Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

35

Sûredeki Ayet No: 

13

Ayet No: 

3673

Sayfa No: 

436

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِي لِأَجَلٍ مُّسَمًّى ۚ ذَٰلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُ ۚ وَالَّذِينَ تَدْعُونَ مِن دُونِهِ مَا يَمْلِكُونَ مِن قِطْمِيرٍ

Çeviriyazı: 

yûlicü-lleyle fi-nnehâri veyûlicü-nnehâra fi-lleyli veseḫḫara-şşemse velḳamer. küllüy yecrî liecelim müsemmâ. ẕâlikümü-llâhü rabbüküm lehü-lmülk. velleẕîne ted`ûne min dûnihî mâ yemlikûne min ḳiṭmîr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O, geceyi gündüze sokuyor, gündüzü de geceye sokuyor. Güneşi ve ayı emrine âmâde kılmıştır. Her biri mukadder bir gayeye akıp gidiyor. İşte bu gördüklerinizi yapan Allah sizin Rabbinizdir. Mülk (hükümranlık) O'nundur. O'ndan başka taptıklarınız ise, bir çekirdek zarını bile idare edemezler.

Diyanet İşleri: 

Allah, geceyi gündüze katar, gündüzü geceye katar; belirli bir süre içinde hareket eden güneş ve ayı buyruk altına almıştır. İşte bu, Rabbiniz olan Allah'tır, hükümranlık O'nundur. O'nu bırakıp taptıklarınız, bir çekirdek kabuğuna bile sahip değillerdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve geceyi kısaltır, bir kısmı gündüz olur, gündüzü kısaltır, bir kısmı gece olur ve ram etmiştir güneşi ve ayı; hepsi de mukadder bir zamana kadar yollarında akardurur; işte budur Rabbiniz Allah ve onundur saltanat ve tasarruf; onlar ki onu bırakıp da putlara taparlar, o putlar, çekirdeğin içindeki tek bir kıla bile sahip değildirler.

Şaban Piriş: 

Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar. Güneş'i ve Ay'ı hizmetinize sunmuştur. Her biri belirli bir süreye kadar akıp giderler. İşte sizin Rabbiniz Allah’tır. Mülk O’nundur. O’ndan başka dua ettikleriniz, bir çekirdeğin zarına bile sahip değillerdir.

Edip Yüksel: 

Geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Belirlenmiş bir süreye kadar akıp giden güneşi ve ayı emri altına almıştır. Rabbiniz ALLAH işte böyledir; egemenlik O'na aittir. O'nun dışında çağırdıklarınız ise bir çekirdek zarını bile yönetemezler.

Ali Bulaç: 

(Allah) Geceyi gündüze bağlayıp-katar, gündüzü de geceye bağlayıp-katar; güneşi ve ayı emre amade kılmıştır, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedir. İşte bunları (yaratıp düzene koyan) Allah sizin Rabbinizdir; mülk O'nundur. O'ndan başka taptıklarınız ise, 'bir çekirdeğin incecik zarına' bile malik olamazlar.

Suat Yıldırım: 

O gâh gündüzü kısaltarak geceyi uzatır, gâh geceyi kısaltarak gündüzü uzatır.Güneş ve ayı emri altında hizmete koşturan da O'dur. Bunlardan her biri belirlenmiş bir vâdeye kadar akıp gider.İşte bütün bunları yapan, Rabbiniz olan Allah’tır. Hakimiyet O’nundur. Ey müşrikler Sizin O’ndan başka yalvardığınız putlar ise bir çekirdek zarına bile hükmedemezler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Geceyi gündüzün içine girdirir, gündüzü de gecenin içine girdirir ve güneşi ve ay´ı itaatkar kılmıştır. Her biri muayyen bir müddete kadar akar gider. İşte bunları (böyle yaratan) Rabbiniz olan Allah´tır ki, mülk O´na mahsustur. O´ndan başka kendlerine ibadet ettikleriniz ise bir hurma çekirdeğinin zarına bile malik olamazlar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Güneş'i ve Ay'ı buyruk altına almıştır. Her biri belirlenen bir süreye kadar akıp gidiyor. İşte Rabbiniz Allah bu; mülk ve yönetim O'nundur. Onun berisinden yakardıklarınız ise bir çekirdek zarına bile hükmedemezler.

Bekir Sadak: 

-21. Kor ile goren, karanliklar ile isik ve golgelikle sicaklik bir degildir.

İbni Kesir: 

Gündüzü geceye girdirir, geceyi de gündüze girdirir. Güneşi ve ayı buyruğu altına almıştır, her biri belli bir süre için hareket eder. İşte bu, Rabbınız olan Allah´tır. Mülk O´nundur. O´ndan başka taptıklarınız ise hurma çekirdeğinin zarına bile malik değildirler.

Adem Uğur: 

Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar

İskender Ali Mihr: 

(Allah), geceyi gündüzün içine, gündüzü gecenin içine sokar. Güneş´i ve Ay´ı emri altına almıştır. Hepsi belirlenmiş bir zamana kadar akar (yörüngelerinde dönerler). İşte bu Allah, sizin Rabbinizdir. Mülk, O´nundur. O´ndan (Allah´tan) başka taptıklarınız, bir kıtmire (hurma çekirdeğinin zarına) bile malik değildir.

Celal Yıldırım: 

Geceyi gündüze, gündüzü de geceye katar. Güneş ve Ay´ı buyruk altına almış (şaşmayan kanunlara bağlamış)tır. Herbiri belirlenmiş bir süre içinde (kendi yörüngesinde) hareketini sürdürür. îşte bunları yapan (kudretiyle düzenleyen) Allah Rabbiniz (yegâne terbiyeciniz)dir. Mülk O´nundur. O´ndan başka yalvarıp taptıklarınız ise, bir çekirdeğin zarına bile mâlik değillerdir.

Tefhim ul Kuran: 

(Allah,) Geceyi gündüze bağlayıp katar, gündüzü de geceye bağlayıp katar

Fransızca: 

Il fait que la nuit pénètre le jour et que le jour pénètre la nuit. Et Il a soumis le soleil à la lune. Chacun d'eux s'achemine vers un terme fixé. Tel est Allah, votre Seigneur : à Lui appartient la royauté, tandis que ceux que vous invoquez, en dehors de Lui, ne sont même pas maîtres de la pellicule d'un noyau de datte.

İspanyolca: 

Hace que la noche entre en el día y que el día entre en la noche. Ha sujetado el sol y la luna, prosiguiendo los dos su curso hacia un término fijo. Ése es Alá, vuestro Señor. Suyo es el dominio. Los que invocáis en lugar de invocarle a Él no pueden lo más mínimo.

İtalyanca: 

Egli fa sì che la notte compenetri il giorno e il giorno compenetri a notte e ha sottomesso il sole e la luna. Ciascuno orbita fino ad un termine stabilito. Questi è Allah, il vostro Signore: appartiene a Lui la sovranità, mentre coloro che invocate all'infuori di Lui non posseggono neppure una pellicola di seme di dattero.

Almanca: 

ER läßt die Nacht in den Tag einfließen und läßt den Tag in die Nacht einfließen. Und ER machte euch die Sonne und den Mond gratis fügbar, beide durchlaufen bis zu einer festgesetzten Frist. Dieser ist ALLAH, euer HERR. Ihm gehört die Herrschaft. Und diejenigen, an die ihr anstelle von Ihm Bittgebete richtet, verfügen nicht einmal über das Häutchen eines Dattelkerns.

Çince: 

他使黑夜侵入白昼,使白昼侵入黑夜;他制服日月,各自运行至一定期。这是真主--你们的主,国土只是他的,你们舍他而祈祷的,不能管理一丝毫。

Hollandaca: 

Hij doet den nacht aan den dag opvolgen en hij doet den nacht door den dag vervangen, en hij dwingt de zon en de maan haren dienst te verrichten: ieder van haar loopt een bepaalde baan af. Dit is God, uw Heer; hem is het koninkrijk. Maar de afgoden welke gij naast hem aanroept, hebben zelfs de macht niet over het vlies van eene dadelpit.

Rusça: 

Он удлиняет день за счет ночи и удлиняет ночь за счет дня. Он подчинил солнце и луну, и они движутся к назначенному сроку. Таков Аллах, ваш Господь. Ему принадлежит власть, а те, к кому вы взываете помимо Него, не владеют даже плевой на финиковой косточке.

Somalice: 

Habeenka yuu Eebe dhexgaliyaa maalinta Maalintana wuxuu dhexgaliyaa Habeenka, Qoraxda iyo dayaxana wuu sakhiray mid kastana wuxuu ku socda muddo magacaaban, saas waxa falana waa Eebihiin, isagaana xu- kunka iska leh, waxaadse baryeysaan (caabudaysaan) oo Eebe ka soo hadhay ma hantaan xuub laf timireed.

Swahilice: 

Anauingiza usiku katika mchana, na anauingiza mchana katika usiku. Na amelifanya jua na mwezi kutumikia. Kila kimojapo kinakwenda kwa muda maalumu. Huyo ndiye Mwenyezi Mungu Mola wenu Mlezi. Ufalme ni wake. Na hao mnao waomba badala yake hawamiliki hata ugozi wa kokwa ya tende.

Uygurca: 

اﷲ كېچىنى كۈندۈزگە كىرگۈزىدۇ، كۈندۈزنى كېچىگە كىرگۈزىدۇ (شۇنىڭ بىلەن كېچە - كۈندۈزنىڭ ئۇزۇن - قىسقا بولۇشى جايلار، پەسىللەر بويىچە نۆۋەتلىشىپ تۇرىدۇ)، اﷲ كۈن بىلەن ئاينى (بەندىلىرىنىڭ مەنپەئىتىگە) بويسۇندۇرۇپ بەردى. ھەر ئىككىلىسى مۇئەييەن مۇددەتكىچە (يەنى قىيامەتكىچە ئۆز ئوقىدا) سەير قىلىدۇ، ئەنە شۇ اﷲ سىلەرنىڭ پەرۋەردىگارىڭلاردۇر، پادىشاھلىق ئۇنىڭغا خاستۇر، اﷲ نى قويۇپ چوقۇنۇۋاتقان بۇتلىرىڭلار قىلچىلىك نەرسىگە ئىگە ئەمەس

Japonca: 

かれは夜を昼に没入させ,また昼を夜に没入させ,(昼夜の交替),太陽と月を従えられ,それぞれ周期をもって定められた期間(復活の日)まで(その軌道を)運行さしめる。このようなことが(出来るのは)あなたがたの主,アッラーであられ,大権はかれに属する。だがかれらが,かれをおいて祈るものたちは,キトミール(さえ)どうすることも出来ない。

Arapça (Ürdün): 

«يولج» يدخل الله «الليل في النهار» فيزيد «ويولج النهار» يدخله «في الليل» فيزيد «وسخر الشمس والقمر كل» منهما «يجري» في فلكه «لأجل مسمى» يوم القيامة «ذلكم الله ربكم له الملك والذين تدعون» تعبدون «من دونه» أي غيره وهم الأصنام «ما يملكون من قِطْمير» لفاقة النواة.

Hintçe: 

वही रात को (बढ़ा के) दिन में दाख़िल करता है (तो रात बढ़ जाती है) और वही दिन को (बढ़ा के) रात में दाख़िल करता है (तो दिन बढ़ जाता है और) उसी ने सूरज और चाँद को अपना मुतीइ बना रखा है कि हर एक अपने (अपने) मुअय्यन (तय) वक्त पर चला करता है वही खुदा तुम्हारा परवरदिगार है उसी की सलतनत है और उसे छोड़कर जिन माबूदों को तुम पुकारते हो वह छुवारों की गुठली की झिल्ली के बराबर भी तो इख़तेयार नहीं रखते

Tayca: 

พระองค์ทรงให้กลางคืนคาบเกี่ยวเข้าไปในกลางวัน และทรงให้กลางวันคาบเกี่ยวเข้าไปในกลางคืน และทรงให้ดวงอาทิตย์และดวงจันทร์เป็นประโยชน์ (แก่มนุษย์) ทุกสิ่งโคจรไปตามวาระที่ได้กำหนดไว้ นั่นคือ อัลลอฮฺพระเจ้าของพวกเจ้า อำนาจการปกครองทั้งมวลเป็นสิทธิ์ของพระองค์ และสิ่งที่พวกเจ้าวิงวอนขออื่นจากพระองค์นั้นพวกมันมิได้ครอบครองสิ่งใดแม้แต่เยื่อบางหุ้มเมล็ดอินทผลัม

İbranice: 

אלוהים מכניס את הלילה אל תוך היום, ומכניס את היום אל תוך הלילה. והוא הכניע לפיקודו את השמש ואת הירח, וכל אחד מהם ינוע במסלולו עד מועד מוגדר. זה אלוהים ריבונכם, לו המלכות. ואמנם אלה אשר קוראים אליהם במקום אלוהים, אין להם שלטון אפילו על קליפה של תמר

Hırvatça: 

On uvodi noć u dan i uvodi dan u noć, On je potčinio Sunce i Mjesec - svako plovi do roka određenog; to vam je, eto, Allah, Gospodar vaš; sve je u posjedu Njegovom! A oni koje, pored Njega, molite ne posjeduju ništa, ni koliko je opna na hurminoj košpici.

Rumence: 

El face ca noaptea să străpungă ziua, iar ziua să străpungă noaptea. El a supus soarele şi luna să alerge fiecare către un anumit soroc. Acesta este Dumnezeu, Domnul vostru! A Lui este împărăţia. Cei pe care îi chemaţi afară de El, nu au putere nici cât

Transliteration: 

Yooliju allayla fee alnnahari wayooliju alnnahara fee allayli wasakhkhara alshshamsa waalqamara kullun yajree liajalin musamman thalikumu Allahu rabbukum lahu almulku waallatheena tadAAoona min doonihi ma yamlikoona min qitmeerin

Türkçe: 

Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Güneş'i ve Ay'ı buyruk altına almıştır. Her biri belirlenen bir süreye kadar akıp gidiyor. İşte Rabbiniz Allah bu; mülk ve yönetim O'nundur. Onun berisinden yakardıklarınız ise bir çekirdek zarına bile hükmedemezler.

Sahih International: 

He causes the night to enter the day, and He causes the day to enter the night and has subjected the sun and the moon - each running [its course] for a specified term. That is Allah, your Lord; to Him belongs sovereignty. And those whom you invoke other than Him do not possess [as much as] the membrane of a date seed.

İngilizce: 

He merges Night into Day, and he merges Day into Night, and he has subjected the sun and the moon (to his Law): each one runs its course for a term appointed. Such is Allah your Lord: to Him belongs all Dominion. And those whom ye invoke besides Him have not the least power.

Azerbaycanca: 

(Allah) gecəni gündüzə, güzdüzü də gecəyə qatar. O, günəşi və ayı ram (öz əmrinə, sizin mənafeyinizə tabe) etmişdir. Onların hər biri (öz hədəqəsində, öz dairəsində) müəyyən müddətədək (qiyamət gününə qədər) dövr (hərəkət) edər. Bu sizin Rəbbiniz olan Allahdır, hökm Onundur. Sizin Ondan qeyri ibadət etdikləriniz bir çəyirdək qabığına belə sahib deyillər.

Süleyman Ateş: 

(Allah) Geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar; güneşi ve ayı buyruğu altına almıştır. Her biri belirtilmiş bir süreye kadar akıp gider. İşte Rabbiniz Allah budur, mülk O'nundur. O'ndan başka yalvardığınız şeyler ise bir çekirdek zarına bile sahip değillerdir.

Diyanet Vakfı: 

Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar; güneş ve ayı emri altına almıştır. Her biri belirtilmiş bir süreye kadar akıp gider. İşte (bütün bunları yapan) Rabbiniz Allah'tır. Mülk O'nundur. O'nu bırakıp da kendilerine taptıklarınız ise, bir çekirdek kabuğuna bile sahip değillerdir.

Erhan Aktaş: 

O, geceyi gündüze, gündüzü de geceye çevirir. Güneş’i ve Ay’ı buyruk altına aldı. Her biri belirlenmiş bir süreye kadar hareketini sürdürüyor. İşte bu, Allah’tır, Rabb’inizdir. Egemenlik O’nundur. O’nun yanı sıra çağırdığınız kimseler, bir çekirdeğin zarına bile sahip değiller.

Kral Fahd: 

Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar; güneş ve ayı emri altına almıştır. Her biri belirtilmiş bir süreye kadar akıp gider. İşte (bütün bunları yapan) Rabbiniz Allah’tır. Mülk O’nundur. O’nu bırakıp da kendilerine taptıklarınız ise, bir çekirdek kabuğuna bile sahip değillerdir.

Hasan Basri Çantay: 

O, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü gecenin içerisine sokar. Güneşi, ayı teshıyr etmişdir. Her biri muayyen bir müddet için akıb gidiyor. İşte bunlar (ı yapan) Allahdır, sizin Rabbinizdir. Mülk Onundur. Onu bırakıb tapdıklarınız ise bir hurma çekirdeğinin zarına bile mâlik olmazlar.

Muhammed Esed: 

O, gündüzü kısaltarak geceyi uzatır ve geceyi kısaltarak gündüzü uzatır. O, güneşi ve ayı (kendi kanunlarına) tabi kılmıştır, her biri (O´nun) belirlediği bir zaman içinde akıp gider. İşte Rabbiniz Allah budur: mülk O´nundur; O´ndan başka yalvarıp durduklarınız ise bir hurma çekirdeğinin zarı kadar bile bir şeye sahip değillerdir!

Gültekin Onan: 

(Tanrı) Geceyi gündüze bağlayıp katar, gündüzü de geceye bağlayıp katar, güneşi ve ayı emre amade kılmıştır, her biri adı konulmuş bir ecele kadar akıp gitmektedir. İşte bunları (yaratıp düzene koyan) Tanrı sizin rabbinizdir

Ali Fikri Yavuz: 

Geceyi gündüze sokuyor, gündüzü de geceye sokuyor, (gece ve gündüzü azaltıp çoğaltıyor). Güneşi ve ayı (ziyaları ile insanoğlunun istifadesine) tâbi ve bağlı kılmıştır. Bunlardan her biri muayyen bir vakta (kıyamete) kadar dolaşıp duruyor. İşte bunları yapan Allah’dır, Rabbinizdir. Bütün mülk O’nundur. O’ndan başka ibadet ettikleriniz, bir çekirdek zarına güç yetiremezler.

Portekizce: 

Ele insere a noite no dia e o dia na noite e rege o sol e a lua; cada um percorrerá o seu curso até um término prefixado.Tal é Deus para vós, vosso Senhor, e é d'Ele o Reino. Quanto aos que invocais em vez d'Ele, não possuem o mínimo queseja de poder.

İsveççe: 

Han låter natten glida in i dagen och Han låter dagen glida in i natten. Han har underordnat solen och månen under [Sina lagar]: var och en löper sitt [kretslopp] till en fastställd tidpunkt. Detta är Gud, er Herre! Makten och herraväldet är Hans, och de som ni dyrkar vid sidan av Honom har ingen makt ens över dadelkärnans fina skal!

Farsça: 

شب را در روز فرو می برد و روز را در شب فرو می برد، و خورشید و ماه را مسخّر و رام کرده است که هر کدام تا سرآمدی معین روانند. این است خدا پروردگار شما، فرمانروایی، ویژه اوست و کسانی را که به جای او می پرستیدید، مالک پوست هسته خرمایی هم نیستند.

Kürtçe: 

(خوا) شەو دەکات بەناو ڕۆژدا و ڕۆژ د ەکات بەناو شەودا وە خۆرو مانگی ڕام ھێناوە ھەریەکەیان (لە خولگەی خۆیدا) تا ئەو ماوەیەی بۆی دیاریکراوە دەگەڕێت ودەسوڕێتەوە ئەوەیە خوای پەروەردگاری ئێوە پادشایەتی تەنھا بۆ ئەوە و ئەوانەی ئێوە ھاواریان لێ دەکەن بێجگە لەخوا خاوەنی توێکڵە سپێکەی ناوکی خورمایش نین

Özbekçe: 

У зот кечани кундузга, кундузни кечага киритур, қуёш ва ойни беминнат хизматкор қилиб қўйгандир. Ҳар бири белгиланган муддатгача юрадир. Ана шу Аллоҳ–Роббингиздир. Мулк Уникидир. Ундан ўзга илтижо қилаётганларингиз эса, данак пўстлоғига ҳам молик эмаслар. (Арабларда ҳеч нарсага арзимас ва қадрсиз нарсани хурмо данаги устидаги ўта юпқа пўстлоққа ўхшатиш одати бор. Қуръони Карим ҳам оятларни илк қабул қилиб олаётган шу халқнинг зеҳнига осон ўрнаштириш учун мазкур ўхшатишдан фойдаланиб, мушриклар ўзларича ибодат этиб юрган сохта худолари ўша хақир пўстлоқча нарсага ҳам молик эмасликларини таъкидламоқда. Улар ҳеч нарсага эга эмаслар, уларнинг ҳукми ҳеч жойда ўтмайди, дейилмоқда.)

Malayca: 

Allah jua yang memasukkan malam pada siang dan memasukkan siang pada malam (silih berganti), dan Ia yang memudahkan peredaran matahari dan bulan; tiap- tiap satu dari keduanya beredar untuk suatu masa yang telah ditetapkan. Yang melakukan semuanya itu ialah Allah Tuhan kamu, bagiNyalah kuasa pemerintahan; sedang mereka yang kamu sembah - yang lain dari Allah - tidak mempunyai sesuatu pun walau senipis selaput biji kurma.

Arnavutça: 

Ai (Perëndia) e shpie natën (e zgjatë njërën dhe shkurton tjetrën), dhe e ka nënshtruar Diellin dhe Hënën – secili lëvizë deri në kohën e caktuar; ky është Perëndia, Zoti juaj. Pushteti është i Tij! E, ata që i adhuroni ju, pos Tij – nuk posedojnë as sa lëkura e bërthamës së hurmës.

Bulgarca: 

Той въвежда нощта в деня и въвежда деня в нощта, и Той подчини слънцето и луната - всяко да се движи до определен срок. Това е Аллах, вашият Господ. Негово е владението. А онези, които зовете освен Него, не владеят дори ципица от фурма.

Sırpça: 

Он уводи ноћ у дан и уводи дан у ноћ, Он је потчинио Сунце и Месец - свако плови до одређеног рока; то вам је, ето, Аллах, ваш Господар; све је у Његовом поседу! А они које, поред Њега, молите не поседују ништа.

Çekçe: 

On dává vniknout noci do dne a dni do noci a podmanil si slunce a měsíc a obě tělesa se pohybují k lhůtě stanovené. Takový je Bůh, Pán váš, jemuž patří moc královská, zatímco ti, které vzýváte vedle Něho, nemají moc ani nad slupkou pecky datlové.

Urduca: 

وہ دن کے اندر رات کو اور رات کے اندر دن کو پروتا ہوا لے آتا ہے چاند اور سورج کو اُس نے مسخر کر رکھا ہے یہ سب کچھ ایک وقت مقرر تک چلے جا رہا ہے وہی اللہ (جس کے یہ سارے کام ہیں) تمہارا رب ہے بادشاہی اسی کی ہے اُسے چھوڑ کر جن دوسروں کو تم پکارتے ہو وہ ایک پرکاہ کے مالک بھی نہیں ہیں

Tacikçe: 

Аз шаб кам мекунаду ба рӯз меафзояд ва аз рӯз кам мекунаду ба шаб меафзояд ва офтобу моҳро ром кард. Ҳар як то замоне муайян дар ҳаракатанд, Ин аст Худо — Парвардигори шумо. Фармонравоӣ аз они Ӯст. Чизҳоеро, ки ғайри Ӯ ба худоӣ мехонед, молики пӯсти миёни донаи хурмое ҳам нестанд.

Tatarca: 

Аллаһ кичне көндезгә кертеп көнне озын кылыр, вә көндезне көнгә кертеп төнне озын кылыр, вә кешеләрне кояш вә айдан файдаландырды, һәрберсе билгеләнгән көнгә чаклы һава бушлыгында йөзеп йөрерләр, шул ґәҗәеб эшләрне кылучы Раббыгыз Аллаһдыр, җир күк мөлке Аныкыдыр. Аллаһудан башкага сез гыйбадәт кылган нәрсәләр бер хөрмә җимешенең кабыгына да ия түгелләр.

Endonezyaca: 

Dia memasukkan malam ke dalam siang dan memasukkan siang ke dalam malam dan menundukkan matahari dan bulan, masing-masing berjalan menurut waktu yang ditentukan. Yang (berbuat) demikian itulah Allah Tuhanmu, kepunyaan-Nya-lah kerajaan. Dan orang-orang yang kamu seru (sembah) selain Allah tiada mempunyai apa-apa walaupun setipis kulit ari.

Amharca: 

ሌሊትን በቀን ውስጥ ያስገባል፡፡ ቀንንም በሌሊት ውሰጥ ያስገባል፤ ፀሐይንና ጨረቃንም ገራ፡፡ ሁሉም እተወሰነ ጊዜ ድረስ ይሮጣሉ፡፡ ይህ ጌታችሁ አላህ ነው፡፡ ንግሥናው የእርሱ ብቻ ነው፡፡ እነዚያም ከእርሱ ሌላ የምትግገዟቸው የተምር ፍሬ ሽፋን እንኳ አይኖራቸውም፡፡

Tamilce: 

இரவை பகலில் நுழைக்கிறான்; பகலை இரவில் நுழைக்கிறான். சூரியனையும் சந்திரனையும் வசப்படுத்தினான். எல்லாம் குறிப்பிட்ட தவணையை நோக்கி ஓடுகின்றன. (இவற்றை எல்லாம் படைத்துப் பரிபாலிக்கக்கூடிய) அவன்தான் உங்கள் இறைவனாகிய அல்லாஹ் ஆவான். அவனுக்கே ஆட்சி அனைத்தும் உரியது. அவனை அன்றி நீங்கள் அழைப்பவர்கள்* (-நீங்கள் வணங்குகின்ற உங்கள் தெய்வங்கள்) ஒரு (தானிய கொட்டையின் மீதுள்ள) தொலிக்குக் கூட உரிமை பெற மாட்டார்கள். *இந்தப் பிரபஞ்சத்தில் எதையும் அவர்கள் படைக்கவில்லை. அவர்களுக்கு சொந்தமானது எதுவும் இல்லை. எதையும் படைப்பதற்கும் படைப்புகளை இயக்குவதற்கும் சக்தியற்ற ஒன்றை எப்படி வணங்குவீர்கள்?

Korece: 

하나님은 밤을 낮으로 하시 고 낮을 밤으로 두시게 하시며 해 와 달이 그분의 법칙에 순종토록 하셨으니 각자는 정하여진 시간에 제 운행을 함이라 이렇게 하시는 분이 바로 주님이시며 모든 영역 이 그분께 있으매 그분 외에 너 희가 숭배하는 것들은 지푸라기 하나도 다스릴 힘이 없노라

Vietnamca: 

Ngài (Allah) nhập ban đêm vào ban ngày và nhập ban ngày vào ban đêm; Ngài chế ngự mặt trời và mặt trăng, mỗi cái bơi (theo quỹ đạo riêng của nó) cho đến một thời hạn đã định. Đó là Allah, Thượng Đế của các ngươi, mọi quyền thống trị đều thuộc về Ngài. Còn những kẻ mà các ngươi cầu nguyện ngoài Ngài không nắm quyền chi phối (bất cứ thứ gì cho dù đó) chỉ là một lớp vỏ chà là.

Rubu tag: 

Hizb tag: