Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

3

Sûredeki Ayet No: 

4

Ayet No: 

297

Sayfa No: 

50

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

مِن قَبْلُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَأَنزَلَ الْفُرْقَانَ ۗ إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِ اللَّهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ ذُو انتِقَامٍ

Çeviriyazı: 

min ḳablü hüdel linnâsi veenzele-lfürḳân. inne-lleẕîne keferû biâyâti-llâhi lehüm `aẕâbün şedîd. vellâhü `azîzün ẕü-ntiḳâm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O, sana kendisinden öncekileri tasdik edip doğrulayan bu kitabı hak ile indirdi. Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat'ı ve İncil'i de yine O indirmişti.. Evet bu Furkan'ı da O indirdi. Gerçek şu ki, Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için çetin bir azap vardır. Allah çok güçlüdür, intikamını alır.

Diyanet İşleri: 

Kendisinden önceki Kitapları tasdik eden Hak Kitap'ı sana indirdi. Önceden insanlara yol gösterici olarak Tevrat ve İncil'i de indirmişti. O, doğruyu yanlıştan ayıran Kitap'ı indirdi. Doğrusu Allah'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli azab vardır. Allah güçlüdür, mazlumların öcünü alır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Evvelce, insanlara hidayet olarak, gerçekle batılı ayırt eden kitabı da indirdi. Tanrı ayetlerine inanmayanlardır çetin azap ve Allah öyle üstün bir kudret sahibidir ki aman vermez.

Şaban Piriş: 

Daha önce, insanlar için yol gösterici ve hakkı batıldan ayıran/Furkan'ı da indirmişti. Allah’ın ayetlerini küfredenlere şiddetli bir azap vardır. Allah güçlüdür, intikam sahibidir.

Edip Yüksel: 

Bundan önce insanlara yol gösterici olarak... Yasalar kitabını indirdi. ALLAH'ın ayetlerini inkar edenlere çetin bir azap vardır. ALLAH Üstündür, Öc Alandır.

Ali Bulaç: 

Bundan (Kur’an’dan) önce (onlar) insanlar için bir hidayet idiler. Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi. Gerçek şu ki, Allah'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah güçlüdür, intikam alıcıdır.

Suat Yıldırım: 

Doğruyu eğriden, hakkı batıldan ayırd eden Furkanı da indirdi. Allah'ın âyetlerini inkâr edenlere pek çetin bir azap vardır. Öyle ya, Allah daima azîzdir (mutlak galiptir, mazlumların) intikamını alır. [2,53; 5,95; 14,47; 39,37; 32,22; 43;41; 44,16] {KM, Tesniye 32,35; Mezmurlar 94,1; Yeremya 51,56}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Daha evvel, nâsa hidâyet olarak ve Furkan´ı da inzal buyurdu. O kimseler ki, Allah Teâlâ´nın âyetlerini inkar ettiler, onlar için şüphe yok ki, şedîd bir azap vardır. Ve Allah Teâlâ azîzdir, intikam sahibidir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Daha önce insanlara bir yol gösterici olarak Furkan'ı da indirdi. Şu bir gerçek ki, Allah'ın ayetlerini örtüp inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Ve Allah hem Azîz'dir hem intikam alıcı...

Bekir Sadak: 

3:3

İbni Kesir: 

Daha önce. İnsanlara yol gösterici olarak. Furkan´ı da indirdi. Muhakkak ki Allah´ın ayetlerini inkar edenler için, gerçekten şiddetli azab vardır. Allah, Aziz´dir, intikam sahibidir.

Adem Uğur: 

Daha önce de, insanlara doğru yolu göstermek üzere Furkan´ı indirmiştir. Bilinmeli ki, Allah´ın âyetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, suçlunun hakkından gelen mutlak güç sahibidir.

İskender Ali Mihr: 

Daha önce insanlar için , hidayete erdirici olarak (Tevrat´ı ve İncil´i indirdi) ve (sonra da) Furkan´ı (Hak ile bâtılı ayıran Kur´ân´ı) indirdi. Muhakkak ki onlar, Allah´ın âyetlerini inkâr ettiler. Onlar için şiddetli azap vardır. Ve Allah Azîz´dir, intikam sahibidir (intikam alandır).

Celal Yıldırım: 

3:3

Tefhim ul Kuran: 

(Ki onlar) Bundan önce insanlar için bir hidayetti. Doğruyu yanlıştan ayıran (furkan) ı da indirdi. Gerçek şu ki, Allah´ın ayetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azab vardır. Allah güçlüdür, intikam alıcıdır.

Fransızca: 

auparavant, en tant que guide pour les gens. Et Il a fait descendre le Discernement . Ceux qui ne croient pas aux Révélations d'Allah auront, certes, un dur châtiment ! Et, Allah est Puissant, Détenteur du pouvoir de punir.

İspanyolca: 

antes, como dirección para los hombres, y ha revelado el Criterio. Quienes no crean en los signos de Alá tendrán un castigo severo. Alá es poderoso, vengador.

İtalyanca: 

in precedenza, come guida per le genti. E ha fatto scendere il Discrimine. In verità, a coloro che negano i segni di Allah, un duro castigo! Allah è potente e vendicatore.

Almanca: 

vorher als Rechtleitung für die Menschen und ER hat Al-furqan hinabgesandt. Für diejenigen, die Kufr ALLAHs Ayat gegenüber betreiben, ist harte Peinigung bestimmt. Und ALLAH ist allwürdig, vergeltung-übend.

Çince: 

于此经之前,以作世人的向导;又降示证据。不信真主的迹象的人,必定要受严厉的刑罚。真主是万的,是惩恶的。

Hollandaca: 

Waarlijk, zij die Gods teekenen niet gelooven, zullen eene vreeselijke straf ontvangen; want God is machtig en kan zich wreken.

Rusça: 

которые прежде были руководством для людей. Он также ниспослал Различение (Коран). Воистину, тем, кто не верует в знамения Аллаха, уготованы тяжкие мучения, ведь Аллах - Могущественный, Способный на возмездие.

Somalice: 

Hore iyagoo Hanuun u ah Dadka, wuxuuna soo Dejiyey (Eebe) Furqaan (Quraanka) kuwa ka Gaaloobay Aayaadka Eebe waxay Mudan Cadaab Daran, Lebana waa Adkaade Aarsada.

Swahilice: 

Kabla yake, ziwe uwongofu kwa watu. Na akateremsha Furqani (Upambanuo). Hakika walio zikanusha Ishara za Mwenyezi Mungu watakuwa na adhabu kali. Na Mwenyezi Mungu ni Mwenye nguvu na Mwenye kulipa.

Uygurca: 

ھەق بىلەن باتىلنى ئايرىغۇچى كىتابنى (يەنى بارلىق ساماۋى كىتابلارنى) نازىل قىلدى. شۈبھىسىزكى، اﷲ نىڭ ئايەتلىرىنى ئىنكار قىلغانلار (ئاخىرەتتە) قاتتىق ئازابقا دۇچار بولىدۇ. اﷲ غالىبتۇر، (يامانلارنى) جازالىغۇچىدۇر

Japonca: 

この前にも人びとを導き,(今)また(正邪の)識別を御下しになる。本当にアッラーの印を偽りであるとする者には,烈しい懲罰があろう。アッラーは偉力ならびなき応報の主であられる。

Arapça (Ürdün): 

«إن الذين كفروا بآيات الله» القرآن وغيره «لهم عذاب شديد والله عزيز» غالب على أمره فلا يمنعه شيء من إنجاز وعده ووعيده «ذو انتقام» عقوبة شديدة ممن عصاه لا يقدر على مثلها أحد

Hintçe: 

और हक़ व बातिल में तमीज़ देने वाली किताब (कुरान) नाज़िल की बेशक जिन लोगों ने ख़ुदा की आयतों को न माना उनके लिए सख्त अज़ाब है और ख़ुदा हर चीज़ पर ग़ालिब बदला लेने वाला है

Tayca: 

(ให้มี) มาก่อน ในฐานะเป็นข้อแนะนำสำหรับมนุษย์ และได้ประทานอัล-ฟุรกอนมาด้วย แท้จริงบรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธาต่อบรรดาโองการของอัลลอฮ์นั้น พวกเขาจะได้รับโทษอันรุนแรง และอัลลอฮ์นั้นเป็นผู้ทรงเดชานุภาพ ผู้ทรงทำการลงโทษ

İbranice: 

מקדם כהדרכה לאנשים, והוריד את הפורקאן (הקוראן.) הנה אלה אשר כפרו באותות אלוהים, להם עונש קשה (ביום הדין,) ואלוהים עזוז ובעל נקמה

Hırvatça: 

još prije kao putokaz ljudima, a spustio je i Furkan! - ono što rastavlja istinu od zablude. Onima koji u Allahove ajete i znakove ne vjeruju, pripada teška patnja, a Allah je silan i žestoko kažnjava.

Rumence: 

mai înainte drept călăuzire oamenilor, precum a pogorât şi Legea. Cei care nu cred în semnele lui Dumnezeu, de o osândă aprigă, vor avea parte. Dumnezeu este Puternic, Stăpîn al răzbunării.

Transliteration: 

Min qablu hudan lilnnasi waanzala alfurqana inna allatheena kafaroo biayati Allahi lahum AAathabun shadeedun waAllahu AAazeezun thoo intiqamin

Türkçe: 

Daha önce insanlara bir yol gösterici olarak Furkan'ı da indirdi. Şu bir gerçek ki, Allah'ın ayetlerini örtüp inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Ve Allah hem Azîz'dir hem intikam alıcı...

Sahih International: 

Before, as guidance for the people. And He revealed the Qur'an. Indeed, those who disbelieve in the verses of Allah will have a severe punishment, and Allah is exalted in Might, the Owner of Retribution.

İngilizce: 

Then those who reject Faith in the Signs of Allah will suffer the severest penalty, and Allah is Exalted in Might, Lord of Retribution.

Azerbaycanca: 

Daha öncə insanları hidayət etmək üçün. Furqanı da O nazil etdi. Allahın ayələrini inkar edənlər şiddətli əzaba düçar olacaqlar. Allah yenilməz qüvvət, intiqam sahibidir!

Süleyman Ateş: 

Daha önce, insanlara yol gösterici olarak, Furkan(doğruyu ve eğriyi birbirinden ayırdeden Kitap)ı da indirdi, Muhakkak ki Allah'ın ayetlerini tanımayanlar için çetin bir azab vardır. Allah daima üstündür ve öc alandır.

Diyanet Vakfı: 

Daha önce de, insanlara doğru yolu göstermek üzere Furkan'ı indirmiştir. Bilinmeli ki, Allah'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, suçlunun hakkından gelen mutlak güç sahibidir.

Erhan Aktaş: 

Daha önce insanlara doğru yolu göstermek için Furkân’ı(1) indirdi. Kuşkusuz, Allah’ın âyetlerini küfredenler(2) için şiddetli bir azâp vardır. Allah, Mutlak Üstün Olan’dır, Suçlulara Hak Ettikleri Cezayı Veren’dir.

Kral Fahd: 

Daha önce de, insanlara doğru yolu göstermek üzere (hak ile bâtılı birbirinden ayıran) Furkân'ı indirmiştir. Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, Azîz'dir, (hak edenlere karşı) intikam sahibidir.

Hasan Basri Çantay: 

3:3

Muhammed Esed: 

Geçmişte insanlığa yol gösterici olarak; yine O indirmişti, doğruyla eğriyi birbirinden ayırd etmeye yarayan gerçeklik bilgisini... Allah´ın mesajlarını inkara şartlanmış olanlara gelince; onları acı bir azap beklemektedir: Zira Allah kudret sahibidir, kötülüğü cezalandırandır.

Gültekin Onan: 

Bundan (Kuran´dan ) önce (onlar) insanlar için bir hidayet idiler. Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi. Gerçek şu ki, Tanrı´nın ayetlerine küfredenler için şiddetli bir azab vardır. Tanrı güçlüdür, intikam alıcıdır.

Ali Fikri Yavuz: 

3:3

Portekizce: 

Anteriormente, para servir de orientação aos humanos, e relevou ainda o Discernimento. Aqueles que negarem osversículos de Deus, sofrerão um severo castigo, e Deus é Punidor, Poderosíssimo.

İsveççe: 

i äldre tid, till vägledning för människorna och det är Han som har uppenbarat den måttstock med vars hjälp rätt kan mätas och skiljas från orätt. Ett strängt straff väntar dem som förnekar [sanningen i] Guds budskap - ja, Gud är allsmäktig och hämnden är Hans.

Farsça: 

پیش از این برای هدایت مردم فرستاد، و فرقان را [که مایه جدایی حق از باطل است] نازل کرد. مسلماً کسانی که به آیات خدا کافر شدند، برای آنان [به کیفرِ کفرشان] عذابی سخت است؛ وخدا توانای شکست ناپذیر و صاحب انتقام است.

Kürtçe: 

لەپێش قورئاندا بەڕێنمونی خەڵکی وە ناردی یە خوارەوە فورقان (واتە: جیاکەرەوەی ڕاست و ناڕاست_ مەبەست پێی قورئانە) بێگومان ئەوانەی کە بێ بڕوابوون بە ئایەت و بەڵگەکانی خوا بۆیان ھەیە (لە قیامەتدا) سزای سەخت وە خوا باڵا دەست و بەتوانایە خاوەنی تۆڵە و سزایە

Özbekçe: 

Ундан олдин одамларга ҳидоят қилиб. Ва Фурқонни ҳам туширди. Аллоҳнинг оятларига куфр келтирганларга шиддатли азоб бор. Аллоҳ азиз ва интиқом олувчи зотдир. (Демак, Муҳаммад алайҳиссаломга тушган китобни ҳам Аллоҳнинг Ўзи туширган, китобларнинг тушиши башарият учун янгилик эмас, Қуръон ҳам аввалги тушган илоҳий китобларнинг давоми. )

Malayca: 

Sebelum (Al-Quran diturunkan), menjadi petunjuk bagi umat manusia. Dan Ia juga yang menurunkan Al-Furqaan (yang membezakan antara yang benar dengan yang salah). Sesungguhnya orang-orang yang kufur ingkar akan ayat-ayat keterangan Allah itu, bagi mereka azab seksa yang amat berat. Dan (ingatlah), Allah Maha Kuasa, lagi berhak membalas dengan azab seksa (kepada golongan yang bersalah).

Arnavutça: 

më parë udhërrëfyes për njerëzit, dhe ka zbritur Furkanin, që dallon të vërtetën nga e pavërteta. Ata që nuk besojnë versetet e Perëndisë, i pret dënimi i ashpër, se Perëndia është dënues i Plotëfuqishëm.

Bulgarca: 

за напътствие на хората, и низпосла Разграничението. За онези, които не вярват в знаменията на Аллах, наистина има сурово мъчение. Аллах е всемогъщ, въздаващ отмъщение.

Sırpça: 

још пре као путоказ људима, а спустио је и Фуркан (Кур'ан) – оно што раставља истину од заблуде. Онима који у Аллахове речи и знакове не верују, припада тешка патња, а Аллах је силан и жестоко кажњава.

Çekçe: 

již předtím jako správné vedení pro lidi a seslal spásné rozlišení. Zajisté ty, kdož ve znamení Boží nevěří, očekává trest strašný, neboť Bůh věru mocný je a pán pomsty.

Urduca: 

اور اس نے وہ کسوٹی اتاری ہے (جو حق اور باطل کا فرق د کھانے والی ہے) اب جو لوگ اللہ کے فرامین کو قبول کرنے سے انکار کریں، ان کو یقیناً سخت سزا ملے گی اللہ بے پناہ طاقت کا مالک ہے اور برائی کا بدلہ دینے والا ہے

Tacikçe: 

барои ҳидояти мардум фиристод ва Фурқонро нозил кард. Барои онон, ки ба оёти Худо имон намеоранд, азобе сахт муҳайёст ва Худо пирӯзманду интиқомгиранда аст.

Tatarca: 

Кешеләргә хидәят, вә хак белән батыл арасын аерыр өчен Коръәнне иңдерде. Аллаһуның аятьләрен инкяр итүче кәферләргә ахирәттә, әлбәттә, каты ґәзаб булыр. Аллаһ кәферләрдән үч алуда кодрәт иясе.

Endonezyaca: 

sebelum (Al Quran), menjadi petunjuk bagi manusia, dan Dia menurunkan Al Furqaan. Sesungguhnya orang-orang yang kafir terhadap ayat-ayat Allah akan memperoleh siksa yang berat; dan Allah Maha Perkasa lagi mempunyai balasan (siksa).

Amharca: 

(ከቁርኣን) በፊት ለሰዎች መሪ አድርጎ (አወረዳቸው)፡፡ ፉርቃንንም አወረደ፡፡ እነዚያ በአላህ ተዓምራቶች የካዱ ለእነርሱ ብርቱ ቅጣት አላቸው፡፡ አላህም አሸናፊ የመበቀል ባለቤት ነው፡፡

Tamilce: 

இதற்கு முன்னர் (தவ்ராத்தையும் இன்ஜீலையும் இஸ்ராயீலுடைய) மக்களுக்கு நேர்வழி காட்டியாக (இறக்கினான்). இன்னும், (நன்மை தீமையைப்) பிரித்தறிவிக்கக்கூடிய வேதத்தை (உம்மீது) இறக்கினான். நிச்சயமாக எவர்கள் அல்லாஹ்வின் வசனங்களை நிராகரித்தார்களோ அவர்களுக்கு கடினமான தண்டனையுண்டு. அல்லாஹ் மிகைத்தவன், தண்டிப்பவன் ஆவான்.

Korece: 

이전의 사람들을 위한 복음이 라 그리고 옳고 그름의 지침서를 내렸노라 하나님의 말씀들을 배반 하는자 그들에게는 엄한 벌이 있 을 것이라 하나님은 강하사 그들 을 패배하게 하시니라

Vietnamca: 

(Kinh Tawrah và Kinh Injil) được ban xuống trước làm nguồn chỉ đạo cho nhân loại và (tiếp sau đó) Ngài ban xuống Furqan(1) (Kinh Qur’an). Quả thật, những kẻ đã phủ nhận các lời mặc khải của Allah sẽ phải gánh lấy sự trừng phạt khủng khiếp. Quả thật, Allah là Đấng Toàn Năng, Đấng toàn quyền trừng phạt (không thể kháng cự). (1) Furqan có nghĩa là sự phân biệt, Qur’an được gọi là Furqan bởi vì Nó là chuẩn mực để phân biệt giữa cái đúng và cái sai, giữa chân lý và ngụy tạo, và giữa phúc và tội.