Arapça:
وَطَعَامًا ذَا غُصَّةٍ وَعَذَابًا أَلِيمًا
Çeviriyazı:
veṭa`âmen ẕâ guṣṣativ ve`aẕâben elîmâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Boğaza duran bir yiyecek, elem verici bir azap var.
Diyanet İşleri:
Şüphesiz katımızda onlar için ağır boyunduruklar, cehennem, boğazı tıkayan bir yiyecek ve can yakan azap vardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve boğazdan geçmez dikenli yemek var ve elemli bir azap var.
Şaban Piriş:
Boğazı tıkayan bir yiyecek ve acı veren bir azap!
Edip Yüksel:
Yutulması güç bir yiyecek ve acı bir azap...
Ali Bulaç:
Boğazı tıkayıp kalan bir yemek ve acı bir azap vardır.
Suat Yıldırım:
Muhakkak ki Bizim nezdimizde bukağılar, alevli ateşler, dikenli, boğazı tırmalayan yiyecekler ve gâyet acı azap var.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve boğaza tıkanıp duran bir taam ve pek acıklı bir azap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Boğazdan zor geçen bir yiyecek, korkunç bir azap var,
Bekir Sadak:
Dogrusu bu anlatilanlar birer oguttur. Dileyen kimse, Rabbine dogru giden bir yol tutar. *
İbni Kesir:
Boğazı tıkayan bir yiyecek ve elim bir azab var.
Adem Uğur:
Boğazdan geçmez bir yiyecek ve elem verici bir azap var.
İskender Ali Mihr:
Ve boğazı tıkayıp orada kalan yemek ve elîm azap vardır.
Celal Yıldırım:
73:12
Tefhim ul Kuran:
Boğazı tıkayıp kalan bir yemek ve acı bir azab da vardır.
Fransızca:
et nourriture à faire suffoquer, et châtiment douloureux.
İspanyolca:
de alimento que se atraganta y de castigo doloroso.
İtalyanca:
e cibo che soffoca e doloroso castigo,
Almanca:
und erstickende Speise und qualvolle Peinigung,
Çince:
有噎人的食物,和痛苦的刑罚。
Hollandaca:
En voedsel dat hen zal doen verstikken, die het opzwelgen, en eene pijnlijke marteling.
Rusça:
еда, которой давятся, и мучительные страдания.
Somalice:
Iyo cunno lagu Margado iyo Cadaab daran.
Swahilice:
Na chakula kinacho kwama kooni, na adhabu inayo umiza.
Uygurca:
(زەققۇم، زەرىدىن ئىبارەت) گالدىن ئۆتمەيدىغان تاماق ۋە قاتتىق ئازاب بار
Japonca:
(喉に)病える食物があり,また痛ましい懲罰がある。
Arapça (Ürdün):
«وطعاما ذا غصة» يغص به في الحلق وهو الزقوم أو الضريع أو الغسلين أو شوك من نار لا يخرج ولا ينزل «وعذابا أليما» مؤلما زيادة على ما ذكر لمن كذب النبي صلى الله عليه وسلم.
Hintçe:
और गले में फँसने वाला खाना (भी) और दुख देने वाला अज़ाब (भी)
Tayca:
และอาหารที่ติดลำคอและการลงโทษอันเจ็บปวด
İbranice:
ואוכל מחניק ועונש כואב
Hırvatça:
i jela koje u grlu zastaje, i patnje nesnosne,
Rumence:
şi mâncare înecătoare şi osândă dureroasă
Transliteration:
WataAAaman tha ghussatin waAAathaban aleeman
Türkçe:
Boğazdan zor geçen bir yiyecek, korkunç bir azap var,
Sahih International:
And food that chokes and a painful punishment -
İngilizce:
And a Food that chokes, and a Penalty Grievous.
Azerbaycanca:
Boğaza tıxanıb qalan yemək (zəqqum) və (yandırıb-yaxan) şiddətli əzab vardır!
Süleyman Ateş:
(Dikenli) Boğazı tırmalayan bir yiyecek ve acı veren bir azab var.
Diyanet Vakfı:
Boğazdan geçmez bir yiyecek ve elem verici bir azap var.
Erhan Aktaş:
Ve boğazı tıkayan yiyecek ve acı bir azâp vardır.
Kral Fahd:
Boğazdan geçmez bir yiyecek ve elem verici bir azap.
Hasan Basri Çantay:
boğazda tıkanıb kalan bir yiyecek var. (Bunlardan başka da) elem verici bir azâb var,
Muhammed Esed:
boğaza takılan yiyecek ve şiddetli bir azap,
Gültekin Onan:
Boğazı tıkayıp kalan bir yemek ve acı bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz:
Bir de boğaza takılıp kalan bir yiyecek var. Ayrıca acıklı bir azap da var.
Portekizce:
Um alimento que engasga e um doloroso castigo.
İsveççe:
och föda som kväver [den ätande], och [annat] svårt lidande,
Farsça:
و غذایی گلوگیر و عذابی دردناک است،
Kürtçe:
وە خواردنی گەرو گیر ھەروەھا سزای پڕ لە داخ و دەرد
Özbekçe:
Ва (томоққа) тиқиладиган таом ва аламли азоб бор.
Malayca:
Serta makanan yang menjadikan pemakannya tercekik, dan azab seksa yang tidak terperi sakitnya.
Arnavutça:
dhe gjellëra që ngelin në fyt, dhe dënime të dhembshme
Bulgarca:
и храна, която присяда, и болезнено мъчение
Sırpça:
и јела које у грлу застаје, и несносне патње,
Çekçe:
pokrm, jenž v hrdle dáví, a trest bolestný
Urduca:
اور حلق میں پھنسنے والا کھانا اور دردناک عذاب
Tacikçe:
ва таъоме гулӯгиру азобе дардовар,
Tatarca:
Дәхи тамакка утыра торган яман ашамлыклар һәм рәнҗеткүче ґәзаб бардыр.
Endonezyaca:
Dan makanan yang menyumbat di kerongkongan dan azab yang pedih.
Amharca:
የሚያንቅ ምግብም፤ አሳማሚ ቅጣትም (አልለ)
Tamilce:
இன்னும், தொண்டையில் சிக்கிக் கொள்கிற உணவும் வலிமிகுந்த தண்டனையும் உண்டு.
Korece:
질식시킬 음식과 고통스러운벌이 있나니
Vietnamca:
Và (TA có) loại thức ăn làm nghẹn họng và một hình phạt đau đớn.
Ayet Linkleri: