
litünẕira ḳavmem mâ ünẕira âbâühüm fehüm gâfilûn.
Arapça:
لِتُنذِرَ قَوْمًا مَّا أُنذِرَ آبَاؤُهُمْ فَهُمْ غَافِلُونَ
Türkçe:
Babaları uyarılmamış, tam gaflet içinde bir toplumu uyarman için gönderildin.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Babaları korkutulmamış ve kendileri de gafil olan bir kavmi, çok güçlü ve çok merhametli olan Allah'ın indirdiği (Kur'ân) ile korkutasın.
Diyanet Vakfı:
Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir.
İngilizce:
In order that thou mayest admonish a people, whose fathers had received no admonition, and who therefore remain heedless (of the Signs of Allah).
Fransızca:
Pour que tu avertisses un peuple dont les ancêtres n'ont pas été avertis : ils sont donc insouciants.
Almanca:
damit du Leute warnst, deren Vorfahren nicht gewarnt wurden, so sind sie achtlos.
Rusça:
чтобы ты предостерег людей, отцов которых никто не предостерег, из-за чего они оставались беспечными невеждами.
Açıklama:
