Nuzul 842

 
00:00

vekeẕâlike fetennâ ba`ḍahüm biba`ḍil liyeḳûlû ehâülâi menne-llâhü `aleyhim mim beyninâ. eleyse-llâhü bia`leme bişşâkirîn.

Arapça:

وَكَذَٰلِكَ فَتَنَّا بَعْضَهُم بِبَعْضٍ لِّيَقُولُوا أَهَٰؤُلَاءِ مَنَّ اللَّهُ عَلَيْهِم مِّن بَيْنِنَا ۗ أَلَيْسَ اللَّهُ بِأَعْلَمَ بِالشَّاكِرِينَ

Türkçe:

Biz böylece onların bir kısmını diğer bir kısmıyla imtihana çektik ki, şunu söylesinler: "Allah aramızdan şunlara mı lütufta bulundu?" Allah şükredenleri daha iyi bilmiyor mu?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Biz onlardan kimini kimi ile, "Allah aramızdan bunlara mı lutfunu layık gördü" desinler diye, işte böyle imtihan ettik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil midir?

Diyanet Vakfı:

"Aramızdan Allah'ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı!" demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?

İngilizce:

Thus did We try some of them by comparison with others, that they should say: "Is it these then that Allah hath favoured from amongst us?" Doth not Allah know best those who are grateful?

Fransızca:

Ainsi, éprouvons-Nous (les gens) les uns par les autres , pour qu'ils disent : "Est-ce là ceux qu'Allah a favorisés parmi nous ? " N'est-ce pas Allah qui sait le mieux lesquels sont reconnaissants ?

Almanca:

Und solcherart haben WIR die einen von ihnen durch die anderen der Fitna ausgesetzt, damit sie sagen: "Sind diese etwa diejenigen, die ALLAH unter uns auserwählt hat?" Weiß ALLAH etwa nicht besser Bescheid über die Dankbaren?!

Rusça:

Таким образом Мы искушали одних из них другими, дабы они сказали: "Неужели среди нас Аллах оказал милость только этим?" Разве Аллах не лучше знает тех, кто благодарен?

Açıklama:
Nuzul 842 beslemesine abone olun.