
keẕâlik. veḳad eḥaṭnâ bimâ ledeyhi ḫubrâ.
Arapça:
كَذَٰلِكَ وَقَدْ أَحَطْنَا بِمَا لَدَيْهِ خُبْرًا
Türkçe:
İşte böyle! Biz onun yanında olan her şeyi bilgimizle kuşatmıştık.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte Zülkarneyn'in kudret ve saltanatı böyleydi. Ve biz onun yanında olan her şeyi bilgimizle kuşatmıştık.
Diyanet Vakfı:
İşte böylece onunla ilgili her şeyden haberdardık.
İngilizce:
(He left them) as they were: We completely understood what was before him.
Fransızca:
Il en fut ainsi et Nous embrassons de Notre Science ce qu'il détenait.
Almanca:
Solcherart war es. Und bereits hatten WIR umfassendes Wissen über das, worüber er verfügte.
Rusça:
Вот так! Мы объяли знанием все, что происходило с ним.
Açıklama:
