
ḳul erûniye-lleẕîne elḥaḳtüm bihî şürakâe kellâ. bel hüve-llâhü-l`azîzü-lḥakîm.
Arapça:
قُلْ أَرُونِيَ الَّذِينَ أَلْحَقْتُم بِهِ شُرَكَاءَ ۖ كَلَّا ۚ بَلْ هُوَ اللَّهُ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Türkçe:
De ki: "Ortaklar olarak O'nun yanına koymaya kalktıklarınızı bana gösterin! Hayır, iş sandığınız gibi değil! O, Allah'tır; Azîz'dir, Hakîm'dir."
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "O'na ortak diye takıştırdıklarınızı bana gösterin bakayım! Hayır, öyle şey yoktur, doğrusu güçlü ve hikmet sahibi olan ancak Allah'tır."
Diyanet Vakfı:
De ki: O'na (Allah'a) kattığınız ortaklarınızı bana gösterin. Hayır! Bilakis, yegane galip ve her şeyi hikmetle idare eden ancak Allah'tır.
İngilizce:
Say: "Show me those whom ye have joined with Him as partners: by no means (can ye). Nay, He is Allah, the Exalted in Power, the Wise."
Fransızca:
Dis : "Montrez-moi ceux que vous Lui avez donnés comme associés. Eh bien, non ! C'est plutôt Lui, Allah, le Puissant, le Sage".
Almanca:
Sag: "Zeigt mir diejenigen, die ihr Ihm an Partner beigeselltet?" Nein, mit Sicherheit! Nein, sondern ER ist ALLAH, Der Allwürdige, Der Allweise.
Rusça:
Скажи: "Покажите мне тех, кого вы приобщаете к Нему в сотоварищи. О нет! Он - Аллах, Могущественный, Мудрый".
