Arapça:
وَقَالَ الْمَلَأُ الَّذِينَ كَفَرُوا مِن قَوْمِهِ لَئِنِ اتَّبَعْتُمْ شُعَيْبًا إِنَّكُمْ إِذًا لَّخَاسِرُونَ
Çeviriyazı:
veḳâle-lmeleü-lleẕîne keferû min ḳavmihî leini-tteba`tüm şu`ayben inneküm iẕel leḫâsirûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: "Eğer Şu'ayb'a uyarsanız o takdirde siz mutlaka ziyana uğrarsınız."
Diyanet İşleri:
Milletinin inkar eden ileri gelenleri, "Şuayb'a uyarsanız, and olsun ki siz kaybedersiniz" dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Kavminin ileri gelenlerinden kafir olanlar, Şuayb'e uyduğunuz takdirde andolsun ki dediler, zarara uğrarsınız.
Şaban Piriş:
Toplumun önde gelen kâfirleri dediler ki: Şuayb’e uyarsanız o zaman mahvolursunuz!
Edip Yüksel:
Halkının ileri gelen inkarcıları, "Şuayb'a uyarsanız kaybedenlerden olursunuz," dediler.
Ali Bulaç:
Kavminin önde gelenlerinden inkar edenler, dediler ki: "Andolsun, Şuayb'a uyacak olursanız, kuşkusuz kayba uğrayanlardan olursunuz."
Suat Yıldırım:
Kavminden inkâra sapan ileri gelenler “Eğer Şuayb'a uyacak olursanız kesinlikle perişan olursunuz!” diye tehditte bulundular.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve onun kavminden kâfir olmuş olan ileri gelenleri demişti ki: «Eğer Şuayb´e tebâiyyet ederseniz, şüphesiz siz o zaman en büyük zarara düşmüşler olursunuz.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Toplumunun küfre sapan kodamanları dedi ki: "Eğer Şuayb'ın ardı sıra giderseniz hüsrana gömülenler olursunuz."
Bekir Sadak:
Sonra kotulugun yerine iyiligi koyduk, oyle ki, cogalip, «Babalarimiz da darliga ugramis, bolluga kavusmuslardi» dediler. Bu yuzden onlari haberleri olmadan, ansizin yakalayiverdik.
İbni Kesir:
Kavminden küfretmiş olan ileri gelenler dediler ki: Şuayb´a uyarsanız
Adem Uğur:
Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: Eğer Şuayb´e uyarsanız o takdirde siz mutlaka ziyana uğrarsınız.
İskender Ali Mihr:
Kavminden kâfir olanların ileri gelenleri şöyle dedi(ler): “Eğer, gerçekten Şuayb´a tâbî olursanız, o taktirde siz mutlaka hüsranda olanlardan (nefslerini hüsrana düşürenlerden) olursunuz.”
Celal Yıldırım:
Kavminden inkâra sapan ileri gelenler: «Şuâyb´e inanıp uyarsanız and olsun ki o takdirde ziyana uğrayanlardan olursunuz!» diyerek (tehdîdde bulundular).
Tefhim ul Kuran:
Kavminin önde gelenlerinden küfre sapanlar, dediler ki: «Andolsun, Şuayb´a uyacak olursanız, kuşkusuz kayba uğrayanlardan olursunuz.»
Fransızca:
Et les notables de son peuple qui ne croyaient pas, dirent : "Si vous suivez Chuaïb, vous serez assurément perdants".
İspanyolca:
Los dignatarios de su pueblo, que no creían, dijeron: «Si seguís a Suayb, estáis perdidos...»
İtalyanca:
I notabili del suo popolo, che erano miscredenti, dissero: «Se seguite Shu'ayb sarete sicuramente rovinati!».
Almanca:
Die Entscheidungsträger seiner Leute, die Kufr betrieben haben, sagten: "Solltet ihr Schu'aib folgen, gewiß wäret ihr dann doch Verlierer.
Çince:
他的宗族中不信道的贵族们说:如果你们顺从舒阿卜,那末你们一定是亏折的人。
Hollandaca:
En de opperhoofden van zijn volk, dat niet geloofde, zeiden: Indien gij Shoaïb volgt, zult gij zekerlijk verdorven zijn.
Rusça:
Знатные люди из его народа, которые не уверовали, сказали: "Если вы последуете за Шуейбом, то непременно окажетесь в числе потерпевших урон".
Somalice:
Waxayna Dheheen Madaxdii Gaalowday oo Qoomkiisii ka mida haddaad Raacdaan Shucayb waad Khasaarteen.
Swahilice:
Na waheshimiwa walio kufuru katika kaumu yake wakasema: Mkimfuata Shua'ib, basi hakika hapo nyinyi mtakuwa mlio khasiri.
Uygurca:
ئۇنىڭ قەۋمىنىڭ ئىمانسىز چوڭلىرى: «ئەگەر سىلەر شۇئەيبكە ئەگەشسەڭلار، شۈبھىسىزكى، چوقۇم زىيان تارتىسىلەر» دېدى
Japonca:
またその民の中の不信者の長老たちは言った。「あなたがたがもしシュアイブに従うならば,きっと失敗者になるでしょう。」
Arapça (Ürdün):
«وقال الملأ الذين كفروا من قومه» أي قال بعضهم لبعض «لئن» لام قسم «اتبعتم شعيبا إنكم إذًا الخاسرون».
Hintçe:
और उनकी क़ौम के चन्द सरदार जो काफिर थे (लोगों से) कहने लगे कि अगर तुम लोगों ने युएब की पैरवी की तो उसमें शक़ ही नहीं कि तुम सख्त घाटे में रहोगे
Tayca:
“และบรรดาบุคคลชั้นนำที่ปฏิเสธศรัทธา จากหมู่ประชาชาติของเขา ได้กล่าวว่า แน่นอนถ้าหากพวกเจ้าปฏิบัติตามชุอัยบ์แล้ว แน่นอนพวกท่านก็เป็นผู้ขาดทุนในทันที”
İbranice:
אמרו הנכבדים אלה אשר כפרו מבני עמו, 'אם תלכו בעקבות שועייב תהיו אכן מפסידים
Hırvatça:
A glavešine naroda njegova, oni koji nisu vjerovali, rekoše: "Ako pođete za Šuajbom, bit ćete sigurno izgubljeni."
Rumence:
Căpeteniile poporului său care tăgăduiau, spuseră: “Dacă îl urmaţi pe Şu’aib veţi fi pierduţi.”
Transliteration:
Waqala almalao allatheena kafaroo min qawmihi laini ittabaAAtum shuAAayban innakum ithan lakhasiroona
Türkçe:
Toplumunun küfre sapan kodamanları dedi ki: "Eğer Şuayb'ın ardı sıra giderseniz hüsrana gömülenler olursunuz."
Sahih International:
Said the eminent ones who disbelieved among his people, "If you should follow Shu'ayb, indeed, you would then be losers."
İngilizce:
The leaders, the unbelievers among his people, said: "If ye follow Shu'aib, be sure then ye are ruined!"
Azerbaycanca:
(Şüeyb) tayfasının kafir ə’yanları (tabeliyində olanlara) dedilər: “Əgər (dininizi atıb) Şüeybin ardınca getsəniz, şübhəsiz ki, (çox böyük) ziyana uğramış olarsınız!”
Süleyman Ateş:
Kavminden inkar eden ileri gelenler dediler ki: "Eğer Şu'ayb'e uyarsanız muhakkak siz ziyana uğrarsınız!"
Diyanet Vakfı:
Kavminden ileri gelen kafirler dediler ki: Eğer Şuayb'e uyarsanız o takdirde siz mutlaka ziyana uğrarsınız.
Erhan Aktaş:
Halkından Kâfir(1) meleler: “Eğer Şu’ayb’e uyarsanız kaybedenlerden olursunuz.” dediler.
Kral Fahd:
Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: Eğer Şuayb'e uyarsanız o takdirde siz mutlaka ziyana uğrarsınız.
Hasan Basri Çantay:
Onun kavminden kâfir olan ileri gelirler: «(Dîninizi terk ile) Şuaybe uyarsanız, andolsun ki, o takdirde muhakkak en büyük zarara uğramış kimseler olacaksınız» dedi.
Muhammed Esed:
Ne var ki, kavimleri arasından, hakkı inkara şartlanmış olan elebaşları, (Şuaybın yandaşlarına:) "Doğrusu, eğer Şuayba uyarsanız, bilin ki, kaybedenlerden olacaksınız!" dediler.
Gültekin Onan:
Kavminin önde gelenlerinden küfredenler dediler ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Kavminin öncü kâfirleri, diğerlerine şöyle dediler: “- Dininizi bırakıp Şuayb’a uyarsanız, yemin ederiz ki, bu takdirde çok büyük ziyan görenlerden olacaksınız.”
Portekizce:
Mas os chefes incrédulos, dentre o seu povo, disseram: Se seguirdes Xuaib, sereis desventurados!
İsveççe:
Folkets äldste, som [alla] förnekade sanningen, sade: "Om ni följer Shu`ayb kommer ni helt säkert att stå som förlorare."
Farsça:
و اشراف و سران کافر قومش [به مردم] گفتند: اگر از شعیب پیروی کنید، مسلماً شما هم از زیانکارانید.
Kürtçe:
دەستەو ئەشرافی ھۆزەکەی کە بێ بڕوا بوون ووتیان سوێند بە خوا ئەگەر ئێوە شوێن شوعەیب بکەون بەڕاستی ئەو کاتە زیان لێکەوتوان خۆتانن
Özbekçe:
Унинг қавмидан бўлган, куфр келтирган зодагонлар: «Агар Шуайбга эргашсангиз, у ҳолда, албатта, зиён кўрувчидирсиз», дедилар.
Malayca:
Dan berkatalah pula Ketua-ketua yang kafir dari kaum Nabi Syuaib (kepada orang ramai): "Sesungguhnya jika kamu mengikut Syuaib nescaya kamu dengan perbuatan yang demikian menjadilah orang-orang yang rugi".
Arnavutça:
E, paria e popullit të tij, ata që nuk kanë besuar, u thanë (atyre që kanë besuar): “Nëse shkoni pas Shuajbit, atëherë, me siguri, do të jeni të humbur”.
Bulgarca:
И знатните от народа му, които бяха неверници, казаха: “Ако последвате Шуайб, тогава ще сте губещи.”
Sırpça:
А главешине његовог народа, они који нису веровали, рекоше: „Ако пођете за Јофором, бићете сигурно изгубљени.“
Çekçe:
I řekli velmoži, ti, kdož z lidu jeho byli nevěřící: 'Jestliže budete následovat Šu´ajba, věru budete mezi těmi, kdož ztrátu utrpí!'
Urduca:
اس کی قوم کے سرداروں نے، جو اس کی بات ماننے سے انکار کر چکے تھے، آپس میں کہا "اگر تم نے شعیبؑ کی پیروی قبول کر لی تو برباد ہو جاؤ گے"
Tacikçe:
Бузургони қавмаш, ки кофир буданд, гуфтанд: «Агар ба Шуъайб пайравӣ кунед, сахт зиён кардаед».
Tatarca:
Шөґәеб кауменнән олугъ кәферләре әйттеләр: "Әгәр Шөґәебкә иярсәгез тәхкыйк шул сәгатьтә үк һәлак булырсыз", – дип. Ягъни ислам диненә керүдән үз каумнәрен үлем җәзасы белән куркытып тыйдылар.
Endonezyaca:
Pemuka-pemuka kaum Syu'aib yang kafir berkata (kepada sesamanya): "Sesungguhnya jika kamu mengikuti Syu'aib, tentu kamu jika berbuat demikian (menjadi) orang-orang yang merugi".
Amharca:
ከወገኖቹም እነዚያ የካዱት መሪዎች «ሹዓይብን ብትከተሉ እናንተ ያን ጊዜ ከሳሪዎች ናችሁ» አሉ፡፡
Tamilce:
அவருடைய சமுதாயத்தில் நிராகரித்த முக்கிய பிரமுகர்கள் (நம்பிக்கையாளர்களை நோக்கி) “நீங்கள் ஷுஐபைப் பின்பற்றினால் நிச்சயமாக நீங்கள் அப்போது நஷ்டவாளிகள்தான்” என்று கூறினார்கள்.
Korece:
그의 백성중에 믿지 아니한 자들의 우두머리들이 말하더라 너희들이 슈아이브를 따른다면 너희들은 분명히 멸망하리라
Vietnamca:
Những tên lãnh đạo vô đức tin trong đám dân của Y nói: “Nếu như các ngươi đi theo Shu’aib thì chắc chắn các ngươi sẽ thất bại.”
Ayet Linkleri: