Nuzul 2866

 
00:00

bel keẕẕebû bissâ`ati vea`tednâ limen keẕẕebe bissâ`ati se`îrâ.

Arapça:

بَلْ كَذَّبُوا بِالسَّاعَةِ ۖ وَأَعْتَدْنَا لِمَن كَذَّبَ بِالسَّاعَةِ سَعِيرًا

Türkçe:

İş onların söyledikleri gibi değil. Onlar o kıyamet saatini yalanladılar. Ve biz, kıyamet saatini yalanlayanlara alevli bir ateş hazırlamışızdır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Fakat onlar o saati (kıyameti) de yalanladılar. Biz ise o saati yalanlayanlara çılgın alevli bir ateş hazırladık.

Diyanet Vakfı:

Onlar üstelik kıyameti de yalan saydılar. Biz ise, kıyameti inkar edenler için alevli bir ateş hazırladık.

İngilizce:

Nay they deny the hour (of the judgment to come): but We have prepared a blazing fire for such as deny the hour:

Fransızca:

Mais ils ont plutôt qualifié l'Heure de mensonge. Nous avons cependant préparé, pour quiconque qualifie l'Heure de mensonge, une Flamme brûlante.

Almanca:

Nein, sondern sie leugneten die Stunde ab. Und WIR bereiteten für denjenigen, der die Stunde ableugnete, äußerst heftiges Feuer.

Rusça:

Но они считают ложью Час, а для тех, кто считает ложью Час, Мы приготовили Пламя.

Açıklama:
Nuzul 2866 beslemesine abone olun.