
velâ yaḥzünke-lleẕîne yüsâri`ûne fi-lküfr. innehüm ley yeḍurrü-llâhe şey'â. yürîdü-llâhü ellâ yec`ale lehüm ḥażżan fi-l'âḫirah. velehüm `aẕâbün `ażîm.
Türkçe:
Küfür içinde koşuşanlar sana üzüntü vermesin. Şu bir gerçek ki, onlar Allah'a hiçbir şekilde zarar veremezler. Allah, onlara âhirette bir nasip vermemeyi istemektedir. Onlar için çok büyük bir azap öngörülmüştür.
İngilizce:
Let not those grieve thee who rush headlong into Unbelief: Not the least harm will they do to Allah: Allah's plan is that He will give them no portion in the Hereafter, but a severe punishment.
Fransızca:
N'aie (ô Muhammad) aucun chagrin pour ceux qui se jettent rapidement dans la mécréance. En vérité, ils ne nuiront en rien à Allah. Allah tient à ne leur assigner aucune part de biens dans l'au-delà. Et pour eux il y aura un énorme châtiment.
Almanca:
Und sei nicht traurig wegen denjenigen, die zum Kufr eilen. Gewiß, diese schaden ALLAH in keiner Weise. ALLAH will ihnen keinen Anteil am Jenseits gewähren. Und für sie ist überharte Peinigung bestimmt.
Rusça:
Пусть не печалят тебя те, которые спешат к неверию. Они ничем не навредят Аллаху. Аллах желает лишить их доли в Последней жизни, и им уготованы великие мучения.
Arapça:
وَلَا يَحْزُنكَ الَّذِينَ يُسَارِعُونَ فِي الْكُفْرِ ۚ إِنَّهُمْ لَن يَضُرُّوا اللَّهَ شَيْئًا ۗ يُرِيدُ اللَّهُ أَلَّا يَجْعَلَ لَهُمْ حَظًّا فِي الْآخِرَةِ ۖ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Küfürde yarışanlar seni üzmesin. Onlar, Allah'a hiç bir şekilde zarar veremezler. Allah onlara ahirette bir pay vermemek istiyor. Onlar için büyük bir azap vardır.
Diyanet Vakfı:
(Resulüm) İnkarda yarışanlar sana kaygı vermesin. Çünkü onlar, Allah'a hiçbir zarar veremezler. Allah onlara, ahiretten yana bir nasip vermemek istiyor. Onlar için çok büyük bir azap vardır.
