Arapça:
وَمِن قَوْمِ مُوسَىٰ أُمَّةٌ يَهْدُونَ بِالْحَقِّ وَبِهِ يَعْدِلُونَ
Çeviriyazı:
vemin ḳavmi mûsâ ümmetüy yehdûne bilḥaḳḳi vebihî ya`dilûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Musa'nın kavminden doğru yolu gösteren ve doğrulukla adalet yapan bir topluluk da vardı.
Diyanet İşleri:
Musa'nın milletinden bir topluluk hakkı gösterirler ve onunla hükmederlerdi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Musa kavminden bir topluluk vardı ki halkı doğru yola sevk ederler ve adaletle muamelede bulunurlardı.
Şaban Piriş:
Mûsâ’nın kavminden (insanları) hak ile doğru yola ileten ve onunla adaletli davranan bir topluluk da vardı.
Edip Yüksel:
Musa'nın halkından bir topluluk var ki gerçeği gösterirler ve onunla adalet ederlerdi.
Ali Bulaç:
Musa'nın kavminden hakka ileten ve onunla adalet yapan bir topluluk vardır.
Suat Yıldırım:
Evet! Mûsâ'nın kavminden bir topluluk da vardır ki hak dinle insanları doğru yola götürür ve onunla halk içinde adaleti tatbik ederler. [3,113; 28,52-54; 2,121]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Mûsa´nın kavminden bir cemaat de vardır ki, hak ile hidâyete erdirirler ve hak ile adâlette bulunurlar.
Yaşar Nuri Öztürk:
Mûsa kavminden bir topluluk vardır ki, hakka kılavuzluk/hak ile kılavuzluk eder ve yalnız hakka dayanarak adaleti gözetir.
Bekir Sadak:
Aralarindan bir topluluk: «Allah´in yok edecegi veya siddetli azaba ugratacagi bir millete nicin ogut veriyorsunuz?» dediler. Ogut verenler: «Rabbinize, hic degilse bir ozur beyan edebilmemiz icindir, belki Allah´a karsi gelmekten sakinirlar» dediler.
İbni Kesir:
Musa´nın kavminden bir topluluk vardır ki
Adem Uğur:
Musa´nın kavminden hak ile doğru yolu bulan ve onun sayesinde âdil davranan bir topluluk vardır.
İskender Ali Mihr:
Ve Musa (A.S)´ın kavminden bir ümmet vardır. Hakk´a hidayet ederler (hidayete ulaştırırlar). Ve onunla (hak ile) adaletle hükmederler.
Celal Yıldırım:
Musa´nın kavminden bir topluluk var ki, hakkı doğruyu gösterip irşâdda bulunurlar ve onunla adaleti yansıtırlar.
Tefhim ul Kuran:
Musa´nın kavminden hakka ileten ve onunla adalet yapan bir topluluk vardır.
Fransızca:
Parmi le peuple de Moïse, il est une communauté qui guide (les autres) avec la vérité, et qui, par là, exerce la justice.
İspanyolca:
En el pueblo de Moisés había una comunidad que se dirigía según la Verdad, y que, gracias a ella, observaba la justicia.
İtalyanca:
E tra il popolo di Mosè c'è gente che si dirige con la verità e in base ad essa agisce con giustizia.
Almanca:
Auch von Musas Leuten gibt es eine Umma, die mit der Wahrheit rechtleiten und danach Gerechtigkeit üben.
Çince:
穆萨的宗族中,有一伙人,本著真理引导他人,因真理而主持公道。
Hollandaca:
Er is een deel van het volk van Mozes, die anderen met waarheid leiden, en rechtvaardig nopens hen handelen.
Rusça:
Среди народа Мусы (Моисея) есть люди, которые ведут путем истины и устанавливают справедливость.
Somalice:
Waxaa ka mida Qoomkii Nabi Muuse Umad ku Hanuimsanayd Xaqa kiina Caddaalad falayaay.
Swahilice:
Na katika kaumu ya Musa lipo kundi linao waongoa watu kwa haki na kwa haki wanafanya uadilifu.
Uygurca:
مۇسانىڭ قەۋمىنىڭ (يەنى بەنى ئىسرائىلنىڭ) ئىچىدە (كىشىلەرنى) ھەق بىلەن توغرا يولغا باشلايدىغان، ھەق بىلەن توغرا ھۆكۈم قىلىدىغان بىر جامائە بار
Japonca:
ムーサーの民の中で,真理によって(人びとを)導き,またそれによって裁いた一団がある。
Arapça (Ürdün):
«ومن قوم موسى أمَّةٌ» جماعة «يهدون» الناس «بالحق وبه يعدلون» في الحكم.
Hintçe:
और मूसा की क़ौम के कुछ लोग ऐसे भी है जो हक़ बात की हिदायत भी करते हैं और हक़ के (मामलात में) इन्साफ़ भी करते हैं
Tayca:
“และจากพวกพ้องของมูซานั้นมีกลุ่มหนึ่งที่แนะนำชี้แจงด้วยความจริง และด้วยความจริงนั้นพวกเขาใก้ความเที่ยงธรรม”
İbranice:
ומבני עמו של משה אנשים אשר מדריכים על-פי הצדק ושופטים לפיו
Hırvatça:
U narodu Musaovu ima zajednica ljudi koji se napućuju Istinom i koji prema njoj pravedno sude.
Rumence:
Este, din poporul lui Moise, o adunare ai cărei oameni se călăuzesc după Adevăr, har căruia păzesc Dreptatea.
Transliteration:
Wamin qawmi moosa ommatun yahdoona bialhaqqi wabihi yaAAdiloona
Türkçe:
Mûsa kavminden bir topluluk vardır ki, hakka kılavuzluk/hak ile kılavuzluk eder ve yalnız hakka dayanarak adaleti gözetir.
Sahih International:
And among the people of Moses is a community which guides by truth and by it establishes justice.
İngilizce:
Of the people of Moses there is a section who guide and do justice in the light of truth.
Azerbaycanca:
Musa ümməti arasında bir dəstə də vardır ki, onlar (insanları) haqq yola aparır və haqqı rəhbər tutaraq (onlar arasında) ədalətlə hökm edirdilər.
Süleyman Ateş:
Musa kavmi içinde doğrulukla hakka götüren ve hak ile adalet yapan bir topluluk da vardır.
Diyanet Vakfı:
Musa'nın kavminden hak ile doğru yolu bulan ve onun sayesinde adil davranan bir topluluk vardır.
Erhan Aktaş:
Mûsâ’nın halkından da hakka ileten ve onunla adaletli davranan bir topluluk vardı.
Kral Fahd:
Musa'nın kavminden hak ile doğru yolu bulan ve onun sayesinde âdil davranan bir topluluk vardır.
Hasan Basri Çantay:
Musânın kavminden bir cemâat vardır ki (halkı) hakka irşâd ederler, onunla (hükümde) adalet yaparlar.
Muhammed Esed:
Musa´nın (görevlendirildiği) halk içinde (ötekilere) doğru yolu gösteren ve onun ışığı altında adaletle davranan insanlar vardı
Gültekin Onan:
Musa´nın kavminden hakka ileten ve onunla adalet yapan bir ümmet vardı.
Ali Fikri Yavuz:
Mûsa’nın kavminden, insanları doğru yola götürür ve hak ile adâlet yapar bir topluluk vardı.
Portekizce:
Entre o povo de Moisés existe uma comunidade que se rege pela verdade, com a qual julga.
İsveççe:
BLAND Moses folk finns de som leder [andra] och som [själva] handlar rättrådigt, lysta av sanningens [ljus].
Farsça:
و از قوم موسی گروهی هستند که مردم را با [موازین و روش هایِ] حق هدایت می کنند و به درستی و راستی داوری می نمایند.
Kürtçe:
وەلەھۆزەکەی موسادا تاقمێکی گەورە ھەن کەڕێنمونی خەڵکی دەکەن بەحەق وڕاستی و ھەر بەحەقیش دادوەری دەکەن
Özbekçe:
Ва Мусонинг қавмидан баъзи жамоалар борки, ҳақ ила ҳидоят қилиб, у ила адолат қиларлар. (Яъни, Бани Исроил ёппасига ёмон бўлмаган. Мусо (а. с.) даврларида уларнинг орасида баъзи жамоалар ҳақ сўзлар ила одамларни ҳидоятга бошлаб, ҳақ ила уларнинг сафида адолат қилганлар. Кейинчалик Муҳаммад (с. а. в.) Пайғамбар бўлиб келганларида Абдуллоҳ ибн Саломга (р. а.) ўхшаш Бани Исроил аҳли шундай қилдилар.)
Malayca:
Dan di antara kaum Nabi Musa, ada satu golongan yang memberi petunjuk (kepada orang ramai) dengan perkara-perkara yang hak, dan dengannya mereka menjalankan keadilan.
Arnavutça:
Në popullin e Musait ka disa njerëz që udhërrëfim e kanë të vërtetën dhe gjykojnë drejtë.
Bulgarca:
Има сред народа на Муса и общност, която напътва с [низпосланата] истина и с нея е справедлива.
Sırpça:
У Мојсијевом народу има заједница људи који се упућују Истином и који према њој праведно суде.
Çekçe:
A mezi lidem Mojžíšovým jest obec, jež pravdou se řídí a podle ní spravedlivě jedná.
Urduca:
موسیٰؑ کی قوم میں ایک گروہ ایسا بھی تھا جو حق کے مطابق ہدایت کرتا اور حق ہی کے مطابق انصاف کرتا تھا
Tacikçe:
Гурӯҳе аз қавми Мӯсо ҳастанд, ки мардумро ба хақ роҳ менамоянд ва ба адолат рафтор мекунанд.
Tatarca:
Муса кауменнән бер җәмәгать бар, алар кешеләрне хак дингә өндәрләр һәм хаклык белән гаделлек кылырлар.
Endonezyaca:
Dan di antara kaum Musa itu terdapat suatu umat yang memberi petunjuk (kepada manusia) dengan hak dan dengan yang hak itulah mereka menjalankan keadilan.
Amharca:
ከሙሳም ሕዝቦች በእውነት የሚመሩት በእርሱም (ፍርድን) የሚያስተካክሉ ጭፍሮች አሉ፡፡
Tamilce:
மூஸாவுடைய சமுதாயத்தில் சத்தியத்தின்படி வழிகாட்டுகிற, இன்னும், அதன்படி நீதி செலுத்துகின்ற ஒரு கூட்டமும் இருக்கிறது.
Korece:
모세의 백성들 중에는 진리의 편에서 인도하는 무리가 있었 으니
Vietnamca:
Trong đám dân của Musa (Israel) có một cộng đồng hướng dẫn đúng sự thật và phân xét công bằng dựa trên sự thật.
Ayet Linkleri: