
febieyyi âlâi rabbikümâ tükeẕẕibân.
Arapça:
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Türkçe:
Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayacaksınız yalan?
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Diyanet Vakfı:
Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
İngilizce:
Then which of the favours of your Lord will ye deny?
Fransızca:
Lequel des bienfaits de votre Seigneur nierez-vous ?
Almanca:
Also welche von den Wohltaten eures HERRN leugnet ihr beide ab?!
Rusça:
Какую же из милостей вашего Господа вы считаете ложью?
Açıklama:

feyevmeiẕil lâ yüs'elü `an ẕembihî insüv velâ cânn.
Arapça:
فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُسْأَلُ عَن ذَنبِهِ إِنسٌ وَلَا جَانٌّ
Türkçe:
O gün günahlarından ne cin sorguya çekilir ne de insan.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte o gün, ne insana ne de cinne günahından sorulmaz.
Diyanet Vakfı:
İşte o gün insana da cine de günahı sorulmaz.
İngilizce:
On that Day no question will be asked of man or Jinn as to his sin.
Fransızca:
Alors, ni aux hommes ni aux djinns, on ne posera des questions à propos de leurs péchés.
Almanca:
Also an diesem Tag wird nach seiner Verfehlung weder ein Mensch noch ein Dschinn befragt.
Rusça:
В тот день ни человек, ни джинн не будет спрошен о его грехе.
Açıklama:

febieyyi âlâi rabbikümâ tükeẕẕibân.
Arapça:
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Türkçe:
Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayacaksınız yalan?
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Diyanet Vakfı:
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
İngilizce:
Then which of the favours of your Lord will ye deny?
Fransızca:
Lequel donc des bienfaits de votre Seigneur nierez-vous ?
Almanca:
Also welche von den Wohltaten eures HERRN leugnet ihr beide ab?!
Rusça:
Какую же из милостей вашего Господа вы считаете ложью?
Açıklama:

yü`rafü-lmücrimûne bisîmâhüm feyü'ḫaẕü binnevâṣî vel'aḳdâm.
Arapça:
يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِسِيمَاهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاصِي وَالْأَقْدَامِ
Türkçe:
Suçlular, yüzlerinden tanınır da yakalanırlar perçemlerinden ve ayaklarından.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Suçlular simalarından tanınır, alınlarından ve ayaklarından tutulur.
Diyanet Vakfı:
Suçlular, simalarından tanınır, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.
İngilizce:
(For) the sinners will be known by their marks: and they will be seized by their forelocks and their feet.
Fransızca:
On reconnaîtra les criminels à leurs traits. Ils seront donc saisis par les toupets et les pieds.
Almanca:
Die schwer Verfehlenden werden durch ihreMerkmale bekannt, dann wird an den Stirnhaaren und an den Füßen gezerrt.
Rusça:
Грешников будут узнавать по их признакам, а затем хватать за хохлы и стопы.
Açıklama:
Sayfalar
