
yevme ye'ti lâ tekellemü nefsün illâ biiẕnih. feminhüm şeḳiyyüv vese`îd.
Arapça:
يَوْمَ يَأْتِ لَا تَكَلَّمُ نَفْسٌ إِلَّا بِإِذْنِهِ ۚ فَمِنْهُمْ شَقِيٌّ وَسَعِيدٌ
Türkçe:
O geldiği gün hiçbir benlik, O'nun izni olmadan söz söyleyemez. Onların bir kısmı bahtsız, bir kısmı mutludur.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O gün gelince Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onların kimi bedbaht, kimi de mutludur.
Diyanet Vakfı:
O geldiği gün Allah'ın izni olmadan hiç kimse konuşamaz. Onlardan kimi bedbahttır, kimi mutlu.
İngilizce:
The day it arrives, no soul shall speak except by His leave: of those (gathered) some will be wretched and some will be blessed.
Fransızca:
Le jour où cela arrivera, nulle âme ne parlera qu'avec Sa permission (celle d'Allah). Il y aura des damnés et des heureux.
Almanca:
Am Tag, wenn er eintrifft, wird keine Seele außer mit Seiner Zustimmung sprechen. Manche von ihnen sind dann voller Kummer und manche freudig.
Rusça:
Когда этот день наступит, ни один человек не заговорит без Его соизволения. И среди них будут несчастные и счастливые.
Açıklama:
