Nuzul 1339

 
00:00

elem ya`lemû enne-llâhe hüve yaḳbelü-ttevbete `an `ibâdihî veye'ḫuẕu-ṣṣadeḳâti veenne-llâhe hüve-ttevvâbü-rraḥîm.

Arapça:

أَلَمْ يَعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ هُوَ يَقْبَلُ التَّوْبَةَ عَنْ عِبَادِهِ وَيَأْخُذُ الصَّدَقَاتِ وَأَنَّ اللَّهَ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ

Türkçe:

Bilmediler mi ki, Allah'tır kullarından o tövbeyi kabul eden, o sadakaları alan. Ve Allah'tır, O Tevvâb, O Rahîm...

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Onlar bilmiyorlar mı ki, Allah kullarının tevbesini kabul eder ve sadakaları da alır. Allah tevbeleri kabul edendir, çok merhametlidir.

Diyanet Vakfı:

Allah'ın, kullarının tevbesini kabul edeceğini, sadakaları geri çevirmeyeceğini ve Allah'ın tevbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen olduğunu hala bilmezler mi?

İngilizce:

Know they not that Allah doth accept repentance from His votaries and receives their gifts of charity, and that Allah is verily He, the Oft-Returning, Most Merciful?

Fransızca:

Ne savent-ils pas que c'est Allah qui accueille le repentir de Ses serviteurs, et qui reçoit les Sadaqat , et qu'Allah est L'Accueillant au repentir et le Miséricordieux.

Almanca:

Wußten sie etwa nicht, daß ALLAH Derjenige ist, Der die Reue von Seinen Dienern akzeptiert und die Sadaqat annimmt, und daß ALLAH gewiß Der Reue- Annehmende, Der Allgnädige ist?!

Rusça:

Неужели они не знают, что Аллах принимает покаяния от Своих рабов и принимает пожертвования, что Аллах - Принимающий покаяния, Милосердный?

Açıklama:
Nuzul 1339 beslemesine abone olun.