
ḳâle yâ hârûnü mâ mene`ake iẕ raeytehüm ḍallû.
Arapça:
قَالَ يَا هَارُونُ مَا مَنَعَكَ إِذْ رَأَيْتَهُمْ ضَلُّوا
Türkçe:
Mûsa dedi: "Ey Hârun, onların saptıklarını gördüğün zaman seni ne engelledi de,
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Musa gelince kardeşine şöyle) dedi: "Ey Harun! bunların sapıklığa düştüğünü gördüğün vakit, seni engelleyen ne oldu?"
Diyanet Vakfı:
(Musa, döndüğünde)Dedi: Ey Harun! bunların dalalete düştüklerini gördüğün vakit seni engelleğen ne oldu.
İngilizce:
(Moses) said: "O Aaron! what kept thee back, when thou sawest them going wrong,
Fransızca:
Alors [Moïse] dit : "Qu'est-ce qui t'a empêché, Aaron, quand tu les as vus s'égarer.
Almanca:
Er sagte: "Harun! Was hinderte dich daran, nachdem du gesehen hattest, daß sie irregingen,
Rusça:
Он сказал: "О Харун (Аарон)! Когда ты увидел, что они впали в заблуждение, что помешало тебе
Açıklama:
