Arapça:
وَيَقُولُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْلَا أُنزِلَ عَلَيْهِ آيَةٌ مِّن رَّبِّهِ ۗ قُلْ إِنَّ اللَّهَ يُضِلُّ مَن يَشَاءُ وَيَهْدِي إِلَيْهِ مَنْ أَنَابَ
Çeviriyazı:
veyeḳûlü-lleẕîne keferû levlâ ünzile `aleyhi âyetüm mir rabbih. ḳul inne-llâhe yüḍillü mey yeşâü veyehdî ileyhi men enâb.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yine o iman etmeyenler diyorlar ki: "Ona Rabbinden bir âyet indirilseydi ya." De ki: "Hakikaten Allah, dilediğini şaşırtır ve kendisine gönül vereni de hidayete erdirir."
Diyanet İşleri:
İnkar edenler: "Rabbinden ona bir mucize indirilmeli değil miydi?" derler. De ki: "Doğrusu Allah dileyeni saptırır ve Kendisine yöneleni doğru yola eriştirir."
Abdulbakî Gölpınarlı:
Kafir olanlar derler ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya. De ki: Şüphe yok ki Allah, dilediğini sapıklığa ve gönlüyle ona, onun tapısına dönenleriyse doğru yola sevk eder.
Şaban Piriş:
Kâfirler: O’na Rabbinden bir ayet/mucize indirilmeli değil miydi? derler. De ki: Kuşkusuz Allah dilediğini saptırır ve Kendisine yöneleni doğru yola eriştirir.
Edip Yüksel:
İnkar edenler, "Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi," diyorlar. De ki: "ALLAH dileyeni saptırır ve yöneleni doğruya ulaştırır."
Ali Bulaç:
İnkar edenler: "Ona Rabbinden bir ayet (mucize) indirilseydi ya!" derler. De ki: "Şüphesiz Allah, dilediğini şaşırtıp-saptırır, Kendisi'ne katıksızca yöneleni de dosdoğru yola yöneltip-iletir."
Suat Yıldırım:
Yine o inkâr edenler diyorlar ki: “Peygambere Rabbi tarafından bir mûcize verilmeli değil miydi?”De ki: “Allah dilediğini bu tür iddiaları sebebiyle saptırır. Kendisine yöneleni de hidâyete erdirir. İşte onlar iman edip gönülleri Allah'ı zikretmekle, O’nu anmakla huzur bulan kimselerdir.İyi bilin ki gönüller ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” [21,5; 10,101; 6,111]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve kâfir olanlar derler ki: «Ona Rabbinden bir âyet indirilmiş olmalı değil mi idi?» De ki: «Muhakkak Allah Teâlâ dilediğini sapıklığa düşürür ve Hakk´a yöneleni de kendisine hidâyet eder.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Küfre sapanlar derler ki: "Rabbinden ona bir mucize indirilseydi ya!" De ki: "Allah dilediğini/dileyeni saptırır. Doğruya yöneleni de kendisine iletir."
Bekir Sadak:
And olsun ki, senden once de nice peygamberler alaya alinmisti. Inkar edenleri once erteledim, sonra cezalarini verdim. Cezalandirmam nasildi?
İbni Kesir:
Küfredenler dediler ki: Rabbından kendisine bir ayet inidirilmeli değil miydi? De ki: Allah dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de doğru yola eriştirir.
Adem Uğur:
Kâfir olanlar diyorlar ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi? De ki: Kuşkusuz Allah dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de hidayete erdirir.
İskender Ali Mihr:
Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O´na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”
Celal Yıldırım:
O inkâr edenler derler ki: «Ona Rabbinden bir mu´cize indirilseydi ya». De ki: Şüphesiz Allah dilediğini saptırır ve kendisine gönül verip yöneleni de doğru yola eriştirir.
Tefhim ul Kuran:
Küfre sapanlar: «Ona Rabbinden bir ayet (mucize) indirilseydi ya!» derler. De ki: «Şüphesiz Allah, dilediğini şaşırtıp saptırır, kendisine katıksızca yöneleni de dosdoğru yola yöneltip iletir.»
Fransızca:
Ceux qui ont mécru disent : "Pourquoi n'a-t-on pas descendu sur lui (Muhammad) un miracle venant de son Seigneur ? " Dis : "En vérité, Allah égare qui Il veut et Il guide vers Lui celui qui se repent,
İspanyolca:
Los infieles dicen: «¿Por qué no se le ha revelado un signo que procede de su Señor?» Di: «Alá extravía a quien Él quiere y dirige a Él a quien se arrepiente».
İtalyanca:
Dicono i miscredenti: «Perché non è stato fatto scendere su di lui un segno da parte del suo Signore?». Rispondi: «In verità Allah allontana chi vuole e guida a Lui chi si converte,
Almanca:
Und diejenigen, die Kufr betrieben haben, sagen: "Würde ihm doch eine Aya von seinem HERRN hinabgesandt!" Sag: "Gewiß ALLAH läßt abirren, wen ER will, und leitet zu Sich denjenigen recht, der sich reumütig besinnt.
Çince:
不信道的人们说:怎么没有一种迹象从他的主降临他呢?你说:真主必定使他所意欲者误入迷途,必定使归依他的人走上正路。
Hollandaca:
De ongeloovigen zeggen: zoo lang hem geen teeken van zijn Heer wordt nedergezonden, zullen wij niet gelooven. Antwoord: Waarlijk, God zal in dwaling brengen wien het hem behaagt, en zal dengeen tot zich voeren, die berouw toont.
Rusça:
Неверующие говорят: "Почему ему не ниспослано знамение от его Господа?" Скажи: "Аллах вводит в заблуждение того, кого пожелает, и ведет прямым путем тех, кто обратился к Нему с покаянием".
Somalice:
waxay dhihi kuwii gaaloobay maxaa loogu soo dejin waayey korkiina Aayado Eebihiisa xaggiisa, waxaad dhahdaa Eebe wuu dhumiyaa ciduu doono (oo xaqa diida) wuxuuna u hanuuniyaa xagiisa ciddii u noqota.
Swahilice:
Na wanasema walio kufuru: Kwa nini hakuteremshiwa muujiza kutoka kwa Mola wake Mlezi. Sema: Hakika Mwenyezi Mungu humwacha kupotea amtakaye, na humwongoa anaye elekea kwake,
Uygurca:
كۇففارلار: «نېمىشقا ئۇنىڭغا پەرۋەردىگارىدىن (مۇسانىڭ ۋە ئىسانىڭ مۆجىزىسىدەك) بىرەر مۆجىزە كەلمىدى؟» دەيدۇ. (ئى مۇھەممەد!) «(ئىش اﷲ نىڭ ئىلكىدە، مېنىڭ ئىلكىمدە ئەمەس) اﷲ ھەقىقەتەن خالىغان ئادەمنى گۇمراھ قىلىدۇ» دېگىن
Japonca:
信じない者は言う。「何故主からの印が,かれ(ムハンマド)に下されないのですか。」言ってやるがいい。「本当にアッラーは,御好みの者を迷うに任せ,梅悟してかれに返る者を導かれる。
Arapça (Ürdün):
«ويقول الذين كفروا» من أهل مكة «لولا» هلا «أنزل عليه» على محمد «آية من ربه» كالعصا واليد والناقة «قل» لهم «إن الله يضل من يشاء» إضلاله فلا تغني عنه الآيات شيئا «ويهدي» يرشد «إليه» إلى دينه «من أناب» رجع إليه، ويبدل مِن مَن.
Hintçe:
और जिन लोगों ने कुफ्र एख़तियार किया वह कहते हैं कि उस (शख्स यानि तुम) पर हमारी ख्वाहिश के मुवाफिक़ कोई मौजिज़ा उसके परवरदिगार की तरफ से क्यों नहीं नाज़िल होता तुम उनसे कह दो कि इसमें शक़ नहीं कि ख़ुदा जिसे चाहता है गुमराही में छोड़ देता है
Tayca:
และบรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธากล่าวว่า “ทำไมสัญญาณจากพระเจ้าของเขาจึงไม่ถูกประทานให้แก่เขา?” จงกล่าวเถิด “แท้จริงอัลลอฮฺทรงให้หลงทางแก่ผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์ และทรงนำทางสู่พระองค์แก่ผู้ที่สำนึกตัว
İbranice:
ואומרים אלה אשר כפרו: 'לו היה יורד לו נס מריבונו'? אמור: 'אלוהים מוליך שולל את מי שהוא רוצה, ומדריך אליו את מי שהוא רוצה
Hırvatça:
Oni koji ne vjeruju govore: "Zašto mu od Gospodara njegova nije spušten kakav znak?" Reci: "Allah odvodi na stranputicu onoga koga On hoće, a k Sebi upućuje onoga ko Mu se pokajnički obraća."
Rumence:
Cei care tăgăduiesc spun: “De ce nu a fost pogorât asupra lui un semn de la Domnul său?” Spune: “Dumnezeu rătăceşte pe cine voieşte şi călăuzeşte către El pe cel care se întoarce la El căindu-se,
Transliteration:
Wayaqoolu allatheena kafaroo lawla onzila AAalayhi ayatun min rabbihi qul inna Allaha yudillu man yashao wayahdee ilayhi man anaba
Türkçe:
Küfre sapanlar derler ki: "Rabbinden ona bir mucize indirilseydi ya!" De ki: "Allah dilediğini/dileyeni saptırır. Doğruya yöneleni de kendisine iletir."
Sahih International:
And those who disbelieved say, "Why has a sign not been sent down to him from his Lord?" Say, [O Muhammad], "Indeed, Allah leaves astray whom He wills and guides to Himself whoever turns back [to Him] -
İngilizce:
The Unbelievers say: "Why is not a sign sent down to him from his Lord?" Say: "Truly Allah leaveth, to stray, whom He will; But He guideth to Himself those who turn to Him in penitence,-
Azerbaycanca:
Kafir olanlar: “Məgər Rəbbindən ona bir mö’cüzə endirilməli deyildimi?” – deyirlər. (Ya Rəsulum!) De: “Allah istədiyini (haqq yoldan) sapdırır. Tövbə edən (Allahın itaətinə qayıdan) şəxsi isə Öz hidayətinə (Özünün doğru yolu olan islam dininə) qovuşdurur”.
Süleyman Ateş:
İnkar edenler: "Ona Rabbinden bir ayet indirilmeli değil miydi?" diyorlar. De ki: "Allah, dilediğini (bu tür sözlerle) saptırır. Yöneleni de kendisine iletir."
Diyanet Vakfı:
Kafir olanlar diyorlar ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi? De ki: Kuşkusuz Allah dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de hidayete erdirir.
Erhan Aktaş:
Kâfirler: “Rabb’inden ona bir âyet(1) indirilseydi ya!” diyorlar. De ki: “Allah, hak edeni saptırır(2), kendisine yönelen kimseyi de doğru yola iletir.”
Kral Fahd:
Kâfir olanlar diyorlar ki: «Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?» De ki: Kuşkusuz Allah dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de hidayete erdirir.
Hasan Basri Çantay:
O küfredenler: «Ona (peygambere) Rabbinden bir (azâb) mu´cize (si) indirilmeli değil miydi»? derler. De ki: «Şübhesiz Allah kimi dilerse onu dalâlete götürür, gönlünü kendine çevirdiklerini ise doğru yola iletir».
Muhammed Esed:
İmdi, (Peygamber´in getirdiği mesajın) doğruluğunu inkar edenler, "Ona Rabbinden mucizevi bir alamet indirilmeli değil miydi?" diyorlar. Sen de şöyle de: "Bilin ki, (sapmayı) dileyeni saptıran da, O´na yöneleni Kendisine yaklaştıran da, şüphesiz Allah´tır;
Gültekin Onan:
Küfredenler: "
Ali Fikri Yavuz:
Yine o küfredenler diyorlar ki: “- Peygambere Rabbinden bir mûcize indirilseydi ya! De ki, Allah dilediği kimseyi şaşırtır ve kendisine kalbi ile yöneleni hidayete erdirir.
Portekizce:
Os incrédulos dizem: Por que não lhe foi revelado um sinal de seu Senhor? Responde-lhes: Deus deixa que se desvie aquem Lhe apraz e encaminha até Ele os contritos,
İsveççe:
FÖRNEKARNA av sanningen säger: "Varför har han inte fått ett tecken från sin Herre?" Säg: "Gud låter dem gå vilse som vill gå vilse och Han leder dem till Sig som vill vända åter till Honom i ånger,
Farsça:
کافران می گویند: چرا معجزه ای [غیر قرآن] از سوی پروردگارش بر او نازل نشده؟ بگو: مسلماً خدا هر کس را بخواهد [پس از اتمام حجت] گمراه می کند و هر کس را که به سوی او بازگردد، هدایت می نماید.
Kürtçe:
ئەوانە کەبێ بڕوا بوون دەڵێن بۆچی نەنێررا بۆی موعجیزەیەک لەلایەن پەروەردگاریەوە (ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ بەڕاستی خوا ھەر کەسێکی بوێت گومڕای دەکات (کەشیاوی گومڕاکردنە) وە ڕێنمونی ھەر کەسێک دەکات کە بۆلای خۆی گەڕابێتەوە
Özbekçe:
Ва куфр келтирганлар: «Унга Роббидан бир оят-мўъжиза тушса эди», дерлар. Сен: «Албатта, Аллоҳ кимни хоҳласа, залолатга кетказадир ва Ўзига йўналганларини ҳидоят қиладир», деб айт.
Malayca:
Dan orang-orang yang kafir berkata: "Mengapa tidak diturunkan kepada (Muhammad) satu mukjizat dari Tuhannya? "Katakanlah (wahai Muhammad): "Sesungguhnya Allah menyesatkan sesiapa yang dikehendakiNya (menurut undang-undang peraturanNya), dan memberi petunjuk ke jalan ugamanya, sesiapa yang rujuk kepadaNya, -
Arnavutça:
Mohuesit thonë: “Sikur t’i ishte dërguar atij një mrekulli nga Zoti i tij?” Thuaj: “Me të vërtetë, Perëndia e shpie në humbje atë që don (meqë është zhytur në të keqe), ndërsa e udhëzon në rrugë të drejtë atë që kthehet tek Ai,
Bulgarca:
И казват неверниците: “Защо не му бе низпослано знамение от неговия Господ?” Кажи: “Аллах оставя в заблуда когото пожелае и напътва към Себе Си онзи, който се покайва
Sırpça:
Они који не верују говоре: „Зашто му од његовог Господара није спуштен какав знак?“ Реци: „Аллах одводи на странпутицу онога кога Он жели, а ка Себи упућује онога ко Му се покајнички обраћа.“
Çekçe:
Ti, kdož nevěří, říkají: 'Pročpak mu nebylo sesláno znamení nějaké od Pána jeho?' Rci: 'Bůh dává zbloudit, komu chce, a vede k Sobě toho, kdo obrátil se s pokáním,
Urduca:
یہ لوگ جنہوں نے (رسالت محمدیؐ کو ماننے سے) انکار کر دیا ہے کہتے ہیں "اِس شخص پر اِس کے رب کی طرف سے کوئی نشانی کیوں نہ اتری" کہو، اللہ جسے چاہتا ہے گمراہ کر دیتا ہے اور وہ اپنی طرف آنے کا راستہ اُسی کو دکھاتا ہے جو اُس کی طرف رجوع کرے
Tacikçe:
Кофирон мегӯянд: «Чаро аз ҷониби Парвардигораш мӯъҷизае бар ӯ нозил намешавад?» Бигӯ: «Худо ҳар киро бихоҳад, гумроҳ мекунад. Ва ҳар киро ба даргоҳи Ӯ рӯй кунад, ҳидоят мекунад».
Tatarca:
Кәферләр әйтәләр: "Кәшки Мухәммәдкә Коръәннән башка аның пәйгамбәрлеген куәтләүче бер галәмәт иңдерелсә, иман китерер идек", – дип. Син аларга әйт: Аллаһ үзе теләгән кешеләрне, ягъни кире кешеләрне хак юлдан адаштырыр һәм үзенә итагатьле инсафлы кешеләрне туры юлга күндерер.
Endonezyaca:
Orang-orang kafir berkata: "Mengapa tidak diturunkan kepadanya (Muhammad) tanda (mukjizat) dari Tuhannya?" Katakanlah: "Sesungguhnya Allah menyesatkan siapa yang Dia kehendaki dan menunjuki orang-orang yang bertaubat kepada-Nya",
Amharca:
እነዚያም የካዱት «በእርሱ ላይ ከጌታው ተዓምር ለምን አልተወረደም» ይላሉ፡፡ «አላህ የሚሻውን ያጠምማል፡፡ የተመለሰውንም ሰው ወደርሱ ይመራል» በላቸው፡፡
Tamilce:
நிராகரித்தவர்கள், “இவர் (-இத்தூதர்) மீது இவருடைய இறைவனிடமிருந்து (நாம் விரும்புகிற) ஓர் அத்தாட்சி இறக்கப்பட வேண்டாமா?” என்று கூறுகிறார்கள். (நபியே) கூறுவீராக! நிச்சயமாக அல்லாஹ் தான் நாடுபவர்களை வழிகெடுக்கிறான். இன்னும், (நிராகரிப்பிலிருந்து விலகி அவன் பக்கம்) திரும்பியவர்களுக்கு அவனை நோக்கி (வருவதற்கான நேரான பாதையை) வழிகாட்டுகிறான்.
Korece:
불신자들이 왜 주님으로부터그에게 예증이 내리지 아니한가 라고 말하니 일러 가로되 실로 하나님은 그분이 원하심에 방황케하고 회개하는 자 그분께로 인도 하시니라
Vietnamca:
Những kẻ vô đức tin nói: “Tại sao không có một dấu lạ nào từ Thượng Đế của Y được ban xuống cho Y kia chứ?” Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) hãy nói với chúng: “Quả thật, Allah muốn làm cho ai lầm lạc là tuỳ ý Ngài nhưng Ngài sẽ hướng dẫn người nào biết ăn năn sám hối với Ngài.”
Ayet Linkleri: