Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

172

Ayet No: 

179

Sayfa No: 

26

Nüzûl Yeri: 

Nüzûl Yılı: 

Arapça: 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُلُوا مِن طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَاشْكُرُوا لِلَّهِ إِن كُنتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ

Çeviriyazı: 

yâ eyyühe-lleẕîne âmenû külû min ṭayyibâti mâ razaḳnâküm veşkürû lillâhi in küntüm iyyâhü ta`büdûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey iman edenler! Size kısmet ettiğimiz rızıkların hoş ve temiz olanlarından yiyin ve Allah'a şükredin, eğer yalnız O'na kulluk ediyorsanız.

Diyanet İşleri: 

Ey İnananlar! Sizi rızıklandırdığımızın temizlerinden yiyin; yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız, O'na şükredin.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey inananlar, size rızık olarak verdiğimiz temiz şeyleri yiyin ve ancak ona tapıyorsanız karşılık olarak şükredin.

Şaban Piriş: 

Ey iman edenler! Sizi rızıklandırdığımız temiz şeylerden yiyin ve eğer gerçekten yalnız Allah’a ibadet ediyorsanız, ona şükredin.

Edip Yüksel: 

İnananlar, size verdiğimiz rızıkların iyilerinden yeyin. ALLAH'a şükredin, sadece O'na tapıyorsanız.

Ali Bulaç: 

Ey iman edenler size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin ve yalnızca O'na kulluk ediyorsanız, (yine yalnızca) Allah'a şükredin.

Suat Yıldırım: 

Ey iman edenler! Size kısmet ettiğimiz rızıkların temiz ve helâlinden yiyiniz! Eğer yalnız Allah'a ibadet ediyorsanız, O’na şükrediniz.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ey imân edenler! Size rızk olarak verdiğimiz şeylerin tertemiz olanlarından yiyiniz ve Allah´a şükrediniz. Eğer siz ancak O´na ibadette bulunuyorsanız.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ey iman sahipleri! Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yiyin ve -eğer yalnız O'na kulluk/ibadet ediyorsanız- Allah'a şükredin.

Bekir Sadak: 

Ey Inananlar! Sizi riziklandirdigimizin temizlerinden yiyin

İbni Kesir: 

Ey iman edenler

Adem Uğur: 

Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yeyin, eğer siz yalnız Allah´a kulluk ediyorsanız O´na şükredin.

İskender Ali Mihr: 

Ey âmenû olanlar! Sizi rızıklandırdığımız temiz (helâl) şeylerden yeyin. Ve eğer sadece O´na kul olduysanız, Allah´a şükredin.

Celal Yıldırım: 

Ey imân edenler! Sizi rızıklandığımız şeylerin iyi ve temiz olanından yeyin. Eğer yalnız Allah´a tapıp kulluk ediyorsanız O´na şükredin.

Tefhim ul Kuran: 

Ey iman edenler size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin ve yalnızca O´na kulluk ediyorsanız, (yine yalnızca) Allah´a şükredin.

Fransızca: 

ô les croyants ! Mangez des (nourritures) licites que Nous vous avons attribuées. Et remerciez Allah, si c'est Lui que vous adorez.

İspanyolca: 

¡Creyentes! ¡Comed de las cosas buenas de que os hemos proveído y dad gracias a Alá, si es a Él solo a Quien servís!

İtalyanca: 

O voi che credete, mangiate le buone cose di cui vi abbiamo provvisto e ringraziate Allah, se è Lui che adorate.

Almanca: 

Ihr, die den Iman verinnerlicht habt! Verzehrt von den Tay-yibat , dieWIR euch als Rizq gewährt haben, und erweist euch ALLAH gegenüber dankbar, solltet ihr Ihm zu dienen pflegen.

Çince: 

信道的人们啊!你们可以吃我所供给你们的佳美的食物,你们当感谢真主,如果你们只崇拜他。

Hollandaca: 

O geloovigen! geniet het goede dat wij u tot voeding hebben gegeven, en dankt God daarvoor, indien gij Hem vereert.

Rusça: 

О те, которые уверовали! Вкушайте дозволенные блага, которыми Мы наделили вас, и будьте благодарны Аллаху, если только вы поклоняетесь Ему.

Somalice: 

kuwa Xaqa rumeeyow wax ka Cuna wanaagaan idinku aezuqnay, kuna mahdiya Eebe hadaad tihiin kuwo isaga Caabudi.

Swahilice: 

Enyi mlio amini! Kuleni vizuri tulivyo kuruzukuni, na mumshukuru Mwenyezi Mungu, ikiwa kweli mnamuabudu Yeye tu.

Uygurca: 

ئى مۆمىنلەر! بىز سىلەرنى رىزىقلاندۇرغان ھالال نەرسىلەردىن يەڭلار، ئەگەر اﷲ غىلا ئىبادەت قىلىدىغان بولساڭلار، اﷲ قا (يەنى اﷲ نىڭ ھەددى - ھېسابسىز نېمەتلىرىگە) شۈكۈر قىلىڭلار

Japonca: 

信仰する者よ,われがあなたがたに与えた良いものを食べなさい。そしてアッラーに感謝しなさい。もしあなたがたが本当に,かれに仕えるのであるならば。

Arapça (Ürdün): 

«يا أيها الذين آمنوا كلوا من طيِّبات» حلالات «ما رزقناكم واشكروا لله» على ما أحل لكم «إن كنتم إياه تعبدون».

Hintçe: 

ऐ ईमानदारों जो कुछ हम ने तुम्हें दिया है उस में से सुथरी चीज़ें (शौक़ से) खाओं और अगर ख़ुदा ही की इबादत करते हो तो उसी का शुक्र करो

Tayca: 

บรรดาผู้ศรัทธาทั้งหลาย จงบริโภคสิ่งที่เราได้ให้เป็นปัจจัยยังชีพแก่พวกเจ้า จากสิ่งดี ๆ ทั้งหลาย และจงขอบคุณอัลลอฮ์เถิด หากเฉพาะพระองค์เท่านั้น ที่พวกเจ้าจักเป็นผู้เคารพสักการะ

İbranice: 

הוי, אלה אשר האמינו! איכלו מן המורשה, הדברים הטובים אשר הענקנו לפרנסתכם, והודו לאלוהים אם אותו אתם עובדים.

Hırvatça: 

O vi koji vjerujete, jedite dobra kojim smo vas opskrbili i Allahu zahvaljujte, ako, doista, samo Njemu ibadet činite.

Rumence: 

O, voi cei ce credeţi! Mâncaţi din bunătăţile pe care vi le-am dăruit! Daţi-i mulţumire lui Dumnezeu, dacă Lui vă închinaţi!

Transliteration: 

Ya ayyuha allatheena amanoo kuloo min tayyibati ma razaqnakum waoshkuroo lillahi in kuntum iyyahu taAAbudoona

Türkçe: 

Ey iman sahipleri! Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yiyin ve -eğer yalnız O'na kulluk/ibadet ediyorsanız- Allah'a şükredin.

Sahih International: 

O you who have believed, eat from the good things which We have provided for you and be grateful to Allah if it is [indeed] Him that you worship.

İngilizce: 

O ye who believe! Eat of the good things that We have provided for you, and be grateful to Allah, if it is Him ye worship.

Azerbaycanca: 

Ey iman gətirənlər! Sizə verdiyimiz rüzilərin (təmiz və) halalından yeyin! Əgər Allaha ibadət edirsinizsə, (bu ne’mətlərə görə) Ona şükür edin!

Süleyman Ateş: 

Ey inananlar, size verdiğimiz rızıkların iyilerinden yeyin, Allah'a tapıyorsanız, O'na şükredin.

Diyanet Vakfı: 

Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yeyin, eğer siz yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız O'na şükredin.

Erhan Aktaş: 

Ey Îmân Edenler! Eğer, sadece O’na kulluk ediyorsanız, size rızık olarak verdiğimiz şeylerin sağlıklı, temiz, ve iyi olanlarından yiyin ve Allah’a şükredin.

Kral Fahd: 

Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin, eğer siz yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız O'na şükredin.

Hasan Basri Çantay: 

Ey îman edenler, size rızk olarak verdiğimiz şeylerin (maddeten ve manen) en temiz olanlarından yeyin, Allaha şükredin, eğer (hakıykaten) ona kulluk ediyorsanız.

Muhammed Esed: 

Ey imana ermiş olanlar! Size rızk olarak sağladığımız iyi şeylerden nasiplenin ve Allah´a şükredin, eğer gerçekten O´na kulluk ediyorsanız.

Gültekin Onan: 

Ey inananlar, size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin ve yalnızca O´na kulluk ediyorsanız, (yine yalnızca) Tanrı´ya şükredin.

Ali Fikri Yavuz: 

Ey müminler, size verdiğim rızıkların temiz ve helâlından yeyin ve Allah’a şükredin, eğer hakikaten ona tapıyorsanız.

Portekizce: 

Ó fiéis, desfrutai de todo o bem com que vos agraciamos e agradecei a Deus, se só a Ele adorais.

İsveççe: 

Troende! Ät av de goda ting som Vi skänker er för ert uppehälle och tacka Gud, om det är Honom ni [vill] dyrka.

Farsça: 

ای اهل ایمان! از انواع میوه ها و خوردنی های پاکیزه ای که روزی شما کرده ایم، بخورید و خدا را سپاس گزارید، اگر فقط او را می پرستید.

Kürtçe: 

ئەی ئەو کەسانەی کە بڕواتان ھێناوە بخۆن لەو خواردەمەنیە پاکانەی کردومانە بەڕۆزیتان وە سوپاسی خوا بکەن ئەگەر ئێوە ھەر ئەو دەپەرستن

Özbekçe: 

Эй иймон келтирганлар! Сизларга ризқ қилиб берганимиз пок нарсалардан енглар ва Аллоҳга шукр қилинглар, агар Унга ибодат қиладиган бўлсаларингиз.

Malayca: 

Wahai orang-orang yang beriman! Makanlah dari benda-benda yang baik (yang halal) yang telah Kami berikan kepada kamu, dan bersyukurlah kepada Allah, jika betul kamu hanya beribadat kepadanya.

Arnavutça: 

O besimtarë! Hani nga ushqimet e këndshme që ua kemi dhuruar Na juve dhe nëse jeni adhurues të Perëndisë bëhuni falenderues të Tij!

Bulgarca: 

О, вярващи, яжте от благата, които Ние ви дарихме, и бъдете признателни на Аллах, ако на Него служите!

Sırpça: 

О ви који верујете, једите добра којим смо вас опскрбили и захваљујте Аллаху, ако, заиста, само Њега обожавате.

Çekçe: 

Vy, kteří věříte, jezte z výtečných pokrmů, jež jsme vám uštědřili, a děkujte Bohu, jste-li Jeho služebníky

Urduca: 

اے لوگو جو ایمان لائے ہو، اگر تم حقیقت میں اللہ کی بندگی کرنے والے ہو تو جو پاک چیزیں ہم نے تمہیں بخشی ہیں اُنہیں بے تکلف کھاؤ اور اللہ کا شکر ادا کرو

Tacikçe: 

Эй касоне, имон овардаед, аз он чизҳои покизае, ки рӯзии шумо кардаем, бихӯред ва агар Худоро мепарастед, шукрашро ба ҷой оваред.

Tatarca: 

Ий мөэминнәр! Без сезгә биргән пакь, хәләл ризыклардан гына ашагыз һәм Аллаһуга шөкер итегез, әгәр Аңа гына гыйбадәт кылучы булсагыз!

Endonezyaca: 

Hai orang-orang yang beriman, makanlah di antara rezeki yang baik-baik yang Kami berikan kepadamu dan bersyukurlah kepada Allah, jika benar-benar kepada-Nya kamu menyembah.

Amharca: 

እናንተ ያመናችሁ ሆይ! ከነዚያ ከሰጠናችሁ ጣፋጮች ብሉ፡፡ ለአላህም እርሱን ብቻ የምትገዙ እንደኾናችሁ አመስግኑ፡፡

Tamilce: 

நம்பிக்கையாளர்களே! நாம் உங்களுக்கு வழங்கிய நல்லவற்றில் இருந்து உண்ணுங்கள்! இன்னும், அல்லாஹ்விற்கு நன்றி செலுத்துங்கள், அவனையே (நீங்கள்) வணங்குபவர்களாக இருந்தால்.

Korece: 

믿음을 가진자들이여 하나 님이 너회에게 부여한 양식중 좋 은 것을 먹되 하나님께 감사하고 그분만을 경배하라

Vietnamca: 

Hỡi những người có đức tin, các ngươi hãy ăn những thực phẩm tốt sạch mà TA đã ban bố cho các ngươi; và các ngươi hãy tri ân Allah nếu các ngươi chỉ thờ phượng riêng Ngài.