
velâ taḳfü mâ leyse leke bihî `ilm. inne-ssem`a velbeṣara velfüâde küllü ülâike kâne `anhü mes'ûlâ.
Türkçe:
Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.
İngilizce:
And pursue not that of which thou hast no knowledge; for every act of hearing, or of seeing or of (feeling in) the heart will be enquired into (on the Day of Reckoning).
Fransızca:
Et ne poursuis pas ce dont tu n'as aucune connaissance. L'ouïe, la vue et le cur : sur tout cela, en vérité, on sera interrogé.
Almanca:
Und folge nicht dem, worüber du über kein Wissen verfügst! Gewiß, das Gehör, das Sehen und der Verstand, all diese werden von ihm (vom Menschen) zweifellos verantwortet.
Rusça:
Не следуй тому, чего ты не знаешь. Воистину, слух, зрение и сердце - все они будут призваны к ответу.
Arapça:
وَلَا تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ ۚ إِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤَادَ كُلُّ أُولَٰئِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْئُولًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bir de hiç bilmediğin bir şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz, gönül, bunların her biri yaptıklarından sorumludurlar.
Diyanet Vakfı:
Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.
