Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

20

Sûredeki Ayet No: 

75

Ayet No: 

2423

Sayfa No: 

316

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمَن يَأْتِهِ مُؤْمِنًا قَدْ عَمِلَ الصَّالِحَاتِ فَأُولَٰئِكَ لَهُمُ الدَّرَجَاتُ الْعُلَىٰ

Çeviriyazı: 

vemey ye'tihî mü'minen ḳad `amile-ṣṣâliḥâti feülâike lehümü-dderacâtü-l`ulâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kim de ona bir mümin olarak salih ameller işlemiş olduğu halde varırsa, işte onlara en yüksek dereceler vardır.

Diyanet İşleri: 

Rabbine inanmış ve yararlı iş yaparak gelenlere, işte onlara, en üstün dereceler, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları Adn cennetleri vardır. Bu, arınanların mükafatıdır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve kim de inanmış ve iyi işlerde bulunmuş bir halde ona gelirse işte o çeşit kişileredir yüce dereceler.

Şaban Piriş: 

Kim de mümin ve doğruları yapmış olarak gelirse, işte onlar için de en yüksek dereceler vardır.

Edip Yüksel: 

İnanmış ve erdemli bir hayat sürmüş olarak O'na gelenler ise, yüksek dereceleri hakkederler:

Ali Bulaç: 

Kim O'na iman edip salih amellerde bulunarak O'na gelirse, işte onlar, onlar için de yüksek dereceler vardır.

Suat Yıldırım: 

Her kim de makbul ve güzel işler yapmış mümin olarak gelirse, onlara da pek yüksek mevkiler vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Her kim de sâlih sâlih ameller işlemiş olduğu halde O´na mü´min olarak gelirse işte onlar için en yüksek dereceler vardır.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

O'nun huzuruna, hayra ve barışa yönelik iyilikler üretmiş bir mümin olarak varana gelince, işte böyleleri için çok yüksek dereceler öngörülmüştür.

Bekir Sadak: 

Size verdigimiz riziklarin temizlerinden yiyin, bunda asiri gitmeyin ki gazabimi haketmeyesiniz. Gazabimi hakeden kimse muhakkak mahvolur.

İbni Kesir: 

Kim de O´na iman etmiş ve salih ameller işlemiş olarak gelirse

Adem Uğur: 

Kim de iyi davranışlarda bulunmuş bir mümin olarak O´na varırsa, üstün dereceler işte sırf bunlar içindir.

İskender Ali Mihr: 

Ve kim salih ameller (nefs tezkiyesi) yapmışsa ve O´na (Allah´a) mü´min olarak gelirse o zaman işte onlar, onlar için yüksek dereceler vardır.

Celal Yıldırım: 

Kim de Rabbine mü´min olarak ve iyi yararlı amellerde bulunarak gelirse, işte onlar için en yüksek dereceler vardır.

Tefhim ul Kuran: 

«Kim de O´na iman edip salih amellerde bulunmuş olarak O´na gelirse, işte onlar, onlar için de yüksek dereceler vardır.»

Fransızca: 

Et quiconque vient auprès de Lui en croyant, après avoir fait de bonnes oeuvres, voilà donc ceux qui auront les plus hauts rangs,

İspanyolca: 

Quien, al contrario, venga a Él como creyente, después de haber obrado bien, tendrá la categoría más elevada:

İtalyanca: 

Chi [invece] si presenterà a Lui credente, e avrà compiuto opere buone... ecco coloro che avranno l'onore più grande,

Almanca: 

Und wer zu Ihm als Mumin kommt, wobei er gottgefällig Gutes tat, für diese sind die hohen Ränge bestimmt,

Çince: 

信道行善而来见主者,得享最高的品级

Hollandaca: 

Wie een waar geloovige was en rechtvaardigheid zal hebben uitgeoefend, voor dezen zijn de graden van het grootste geluk bereid.

Rusça: 

А тем, кто явится к Нему, будучи верующим, совершив праведные деяния, уготованы высшие ступени -

Somalice: 

ruuxiise u yimaadda isagoo Mu'min ah oo falay camal fiican kuwaas waxaa u sugnaaday Jannooyinka sare.

Swahilice: 

Na atakaye mjia naye ni Muumini aliye tenda mema, basi hao ndio wenye vyeo vya juu.

Uygurca: 

كىمكى مۆمىن بولۇپ، ياخشى ئەمەللەرنى قىلغان ھالدا اﷲ قا مۇلاقات بولىدىكەن، ئۇ (اﷲ نىڭ دەرگاھىدا) يۇقىرى دەرىجىگە ئېرىشىدۇ

Japonca: 

だが,多くの善行をして,信者としてかれの許に来た者には高い位階を与える。

Arapça (Ürdün): 

«ومن يأته مؤمنا قد عمل الصالحات» الفرائض والنوافل «فأولئك لهم الدرجات العلى» جمع مؤنث أعلى.

Hintçe: 

(सिसकता रहेगा) और जो शख्स उसके सामने ईमानदार हो कर हाज़िर होगा और उसने अच्छे-अच्छे काम भी किए होंगे तो ऐसे ही लोग हैं जिनके लिए बड़े-बड़े बुलन्द रूतबे हैं

Tayca: 

และผู้ใดมาหาพระองค์โดยเป็นผู้ศรัทธาเขาได้กระทำความดีต่าง ๆ ไว้ ชนเหล่านี้แหละสำหรับพวกเขานั้นจะมีสถานะอันสูงส่ง

İbranice: 

אך מי שיבוא מאמין שעשה את הטוב, לאלה שמורות הדרגות העליונות

Hırvatça: 

a one koji pred Njega dođu kao vjernici, a koji su dobra djela činili, njih čekaju visoki stepeni,

Rumence: 

Cei care vin la El, ca nişte credincioşi care au săvârşit fapte bune, aceia vor avea cele mai înalte trepte:

Transliteration: 

Waman yatihi muminan qad AAamila alssalihati faolaika lahumu alddarajatu alAAula

Türkçe: 

O'nun huzuruna, hayra ve barışa yönelik iyilikler üretmiş bir mümin olarak varana gelince, işte böyleleri için çok yüksek dereceler öngörülmüştür.

Sahih International: 

But whoever comes to Him as a believer having done righteous deeds - for those will be the highest degrees [in position]:

İngilizce: 

But such as come to Him as Believers who have worked righteous deeds,- for them are ranks exalted,-

Azerbaycanca: 

Kim (Rəbbinin hüzuruna) yaxşı əməllər etmiş bir mö’min kimi olaraq gələrsə, belələrini ən yüksək dərəcələr gözləyir –

Süleyman Ateş: 

Kim de iyi işler yapmış bir mü'min olarak O'na gelirse, işte onlar için de yüksek dereceler vardır:

Diyanet Vakfı: 

Kim de iyi davranışlarda bulunmuş bir mümin olarak O'na varırsa, üstün dereceler işte sırf bunlar içindir.

Erhan Aktaş: 

Ve kim O’na bir mümin olarak sâlihâtı yapmış şekilde gelirse, işte böyle kimseler için yüksek makamlar vardır.

Kral Fahd: 

Kim de iyi davranışlarda bulunmuş bir mümin olarak O'na varırsa, üstün dereceler işte sırf bunlar içindir.

Hasan Basri Çantay: 

«Kim de Ona îman etmiş, iyi iyi amel (ve hareket) lerde bulunmuş olarak gelirse işte onlar, onlar için de en yüksek dereceler»,

Muhammed Esed: 

Oysa, (Rabbinin huzuruna) dürüst ve erdemli davranışlar ile mümin olarak çıkan kimseye gelince, (öte dünyada) en yüksek makamlar işte böylelerinin olacaktır:

Gültekin Onan: 

20:73

Ali Fikri Yavuz: 

Kim de O’na, bir mümin olarak, salih ameller işlemiş olduğu halde varırsa, işte, onlara en yüksek dereceler var.

Portekizce: 

E aqueles que comparecerem ante Ele, sendo fiéis e tendo praticado o bem, obterão as mais elevadas dignidades;

İsveççe: 

Men de som kommer inför Honom som troende efter att ha levt ett rättskaffens liv skall ges den högsta värdigheten;

Farsça: 

و کسانی که مؤمن بیایند در حالی که کارهای شایسته انجام داده اند، برای آنان برترین درجات است.

Kürtçe: 

وە ئەو کەسەی بەباوەڕداری بگەڕێتەوە لای (خوای گەورە) بەڕاستی کردەوەی چاکیشی کرد بێت ئائەوانە پلەو پایەی بەرزو بڵندیان ھەیە

Özbekçe: 

Ким Унга мўмин ўлароқ, яхши амаллар қилган ҳолида келса, бас, ана ўшаларга олий даражалар.

Malayca: 

"Dan sesiapa yang datang kepadaNya sedang ia beriman, serta ia telah mengerjakan amal-amal yang soleh, maka mereka itu akan beroleh tempat-tempat tinggal yang tinggi darjatnya:

Arnavutça: 

E, kush vie tek Ai, si besimtarë, e që madje, ka punuar vepra të mira, vetëm ata kanë pozita të larta,

Bulgarca: 

А който дойде при Него като вярващ, вършил праведни дела, за такива са висшите степени -

Sırpça: 

а оне који пред Њим дођу као верници, а радили су добра дела, чекају високи степени,

Çekçe: 

zatímco těm, kdož k Němu jako věřící přicházejí a zbožné skutky vykonali, těm hodnosti nejvyšších se dostane,

Urduca: 

اور جو اس کے حضور مومن کی حیثیت سے حاضر ہو گا، جس نے نیک عمل کیے ہوں گے، ایسے سب لوگوں کے لیے بلند درجے ہیں

Tacikçe: 

Ва онон, ки бо имон назди ӯ оянд ва корҳои шоиста кунанд, соҳиби дараҷоте баланд бошанд.

Tatarca: 

Берәү Раббысына изге гамәлләр кылганы хәлдә камил иман белән барса, андый мөэминнәргә ахирәттә бөек дәрәҗәләр булыр.

Endonezyaca: 

Dan barangsiapa datang kepada Tuhannya dalam keadaan beriman, lagi sungguh-sungguh telah beramal saleh, maka mereka itulah orang-orang yang memperoleh tempat-tempat yang tinggi (mulia),

Amharca: 

በጎ ሥራዎችን በእርግጥ የሠራ ምእመን ኾኖ የመጣውም ሰው እነዚያ ለእነሱ ከፍተኛ ደረጃዎች አሏቸው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், யார் அவனிடம் நன்மைகளை செய்த நம்பிக்கையாளராக வருவாரோ அவர்களுக்குத்தான் (சொர்க்கத்தின்) மிக உயர்வான தகுதிகள் உண்டு.

Korece: 

그러나 선을 행하는 신앙인 이 그 분께 올 때는 그들을 위해 최고의 월계관이 있으며

Vietnamca: 

Còn người nào đến trình diện Ngài như một người có đức tin và hành thiện thì họ sẽ là những người được ban thưởng cấp bậc ưu hạng.

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: