Nuzul 5314

 
00:00

ḫâşi`aten ebṣâruhüm terheḳuhüm ẕilleh. veḳad kânû yüd`avne ile-ssücûdi vehüm sâlimûn.

Arapça:

خَاشِعَةً أَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ ۖ وَقَدْ كَانُوا يُدْعَوْنَ إِلَى السُّجُودِ وَهُمْ سَالِمُونَ

Türkçe:

Gözleri yere eğilmiş, benliklerini zillet kaplamıştır. Onlar, sapasağlam oldukları zaman da secde etmeye çağrılıyorlardı.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Gözleri düşük bir halde kendilerini bir zillet kaplar. Oysa onlar sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı.

Diyanet Vakfı:

Gözleri horluktan aşağı düşmüş bir halde kendilerini zillet bürür. Halbuki onlar, sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı (fakat yine secde etmiyorlardı).

İngilizce:

Their eyes will be cast down,- ignominy will cover them; seeing that they had been summoned aforetime to bow in adoration, while they were whole, (and had refused).

Fransızca:

Leurs regards seront abaissés, et l'avilissement les couvrira. Or, ils étaient appelés à la Prosternation au temps où ils étaient sains et saufs ! ...

Almanca:

ihre Blicke sind (vor Ehrfurcht) gesenkt, und Demütigung überkommt sie. Und bereits wurden sie zum Sudschud aufgefordert, als sie heil waren.

Rusça:

Их взоры потупятся, и унижение покроет их. А ведь их призывали пасть ниц, когда они пребывали во здравии.

Açıklama:
Nuzul 5314 beslemesine abone olun.