Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

3

Sûredeki Ayet No: 

116

Ayet No: 

409

Sayfa No: 

65

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا لَن تُغْنِيَ عَنْهُمْ أَمْوَالُهُمْ وَلَا أَوْلَادُهُم مِّنَ اللَّهِ شَيْئًا ۖ وَأُولَٰئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ ۚ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ

Çeviriyazı: 

inne-lleẕîne keferû len tugniye `anhüm emvâlühüm velâ evlâdühüm mine-llâhi şey'â. veülâike aṣḥâbü-nnâr. hüm fîhâ ḫâlidûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O inkâr edenler (var ya), onların ne malları, ne de evlatları, onlara Allah'a karşı hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar, ateş halkıdır; orada ebedi kalacaklardır.

Diyanet İşleri: 

İnkar eden kimselerin malları ve çocukları, Allah'tan yana, onlara bir fayda vermeyecektir. İşte onlar cehennemliklerdir, onlar orada temellidirler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Gerçekten de o kafirlerin ne malları Allah azabından onları koruyabilir, ne evlatları ve onlardır ateş ehli olanlar, orada ebedi kalırlar.

Şaban Piriş: 

Kâfir olanlar ise onlara malları da evlatları da Allah’tan gelen bir şeye/azaba karşı bir fayda vermeyecektir. Onlar, Cehennem ashabıdır, orada ebedidirler

Edip Yüksel: 

İnkar edenlerin ne paraları ne de çocukları ALLAH'a karşı kendilerine hiç bir yarar sağlamıyacaktır. Onlar ateşin halkıdır ve orada sürekli kalıcıdırlar.

Ali Bulaç: 

Gerçekten inkar edenlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Allah'tan yana bir şey sağlayamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır.

Suat Yıldırım: 

Kâfir olanların ne malları ne de evlatları, kendilerini Allah'ın cezasından asla kurtaramaz. Onlar cehennemlik olup orada ebediyyen kalacaklardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Muhakkak o kimseler ki, kâfir oldular, onları ne malları ve ne de evlatları Allah Teâlâ´nın azabından kurtaramaz. Ve onlar cehennem ehlidirler. Onlar orada ebedî kalacak kimselerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Küfre sapanlara gelince, onların malları da çocukları da kendilerine Allah'a karşı bir yarar asla sağlamayacaktır. Ateşin dostlarıdır onlar. Sürekli kalacaklardır onun içinde.

Bekir Sadak: 

Size bir iyilik gelse, onlarin fenasina gider

İbni Kesir: 

Küfredenlerin malları ve çocukları Allah´a karşı kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar cehennem yaranıdırlar, orada ebediyyen kalacaklardır.

Adem Uğur: 

İnkâr edenler var ya, onların malları da evlâtları da Allah´a karşı kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. İşte onlar, cehennemliklerdir

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki inkar edenlere, malları ve evlatları, Allah´dan bir şeye (azaba) karşı kendilerine asla bir fayda vermez. Ve işte onlar ateş ehlidir, onlar, orada devamlı kalacak olanlardır.

Celal Yıldırım: 

O küfredenler var ya, şüphesiz ki ne malları, ne çocukları onları Allah´tan hiçbir şeyle müstağni kılmaz (onları ilâhî azâbdan kurtaramaz). İşte onlar Cehennem ateşinin yakın dostlarıdır ve orada ebedî kalıcılardır.

Tefhim ul Kuran: 

Gerçekten küfredenlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Allah´tan yana bir şey sağlayamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır.

Fransızca: 

Quant à ceux qui ne croient pas, ni leurs biens, ni leurs enfants ne pourront jamais leur servir contre la punition d'Allah. Et ce sont les gens du Feu : ils y demeureront éternellement.

İspanyolca: 

A quienes no crean, ni su hacienda ni sus hijos les servirán de nada frente a Alá. Esos tales morarán en el Fuego eternamente.

İtalyanca: 

E quelli che sono miscredenti, i loro beni e i loro figli non li metteranno affatto al riparo da Allah: sono i compagni del Fuoco e vi rimaranno in perpetuo.

Almanca: 

Gewiß, denjenigen, die Kufr betrieben haben, werden weder ihre Vermögenswerte noch ihre Kinder vor ALLAH etwas nutzen. Und diese sind die Weggenossen des Feuers. Darin werden sie ewig bleiben.

Çince: 

不信道的人,他们的财产和子嗣,对真主的刑罚,绝不能裨益他们一丝毫;这等人是火狱的居民,将永居其中。

Hollandaca: 

Niets zal bij God de ongeloovige helpen: noch vermogen noch kinderen. Zij worden aan het hellevuur overgeleverd en zullen eeuwig daarin blijven.

Rusça: 

Ни имущество, ни дети ничем не помогут перед Аллахом тем, которые не уверовали. Они будут обитателями Огня и пребудут там вечно.

Somalice: 

Kuwa Gaaloobay kama kaafido Xoolahoodu iyo Caruurtoodu Eebe Xaggiisa waxba, kuwaasuna waa Ehelka Naarta wayna ku Dhex waari.

Swahilice: 

Hakika wale walio kufuru hazitawafaa kitu mali zao wala watoto wao mbele ya Mwenyezi Mungu. Na hao ndio watu wa Motoni - humo watadumu.

Uygurca: 

شۈبھىسىزكى، كاپىرلارنىڭ ماللىرى، بالىلىرى اﷲ نىڭ ئازابى ئالدىدا ھەرگىز ھېچ نەرسىگە دال بولالمايدۇ؛ ئۇلار دوزاخ ئەھلىدۇر، دوزاختا مەڭگۈ قالىدۇ

Japonca: 

本当に信仰しない者の財宝もその子女も,アッラーに対しては少しも役立たないであろう。かれらは業火の住人である。永遠にその中に住む。

Arapça (Ürdün): 

«إن الذين كفروا لن تغني» تدفع «عنهم أموالهم ولا أولادهم من الله» أي من عذابه «شيئا» وخصها بالذكر لأن الإنسان يدفع عن نفسه تارة بفداء المال وتارة بالاستعانة بالأولاد «وأولئك أصحاب النار هم فيها خالدون».

Hintçe: 

बेशक जिन लोगों ने कुफ़्र इख्तेयार किया ख़ुदा (के अज़ाब) से बचाने में हरगिज़ न उनके माल ही कुछ काम आएंगे न उनकी औलाद और यही लोग जहन्नुमी हैं और हमेशा उसी में रहेंगे

Tayca: 

แท้จริงบรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธานั้นทรัพย์สินของพวกเขา และลูก ๆ ของพสกเขาจะไม่อำนวยประฌยชน์ให้พวกเขาพ้นจากการลงโทษของอัลลอฮ์ได้อย่างใดเลย และชนเหล่านี้แหละคือชาวนรก โดยที่พวกเขาจะอยู่ในนรกนั้นตลอดกาล

İbranice: 

אלה אשר כפרו, לא יועיל להם רכושם ולא ילדיהם בכלום אצל אלוהים, ואלה הם בעלי האש והם בה לעולם (בגיהינום)

Hırvatça: 

Doista, one koji ne vjeruju od Allaha neće odbraniti imeci njihovi, niti djeca njihova; oni će stanovnici Vatre biti, u kojoj će vječno ostati.

Rumence: 

Averile şi copiii tăgăduitorilor nu vor sluji la nimic înaintea lui Dumnezeu. Ei vor fi soţii Focului, unde vor veşnici.

Transliteration: 

Inna allatheena kafaroo lan tughniya AAanhum amwaluhum wala awladuhum mina Allahi shayan waolaika ashabu alnnari hum feeha khalidoona

Türkçe: 

Küfre sapanlara gelince, onların malları da çocukları da kendilerine Allah'a karşı bir yarar asla sağlamayacaktır. Ateşin dostlarıdır onlar. Sürekli kalacaklardır onun içinde.

Sahih International: 

Indeed, those who disbelieve - never will their wealth or their children avail them against Allah at all, and those are the companions of the Fire; they will abide therein eternally.

İngilizce: 

Those who reject Faith,- neither their possessions nor their (numerous) progeny will avail them aught against Allah: They will be companions of the Fire,-dwelling therein (for ever).

Azerbaycanca: 

Əlbəttə, kafir olan şəxslərin nə malları, nə də övladları onları Allahdan (Allahın əzabından) əsla qurtara bilməyəcək. Onlar cəhənnəmlikdirlər və orada əbədi qalacaqlar.

Süleyman Ateş: 

Nankörlere gelince, ne malları, ne de evladları onlara, Allah'a karşı hiçbir yarar sağlamayacaktır. Onlar ateş halkıdır; onlar orada sürekli kalacaklardır.

Diyanet Vakfı: 

İnkar edenler var ya, onların malları da evlatları da Allah'a karşı kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. İşte onlar, cehennemliklerdir; onlar orada ebedi kalacaklardır.

Erhan Aktaş: 

Kuşkusuz Kâfirlerin ne malları ne de evlatları Allah’ın yanında bir yarar sağlamayacaktır. İşte onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada sürekli kalacaklardır.

Kral Fahd: 

İnkâr edenler var ya, onların ne malları ve ne de evlatları, Allah'tan gelecek azaba karşı, onlara hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar Cehennem ashâbıdırlar ve orada ebedî kalacaklardır.

Hasan Basri Çantay: 

Hakıykat, o küfredenler (yok mu?) onların ne malları, ne evlâdları kendilerinden, Allanın azabından hiçbir şey´i, kaabil değil, gideremezler. Onlar cehennemin yâr-ü hemdemidirler. Onlar orada ebedî kalıcıdırlar.

Muhammed Esed: 

Hakikati inkara şartlanmış olanlara gelince; onları ne dünya malları ne de evlatları Allah´a karşı koruyabilir. İşte onlar içinde yaşayıp kalacakları ateşe mahkum edilmişlerdir.

Gültekin Onan: 

Gerçekten kafirlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Tanrı´dan yana bir şey sağlayamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır.

Ali Fikri Yavuz: 

Kâfir olanlar (var ya!) onların ne malları, ne evlâdları kendilerini Allah’ın azâbından asla kurtaracak değildir. Onlar cehennemliktir ve orada ebedî olarak kalıcıdırlar.

Portekizce: 

Aos incrédulos de nada valerão a fortuna e os filhos, ante Deus, porque serão condenados ao inferno, ondepermanecerão eternamente.

İsveççe: 

De som framhärdar i att förneka sanningen - ingenting av vad de äger på jorden skall ge dem skydd mot Gud och deras söner skall inte [kunna försvara dem]. Deras arvedel är Elden och där skall de förbli till evig tid.

Farsça: 

قطعاً کسانی که کافر شدند، هرگز اموال و اولادشان چیزی از [عذاب] خدا را از آنان دفع نخواهد کرد؛ و آنان اهل آتشند و در آن جاودانه اند.

Kürtçe: 

بەڕاستی ئەوانەی کەبێ بڕوا بوون سوود بەوان ناگەیەنێت نەماڵەکانیان وە نە منداڵەکانیان ھیچێک لەلای خواوە ئا ئەوانە ھاوەڵ وھاوڕێی ئاگر دەبن ئەوان تێیدا دەمێننەوە بەھەمیشەیى

Özbekçe: 

Албатта, куфр келтирганлардан моллари ҳам, болалари ҳам ҳаргиз Аллоҳ азобидан ҳеч нарсани қайтара олмас. Ана ўшалар дўзах эгаларидир. Улар унда абадийдирлар.

Malayca: 

Sesungguhnya orang-orang yang kafir, harta benda mereka dan anak-anak mereka, tidak sekali-kali akan dapat menyelamatkan mereka dari (azab) Allah sedikitpun, dan mereka itu ialah ahli neraka; mereka kekal di dalamnya.

Arnavutça: 

Ata që nuk besojnë, nuk do t’i mbrojë nga dënimi i Perëndisë as pasuria e tyre e as fëmijët e tyre, asgjë. Ata jën banorët e skëterrës ku do të qëndrojnë përgjithmonë.

Bulgarca: 

А отреклите вярата с нищо не ще ги избавят от Аллах нито имотите, нито децата им. Тези са обитателите на Огъня, там ще пребивават вечно.

Sırpça: 

Заиста, оне који не верују од Аллаха неће да одбране њихова богатства, нити њихова деца; они ће да буду становници Ватре, у којој ће вечно да остану.

Çekçe: 

Těm však, kdož nevěří, nic nepomohou u Boha majetky jejich ani dětí jejich a budou obyvateli ohně pekelného a budou v něm nesmrtelní.

Urduca: 

رہے وہ لوگ جنہوں نے کفر کا رویہ اختیار کیا تو اللہ کے مقابلہ میں ان کو نہ ان کا مال کچھ کام دے گا نہ اولاد، وہ تو آگ میں جانے والے لوگ ہیں اور آگ ہی میں ہمیشہ رہیں گے

Tacikçe: 

Кофиронро амволу авлодашон ҳеҷ аз азоби Худо нараҳонад ва онон аҳли оташанд, ҷовидона дар ҷаҳаннам бошанд!

Tatarca: 

Дөреслектә кәферләргә Аллаһ ґәзабыннан котылырга маллары һәм балалары һич файда бирмәс. Алар ут әһелләре, аңда мәңге калырлар.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya orang-orang yang kafir baik harta mereka maupun anak-anak mereka, sekali-kali tidak dapat menolak azab Allah dari mereka sedikitpun. Dan mereka adalah penghuni neraka; mereka kekal di dalamnya.

Amharca: 

እነዚያ የካዱት ሰዎች ገንዘቦቻቸውና ልጆቻቸው ከአላህ (ቅጣት) እነርሱን ምንንም አያድኑዋቸውም፡፡ እነዚያም የእሳት ጓዶች ናቸው፡፡ እነርሱ በእርስዋ ውስጥ ዘውታሪዎች ናቸው፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக எவர்கள் நிராகரித்தார்களோ அவர்களின் செல்வங்களும், அவர்களின் சந்ததிகளும் அல்லாஹ்விடமிருந்து (தண்டனையில்) எதையும் அவர்களை விட்டும் தடுக்காது. இன்னும், அவர்கள் நரகவாசிகள். அவர்கள் அதில் நிரந்தரமாக தங்கி இருப்பார்கள்.

Korece: 

실로 믿음을 불신하는 자들에게 재산과 자손들이 있다 하더 라도 그것은 하나님에 대항하여 아무런 효용이 없거늘 그들은 불 지옥의 주인이 되어 그곳에서 영 생하리라

Vietnamca: 

Quả thật, những kẻ vô đức tin, con cái và tài sản của họ sẽ không giúp ích được gì cho họ trước (sự trừng phạt của) Allah. Họ chính là cư dân của Hỏa Ngục, họ sẽ sống trong đó mãi mãi.