
vemey yuḍlili-llâhü femâ lehû miv veliyyim mim ba`dih. vetera-żżâlimîne lemmâ raevu-l`aẕâbe yeḳûlûne hel ilâ meraddim min sebîl.
Arapça:
وَمَن يُضْلِلِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِن وَلِيٍّ مِّن بَعْدِهِ ۗ وَتَرَى الظَّالِمِينَ لَمَّا رَأَوُا الْعَذَابَ يَقُولُونَ هَلْ إِلَىٰ مَرَدٍّ مِّن سَبِيلٍ
Türkçe:
Allah'ın saptırdığına, O'ndan başka dost yoktur. Zalimlerin, azapla yüz yüze geldiklerinde, "Geri dönüşe bir yol yok mu?" diye söylendiklerini göreceksin.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah kimi saptırırsa artık bundan sonra onun için hiçbir dost yoktur. Sen, azabı gördüklerinde zalimlerin: "Acaba dönecek bir yol var mıdır?" dediklerini görürsün.
Diyanet Vakfı:
Allah kimi saptırırsa, bundan sonra artık onun hiçbir dostu yoktur. Azabı gördüklerinde zalimlerin: Dönecek bir yol var mı? dediklerini görürsün.
İngilizce:
For any whom Allah leaves astray, there is no protector thereafter. And thou wilt see the Wrong-doers, when in sight of the Penalty, Say: "Is there any way (to effect) a return?"
Fransızca:
Et quiconque Allah égare n'a aucun protecteur après Lui. Cependant, tu verras les injustes dire, en voyant le châtiment : "Y a-t-il un moyen de retourner [sur terre] ? "
Almanca:
Und wen ALLAH abirren läßt, für den gibt es keinen Wali nach Ihm. Und du siehst die Unrecht-Begehenden, als sie die Peinigung sahen, sagen: "Gibt es zu einer Rückkehr einen Weg?"
Rusça:
У того, кого Аллах ввел в заблуждение, после этого не будет покровителя. Ты увидишь, как беззаконники, увидев мучения, скажут: "Нет ли пути для возвращения?"
