
vetilke-l'emŝâlü naḍribühâ linnâs. vemâ ya`ḳilühâ ille-l`âlimûn.
Arapça:
وَتِلْكَ الْأَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ ۖ وَمَا يَعْقِلُهَا إِلَّا الْعَالِمُونَ
Türkçe:
Bunlar bizim, insanlara vermekte olduğumuz örneklerdir ki ilim sahiplerinden başkası onlara akıl erdiremez.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte biz bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onları ancak bilenler düşünüp anlayabilir.
Diyanet Vakfı:
İşte biz, bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onları ancak bilenler düşünüp anlayabilir.
İngilizce:
And such are the Parables We set forth for mankind, but only those understand them who have knowledge.
Fransızca:
Telles sont les paraboles que Nous citons aux gens; cependant, seuls les savants les comprennent.
Almanca:
Und diese Gleichnisse prägen WIR den Menschen. Und es begreifen sie nur die Wissenden.
Rusça:
Такие притчи Мы приводим людям, но разумеют их только обладающие знанием.
