ateş:
Rabbin meleklere vahyediyordu ki: "Ben sizinle beraberim, siz inananları pekiştirin; ben inkar edenlerin yüreklerine korku salacağım; vurun (onların) boyunların(ın) üstüne, vurun onların her parmağına!"
Diyanet Vakfı:
Hani Rabbin meleklere: "Muhakkak ben sizinle beraberim; haydi iman edenlere destek olun; Ben kafirlerin yüreğine korku salacağım; vurun boyunlarına! Vurun onların bütün parmaklarına! diye vahyediyordu.
Erhan Aktaş:
Hani, Rabb’in meleklere, sizinle beraberim, diye vahyediyordu; “Îmân Edenleri pekiştirin. Kâfirlerin kalplerine korku salacağım. Haydi! Vurun onların boyunlarına, vurun onların parmaklarına.”
Kral Fahd:
Hani Rabbin meleklere: «Muhakkak ben sizinle beraberim haydi iman edenlere destek olun ben kâfirlerin yüreğine korku salacağım vurun boyunlarına! Vurun onların bütün parmaklarına!» diye vahyediyordu.
Hasan Basri Çantay:
Hani Rabbin meleklere: «Şübhesiz ki ben sizinle beraberim. Haydi îman eden (o mücâhîd) lere sebat ilham edin» diye vahyediyordu. «Ben, kâfirlerin yüreklerine korku salacağım. (Ey mü´minler) hemen vurun boyunlarının üstüne, vurun onların her bir parmağına» (diyordu).
Muhammed Esed:
Hani, Rabbin (inananlara ulaştırılmak üzere) meleklere: "Mutlaka sizinle beraberim!" (mesajını) vahyetmişti.(Ve meleklere): "İmana erenleri (benim şu sözlerimle) yüreklendirin: ´Hakkı inkara kalkanların kalplerine korku salacağım; öyleyse (ey inananlar) onların boyunlarını vurun, parmaklarını kırın!"
Gültekin Onan:
Rabbin meleklere: "
Ali Fikri Yavuz:
O vakit Rabbin Meleklere şöyle vahyediyordu
Portekizce:
E de quando o teu Senhor revelou aos anjos: Estou convosco; firmeza, pois, aos fiéis! Logo infundirei o terror noscorações dos incrédulos; decapitai-os e decepai-lhes os dedos!
İsveççe:
Och din Herre lät änglarna framföra [detta budskap till de troende]: "Se, Jag är med er" [och befallde dem att] inge de troende mod och tillförsikt [och låta dem veta:] "Jag skall injaga skräck i förnekarnas hjärtan. - [Troende!] Låt nu [svärden] vina över [deras] huvuden och händer!"
Farsça:
[یاد کن] هنگامی را که پروردگارت به فرشتگان وحی کرد که من با شمایم، پس مؤمنان را [برای نبرد با دشمن] ثابت قدم دارید، [و] به زودی در دل کافران ترس می اندازم، پس سرهایشان را در هم کوبید و همه انگشتانشان را قطع کنید.
Kürtçe:
(بیھێنەوە بیر) کاتێک کە پەروەردگارت نیگای نارد بۆ فریشتەکان (کە بە پێغەمبەر وباوەڕداران ڕابگەیەنن) کە بێگومان من (خوای گەورە) لەگەڵتانم دەی دڵی کەسانێک قایم و دامەزراوکەن کە باوەڕیان ھێناوەبە زوویی ترس و بیم دەخەمە دڵی ئەو کەسانەی کە بێ باوەڕ بوون جا ئێوەش لەسەرووی گەردنیان بدەن (واتە: سەریان) وە لە ھەموو سەر پەنجەکانیان بدەن (واتە لە ھەموو لاشەیان بدەن لەسەرەوە تا خوارەوە)
Özbekçe:
Ўшанда Роббингиз фаришталарга: «Мен, албатта, сиз биланман, бас, сиз иймон келтирганларни собит қилинг, тезда куфр келтирганларнинг қалбларига қўрқинч соламан. Бас, бўйинлар устидан зарба беринглар ва ҳамма бармоқларига зарба беринглар», деб ваҳий қилган эди.
Malayca:
(Ingatlah) ketika Tuhanmu wahyukan kepada malaikat: "Sesungguhnya Aku menyertai kamu (memberi pertolongan), maka tetapkanlah (hati) orang-orang yang beriman. Aku akan mengisi hati orang-orang yang kafir dengan perasaan gerun; oleh itu, pancunglah leher mereka (musuh) dan potonglah tiap-tiap anggota mereka"
Arnavutça:
(Kujtoje) kur i urdhëroi Zoti yt engjëjt: “Unë jam me ju, andaj forconi ata që besojnë”. Unë do t’u shtie frikë në zemra mohuesve, andaj rrihni ju ata në qafë dhe në të gjithë gishtërinjtë.
Bulgarca:
Твоят Господ разкри на ангелите: “Аз съм с вас. Подкрепяйте вярващите! Ще вселя Аз ужас в сърцата на неверниците. Бийте ги по вратовете, бийте ги по всички крайници!”
Sırpça:
Кад је Господ твој надахнуо анђеле: „Ја сам са вама, па учврстите оне који верују! У срца неверника Ја ћу да улијем страх, па их ви по потиљцима ударите, и ударите их по свим деловима тела.“
Çekçe:
A hle, Pán tvůj vnukl andělům: 'Jsem s vámi, podpořte tedy ty, kdož uvěřili! Já vrhnu do srdcí těch, kdož nevěří, hrůzu a vy bijte je po šíjích a bijte je po všech prstech!'
Urduca:
اور وہ وقت جبکہ تمہارا رب فرشتوں کو اشارہ کر رہا تھا کہ “میں تمہارے ساتھ ہوں، تم اہلِ ایمان کو ثابت قدم رکھو، میں ابھی ان کافروں کے دلوں میں رُعب ڈالے دیتا ہوں، پس تم ان کی گردنوں پر ضرب اور جوڑ جوڑ پر چوٹ لگاؤ"
Tacikçe:
Ва он гоҳро, ки Парвардигорат ба фариштагон ваҳй кард: «Ман бо шумоям Шумо мӯъминонро ба пойдорӣ водоред. Ман дар дилҳои кофирон бим хоҳам андохт. Бар гарданҳояшон бизанед ва ангуштонашонро қатъ кунед!»
Tatarca:
Раббың фәрештәләргә вәхий кылганда әйтер: "Тәхкыйк мин мөэминнәрне сезнең белән куәтләрмен, мөэминнәрне мәхкәмлеккә беркетегез, җиңәчәкләрен белсеннәр. Кәферләрнең күңеленә бик тиз курку салырмын, ий мөэминнәр! Сугышта кәферләрнең муенына һәм һәр буыннарына сугыгыз!"
Endonezyaca:
(Ingatlah), ketika Tuhanmu mewahyukan kepada para malaikat: "Sesungguhnya Aku bersama kamu, maka teguhkan (pendirian) orang-orang yang telah beriman". Kelak akan Aku jatuhkan rasa ketakutan ke dalam hati orang-orang kafir, maka penggallah kepala mereka dan pancunglah tiap-tiap ujung jari mereka.
Amharca:
ጌታህ ወደ መላእክቱ «»እኔ (በእርዳታዬ) ከእናንተ ጋር ነኝና እነዚያን ያመኑትን አጽናኑ፡፡ በእነዚያ በካዱት ልቦች ውስጥ ፍርሃትን በእርግጥ እጥላለሁ፡፡ ከአንገቶችም በላይ (ራሶችን) ምቱ፡፡ ከእነሱም የቅርንጫፎችን መለያልይ ሁሉ ምቱ፡፡ ሲል ያወረደውን (አስታውስ)፡፡
Tamilce:
“நிச்சயமாக நான் உங்களுடன் இருக்கிறேன். ஆகவே நம்பிக்கையாளர்களை உறுதிப்படுத்துங்கள்; நிராகரிப்பவர்களுடைய உள்ளங்களில் திகிலைப் போடுவேன். ஆவே, நீங்கள் அவர்களுடைய கழுத்துகளுக்கு மேல் வெட்டுங்கள்; அவர்களின் ஒவ்வொரு கணுவையும் (மூட்டுகளையும்) வெட்டுங்கள்” என்று (நபியே!) உம் இறைவன் வானவர்களுக்கு வஹ்யி அறிவித்த சமயத்தை நினைவு கூர்வீராக.
Korece:
그대의 주님께서 천사들에게말씀으로 영감하여 나는 너희와 함께 있으니 신앙인들에게 확신 을 줄 것이며 내가 불신자들의 마 음을 두렵게 하리니 그들의 목을 때리고 또한 그들 각 손가락을 때 리라
Vietnamca:
(Ngươi - hỡi Thiên Sứ, hãy nhớ lại) khi Thượng Đế của Ngươi đã mặc khải cho các Thiên Thần: “Quả thật, TA luôn bên cạnh các ngươi, vì vậy, các ngươi hãy làm vững lòng những người có đức tin. TA sẽ gieo nỗi sợ hãi vào lòng của những kẻ vô đức tin. Do đó, các ngươi hãy đánh vào cổ và hãy đánh từng ngón tay của chúng.”
Ayet Linkleri: